Şanlıurfa Üçüncü Yerel Tohum Buluşması’ndaki Konuşmaları

25.04.2018

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Kıymetli Kardeşlerim,

Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Yurdumuzun bu güzel köşesinde, Harran Ovası’nda sizlerle buluşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Beraberimizde kıymetli bir misafirimiz var. Dost ve kardeş Afrika ülkesi Moritanya’nın Hanımefendi’si, evlatlarıyla ülkemizde bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda Moritanya’ya yaptığımız ziyaret sırasında bize yüreklerini açtılar, bizi çok güzel ağırladılar. İade-i ziyaret için şimdi ülkemizde bulunuyorlar. Medeniyetler yurdu Şanlıurfa’ya birlikte geldik. Ülkemin bu en güzel köşesini onlara tanıtmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hoşgeldiniz, safalar getirdiniz!

Binlerce yıllık tarihi ve zengin kültürüyle, medeniyetler beşiği bu topraklarda, misafirlerimiz, milletvekillerimiz ve bakan eşlerimizde böylesi bir etkinlik gerçekleştirmek son derece manidardır.

İnanıyorum ki, 3. Yerel Tohum Buluşması, bu verimli toprakların bereketiyle yeni sürgünler verecektir.

İlkini İzmir’de gerçekleştirdiğimiz tohum buluşması, Samsun’dan sonra Şanlıurfa’ya taşınmış, milli tarım vizyonunu daha da güçlendirecek bir adım olmuştur.

İnşallah bundan sonra da, Konya ve Yalova’da düzenlenerek, tüm bölgelerimizi kapsayan bir girişime dönüşecektir.

Değerli Katılımcılar,

Toprak bizim sadık yârimizdir. Geldiğimiz ve gideceğimiz yerdir. Altını bereketli, üstünü mamur hale getirmek, bizim ona karşı sorumluluğumuzdur.

Nasırlı elleri ve alınterinin sembolü olan çiftçilerimizin gayretiyle, toprak tohumla buluşacağı zamanı bekler.

Toprak ve tohum birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Tohum toprağa, toprak tohuma emanettir. Her ikisi de, milli servetimizdir.

Bu bilinci ne kadar yaygınlaştırır, ata tohumlarımıza ne kadar sahip çıkarsak, yeni nesillerin geleceğini de o kadar garanti altına almış oluruz. Tohum meselesi, stratejik bir meseledir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın ata tohumu projesi, milli tarım vizyonunu yansıtan son derece önemli bir girişimdir.

Bir ülkenin tohum ihtiyacını dışarıya bağımlı olmaksızın kendi kendine karşılayabilmesi, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır.

Öte yandan temiz tohum, sağlıklı hayat zincirinin ilk halkasıdır. Tohum iyi, sağlıklı ve temiz olursa, beslenme de sağlıklı olur.

Çok şükür ki, son yıllarda tohum üretiminde, veriminde, kalite ve ihracatında önemli gelişmeler kaydedildi.

2002’de, 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi, 15 yılda, 7 kat artarak 1 milyon 50 bin tona ulaştı.

İhracatımız 8 kat artarken, ithalatımız 2017’de, son 5 yılın en düşük oranına geriledi. Şu anda, 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz.

İnşallah, 2023 hedefimiz; 2 milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık ihracattır.

Tohumculuk sektöründe iyi örgütlenirsek, uluslararası tohumculukta da söz sahibi oluruz.

Her alanda kendi milli yol haritasını çizen Türkiye, inşallah bu alanda da hedeflerine ulaşacaktır.

Türkü, Kürdü, Çerkezi ve Lazıyla birliğimizi güçlendirir, hak bildiğimiz yolda istikrarla yürürsek, hedeflerimiz uzak değildir.

Emektar çiftçi kardeşlerim,

Bu verimli toprakların korunması, daha fazla ürün vermesi, sizlerin emeği ile mümkün. Bu Peygamberler şehrinde, Peygamberler mesleği çiftçiliğin hakkını en iyi siz verebilirsiniz.

