Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu'nun değerli üyeleri;
Bugün, BM Genel Kurul kararı ile oluşturulan, Danışma Kurulumuzun üyeleri ile tanışmak için toplandık. Bu vesileyle, 3 senelik görev süremiz boyunca beklentilerimizi ve önerilerimizi ele alacağız.
Her birimizin unvanları, çalışmaları, kültürel arkaplanı farklı olsa da bizi, tabiata olan sevgimiz ve hassasiyetimiz bir araya getirdi. Tüm unvanlarımın ötesinde, kendimi sizlere, bize emanet edilmiş yeryüzünün bir savunucusu ve sıfır atık gönüllüsü olarak tanıtmak istiyorum. Ortak Evimiz Dünya adına sorumluluk alan ve üstün bir çaba ortaya koyan, değerli isimlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Hepiniz tekrar hoş geldiniz.
Kıymetli kurul üyeleri;
Yeryüzü, insanoğluna bahsedilmiş en değerli hazine. Karşılığında beklenen ise, sunulan kaynakları, bir lütuf olarak görerek, emanet bilinciyle, gelecek nesillere ulaştırmak. Ben böyle bir inanç ve yaşam felsefesi içerisinde büyüdüm.
Ne yazık ki, insanı asırlardır var eden kadim öğretiler, yerini, hız ve haz odaklı tüketim kültürüne bıraktı. Mavi gezegenimiz; kirlilik, biyo-çeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği gibi üçlü krizin gölgesinde. Dünya Limit Günü her yıl kısalıyor. Gezegenimizin kendini tamir etme süresi ise uzuyor.
Tabii, tüketim her bölgede aynı şekilde seyretmiyor. Dünyanın bir bölümü hoyratça tüketim yaparken, diğer bölümünde insanlar, hala en temel ihtiyaçlara ulaşamıyor. Bugün, sınırlı kaynaklarımız hızla tükenirken, yılda 2 milyar tondan fazla evsel katı atık üretiyoruz.
Kabaca bir hesapla, 800 bin olimpik havuzu doldurabilecek bir miktar… Bunu topluyor, taşıyor, depoluyoruz. Bunun için de ayrıca emek sarf ediyoruz. Kimi ülkeler, oluşan atıkları başka ülkelere gönderiyor. Atıkların ihraç edilmesi, sorunu yok etmiyor, aksine büyütüyor. Dünyanın başka yerine gönderilen atıklar, yok olmuş olmuyor.
Üstelik atıkların gittiği ülkelerin çoğunun altyapıları da yetersiz. Haliyle, atıklar, gelişigüzel bir şekilde doğaya bırakılıyor ve bir çok soruna davetiye çıkarıyor. Her ne kadar görünen tablo korkutucu olsa da, ortak bir çaba ile mevcut tahribatın tamiri mümkün.
Biz, Türkiye’de, istikrarlı bir çabayla, büyük sonuçlar almanın mümkün olduğunu Sıfır Atık Projesi ile tecrübe ettik. 5 yıl önce, yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, kısa sürede, yüzde 27.2’ye, 2022’de ise yüzde 30’a ulaştı. Hedefimiz, 2035 yılında, yüzde 65’e ulaşmak.
Bu kazanımlar ile 2 bin futbol sahası büyüklüğünde araziyi koruduk. 2 milyonu aşan ailenin, 1 yıllık su ihtiyacına eşdeğer suyumuzu koruduk. 200 binin üzerinde ailenin, bir yıllık enerji ihtiyacına eşdeğer enerji tasarrufu sağladık.
Aynı zamanda, binlerce vatandaşımıza yeni istihdam olanakları sunmuş olduk. Her ne kadar bugün geldiğimiz nokta umut verici olsa da, daha gidecek uzun bir yolumuz var ve bu yolu sizlerle yürüyeceğiz inşallah.
