Değerli hanımefendiler, beyefendiler,
Kıymetli Kardeşlerim;
Her birinizi en kalbi duygularla selamlıyor, Ak Parti kadın teşkilatının doğduğu, hamurunun karıldığı bu güzel teşkilat çatısının altında sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Hoş geldiniz, safalar getirdiniz!
Hayat insanın cesaretine göre şekillenir, büyür ya da küçülür. Kendinizi büyük hedeflere adarsanız, dünyanız genişler, ufkunuz açılır. Küçük hedeflerle yetinirseniz, dünyanız da o oranda küçük olur. Biz AK Parti teşkilatı olarak hep büyük hedeflere talip olduk. Türkiye’yi kalkındırmaya, demokrasimizi güçlendirmeye, milletimizi yüceltmeye baş koyduk. Kendi kaderimizi milletimizin kaderi ile birleştirdik.
Kadın teşkilatı olarak kapı kapı dolaştığımız günleri duygulanarak hatırlıyorum. Teşkilat olarak, imkansızlıkların, çile ve zorlukların içinde çalışıp çabalıyor ama aşkımızı, heyecan ve samimiyetimizi hiç yitirmiyorduk. Bugün bir noktaya gelmişsek, bu yolun yoldaşları, sizler sayesinde geldik. Kadrolarımızın samimiyeti, alın teri, çilekeş gayretlerinin çok önemli bir yeri var bu yolculukta.
AK Parti 15 yılda girdiği 12 seçimden de zaferle çıktı. 5 genel, 3 yerel, 3 referandum, 1 Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Sizler, dünya tarihine geçecek bu büyük zaferin ortağısınız. Bu yürüyüş sırasında, bazı kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı kaybettik. Rabbimden hepsine rahmet diliyorum. Davamızın görünmez kahramanlarını da buradan muhabbetle selamlıyorum.
Seslerini hiç duymadığımız, yüzlerini hiç görmediğimiz ama dualı nefeslerini hep arkamızda hissettiğimiz nice kardeşim var. Yaslandığımız yer, onların çelik gibi sağlam yürekleridir. Onlar sayesinde büyüdük, güçlendik. Zor geçitleri onların dualarıyla aştık. İnşallah aşmaya da devam edeceğiz. Yürüdüğümüz yol, dikensiz bir gülistan değildir.
Fakat biliyoruz ki, Mevlana’nın dediği gibi, ‘İnsanın kanadı, gayretidir.’ İnşallah, gayretimizi artırıp kanatlanarak yeni hedeflere doğru yol alacağız. Bu süreçte birçok zorlukla mücadele edeceğiz. Umudunuzu, azminizi hiç yitirmeyin. Doğu’nun bilgesi Konfüçyus diyor ya; ‘Birşeyin yapılamaz olduğunu düşünerek uyursanız, başkasının o şeyi yaparken çıkardığı gürültüyle uyanırsınız!’
Bu ülke için, kadınlarımız, çocuklarımız ve insanlık için hedeflerimiz var. Dün olduğu gibi bugün de Bosna’nın, Gazze’nin, Halep’in dramını yüreğimizde hissediyoruz. Pakistan’ı, Filistin’i, Somali’yi görüş alanımızdan hiç çıkarmıyoruz. İnsanlığın yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz.
Değerli kardeşlerim;
Çokluk içinde birlik ilkesini muhafaza ettiğimiz, bu kardeşlik iklimini beslediğimiz sürece daha çok yaralı yüreğe şifa olacağız inşallah. Önümüzdeki en büyük tehlike, fani olanı ebedi sanmaktır. Makamların sarhoşluğuna kapılmaktır. Kadim kültürümüzün, milletimizin
yolundan sapmaktır.
İlk günün diğergamlığı, fedakarlığı ve ihlasıyla kendimizi yeniden donatmalıyız. Bugün, 15 yıllık tecrübeden sonra, artık sadece işini yapana değil, işini çok iyi yapana ihtiyacımız var. 15 yıllık tecrübenin bir kazanımı olmalı ve bunu her alana yansıtabilmeliyiz. Milletimize hizmetimizi aksatmak şöyle dursun, daha güzelini nasıl yaparız buna odaklanmalıyız.
