Sevgili Gençler,
Kıymetli Adıyamanlılar,
Değerli Misafirler,
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Deprem bölgesindeki ilk ziyaretimize tekrar gençlerle başlamak istedik. Sizlerden aldığımız enerjiyle, sizlerden aldığımız destekle Adıyaman’ıyla, Kahramanmaraş’ıyla, Hatay’ıyla, Gaziantep’iyle, Malatya’sıyla, Sivas’ıyla deprem bölgesi şehirlerimizi yeniden gezeceğiz.
Ülkemizin yaşadığı en büyük afet olan 6 Şubat depremlerinden beri hep buralarda olduk. Tabii biz birileri gibi buraları deprem turisti edasıyla gezmiyoruz. Arama-kurtarma çalışmalarından itibaren adım-adım yapılan her işi takip ediyor, hiçbir eksiğiyle, hiçbir gecikmeye mahal olmaması için çalışıyoruz. Bakanlarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, gönüllülerimizle ve Cumhur İttifakı’nın mensuplarıyla depremzedelerimizi hiç yalnız bırakmadık.
Bilhassa gençlerimizin bu süreçte gösterdikleri samimi gayretin, sergiledikleri özverili çalışmaların yakın şahidiyiz.
Ülkemizde birileri gençleri hep küçümseyerek, onlara hep karamsarlık aşılayarak kendilerince sizlerle aramızı açmaya çalıştılar. Halbuki biz siyasi hayatımız boyunca hep gençlerle yol yürümüş, her mücadelemizi onlarla vermiş birisiyiz. Onlar gençlerimizi harflerle etiketlendirerek ufuklarına sınır çizmeye çalışırken, biz teknolojiyle, sporla, sanatla, kültürle hep gençlerimizin vizyonunu genişletmek için çalıştık. Hamdolsun gittiğimiz her yerde bunun neticelerini de alıyoruz. TEKNOFEST gençliği dedik, sadece son etkinlikteki yarışmalara 1 milyon gencimizin iştirak ettiği haberiyle sevindik. Türkiye yüzyılı gençliği dedik. Seçimlerde iddia edilenin ve sanılanın aksine gençlerimizden en büyük desteği hamdolsun biz aldık.
Özgüven sahibi gençlik dedik. Spordan bilime her alanda dünyanın dört bir yanında onların başarılarıyla gururlandık.
Bugün de burada 1500 gencimizle birlikteyiz. Burada kütüphanesiyle, atölyeleriyle, spor alanlarıyla, derslikleriyle, Özbek çadırlarıyla adeta bir hayat okulu kurulduğunu görüyoruz. Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı çocuklarımızın ve gençlerimizin hem eğitimlerine destek veriyor, hem de adeta onları hayata hazırlıyor. Sizlerin gözlerindeki ışıltı bize daha çok çalışma, daha büyük mücadelelere girme azmi veriyor. Gençlerimizden aldığımız enerjiyle üzerine ülkemizin geleceğini inşa edeceğimiz değerleri deprem bölgesindeki şehirlerimizde kuruyoruz. Bu çerçevede savunma sanayi sektörünün önemli üretim tesislerinin bir kısmını bölgemize getiriyoruz. Mesela, Adıyaman’da kablo ve konnektör üretim tesisi kuruyor, yazılım kampüsü oluşturuyoruz.
Eğitimde bazı yaş gruplarında OECD ortalamasının üzerine çıkmamız, bazılarının da bunu yakalamak üzere olmamız, doğru istikamette gittiğimize işaret ediyor. Bilhassa mesleki eğitimde adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Bir dönem kasıtlı şekilde örselenen, irtibatı sarsılan, cazibesi ortadan kaldırılan mesleki eğitimi yeniden hak ettiği yere getirdik.
Kampımızdaki etkinlikler bile gençlerimizin, çağın ve ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda kendilerini geliştirmek için ne kadar iştahlı olduğunu göstermeye yeterlidir. Önümüzdeki dönemde gençlerimizin önündeki alternatifli eğitim imkânlarını sadece genişletmekle kalmayacak, aynı zamanda dünya ile rekabet edecek şekilde kaliteyi de yükseltmeye odaklanacağız.
Geçmişte yetişmiş insanlarını dışarıya kaptıran Türkiye’den, artık hem kendi evlatları, hem de dışarıdan yetişmiş bireyler için cazip bir ülke haline geldik. İnşallah önümüzdeki dönemde büyük ve güçlü Türkiye’yi adım adım beraberce şekillendireceğiz.
Gençler,
Unutmayın, hep söylüyorum, biz artık sizlerin zamanının misafirleriyiz. Türkiye’nin geleceği sizlersiniz. Cumhurbaşkanı olarak vazifem, sizlere hayallerinizi en kolay şekilde hayata geçirebileceğiniz bir Türkiye bırakmaktır. Biz, gençliğimizi ülkemizin gerçekten zor zamanlarında yaşadık. Bizden önceki nesil çok daha zor şartlarda mücadele verdi. Bir önceki nesil de zaten milli mücadele nesliydi. Vatan topraklarını hangi şartlarda düşmandan kurtardığımızı, son devletimiz Cumhuriyetimizi nasıl kurduğumuzu unutmamalıyız. Cumhuriyetimizin ilk asrı boyunca da neler yaşadığımızı hatırımızdan asla çıkarmamalıyız. Bunun için, tarihine, ecdadına, değerlerine, kültürüne bağlı bir gençliğin öneminin altını her fırsatta çiziyoruz. Nereden geldiğimizi bilmezsek, nerede durduğumuzu da, nereye gittiğimizi de bilemeyiz. Çok değil, çeyrek asır öncesinin Türkiye’siyle bugünkü Türkiye’nin arasında adeta çağ farkı olduğunu bilmezsek niçin Türkiye yüzyılı dediğimizi kavrayamayız.
Bugün sırf bölgeden istedikleri oyu alamadılar diye depremzedelere etmedik hakareti bırakmayanların, dün milletimize neler çektirdiklerini bilmezsek yarınlarımıza güvenle bakamayız. Gençlerimizden isteğim, elinizin altındaki sınırsız bilgi kaynaklarını, tabi doğru ve güvenilir referanslara dayalı olarak tüm bu söylediklerimi teyit etmek için kullanın. Bunu yaptığınızda göreceksiniz ki, söylediklerimizin eksiği var fazlası yok.
Bazıları siyaseti sadece kendi kişisel hedeflerine ulaşmak için yapıyor, bunu başaramayınca da her türlü çirkefliği sergiliyor olabilir. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. En büyük eserimizin de işte bugün burada olduğu gibi sizlerin hayatın her alanında gelişiminize fırsat sağlamak olduğuna inanıyorum. Meclis’te artık sizlerin yaşlarında temsilcileriniz var. İnşallah önümüzdeki seçimlerde sizlerin arasından çıkacak temsilcileri de Parlamentoda göreceğiz. Tek başına bu bile bizim gençlerimize ne kadar güvendiğimizin, inandığımızın işaretidir.
Rabbim hepinizin bahtını, geleceğini, ufkunu açık eylesin. Rabbim hepinize gönlünüzce bir eğitim, bir meslek, bir iş, bir kariyer nasip eylesin. Rabbim hepinizi hayatınız boyunca iyi insanlarla, güzel insanlarla, hayırlı insanlarla karşılaştırsın. Bugün burada bizlerle birlikte olduğunuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Sağ olun, var olun.