3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

23.12.2022

Değerli hanımefendiler, beyefendiler,

Kıymetli bakanlarımız,

İş, medya ve akademi dünyamızın değerli mensupları;

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 3. Sıfır Atık Zirvesi Ve Ödül Töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Sadece ülkemizin değil, dünyamızın geleceği için attığımız somut adımların nişanesi olan ‘Sıfır Atık’ hareketinin 5. yılındayız. Bu süre zarfında projeye destek veren tüm kurum ve kuruluşlarımıza, özel sektör temsilcilerine, sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Kıymetli konuklar;

Dünyanın tüm inançlarında, tüm kadim kültürlerde, tabiat insanın yuvası, anavatanıdır. Ayak bastığımız toprak, nice medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerden günümüze sayısız eser kalmış olsa da, bugüne ulaşan en değerli miras, yaşanabilir bir dünya bırakmış olmalarıdır.
Ne yazık ki bugün, insanlığın ortak mirası olan tabiat yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Yapılan araştırmalar, dünyanın bir yıllık doğal kaynaklarını, henüz yılın yarısındayken tükettiğimizi gösteriyor. Dünya limit aşım günü olarak bilinen bu ölçüme göre 2022 yılında tüm kaynaklarımızı temmuz ayı itibariyle tükettik.

Bu hızlı üretim ve tüketim alışkanlıkları sonucunda oluşan kaynak açığımızı, bir sonraki yıldan ödünç alarak kapatıyoruz. Yani, bizden sonraki nesillerin hakkı olan kaynakları kullanıyoruz. Doğal kaynakları tüketirken aynı zamanda atık dağlarının da oluşmasına neden oluyoruz.
Hâlbuki yaşamımızı kolaylaştırması için kullandığımız malzemelerin birçoğu, çok kısa süreli ihtiyaçları gidermek için tüketim döngümüze dâhil ettiğimiz vazgeçilebilir ürünler.

Öte yandan, dünya bankası raporlarına göre, dünyada oluşan atık miktarının yalnızca %20’si geri kazanılıyor. Geri kalan miktar ya depolanıyor, ya da doğaya terk ediliyor. Doğaya bırakılan atıkların bedelini sularımıza, toprağımıza ve havaya karışan kimyasallar ve plastik parçacıkları olarak ödüyoruz. Dahası bu kalıntılar sofralarımıza kadar ulaşıyor, soluduğumuz havayı kirletiyor. Son bir asırdır ürettiğimiz sadece plastik atık miktarı dünyamızdaki su ve karasal canlı ağırlığının neredeyse iki katına tekabül ediyor. Bu listeyi uzatmak mümkün. Artık sorunları konuşmaktan öteye geçmeli ve çözümün bizzat parçası olmalıyız. Çünkü belki de bunu yapabilecek son nesil biziz.

Bu bakış açısıyla, bundan 5 sene önce bir hayalle yola çıktık. 2017’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde başlattığımız ‘Sıfır Atık’ projesi halkımızın da teveccühü ile bir kartopu misali gönülden gönüle büyüdü. Gelinen noktada sektörlerimizde döngüsel ekonomi ve çevre dostu üretim modelleri konusunda önemli gelişmeler kaydedildiğini görüyoruz. Bugün aramızda bulunan, sorumluluk alarak sürdürülebilirlik raporlarını hazırlayan ve daha yeşil üretim modellerini benimseyen tüm sektör temsilcilerimizi tebrik ediyorum.

Değerli katılımcılar;

‘Sıfır Atık’, insanlığın geleceği adına başlatılmış bir sorumluluk hareketidir. Atıkların aslında birer enerji kaynağı olduğu bilinciyle, doğayla uyum içinde ve sürdürülebilir bir yaşam felsefesinin ürünüdür. Modern insanın unuttuğu, tabiat ile arasındaki gönül bağını pekiştirme yolunda atılmış bir adımdır.

Bu bakış açısıyla geçtiğimiz 5 senede Türkiye’nin ortaya koyduğu örneklik bugün tüm dünya ülkelerine ilham oluyor. Eylül ayında, başta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmak üzere, ‘Sıfır Atık’ idealine inanan onlarca yabancı devlet başkan eşi, bakan ve birleşmiş milletler temsilcisi ile küresel bir iyi niyet beyanı imzaladık ve dünyada ‘Sıfır Atık’ uygulamasını yaygınlaştırmak için birlikte çalışacağımıza dair söz verdik.