Kıymetli kurul üyeleri;
Sık sık dile getirdiğim ve artık çevre çalışmalarımın mottosu haline gelen bir söz var: Dünya Ortak Evimiz. Karşı karşıya olduğumuz iklim krizi; ne ülke sınırı, ne milliyet, ne ekonomik durum tanıyor. Aynı evin sakinleri olarak, dünya ülkeleri ile ortak bir şekilde mücadele vermedikçe, başarıya ulaşamayacağımızı biliyoruz.
Bu düşüncelerle, Sıfır Atık uygulamasını uluslararası yaygınlaştırmak ve projede edindiğimiz tecrübeleri paylaşmak için harekete geçtik. Sıfır Atık hedefinin küresel düzeyde kurumsallaşmasına yönelik ilk adımı teşkil eden Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı, geçtiğimiz sene Eylül ayında, Sayın Genel Sekreter Guteres ile imzaya açtık.
Hemen akabinde, Türkiye olarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunduğumuz Sıfır Atık konulu karar, 105 ülke eş-sunuculuğunda, güçlü bir oybirliği ile kabul edildi. Karar neticesinde, 30 Mart tarihi, Sıfır Atık hareketine adanmış bir gün oldu.
İlkini, BM Genel Kurul salonunda, üye ülkelerden yüksek düzeyli katılımcılarla, büyük bir coşkuyla kutladık. Önümüzdeki sene, 30 Mart gününü, Sıfır Atık hareketini tüm dünyaya anlatabileceğimiz kıymetli bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. En iyi şekilde icrası için, tüm paydaşlarla çalışmalara şimdiden başlamayı da faydalı buluyorum.
Kararın bir diğer sonucu olarak, bugün burada toplanmamızın sebebi olan, Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu da tesis edildi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve BM-Habitat işbirliğinde, Sıfır Atık konusundaki en iyi uygulamaları ve başarı öykülerini yaygınlaştırarak, küresel düzeyde farkındalığı artırmayı hedefliyoruz.
Okuduğum yazılarda, ziyaret ettiğim ülkelerde, Sıfır Atık konusunda, cevher niteliğinde yerel uygulamaların olduğunu gördüm. 2019 yılında, Japonya’da ziyaret ettiğim, evsel atığının %80’nini geri dönüştüren Kamikatsu Belediyesi’nin, hatıramda özel bir yeri var.
Sıfır Atık uygulamalarında, ilham verici başarılara imza atmış, bu gizli cevherleri keşfetmek ve parlatmak, en önemli görevlerimiz arasında. Bu çerçevede, Kurulumuz himayesinde, Küresel Sıfır Atık Ödülleri’nin oluşturulmasını öneriyorum. Söz konusu ödüllerin takdimi için, 30 Mart tarihinin uygun bir atmosfer oluşturacağına inanıyorum.
30 Mart coşkusunu güçlendirmek ve Küresel Sıfır Atık vizyonunu pekiştirmek amacıyla, 3 senelik dönem içerisinde, bir yılın, Sıfır Atık yılı ilan edilmesini de gündemimize almalıyız.
Bir yandan uygulamaları yaygınlaştırırken, diğer yandan, destekleyici uluslararası ve yerel kanuni altyapıların güçlendirilmesinin öneminin de altını çizmeliyiz. Birleşmiş Milletler bünyesinde alınan Sıfır Atık kararlarının, üye ülkelerde uygulanması çok önemli. Üye ülkelerin kendi sistemlerine uygun, yeni kanunların geliştirilmesine yönelik bilhassa çalışmalıyız.
Ancak unutmamalıyız ki; Küresel Sıfır Atık hareketinin gerçek başarıya ulaşması, uygulamanın birey düzeyinde benimsenmesine bağlı. Temizlemekten ziyade kirletmemeyi esas almalı; atık üretmeyen bir yaşam modelini tüm dünyada yaygınlaştırmalıyız.