Devletimizin verdiği teşvikler, sizin gayretinizle buluşursa, bu topraklar şaha kalkar.

Kadın çiftçilerimiz, hem evde, hem tarlada, hem de bir ‘ana şefkati’ ile çocuklarının bakımında başımızın tacıdır.

Haydi sandıklarınızı açın! Kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarını çıkarın! Domatesimizin, biberimizin kokusu yerine gelsin!

Dünyanın bu en kadim coğrafyasında nesilden nesile aktarılan, ata tohumunu yeniden toprağa döndürebilirsek, ne mutlu bize!

Ata tohum, değişen doğal şartlara daha kolay uyum sağlar. Organik tarım için daha elverişlidir. Sebzemizin, meyvemizin tadıdır. Unuttuğumuz lezzetlerin gizli hazinesidir.

Tarihte ticaret yolları üzerinde olan bu coğrafyada, kimbilir daha bilmediğimiz nice bitki türü var. Bu çeşitleri kayda geçirip, envanterimizi genişletmeli, tarımsal çeşitliliğimizi artırmalı, onlara yeni pazarlar bulmalıyız.

İnsanlık için şifa kaynağı olacak, tedavi edici nice bitki var kimbilir bu topraklarda. Lütfen bunları ekonomiye kazandıralım! Avrupa ülkeleri bunu çoktan keşfetmiş durumda. Üstelik bizim ülkemizden aldığı hammadde ile kendi bitkisel ilaç endüstrisini güçlendiriyor.

Değerli Kardeşlerim,

Yedi düvelin gözü üzerimizdeyken, biz her konuda birlik olup bu vatanı, bereketli bir barış yurduna çevirmeliyiz. Çok şükür sizler toprağı verimli hale getirmek için çalışıp çabalıyorsunuz.

Devletimiz ise, üzerini imar için gece gündüz çalışıyor. Ülkemizin batısında ne varsa, doğusuna, güneydoğuya da onu getirmeye gayret ediyor.

Modern havalimanları, hastaneleri ve okullarıyla, doğu illerimizin artık batıdan geri kalır yanı yok. Artık havayolu, halkın yolu oldu. Gençlerimiz bulundukları şehirde üniversite okuyabiliyor. Eğitim imkanları daha da arttı.

Güneşin aşık olduğu bu güzel şehir, iklimi gibi sıcak insanları ve tarihiyle, neden turizmin gözdesi olmasın?

Biliyorsunuz, medeniyetlerin anası Harran, yerleşik tarih anlayışını değiştiren bir gelişmeye sahne oldu. Göbeklitepe artık, tüm dünyanın merakını celbediyor. Bu imkanları değerlendirelim. Bölgemizi, bir turist akınına hazırlayalım. Değerlerimizin tanıtımına katkı sağlayalım.

Bunun için önce iç barışı tesis etmeli, zenginliklerimizin kıymetini bilmeli, onları gün yüzüne çıkarmalıyız.

Değerli Kardeşlerim,

Şanlıurfa kardeşçe yaşamın sembol şehirlerindendir. İbrahimî yolun başlangıç noktasıdır. Din, dil, ırk, ayrımı yapmadan yaşama fikrinin tohumları burada atılmıştır.

Belki de dünyanın en değerli ‘ata tohum’u, birlikte yaşama fikrinin tohumudur. Bu tohumu inşallah tüm ülkemize, tüm dünyaya yayalım ki, sevgi, muhabbet, saygı filiz versin!

Bu duygularla, tüm dünyanın ilham alacağı bu şehirden ayrılırken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza, toprağın emektarı çiftçi kardeşlerime çok teşekkür ediyorum.

Toprak ve tohumla ilgili güzel düşünceleri şiire ve resme taşıyarak derece alan evlatlarımızı tebrik ediyorum. Gayretlerinin daim olmasını diliyorum.

Bir başka vesileyle yeniden buluşmak niyazıyla, hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla!