Engelli Öğretmen Ataması Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

25.04.2023

Eğitim Camiamızın Kıymetli Mensupları,

Değerli Engellilerimiz,

Değerli Misafirler,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 3 bin 500 engelli vatandaşımızın sınavlarda aldıkları puan sıralamasına göre atama işlemlerini gerçekleştirmek üzere bir aradayız. Bu atamayla birlikte son 10 yılda eğitim-öğretim camiamıza katılan engelli öğretmen sayımız yaklaşık 11 bin 500’ü buluyor. Engelli atamamızın hak sahibi öğretmenlerimize, ailelerine, Bakanlığımıza, öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Eğitim kadromuz sizlerle daha da güçlendi. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarda görev yapan öğretmen sayımız da hamdolsun 1 milyonu geçti. Öğretmenlerimizin yüzde 75’inin bizim dönemimizde göreve başlaması, önceliklerimizin en başına eğitimi yerleştirmiş olduğumuzun en önemli göstergelerinden biridir.

Eğitim altyapımızı bütçesiyle, dersliğiyle, personeliyle güçlendirerek ülkemizi bu alanda da Türkiye yüzyılına hazırladık. Cehalet karanlığını ilim nuruyla aydınlatmak için gecesini gündüzüne katan öğretmenlerimizin birikmiş tüm sorunlarını çözmek de Allah’a hamdolsun bize nasip oldu.

Bu vesileyle önce vatanına, milletine, ailesine hayırlı evlatlar yetiştirmek için çalışıp didinirken canlarını feda eden şehit öğretmenlerimizi rahmetle anmak istiyorum. Şehadet makamına ulaşan 192 kahraman öğretmenimizin aziz hatırası milletimizin kalbinde hep yaşayacak.

Gözümüzün nuru evlatlarımızı, dolayısıyla geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimize şükranımızı anlatmaya ne yapsak, ne söylesek kâfi gelmez. Biz teşekkürümüzü kuru lafla değil işte burada olduğu gibi atamalarla, geçtiğimiz yıl yaptığımız gibi Öğretmenlik Meslek Kanununu çıkartarak ifade ediyoruz.

Mayıs ayında gerçekleştirmeyi planladığımız 45 bin yeni sözleşmeli öğretmen ataması gibi müjdelerle sizlerin yanında olduğumuzu göstermeyi sürdüreceğiz. Bu arada sözleşmeliden memur statüsüne geçen 93 bin 272 öğretmenimize de kadrolarının hayırlı olmasını diliyorum.

Deprem afetinde eşini veya çocuğunu kaybeden, sağlık mazereti ortaya çıkan 4 bin 536 öğretmenimizin yer değişikliği talebini de hemen yerine getirdik. Aynı şekilde bu bölgedeki öğretmenlerimizin il içi yer değişikliği istekleri süratle karşılandı.

Sizlerin de yakından takip ettiği gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitimdeki en büyük reformlarımızdan biridir. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimine katkı sunacak bir kariyer sistemi getiren bu kanunla mali ve sosyal haklarda da önemli iyileştirmeler yaptık. Tabii ülkenin ve milletin hayrına her mesele gibi, bu kanun çıktığında da birileri yine ortalığı karıştırmak için harekete geçti. Öğretmenlerimizi tahrik ederek, bu kanunun getirdiği haklardan istifade etmelerinin önüne geçmeye çalıştılar. Elbette yalancı yalancılığıyla, provokatör provokatörlüğüyle kaldı. Öğretmenlerimiz kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıktı.

Başöğretmen ve uzman öğretmen unvanlarını alan öğretmenlerimiz diğer haklarıyla birlikte mali avantajlardan da yararlanmaya başladı. Başöğretmenlik hakkını kazanan 67 bine yakın, uzman öğretmen unvanını alan 517 bine yakın öğretmenimizi bir kez daha tebrik ediyorum.

Unvan tazminatı ve ek ders ücretiyle birlikte başöğretmen maaşı yaklaşık 25 bin lirayı, uzman öğretmen maaşı da 22 bin 500 lirayı buldu. İnşallah önümüzdeki dönemde kamu personelinin ücretlerinde yapılan her iyileştirmeden öğretmenlerimiz de yararlanmaya devam edecektir.

