Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Kıymetli başkanlarımız;
Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Milletin evi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne hoş geldiniz! Ülkemizin dört bir yanından gelen yerel yöneticilerimizi burada misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sizler, esnafımızın, köylümüzün, emeklimizin, sanayicimizin her türlü sorunda başvurduğu mercilersiniz. Fakirimizin, yoksulumuzun sığınağısınız. Dostça ve kardeşçe yaşamanın sigortası, eşitlikçi, adil ve demokratik bir toplum düzeninin teminatısınız. Sorunların muhatabı ama aynı zamanda çözüm adresisiniz!
Milletimiz her derdi için sizin kapınızı çalıyor. Bu nedenle nice duanın, nice hayalin, nice umudun kahramanısınız. Rabbim işlerinizi kolaylaştırsın, bu hizmet makamının hakkını vermeyi nasip etsin.
Değerli misafirler;
İnsan, yeryüzünün imar ve inşasından sorumlu bir varlıktır. Bunu yaparken, insan merkezli bir felsefe ile yaşlı, hasta ve engellilere karşı duyarlı, sokak hayvanları konusunda hassas olmalıdır. İçinde yaşadığı çevreye ihanet etmemelidir.
Şehirler sadece fiziki şartların ürünü değil, toplumsal yapısı, ruhu ile bir bütündür. İbn Haldun’un ifadesiyle, ‘şehirlerin ruhu vardır ve insanlar zamanla yaşadıkları şehrin ruhu ile özdeş hale gelir.’
İşte bu nedenle, yaptığınız belediyecilik hizmetiyle, şehir sakinlerinin ruhunu da inşa ediyorsunuz. Bu gerçekten hareketle şehri bir bütün içinde ele almak, fiziki, sosyal ve çevresel şartlarını iyileştirmek çabasında olmalıyız.
Hemşehriler, kaderleri ortak insanlardır. Herkesin birbirinden sorumlu olduğu, birbirini tamamlayan, güçlendiren bir zincirin halkaları olduğu toplumsal yapılar, gelişmişliğin önemli parametresidir.
Büyük meselelerimizi bu zincirleri güçlü kılarak halledebiliriz. Yaşadığımız çağın en büyük sorunlarından birisi, bildiğiniz üzere çevre sorunudur. Hızlı ekonomik büyüme, kentleşme, konfor anlayışındaki değişimlerle, çevre konusu tüm dünyada alarm veren bir mesele haline gelmiştir. Etkin bir çevre yönetimi ise, etkin bir atık yönetimi ile mümkündür.
Doğal kaynakların sınırsız olmadığı, hammadde ihtiyacının sürekli artış gösterdiği bir dünyada, tasarruf, geri dönüşüm, ekonomik bir tercih değil, zorunluluktur.
İşte bu nedenle, sıfır atık prensibini bir yaşam kültürüne dönüştürmek üzere yola çıktık. Sayın Bakanımızın da etraflıca anlattığı üzere, Ankara ve kamu binaları başta olmak üzere, ülke genelinde bir seferberlik ilan ettik.
Bu kampanyanın başarıya ulaşması, çok yönlü bir çaba ile mümkündür. Belediyelerimiz ise, bu işin motor gücüdür.
Değerli misafirler;
Eylül ayında başlattığımız sıfır atık projesi hızla yol almaya devam ediyor. Üniversite rektörlerimize, sanayicilerimize, medya yöneticilerimize, restoran zincirlerine, sivil toplum kuruluşlarına çağrılar yaptık.
TRT, Diyanet, Türk Hava Yolları, TOKİ, TSK gibi kuruluşlarımızın temsilcileri ile yaptığımız özel toplantılarla etki alanımızı genişlettik. Çok şükür çağrımız karşılık buldu ve sıfır atık kültürü dalga dalga yayılıyor.
İstiyoruz ki, sıfır atık konusunda bütüncül bir sistem kuralım. Buradan bir ekonomik değer üretelim ve bölgesel planlamalar yapalım. Sizler de, güzel yurdumuzun zengin çeşitliliğini temsil eden yerel yöneticiler olarak bu meseleye sahip çıkarsanız başarıya ulaşabiliriz.
