Konak Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Konuşması

28.11.2017

Sevgili öğrenciler,
Değerli öğretmenler,
Kıymetli katılımcılar;
Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyor, bu ilim yuvasında sizlerle olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bir demokrasi kahramanının adını taşıyan bu okul, milletimiz için büyük anlamlar taşıyor. Her şeyden önce bu okul, demokratik gücün sembolüdür. Milli iradenin zaferidir.

İnanıyorum ki, bu okuldan mezun tüm gençlerimiz, ülkemizin milli iradesini gözü gibi koruyan, vatanına milletine dost insanlar olacaktır. Şehit Ömer Halisdemir, sizlere böylesine kutsal bir emanet bırakmıştır. Şehidimizi rahmetle anıyorum. Bu okuldan onun ismine layık gençlerin mezun olmasını diliyorum. Allah ülkemize bir daha böylesi demokrasi mücadeleleri yaşatmasın. Milli irademizi hedef alan kirli emellere fırsat vermesin.

Sevgili gençler;
Son derece özel bir coğrafyada, son derece güzel bir ülkede yaşadığınızı unutmayın. Toprağımız maddi ve manevi zenginlikler taşımaktadır. Hem dört mevsimin bereketi, hem de şehitlerin manevi mirasıyla ziynetlenmiştir bu topraklar! Onu korumak, yüceltmek hepimizin en temel sorumluluğudur.

Hayatınızın baharında, çok güzel fırsatların sahibisiniz. Yüzlerinize baktıkça tazeliği, duruluğu, aydınlık geleceği görüyorum. Sizler bu ülkenin umudusunuz. Kendinize hiç bu gözle baktınız mı?

Sizler küçük hazların, gelip geçici heveslerin mahkumu olamazsınız. Devletinizin, milletinizin, ailenizin sizlere yakıştırdığı, çok daha yüksek mevkilerdir. Mevkiden kastım makamlar, mansıplar değildir. Özgüven sahibi, cesaretli, vakur, bilgili, görgülü, merhametli insan olma mertebesidir. Sizler de kendinizi buna layık görün! Kendinize güvenin ve inanın. Kendine güvenmeyen insana başkaları da güvenmez. Kendinizi çok yönlü yetiştirin.

İnsani anlamda olduğu gibi mesleki anlamda da yüksek hedeflere talip olun. Artık komşunuzun çocuğu ile sıra arkadaşınızla rekabet etmiyorsunuz. Amerikalı, Japon, İsveçli-Norveçli gençlerle yarışıyorsunuz. Böyle bir dünyada yaşıyoruz artık.

Uluslararası alandaki başarılarınızla ülkemizi temsil edin. Milletinizin değerlerinden hiç kopmadan tüm yerkürenin birikimini elde etmeye çalışın. Bu, okuyarak, seyahat ederek, araştırarak mümkün olur. Teknolojiyi ölçülü kullanın. Gerçek ilişkileri, yüz yüze iletişimi önceleyin.

Gençlerle her karşılaştığımda söylüyorum, size de söyleyeceğim: İyi bir mesleğiniz mutlaka olsun. Ama ayrıca bir yabancı diliniz, bir sanatsal beceriniz ve spor alışkanlığınız da olsun. Bu saydıklarım sizi zihni, ruhi ve bedeni açıdan besleyecek, başarı merdiveninin eşiğine getirecektir. Sanat ruhunuzu, spor bedeninizi, yabancı dil de zihninizi güçlendirir. Unutmayın işleyen demir ışıldar!

Burada çok kıymetli öğretmenlerimiz de var, kıymetli öğretmenlerimiz;
Her insan bir madene benzer. Her birini işlemek gerekir. Sizler de genç ruhları örs üstünde işleyen bir demir ustası gibi karakter inşa ediyorsunuz. Bu parlak madenlerin ışıldaması, onların olduğu kadar sizlerin gayretiyle mümkün olabilir. Her ferdin geçmişinde bir öğretmenin izi bulunur. Sizler de gençlerin hayatında iz bırakacak rol modellersiniz. Bu ilim yuvası inşallah sizlerin ortak gayretiyle şahlanacak.

Sevgili gençler;
Şimdi, el birliği ile gerçekleştireceğimiz projemizden bahsedelim. Kullandığımız tüm ambalajlı ürünler, biz içindekini alıp tükettikten sonra atık kutusuna atılıyor. Şayet burada ayrıştırılmazsa bu atıklar toprağı, havayı, suyu kirletiyor.

