Angola’da TİKA Projeleri Açılış Töreninde Yaptıkları Konuşma

19.10.2021

Değerli hanımefendiler, beyefendiler;

Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyor, Türk halkının en içten sevgilerini sunuyorum.

Afrika’nın bu güzel ülkesi, Angola’da bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Angola’ya ilk ziyaretimiz olması da, şahsım için ayrı bir heyecan vesilesidir. Burada da, tüm Afrika ziyaretlerimizde olduğu gibi, şaşmaz bir misafirperverlikle karşılandık. Şükranlarımı sunuyorum.

Kıymetli konuklar;
Angola, birçok Afrika ülkesi gibi, zorlu imtihanlardan geçti.  Uzun bir iç savaş dönemi ve bağımsızlık mücadelesinden sonra, demokratik bir ülke olarak uluslararası toplumda yerini aldı.

Angola’nın hızla büyümesi, onu Afrika’nın yükselen bir değeri haline getirdi. Angola Halkının birlik içinde yürüttüğü çalışmaları takdirle izliyoruz. Sizlerle her zaman dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Türkiye’nin çok boyutlu, girişimci ve insani dış politikalarında, Afrika’nın özel bir yeri var. Bu özel yer, sadece devlet politikalarıyla sınırlı değil. Afrika’ya yaklaşımımız, medeniyet tasavvurumuz temelinde yükseliyor. İnsanlığı büyük ve tek bir aile olarak görüyoruz. Politikalarımızı da, bu aileye karşı hissettiğimiz sorumlulukların bilinciyle şekillendiriyoruz.

Türkiye’nin Afrika Açılımı, kıta ülkeleriyle olan ilişkimizi son derece pekiştirdi. Her seyahatimiz, kardeşliğimizi artırdı. Bir milyarı aşkın nüfusuyla Afrika, dünyanın en büyük potansiyellerini bağrında taşıyor. İnanıyorum ki geçmişin tüm zorluklarına rağmen, gelecek, Afrika’nın parlayan ışığıyla aydınlanacak.

Değerli misafirler;

Bildiğiniz gibi, ülkelerin kalkınması, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımının desteklenmesiyle mümkündür. Güçlü toplumlar, ancak kadınlar da güçlenirse kurulabilir.

RANJEL Kadın Mesleki Eğitim Merkezi, bu anlamda, kadınların hayatına muazzam bir katkı yapıyor. Aldığım bilgiye göre, 2014 yılından beri yaklaşık 6 bin kadına mesleki eğitim imkânı sunulmuş.

Kuaförlük, terzilik, aşçılık, pastacılık, bilgi teknolojileri, geri dönüşüm, sanat ve bakım hizmetleri gibi birçok alanda verilen eğitimler, kadınların hayatlarını dönüştürüyor. Bu merkezin tüm çalışanlarını tebrik ediyor, başarılarınızın devamını temenni ediyorum. 

Biz de ülkemizde, kadınların güçlenmesini, karar verici ve lider pozisyonlarda yer almalarını destekliyoruz. Kadınların eğitim ve istihdam alanında, önünde duran tüm engelleri kaldırıyoruz. Geleceğin, kadın gücüyle imar edileceğine yürekten inanıyorum.

Dolayısıyla, kadınların tüm dünyada desteklenmesi, bu aydınlık geleceğe en önemli katkıdır. Her zaman altını çizdiğim bir husus var. Kadınlar gelecek nesilleri yetiştiriyorlar. Bir nüfusun niteliği, kadınların ne kadar donanımlı olduğuyla doğrudan ilgilidir. Afrika’nın geleceğini Afrikalı kadınlar şekillendirecek. 

Bildiğiniz gibi, TİKA, Türkiye’nin iyi niyetlerini tüm dünyaya taşıyor. RANJEL Merkezine yaptıkları bu değerli katkı için, TİKA’mızın tüm kıymetli çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

Tefrişatı tamamlanan bilgi teknolojileri sınıfı ve müzik odasının, Angolalı kadınlarımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Değerli konuklar;

Kadınların güçlendirilmesinde, en önemli unsurlardan biri kadın girişimci ekosisteminin desteklenmesidir. Çünkü girişimcilik, insanın özgün potansiyelini ortaya koyabileceği, hayallerini gerçeğe dönüştürebileceği bir kanaldır. Bu ruh ortaya çıktıkça hayat zenginleşir.

Ülkemizde hem kamuda, hem özel sektörde, kadın girişimciliğini destekleyen çok özel uygulamalarımız var. DA MAMA projesi, Angolalı kadın girişimcilerin de yanında olduğumuzun bir ifadesidir.

Bu kapsamda, Angolalı kadınların, geleneksel yemekleri hazırlayıp satabileceği, 15 adet mobil satış noktasının kurulmasına destek verdik. Ben de, bu stantları, Angolalı kadın girişimcilerimize teslim etmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Bu vesileyle, Angola Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşu Avida ile işbirliğimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnşallah, kadınlarımızı desteklemede nice uzun soluklu işe birlikte imza atacağız.

Afrikalı kadınlarla dayanışma noktasında bugüne kadar hatırı sayılır bir tecrübemiz birikti. Mesela, 2015 Etiyopya temaslarımız esnasında, AIDS hastalarına yardım etmek için kurulmuş bir atölyeyi ziyaret ettim. Burada kadınların el emeklerinin 1 dolar gibi haksız bir bedelle satın alınıp, Avrupa’nın pahalı butiklerinde yüksek fiyatlara satıldığını öğrendim. Buradan sağlanan kazanç maalesef, emeğin sahiplerine geri dönmüyordu.

Bunun üzerine, Türkiye’de Afrikalı kadınlar için adil bir Pazar kurmaya karar verdik. Ankara’da açtığımız, Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi, dayanışmamızın en anlamlı örneklerindendir. Açıldığı günden beri, Afrika’nın birçok ülkesinden kadınların el emeği ürünleri, burada satışa sunuluyor. Elde edilen gelir, olduğu gibi Afrikalı kadınlara geri dönüyor.

Nelson Mandela, “Kadınlar yoksulluğa mahkûm olduğu ve küçük görüldüğü sürece insan hakları özüne kavuşamayacaktır” diyor.  Bu sözün verdiği mesaja yürekten inanıyorum.

Kıymetli misafirler;

Yurtdışına yaptığım her ziyaret, insanlık tecrübelerinin birçok boyutuna şahit olmama vesile oluyor. Tüm bu seyahatlerin içinde Afrika yolculuklarının benim için çok özel bir yeri var. Afrika’nın iç dünyama kattıklarını derlediğim “Afrika Seyahatlerim” kitabı, kalbimde büyüttüğüm sevgi ve kardeşliğin sembolüdür. Kitabımın sonunda, Afrika Seyahatlerimin benim için hiç kapanmayacak bir defter olduğunu söylemiştim. Bugün bu güzel ülkede, o deftere yeni satırlar eklemiş oldum.

Bu duygularla sözlerime son veriyor, en kısa zamanda yeniden bir araya gelmeyi diliyorum.

Türkiye olarak, kıtanın barış ve istikrarına katkı sağlamak için çıktığımız yola, nice kilometreler eklemeyi temenni ediyorum. Programda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Sizleri sevgiyle selamlıyorum. Kardeşliğimiz daim olsun. Kalın sağlıcakla.