Sıfır Atık Projesi Tanıtım Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

23.01.2018

Saygıdeğer Bakan,

Ülkemizin önemli kuruluşlarının kıymetli başkanları ve bürokratları,

Sivil toplum temsilcilerimiz;

Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Davetime icabet ettiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Hepiniz hoş geldiniz!

Kıymetli misafirler;

Milli birlik ve beraberliğin son derece önemli olduğu günlerden geçiyoruz. Ordumuz, yanına milletimizin manevi desteğini alarak, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden sorunları bertaraf etmeye yönelik önemli bir operasyon yürütüyor. Bu operasyon sırasında bir evladımız şehit oldu. Şehidimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Allah, ülkemizi ve bölgemizi terör örgütlerinin kötü emellerinden muhafaza eylesin! Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin inşallah! Devlet ve millet olarak, bir yandan böylesine önemli gündemlerle meşgulken, bir yandan da ülkemizin geleceğini ilmek ilmek örme sorumluluğu taşıyoruz.

Tüketim kültürünün bizi çepeçevre kuşattığı bir dünyada atmamız gereken çok büyük adımlar var. Bunlardan birisi, insanları, şirketleri, devletleri sadece menfaatler için yaşamaya yönlendiren ‘kullan-at’ kültürüdür. Ve bu kültürün doğurduğu ekonomik, sosyal, çevresel sorunlara karşıdır.

Ne yazık ki, hayat artık hep maddi değerlerle ölçülerek, kudsiyeti zedelenmiştir. Sahip olduklarımız için şükrü gerektiren, bize emanet edilenler için emniyeti gerektiren şeyler, hazzın, israfın konusu haline gelmiştir. Çevreyi, hırsların tatmin alanı olarak gören bir zihniyet, insanlığı esir almıştır.

Bizden öncekilerin, hatta bizlerin gençlik çağında tüketim anlayışı böyle değildi. Her şey geri dönüşebilir, yeniden hayata kazandırılabilirdi. Mutfak kültürümüz, enerji kaynaklarımız, hatta kıyafetlerimiz hep geri dönüşüme imkan sağlayacak şekilde düzenlenmişti. Teknolojik alanda ilerlemiş görünüyor olsak da, insanın çevresi ve dünya ile kurduğu ilişki bakımından ne yazık ki bazı alanlarda gerilediğimiz düşüncesindeyim.

Fakat tüm bunlara rağmen, gelecek için karamsar değilim. Bireylerin hayatlarında yapacakları basit değişikliklerin, bizi çok önemli sonuçlara götüreceğine inanıyorum. Çevre problemlerinin çoğu, dolaylı veya direk olarak insan davranışlarının sonucudur.

Atık yönetimi, bunun en bariz alanı. Ayrıştırdığımız, geri dönüşümüne imkân sağladığımız 1 ton kâğıt atık, 17 yetişkin ağacı kurtarmak demek. Sayıları artırılabilecek bu örnekler, her şeyin, evde, işyerinde yani bireyde başladığını gösteriyor. Toplumumuzda bu farkındalığı yaygınlaştırmak için ise, genelde çevre sorunlarını, özelde atık yönetimini doğru konumlandıracak bir kültür var etmek gerekiyor.

İşte bugün burada toplanma nedenimiz bu. Hem ahlaki, hem ekonomik, hem de çevresel bir sorun olarak karşımıza çıkan atık yönetimi problemini, devletimizin tüm kurumlarında nasıl yaygınlaştırabiliriz? Daha sonra bu kültürü topluma nasıl yayabiliriz?

Bildiğiniz üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın aktif bir şekilde yürüttüğü ‘Sıfır Atık’ projesi, geçtiğimiz Eylül ayında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde tanıtıldı. O günden bu yana da etki alanı genişlemeye devam ediyor. Milli Eğitim ve Milli Savunma Bakanlığımız, okullarda ve kışlalarda bu sistemi kurmak üzere çalışmalara başladı.

Geçtiğimiz hafta tüm üniversite rektörlerine, belediye başkanlarına, önemli kurumların temsilcilerine, medya kuruluşlarının sahiplerine, iş dünyası temsilcilerine, onları ‘Sıfır Atık’ seferberliğine davet eden bir mektup gönderdim. Çok önemli destek dönüşleri alıyorum.

Bu masa etrafında da etki alanları son derece geniş kurumlarımızın temsilcileri var. Sayın Çevre Bakanımız başta olmak üzere, Ankara Vali vekilimiz, Diyanet İşleri Başkanımız, TRT Genel Müdürümüz, TOKİ Başkanımız, THY Yönetim Kurulu Başkanımız, Milli Eğitim, Milli Savunma, Sağlık ve Tarım Bakanlığı Müsteşarlarımız ve sivil toplumumuzun üç değerli temsilcisi bulunuyor. 

Sizlerin bir adımı, ardınızda milyonları harekete geçirecek bir etkiye sahip. Sizlerden ‘Sıfır Atık’ Projesine kurumlarınızda sahip çıkmanızı ve ilgi alanlarınız doğrultusunda bir farkındalık süreci başlatmanızı rica ediyorum.

Sizlerin bu alanda kurumlarınızda çeşitli çalışmalar yaptığınızı biliyorum. Fakat seferberlik ruhu, bazen işleri bir adım öteye taşıyabilir. Sıfır atık girişiminin kazanımlarını artırabilir.

Kurumlarımız arasında işbirliği, başka meseleler için de birlikte neler yapabileceğimizin göstergesi olabilir ve başka işbirliklerinin kapısını açabilir. Önemli olan ortak bir mesele etrafında buluşabilmemizdir.

Sözgelimi TOKİ, konutlarda bu işin altyapısını kurarken, TRT, yayınlarında bu konuya özel önem vererek, bu bilinci evlerde yerleştirebilir. Yüksek Öğretim Kurulumuz, tüm üniversitelerimizi, yani gençliği bu kültüre davet edebilir. Küresel markamız olarak Türk Hava Yolları, bu küresel sorunla mücadelede bir fark yaratabilir. Diyanet İşleri Başkanlığımız, toplumsal bilincin çok önemli bir boyutunu güçlendirebilir, örneğin bir hutbe konusunu bu meseleye ayırabilir, camilerimizde bu sistemi kurabilir. Bu işin motor gücü olarak belediyelerimiz, örnek çalışmalar yapabilir.

Verimlilik Vakfı, Çöpüne Sahip Çık Vakfı ve ÇEVKO gibi önemli sivil toplum kuruluşlarımız, toplumsal desteği örgütleyebilir. Hulasa, bugün burada yüksek düzeyli bir seferberlik ilan etmek istiyoruz. 2018 yılında projede anlamlı bir ilerleme sağlamak, 2023 yolunda nesillerimize bir çevre bilinci aşısı yapmak istiyoruz. Sayın Bakanımız bizi yapılan çalışmalar, yöntemler ve beklenen kazanımlar konusunda mutlaka bilgilendirecektir.

Daha önce Haydi Kızlar Okula, Ana-Kız Okuldayız gibi himaye ettiğim seferberliklerin güzel sonuçlarından aldığım güçle, bu projenin de ülkemiz adına çok güzel neticeler vereceğine inanıyorum.

Sizlerin burada bulunmasını, bu konuya olan hassasiyetinizin bir nişanesi olarak görüyor, davetime icabetiniz için tekrar teşekkür ediyorum. Tüm ülke sathına yayacağımız bu projenin, geleceğimiz için şimdiden hayırlar getirmesini diliyorum. Çalışmalarınızda hepinize başarılar diliyorum.