Bu çerçevede, yerel ve bölgesel kurum ve kuruluşlar hayati bir role sahip. Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşlarının yanı sıra; Avrupa Birliği, Türk Konseyi, Afrika Birliği gibi bölgesel örgütlerle işbirliğimizi güçlendirmeliyiz.
Bu dünya, aslında, sahip olduğu kaynaklarla, hâlihazırda nüfusunun bir buçuk katına dahi yetebilecek durumda. Yeter ki değişelim, adil olalım, paylaşmayı bilelim.
Değerli kurul üyeleri;
Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. 5 yıl önce kurduğumuz hayalin, bugün ulaştığı noktayı görmek yalnızca Türkiye için değil, Sıfır Atık sistemine geçmek isteyen her ülke adına umut verici. Şüphesiz, en büyük ödülü, Sıfır Atık felsefesini, küresel bir hayat tarzı haline getirdiğimizde kazanacağız.
Ne mutlu ki, Kurulumuz; akademiden, iş dünyasından, sivil toplumdan atık yönetimi konusunda kendisini kanıtlamış, hikâyesi ilhamla dolu isimlerden müteşekkil. Her birinizin çalışmalarının, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ve Paris İklim Değişikliği Anlaşmasının hedeflerine ulaşmamızda, önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Sıfır Atık hareketi adına, kurduğunuz her hayalde, şahsımın ve Türkiye’nin her türlü desteğini yanınızda bulacaksınız.
Sözlerime son vermeden önce, BM-Habitat’ın 31 Ekim Dünya Şehirler Günü’ne, İstanbul’da ev sahipliği yapacağımızı, bu vesileyle bir kez daha duyurmak istiyorum. Bu özel günün, Sıfır Atık vizyonunu ele almak için iyi bir fırsat olacağına inanıyorum. Her birinizi, 31 Ekim’de, eşsiz İstanbul’umuzda ağırlamaktan memnuniyet duyacağım.
Dünya Şehirler Günü vesilesiyle, Danışma Kurulumuzun ilk resmi toplantısını İstanbul’da gerçekleştirmek için çalışmalara başladığımızı da ifade etmek isterim. Şimdi, sizleri daha yakından tanımak ve 3 senelik sürece dair temennilerinizi dinlemek üzere, sözü, siz değerli kurul üyelerimize bırakmak istiyorum.
Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Tanışma Toplantısı’nda Gerçekleştirdikleri Kapanış Hitabı
Herkese değerli katılımları, fikir ve önerileri için teşekkür ederim. BM-Habitat çatısı altında, en kısa sürede, güçlü bir sekreterya kurularak, Kurulumuzun daha etkin iletişim ve işlevsellik kazanması için çalışmaları hızlandıracağız.
Burada tartışılan projeler, BM Genel Kurul döneminde New York’ta gerçekleştireceğimiz program ve ilk resmi toplantı gibi yakın döneme dair gündemler hakkında görüşmelerimiz devam edecek.
Şunu ifade etmek isterim ki; her birinizin başarıları ve ortaya koyduğu çalışmalar, dünyada milyonlarca kişiye ilham oluyor. Böylesi kıymetli isimlerden müteşekkil kurulumuzun, kısa bir süre içinde sıfır atık konusunda iyi örneklerin paylaşılması ve farkındalığın artırılması için ortak çabaların birleştiği, küresel bir platform haline geleceğinden şüphem yok.
Yeniden doğayla dost olduğumuz, tüm canlılarla uyum içinde yaşadığımız, sürdürülebilir bir geleceğe, hep birlikte erişeceğiz inşallah. Birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmaların heyecanını, şimdiden hissediyorum.
Bu dilek ve temennilerle, sözlerime son verirken, BM Genel Sekreter Yardımcısı Guy Rider Bey’i, BM-Habitat İcra Direktörü Sayın Maimunah Hanım’ı, ve tüm kurul üyelerimizi bir kez daha, muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.