Değerli hanımefendiler, beyefendiler;
Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Depremzede kardeşlerimiz ve onların acılarını adeta bir aile ferdi gibi paylaşan hayırsever vatandaşlarımız ile bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bizleri bu kardeşlik sofrasında bir araya getiren TOGEM Derneği’ne ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Kıymetli misafirler;
Dünya; içinde iyilik, mutluluk, güzellik kadar; acı, hüzün ve zorluk barındıran bir imtihan yeridir. İnsanı diğer mahlukattan farklı kılan ise, zorlu sınamalar karşısında dahi yüreğinde yanan iyilik ve merhamet meşalesini canlı tutabilmesidir.
Dertten tasadan muaf olmadığı halde, başkalarının derdini sırtlanma cesaretini gösterebilmesi, gerektiğinde kendisinden önce öteki insanların ihtiyaçlarını düşünebilmesidir. İnsanı yüce bir mertebeye yükselten iyilik, aynı zamanda hayatın zorunu kolaylaştıran bir şifa formülüdür.
İnsan başkalarını iyileştirdikçe, aslında kendisi iyileşir. Sardığı her yara, iç dünyasındaki bir sıkıntıya merhem olur. Her iyilik; gören kadar, yapana da fayda sağlayan; verdikçe çoğaltan; adeta bir tohuma karşılık bin tane veren başak gibidir.
Araştırmalar, paylaşma ile ödül almanın insanda aynı beyin aktivitesine sahip olduğunu gösteriyor. Yani, aslında paylaşmak insana kazanmak ile aynı hazzı veriyor.
Öte yandan, modern çağın öğütlediği ben-merkezli anlayıştan sıyrılmak ve insan-merkezli birliktelikler oluşturmak, ideal toplumun da temelini oluşturuyor.
Nitekim, tarihimiz de huzurlu ve müreffeh bir yaşama ortamının, hayırseverlik zemininde yeşereceğini gösteren örnekler ile doludur. Osmanlı döneminde kurulan sayısız çeşitlilikteki vakıflar, herkese münasip bir hizmet alanı açarak, insanı yeryüzünde hayra ve ıslaha memur etmiştir.
Sıcak havalarda kurumasın diye ağaçları her gün sulayan vakıflardan, kışın abdest alanlara sıcak su temin eden vakıflara kadar hayatın her alanına yayılmış bir gönüllülük geleneği oluşturmuştur. Merhametin, vicdanın ve yaratılana karşı muhabbetin bu denli kurumsallaşması, bizlere eşi benzeri olmayan bir medeniyet mirası bırakmıştır.
Birlikte yol yürümekten mutluluk duyduğum TOGEM Derneği, işte böyle bir tarih ve kültür zemininde; insana, topluma, vatana yönelik sevgi ve sorumluluk duygusu taşıyan hayırsever insanların kalbinden doğdu.
Tanımadığımız, bilmediğimiz hayatlara dokunmanın, kendi hayatımıza kattığı tarifsiz anlamları göstererek, yardımlaşma anlayışını, salt bir ihtiyaç karşılama düşüncesinden öteye taşıdı. Ve bugüne dek, dönemin ve toplumun ihtiyaçlarına göre sayısız yardım faaliyeti hayata geçirdi.
Evlenmek isteyenlerin hayallerine, borçluların borcuna, ihtiyaç sahiplerinin derdine ortak oldu. “Anasınıfsız Okul Kalmasın”, “Erken Tanı, Erken Hayat”, “Geleceğe Annemle Yürüyorum”, “Cemre Çarşısı” ve “Artsın Eksilmesin Dönüşüm Pazarı” gibi kıymetli projelerle toplumun farklı kesimlerine yardım elini uzattı. Geçmişte olduğu gibi bugün de, TOGEM-DER ailesi, yüreği yangın yerine dönen insanlara bir damla su olmak için tüm imkânlarını seferber ediyor.
Bildiğiniz üzere, 6 Şubat sabahı 9 saat içerisinde iki şiddetli depremle sarsıldık. 11 ilimizi yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen eşi benzeri görülmemiş felaketler, verdiğimiz kayıplar ile 85 milyon insanımızı derin bir acıya boğdu.
İçimizdeki kederi, sırtımızdaki ağır yükü hafifleten; yorulmuş yüreklerimize derman olan şey ise, bu zor günlerde ülkemizde ortaya çıkan kardeşlik ve dayanışma ruhu oldu. Milletçe tek yürek halinde bir ve beraber olmanın, birbirimizin yarasını sarmanın şifasını yeniden hissettik. Her bir çaba diğerine eklendi ve kısa sürede binlerce insana can suyu olan bir iyilik pınarına dönüştü.
Bu süreçte, TOGEM Derneği, sizlerin değerli katkılarıyla hazırlanmış, içerisinde muhtelif yardım malzemelerinin bulunduğu toplamda 20 adet tırı Adıyaman ve Hatay bölgesine gönderdi. Konteyner kentlerde; yatak, nevresim, battaniye gibi ürünler temin ederek depremzedelerin yeni yuvalarına ortak oldu. Deprem bölgesinden gelen 41 aileye, Üsküdar’da ev tahsis edilmesini sağladı.
Ne yazık ki, felaketlerden en çok etkilenen grup, yine kadınlar ve çocuklar oldu. Derneğimiz, bölgedeki kadın girişimcilere malzeme desteği sağlarken, çocuklara yönelik psikososyal destek merkezi açtı.
Kurulan sosyal marketlere ürün temin eden TOGEM-DER, bu zorlu süreçte de milletimizin güçlü bir destekçisi oldu. Emeği geçen, destek sunan, en ufak katkısı olan her bir üyemize, gönüllümüze ve hayırsevere can-ı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Derneğin kurulduğu günden bu yana, sizler nice ihtiyaç sahibi insanın elinden tuttunuz, yüreklere dokundunuz, yaralara merhem oldunuz. Allah her birinizden razı olsun; gücünüzü, kuvvetinizi artırsın inşallah!
Hani şair diyor ya; “bir gün akşam olur biz de gideriz, kalır dudaklarda şarkımız bizim.” Bu çatı altında yaptığımız hayır işleri ile çocuklarımıza, torunlarımıza nesiller boyu söylenecek bir kardeşlik şarkısı miras bıraktığımıza inanıyorum. Sizler gibi; “hayırda yarışan”, iyilik için saf tutan gönüllü neferler ile aynı yolu yürümekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Kıymetli misafirler;
Depremde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası ve imarı uzun soluklu bir süreç. Depremzede kardeşlerimizin ihtiyaçları konusunda duyarlılığın canlı tutulmasının ve yardımların hız kesmeden devam etmesinin önemini buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Kayıpları geri getiremeyiz. Ancak kırılmışı onarmak, eksiği tamamlamak, yaraları iyileştirmek için var gücümüzle çalışabiliriz. Evini, işini, memleketini terk etmek durumunda kalmış vatandaşlarımız, yuvasına yeniden kavuşana dek sabır ve kararlılıkla toplumsal seferberliğimizi sürdüreceğiz.
Sevapların değerinin katlandığı, iyiliğin bire bin olarak hesaplandığı Ramazan-ı Şerifte; tuttuğumuz oruçların, yaptığımız hayır hasenatın, bizi cennete götürecek yolun taşlarını olduğuna inanıyorum.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş olarak müjdelenen bu mübarek zamanlardan layıkıyla istifade edebilmeyi Rabbimden niyaz ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, yaklaşan Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı kutluyorum. Kalplerimizden merhametin, dilimizden güzel sözün, elimizden cömertliğin eksik olmamasını diliyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum. Kalın Sağlıcakla.