Size çok somut bir bilgi vereceğim: Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın başlattığı Sıfır Atık projesi, bakanlık binamızda 3 ay boyunca uygulandı. 45 ton kağıt, 11 ton plastik, 2,5 ton cam, 1 ton metal olmak üzere 60 ton çöpe gitmeden ayrıştırılarak ekonomiye kazandırıldı. Karşılığında ne elde ettik biliyor musunuz? 766 ağacın kesilmesi önlendi, 8 ton sera gazı salınımı engellendi, 164 varil petrol ve 4 ton cevher boş yere kullanılmamış oldu.

Sizler de küçük alışkanlıklarla, ülkemize böyle büyük katkılarda bulunmak istemez misiniz? İşte bugünden itibaren okulunuza yerleştirilecek atık kutularını aktif kullanarak bunu başarabilirsiniz! Biz Ankara’da devletimizin bütün kurumlarında bunu başlattık. Haydi, siz de bize katılın ülkemizi hep birlikte kalkındıralım.

Sizlerin dahil olmadığı hiçbir iş sonuca ulaşamaz. O nedenle ben sizlerden özellikle rica ediyorum. Elinize bir atık geçtiğinde bunu mutlaka ayrıştırın! Birbirinizi uyarın, bu alışkanlığı evlerinize de taşıyın. Alışkanlık haline getirmediğiniz hiçbir güzel hedef sonuca ulaşmaz. Taşı delen suyun gücünden çok dalgaların sürekliliğidir. Bunu hiç unutmayın! Bu yatırımın kendi geleceğiniz için olduğuna inanın. Daha temiz bir çevre, daha güçlü bir ekonomi, en çok sizin hayatınıza fayda getirecek.

Sevgili gençler, değerli hocalarım;
Sözlerimi bir hikaye ile bitirmek istiyorum. Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğunu öğrenmek için köy köy, kasaba kasaba dolaşıyormuş. Tam umudunu yitirmişken, birisi ona: ‘Şu karşı ki dağlarda yaşlı bir bilge yaşar, sorunun cevabını o verebilir’ demiş.

Çok zorlu bir yolculuktan sonra adam, bilgenin yaşadığı yere ulaşmış. Ve sorusunu bilgeye sormuş. Bilge, ‘sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor’ demiş. Bilge adamın eline bir çay kaşığı vermiş ve ağzına kadar da zeytinyağı doldurmuş. ‘Şimdi çık ve bahçede bir tur at, tekrar buraya gel ama kaşıktaki zeytinyağı bir damla dökülmesin’ demiş. Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş.

Bilge, ‘Evet, kaşıktaki yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı, bana onu anlat’ demiş. Adam şaşkınlıkla; ‘Ama ben kaşıktan gözümü ayırmadım ve başka yere de bakamadım’ demiş. Bilge, ‘Şimdi yine elinde dolu kaşıkla bahçeye çık. Bahçeyi inceleyip gel’ demiş. Adam elinde dolu kaşıkla bahçeye çıkmış. Bahçeye bir de bakmış ki, muhteşem güzellikler var! Büyülenmiş! Bilgenin yanına gelip bahçede gördüklerini anlatmış. Fakat bir de bakmış ki, kaşıkta hiç zeytinyağı kalmamış.

Bilge bunun üzerine, ‘hayatın anlamı senin bakışındadır. Sadece tek bir noktaya takılıp kalırsan, hayat akıp gider, sen güzelliklerin farkına varamazsın. Veya hayatta sorumlulukları unutur, sadece güzelliklere teslim olursan da, hayatın dengesini bozar, vazifelerini fark edemezsin.’

Kıssadan hisse; hayat, sorumluluklar ve hayatın güzelliklerinin farkına varmak arasındaki dengedir. Sorumluluklar hayata düzen katar. Her sorumluluğun ardında bir fayda vardır. Ama öte yandan yaratıcımız bize değer verdiği için birçok güzellik sunmuştur. Onların da farkına varmamızı ister.

Sizlerin de hayatınızı bu denge üzerine kurmanızı tavsiye ediyorum. Hem sorumlulukların, hem de bize bahşedilmiş güzelliklerin farkına varırsak, huzurlu, kendiyle barışık insanlar oluruz.

Bu duygularla, hepinize eğitim hayatınızda başarılar diliyorum. Bu güzel okulu, öncelikle başarılarınızın, sonra da ‘Sıfır Atık’ projesinin lideri görmek istiyorum. İdarecilerinizden güzel haberler bekliyorum. Bu ülkenin yüzünü ağartacak işler yapacağınıza inanıyor, sizlere güveniyorum. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Allah’a emanet olun!