Değerli misafirler;
Karadeniz Holdingin ve Sedef Tersanesinin kıymetli mensupları,
Sevgili kardeşlerim,
Hanımefendiler, beyefendiler;
Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Enerji sektöründe ülkemizin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Karadeniz Holding’in enerji gemilerini görev yerlerine uğurlamak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. İnşası tamamlanan 4 gemiden 2’si Endonezya’da, 1’i Gana’da, 1’i Myanmar’da elektrik üreterek bu ülkelerin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunacak.
Powership projeleriyle dünyada enerji gemilerinin inşası ve işletilmesi alanında ülkemizi önemli bir yere taşıyan Karadeniz Holding’i bu noktada şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Bu güzide şirketimiz halen Irak’ta bazı sıkıntılar yaşadıklarını biliyorum. Bunun yanında Lübnan’da, Gana’da, Endonezya’da ve Zambiya’da 9 gemi ve 1500 megavatı aşan kapasiteyle faaliyet gösteriyor. Karadeniz Holding’in yeni gemileriyle beklentimiz odur ki 6 bin megavatlık kapasite artışı sağlayacağını kendilerinden de öğrenmenin memnuniyeti içerisindeyim. Ülkemizdeki enerji yatırımlarını çeşitlendirmek suretiyle yakından takip ettiğimiz bu şirketimizi ekonomimize, ihracatımıza, istihdama yaptığı katkılar için de ayrıca tebrik ediyorum, kutluyorum.
Sevgili dostlar;
Türkiye’nin en büyük sorunu, kendini doğru bir şekilde anlatamamaktır. Tabii bunun asıl sebebi; Türkiye’nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir. Dünyada başka hangi ülkede bunca sorunla, böyle büyük bir ekonomik güç aynı anda var olabilir, doğrusu bunu pek de bilemiyorum. Bu durum uzaktan bakıldığında görülen Türkiye manzarasıyla ülkemizin hakiki durumunun çok keskin şekilde farklılaşmasına yol açıyor.
Bakınız ülkemizi ve milletimizi derinlemesine tanımayan birisinin Türkiye’ye baktığında gördüğü manzara şudur: Tüm önemli terör örgütlerinin hedef aldığı, dünyanın en sıkıntılı bölgesi olan Suriye ve Irak’taki gelişmelere fiilen müdahil olan Karadeniz, Kafkasya, Balkanlar gibi potansiyel kriz alanlarıyla iç içe bir ülke. Hatta daha 4 ay önce darbe girişimine maruz kalmış bir ülke… Doğru mu? El-Hakk doğru. Ama mesele şu var ki; Türkiye sadece bundan ibaret bir ülke değil. Bu fotoğraf madalyonun sadece bir yüzü… Peki, madalyonun diğer yüzünde ne var, bir de ona bakalım; öteki Türkiye her gün dünya çapında projelerin açılışını yapan, yenilerinin hazırlıklarını yürüten, en yıkıcı krizler karşısında dahi güçlü direnciyle hedeflerinden uzaklaşmayan, büyüyen, gelişen, güçlenen bir Türkiye.
Terör örgütlerinin eylemleri sadece eylem yapılan anda, eylem yapılan yerde etkisini hissettirir. Onun dışında üzüntümüzü, öfkemizi artırır, ama işlerimizi asla etkilemez. Gece darbe girişimi de olsa, ertesi sabah ülkede her şey tıkır-tıkır işlemeye devam eder. İşte 15 Temmuz’da darbe oldu, ertesi gün yastık altındaki döviz piyasaya çıktı 2,5 milyar dolar. Yani Merkez Bankası piyasaya döviz sürmedi, ya? Benim halkım, vatandaşım yastığının altındaki dövizlerini hemen ertesi sabah piyasaya sürdü. Suriye ve Irak krizleri karşısında hiçbir yerden kayda değer bir yardım gelmese dahi tüm dünyaya örnek olacak insani duruş sergilemeyi sürdürebiliriz.
Dünyada örneğine pek az rastlanabilecek dev projeler, hem de kamu-özel sektör işbirliğiyle art arda hayata geçirilebilir. Bu projeler için ne finansman sıkıntısı çekilir, ne teknik kapasite sorunu yaşanır. Mesele güven meselesidir, mesele istikrar meselesidir. Bu istikrar olmasa, bu güven olmasa sizlere dünyanın değişik ülkelerinden bu krediler gelmez.
İşte bugün burada enerji konusunda gerçekten öncü ve önemli projeler olan gemilerimizi hizmet yerlerine uğurluyoruz. Önümüzdeki ay, Boğaz’ın altından Avrasya Tüneli’nin açılışını 20 Aralık’ta yapıyoruz. Çift katlı otomobiller artık Asya’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Asya’ya geçecekler. 26 Ağustos’ta Boğaz’ın üzerindeki üçüncü gerdanlığın, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün açılışını gerçekleştirdik. Darbe girişiminden hemen önce İstanbul-İzmir Otoyolunun önemli bir aşaması olan, biliyorsunuz İzmit Körfezi üzerindeki Osman Gazi Köprüsünü hizmete açtık. Dünyanın en büyüğü olacak yeni havalimanımızın inşası tüm hızıyla sürüyor, inşallah ilk etabını 2018’in ilk çeyreğinde açıyoruz. Daha hızlı tren hatları var, şehir hastaneleri var, 29 stat projemiz var. Yaklaşık 6,5 milyon binanın yıkılıp yeniden yapılmasını hedefleyen kentsel dönüşüm projeleri var. Savunma sanayinde iftihar verici pek çok başarı var. Artık insansız hava araçlarını silahlı, mühimmatlı üreten bir Türkiye var, bu noktaya geldik. Yapılanları bir kenara koyuyorum, sadece devam edenleri ve yeni projeleri anlatmaya kalksam değil saatler günler de yetmez.
Değerli kardeşlerim;
Bizim farkımız, işte bu şekilde her biri tek başına başka bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürmeye yetecek sorunlarla, yine uygulandığı her ülkeyi abat edecek projelerin üstesinden aynı anda gelebiliyor olmamızdır. Bunun için her fırsatta diyorum ki; Türkiye kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan hiç kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bir bölümü bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor. Kendi işadamlarımıza da aynı çağrıyı yapıyor ve diyorum ki; yatırımlarımızı ertelemeyin, tereddüde düşmeyin, geç kalırsanız pişman olursunuz, hele hele yeise hiç kapılmayın. Uluslar arası yatırımcıların güvendiği Türkiye’ye, kendi işadamlarımızın dört elle sarılması, yatırımlarını erteleme noktasında böyle bir yanlışa düşmesi sadece onlara kaybettirir. Gelin yatırımlarınızı hızlandırın. Ben ülkeme ve milletime nasıl güveniyorsam, işadamlarımıza da aynı şekilde güveniyorum. Burada şahit olduğumuz görüntü bu güvenin doğru olduğunun ispatıdır.
Ben bu duygularla bir kez daha inşası biterek uğurlamasını yapacağımız enerji gemilerinin Karadeniz Holdinge, ülkemize ve hizmet vereceği ülkelere hayırlı olmasını diliyorum. Gemilerin inşasında görev alan mühendislerimizi, teknisyenlerimizi, işçilerimizi, çözüm ortağı firmaları kutluyorum. Ve Sedef Tersanesinin değerli yöneticilerini tebrik ediyorum. Rabbimden bu gemiler aracılığıyla kazasız belasız, hayırlı, bol kazançlar vermesini kendisinden niyaz ediyorum. Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.