Sayın Hanımefendi’nin “Halkbank Üreten Kadınlar Zirvesi” Video Mesajı

08.03.2021

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Hepinizi en kalbi duygularla selamlıyorum.

Üreten Kadınlar Zirvesi’nde sizlerle olmaktan, büyük mutluluk duyuyorum.

Tüm kadınlara ilham olacak, bu zirveyi düzenleyen Halkbank’a, teşekkür ediyorum. Kadınlarımıza açtığı her tür kredi ve imkan, umutlarımızı artırıyor. Bu desteklerin, katlanarak artmasını diliyorum.

Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

Değerli Katılımcılar,

İnsan, gayretiyle, çalışması ve azmiyle, güzel bir dünya inşa etmeye muktedirdir.

Bu anlamda dünya, ektiklerimizi topladığımız, verimli bir toprak gibidir.

İçinde çocuklarımızın yaşamasına razı olacağımız, geleceğin dünyası, kadın eli değmeden kurulamaz.

Bugün bu zirvede yer alan, tüm kadınlarımız; yolumuzu aydınlatan, birer kutup yıldızıdır.

Şu an, hayat yolunu çizme arayışındaki genç kızlarımız için, yol göstericidir.

Kendine yeni bir alan açma gayretinde olan, tüm kadınlar için, güven tazeleyicidir.

Kadınlar birbirini destekleyip, güç birliği yaptıkça, her zamankinden daha güçlü bir toplum olacağımıza inancım tamdır.

Kıymetli Katılımcılar,

Sanayi devrimiyle modern dünya, çarklarına dahil ettiği kadınları, çalışan-üreten diye etiketledi.

Bu sistemin dışında kalanları ise, atıl olduklarına inandırdı.

Üretimi, belli kalıplar içine sıkıştırarak, kadının hayatın içindeki emeğini, görünmez kıldı.

Özgüvenlerini kırdı. Kadınlarımız bir anlamda, adı konmamış bir tecrit yaşadılar.

Tabii bu esnada, anne olmak, nesil yetiştirmek, en büyük değer olan ailenin, lokomotifi olmak, önemsizleştirildi.

Hâlbuki Anadolu kadınının, tarih boyunca üretmediği, çalışmadığı tek bir an olmamıştır.

Köklü medeniyet tarihimizde kadın, yaratılışının tüm cevherlerini, hem sosyal, hem de ekonomik hayata katmıştır.

Aynı zamanda evlat, kardeş, eş ve anne gibi, hayatın içinden geçtiği tüm evrelerde, mutlaka söz sahibi olmuştur.  

Toplumumuzun kendine has ruhu ve gücü, kadınlarımızın hem ev içinde, hem de ev dışındaki emekleriyle kazanılmıştır.

O nedenle, kadınlarımızın, toplumsal hayata ilk kez katılıyormuş algısı, medeniyet tarihimize büyük bir haksızlık olur.

Küresel akımlar ve sistemlerin, her şeyi ve herkesi tek tip hale getirmenin peşinde olduğunu biliyoruz.

Ancak biz, Türk Kadınının ezelden beri var olan gücünü, yeni kazanıyormuş gibi lanse edemeyiz.

Biz, uzun zamandır, basmakalıp modeller değil, kadının toplumsal hayata katılımını, onun fıtratını örselemeden arttıran modeller peşindeyiz.

Kadınların özel ve kamusal alandaki hayatlarını dengeli bir şekilde yürütebilmelerine, imkân arıyoruz.

Aslında bu çabanın sonuçları, bugün bu zirvede, sanattan spora, ticaretten gastronomiye kadar her alanda, büyük işler yapan kadınlarla, karşımızda duruyor.

Değerli Misafirler,

Bildiğiniz gibi, içinden geçtiğimiz salgın günlerinde, dünya yeniden şekilleniyor.

Hâlihazırda, tüm dünya, büyük bir yarışın içinde.

Bugün salgın şartları, çalışma hayatı ile ilgili tüm ezberleri de, bozmuş durumda. Evlerin içi, birçok insan için ofis haline geldi, yeni iş modelleri gelişti.

Tüm bunlar kadınların da, girişimci ruhlarını yürürlüğe sokabilecekleri, büyük fırsatlardır.

Şunu unutmayalım, kadın ruhunun, yaşamın hamuruna katılmadığı bir gelecek, eksiktir, yarımdır.

Dolayısıyla, daha adil, içinde herkese yer olan, medeniyet değerlerinin korunduğu bir gelecek için, kadınları iş başına davet ediyorum.

Güçlü Türkiye’nin, ancak güçlü kadınlarla mümkün olduğuna, yürekten inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum.

Kalın sağlıcakla!