Mutfağında atıklarını özenle ayrıştıran bir kadının çabası, ancak sizin doğru bir atık sistemi kurmanızla amacına ulaşabilir. Çok sayıda vatandaşımızdan duydum; ‘biz atıkları ayrıştırıyoruz fakat belediyeler atıkları bu ayrıştırmayı dikkate alarak topluyor ve geri dönüştürüyor mu?’ diye… Bu soru işaretini gidermeliyiz.
Bakanlığımız bu yıl projeyi Ankara ilimizde hayata geçirmeyi hedefledi. Fakat bir yandan, yürüttüğümüz kampanya ile birlikte sıfır atık duyarlılığı yurt çapında hızla yayılıyor. Konunun Ankara sınırlarını çoktan aştığını söyleyebiliriz. Bu noktada tüm belediyelerimiz, ihtiyaca uygun alt yapı için şimdiden çalışmalara başlamalı.
Bu iş hepimizin çabası ile başarıya ulaşır. ‘Nerede birlik, orada dirlik’ demiş atalarımız. Bu sorun etrafında birlik olabilirsek, başarının meyvesi, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak olacaktır.
Sizler, belediyeler olarak vatandaşlarımıza bu güvenceyi verir, elde ettiğiniz somut sonuçları gösterirseniz, vatandaşımız da bu meseleye evinde, işyerinde, fabrikasında daha çok sahip çıkar. Sistemin uygulanabilir ve sürdürülebilir olması, belediyelerin sürece aktif olarak katılmasıyla mümkündür.
Şehir parklarımızın, evsel atıklardan elde ettiğimiz kompost gübrelerle yeşerdiği bir ülke düşünün. Plastik, cam, kâğıt atıkların geri kazanılmasından elde edilen gelirin, vatandaşımızın bütçesine artı değer olarak geri döndüğü, elektronik atıkların değerlendirilerek ihtiyaç sahiplerine verildiği bir ülke hayal değil.
Değerlendirilebilir 6 milyon ton atığın, 5 milyon tonu ne yazık ki çöpe gidiyor. Diğer taraftan kâğıt sektörü gibi alanlarda çöp ithaline mecbur kalıyoruz! Gelin, bu meseleye sahip çıkalım, topyekûn bir sistem kuralım.
Atıkların hem çevreye zarar vermeden bertarafı, hem de alternatif enerji kaynağı haline gelmesi, bizim için bir yaşam modeli olmalıdır. Bu, hem dünyanın geleceği, hem de bizim medeniyet anlayışımız adına bir zorunluluktur.
Biz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bu projeyi etkin şekilde başlattık. Binalarımıza atık kumbaraları yerleştirerek, personelimizi eğittik. Menülerimiz, sıfır atıktan oluşan yemeklerdir. Buna özellikle dikkat ediyoruz.
Sadece 3 ay içinde kayda değer kazanımlar elde ettik. 9180 kg kâğıt ve kartonu geri dönüştürerek, 156 ağacın korunmasını, 243 bin 270 litre suyun tasarrufunu sağladık. 1675 kg camı dönüştürerek, 168 litre petrol tasarruf ettik, 2 ton hammadde kazanımı sağladık. 3120 kg metali dönüştürerek, 905 litre benzin, 2003 kilovat saat enerji tasarrufu sağladık. 5720 kg plastiği dönüştürerek 92 varil petrol kazanımı elde ettik.
Organik atıklardan elde edilen kompost gübre, şu anda bahçelerimizde kullanılıyor. Sizlerin de, bu seferberliğe katılacağına büyük bir içtenlikle inanıyorum. İnşallah 2023 yılına geldiğimizde sıfır atıksız bir ülke olacağımızı umut ediyorum.
Çevre ve Şehircilik Bakanımız başta olmak üzere, özel bir ihtimamla projeye emek veren Bakanlık bürokratlarımızı tebrik ediyorum. Gayretlerinin daim olmasını diliyorum. İçişleri Bakanımıza ve sizlere konuya gösterdiğiniz alaka nedeniyle teşekkür ediyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Afiyet olsun!