Rabbimiz, elimizdeki nimeti sürdürmek için gayretimizi görmek istiyor. Şayet biz kendimizi birşeye adarsak, kader de harekete geçecektir, bundan emin olun! Hiçbir başarı merdiveni eller cepte çıkılmaz. Başarı emek ister, alın teri ister. Bizler, aklımızı, gönlümüzü, vicdanımızı, bilgimizi insanlığın hizmetine adadıktan sonra bu asla karşılıksız kalmaz.
Dün olduğu gibi, bugün de kadınlar olarak Türkiye’nin demokrasi sınavında, kalkınma yarışında gayretimizi birleştirelim. Sayısı 5 milyona yaklaşan kadın üyesi olan bir partiyiz. Dünyada bunun bir benzeri olduğunu sanmıyorum.
Kadının eğitimden, siyasetten, üretimden, iş gücünden, demokratik süreçlerden dışlanması, toplumun yarısını yok etmek anlamına gelmektedir. 15 yıldır kadının her alanda temsili için çalışan bir partiyiz. Daha düne kadar pek çok alandan dışlanan, görmezden gelinen kadınlarımız, bugün hayatın her alanında büyük sorumluluklar üstlenmektedir. Yeterli olmasa da parlamentomuzda 2 kadın bakanımız, onlarca milletvekilimiz var. Bu sayıların artmasını diliyorum.
Bir yandan iş dünyasında, akademide temsil gücünü artırmaya çalışırken, diğer yandan kadınlarımızın sorunları için çalışmalıyız. Kadına şiddet bunların başında geliyor. Cumhurbaşkanımızla başlattığımız ‘Kadına şiddet insanlığa ihanettir’ kampanyası bu meseleye bakışımızın özetini sunuyor.
Ne yazık ki kadına şiddet tüm dünyada yaygın bir sorun. Birleşmiş Milletler verileri, hayatı boyunca en az bir kez şiddete maruz kalan kadın oranının %35 olduğunu söylüyor. Elbette bunun bir de çarpan etkileri var. Çocuklar bu şiddetin dolaylı muhatabı oluyor. Toplumları taşıyan aile kurumu temelinden sarsılıyor. Şiddetin olduğu yerde ne saygı, ne merhamet, ne sevgi, ne de adalet yeşerir.
Şiddet, korkunun çocuğudur. Acziyetttir, zayıflıktır. Şiddet ancak fikrî yoksunluğun, özgüvensizliğin boşluğunu doldurur. Ve sonuçları çok acıdır. Şiddeti konuştuğumuz kadar, şiddete götüren sebepleri de konuşmalıyız. Çözümüne odaklanmalıyız. Bu da toplumsal bir seferberlik gerektirir. Siyasi mekanizmalar kadar sivil toplumun, medyanın, tek tek bireylerin bu çabaya dahil olması gerekir. Elbette motor güç sizlersiniz.
Milletimizle, her zeminde biraraya geliyorsunuz. Evlerde, sosyal etkinliklerde kadınlarımızın ruhuna dokunuyor, sorunlarına yakından şahit oluyorsunuz. Sizlerden ricam, onları can kulağı ile dinlemek kadar sorunlarını can gözüyle görmenizdir. Gerçek çözümler, ancak sorunu dert edinmek, üzerine kafa yormakla bulunur. Yüzeysel ilgiler, yüzeysel sonuçlar doğurur.
Metal yorgunluklarımız varsa, gerekiyorsa kenara çekilmeyi bilmeliyiz. Çünkü üstlendiğimiz iş şahsi bir iş değildir. Bir ülkenin kaderinden, insanlığın yaralarından bahsediyorsak, bu işlere, adanmış hayatlar, tevazu sahibi neferler, hasbi yürekler gerekir. Çok şükür ki, 15 yıllık serüvenimiz bu özelliklere sahip teşkilatçılığımızla inşa edildi. Bundan sonra da, artan bilgimizi, tecrübemizi bu niteliklerle harmanlamalıyız.
Bu duygularla hepinize muvaffakiyetler diliyorum. Birlikte yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Yol, yol arkadaşı gerektirir. Rabbim hepimize güzel arkadaşlıklar nasip etsin. Unutmayalım, ayaklar, kalbin gittiği yere kadar gider. Bunun için önce kalbimize bakalım, niyetlerimizi halis tutalım. Niyet hayr, akıbet hayr! Hepinizi Allah’a emanet ediyor, kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Kalın sağlıcakla!