Her geçen gün imzacı sayısının arttığı iyi niyet beyanı, ‘Sıfır Atık’ projemize küresel ilgi ve desteğin kurumsallaşması yolunda önemli bir adım oldu. Buradan bir müjdeyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde ülkemiz tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunulan “sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için sıfır atık uygulamalarının teşvik edilmesi” konulu karar tasarısı 105 ülkenin eş sunuculuğunda oy birliği ile kabul edildi.

Bu karar ile 2023 itibariyle 30 Mart tarihi dünyanın her yerinde uluslararası ‘Sıfır Atık Günü’ olarak kutlanacak. Bu tarihi kararın bir diğer sonucu olarak, Birlemiş Milletler bünyesinde ve ülkemiz girişimleriyle bir ‘Sıfır Atık’ danışma kurulu kurulması için de çalışmalara başladık. ‘Sıfır Atık’ konusundaki tecrübelerimizi dileyen her ülkeyle paylaşmaya, ‘Sıfır Atık’ı küresel bir harekete dönüştürmek için ne gerekiyorsa ortaya koymaya Türkiye olarak hazırız.  


5 sene önce bu topraklarda umutlarla ektiğimiz tohum, bugün gölgesi en uzak ülkelere kadar ulaşan büyük bir çınara dönüşüyor. Bu başarı öncelikle ‘Sıfır Atık’ bir hayat felsefesi olarak benimseyen ve gönüllü katkıları ile zenginleştiren halkımızındır. Yüreği doğa ile çarpan tüm çevre kahramanlarına can-ı gönülden teşekkür ediyorum.

Değerli misafirler;

Sıfır Atık Zirvesi bu sene ‘iklim ve gençlik’ gibi çok kıymetli bir tema altında düzenleniyor.

Yeryüzü emanetini devralacak gençlerimiz ve çocuklarımızın olmadığı bir mücadelenin başarıya ulaşması mümkün değildir. Ben buradan çocuklarımıza ve gençlerimize seslenmek istiyorum:

Toprağı “sadık yâri” olarak gören, dünyanın ilk çevre nizamnamesini yazan, ilk hayvan hastanesini kuran, ağaç kesmeyi baş kesmekle bir tutan bir medeniyetin mirasçıları olduğunuzu unutmayın. Bu topraklarda yaşamış atalarımızın mirası yalnızca temiz ve yaşanabilir bir doğa değildir. Aynı zamanda yaratılan her mahlûkata hürmet ve saygıyla yaklaşan bir zihniyet mirasıdır.

Bu bilinç ile bir tek ülkemizde değil, dünyada da çevre duyarlılığı konusunda örnek olacak bir potansiyel taşıdığınıza inanıyorum. Her biriniz; ailenizde, çevrenizde, üniversitenizde, mahallenizde atıksız ve sürdürülebilir bir yaşamın oluşturulmasına öncülük edebilirsiniz. Modern hayatın kısa ömürlü kullan at ürünler üzerinden insanı sürekli tüketime teşvik ettiği bir ortamda, hakiki değerlerin savunucusu olabilirsiniz.

Bizlerle başlayan sıfır atık hareketi, sizlerin ellerinde yükselip tüm dünyaya ve gelecek nesillere miras kalacak. Her birinizin gayreti, diğerine eklenerek hepimiz için daha umut dolu bir gelecek hazırlayacak inşallah.

Kıymetli katılımcılar;

Sanayileşme ile birlikte doğaya hükmedebileceği yanılgısına kapılan insanoğlu, bugün doğa ile yeniden barışmanın yollarını ararken, biz doğanın bir parçası olduğumuzu hiç unutmamış olmanın avantajını yaşıyoruz.

Tarih sayfaları, tabiat yaşam mücadelesi verirken sorumluluk üstlenmeyen ülkeler karşısında, Türkiye’nin, krizi çözüme kavuşturacak yolda üstlendiği liderliği yazacak. Satırlar, bugün burada ödül alanlar başta olmak üzere tüm sıfır atık gönüllülerinin hikâyesinden oluşacak.

Bu vesileyle ödül alacak tüm kişi ve kurumları tebrik ediyor, ortak evimiz dünyamızı korumak için gösterdikleri üstün çaba için yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok ki gönüllü katkılarınızın en güzel mükâfatı tabiatta açılan yaraları biraz olsun sarabilmiş olmaktır.

Beşinci yılını tamamlayan ‘Sıfır Atık’ projesinin bugünkü başarısına ulaşmasında katkılarından dolayı, başta projemizin yürütücüsü çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mıza ve emeği geçen diğer bakanlıklarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Her geçen gün daha temiz ve sağlıklı bir dünyaya ulaşmak dileğiyle, hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.