Değerli Dostlar,

Bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının, ilerlemesinin en önemli işaretlerinden biri de; toplum içindeki –altını çiziyorum- dezavantajlı kesimlerin hayata katılma düzeyleridir. Türkiye uzunca bir süre engelli bireylerinin eğitimden istihdama kadar geniş bir alanda haklarını kullanabilmeleri konusunda ciddi eksiklikler yaşamış bir ülkedir. Hâlbuki bir ülkenin her ferdi biriciktir, her ferdi zenginliktir. Her ferdi, o büyük bütünün ayrılmaz bir parçasıdır. Engellilerini ihmal eden bir ülke, potansiyelinin bir kısmından vazgeçmiş demektir. Biz bunun için engellilerin hayata katılımı konusunda çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Maddi katkının ve kurumsal kapasiteyi genişletmenin ötesinde, bu alanda bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Bunun öylesine ki –bugün itibariyle söylüyorum- engellilerimizin hayatın her alanındaki başarılarıyla gurur duyuyorsak, işte bu büyük dönüşüm sayesindedir. Engelli öğretmenlerimizin, çocuklarımızın eğitim-öğretimine verecekleri eşsiz katkı yanında, aynı durumdaki çocuklarımız ve gençlerimiz için de bir rol model olacağına inanıyorum.

Malzemesi insan olan öğretmenlik, zaten yükü ağır bir sorumluluktur. Hele bir de engelli olmanın getirdiği zorluklarla birlikte öğretmenlik mesleğinin ifasının ne anlama geldiğini tasavvur etmek bile güç. Sizler, bu sıkıntıların hepsinin de üstesinden gelme iradesiyle bugün buradasınız. Hiç şüphesiz, engellilerimizle ilgili nadiren de olsa karşımıza çıkan önyargılar, yanlış değerlendirmeler hala olabiliyor, ama geçmişle mukayese edilemeyecek kadar iyi bir noktaya geldiğimiz bir gerçektir. Tabii biz bunu yeterli görmüyoruz, hep birlikte çok daha fazlasına ulaşmamız gerekiyor, inşallah onu da yapacağız. Medeniyet köklerimizde var olan değerleri devletimizin imkânlarıyla bütünleştirerek ülkemizi dünyaya örnek olacak bir seviyeye çıkarmakta kararlıyız. Türkiye yüzyılının alametifarikalarından biri de, Allah’ın izniyle bu olacaktır. Bu ülkenin ister engelli olsun-ister engelsiz, her vatandaşı bilecek ki gayreti, kabiliyeti, azmi ölçüsünde önünde tüm kapılar sonuna kadar açıktır. Çocuklarımıza, gençlerimize vereceğimiz en büyük hediye, onları bu özgüvene sahip kılmaktır. Eğitim-öğretimle birlikte teknolojiye yaptığımız yatırımlarla nitelikli istihdamı genişletme hedefimizin gerisinde bu gaye vardır.

Kendi insanımıza güvenimiz öyle sadece hamasetten ibaret, altı ve içi boş bir böbürlenme asla değildir. Biz, milletimizin kendisine imkân sağlandığında ve fırsat verildiğine neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda fert-fert başarılı olan insanlarımızın güçlü bir kurumsal yapının desteğiyle bu başarıları katlayarak arttıracağından şüphe duymuyoruz. Bu anlayışla Cumhuriyetimizin ilk asrındaki eksiklerden ve hatalardan çıkardığımız dersler ışığında Türkiye yüzyılı vizyonumuzu tasarlıyoruz. Gerektiğinde yedi düvele meydan okurken de milletimizin bu özelliğine güvendik, güveniyoruz. Maziden atiye kurduğumuz güçlü köprünün kilit taşı olarak gördüğümüz öğretmenlerimizden beklentimiz; çocuklarımızı bu idrak ve donanımla yetiştirmeleridir.

Öyle ki lise yıllarımda çok iyi bir edebiyat hocamız vardı, rahmetli şimdi. Edibane bir öğrencinin öğretmenine yazdığı mektubu bize örnek olarak verdi, o da gerçekten çok çok ilginçti. “Varlık sebebim, bana edebi öğreten muhterem hocam” mektup böyle başlıyor. Şu edebe bak, nasıl bir mektup ve hocasına bu başlıkla mektubunu yazıyor. İnanıyorum ki hocalarımız aynı şekilde öğrencilerine bu edibane mektupları yazmaya da muktedir olacaktır. Öyle bu teröristlerin-meröristlerin geçtiği mecralardan bizim öğrencilerimiz geçmeyecek inşallah.

Bu duygularla atamasını yaptığımız engelli öğretmenlerimizi bir kez daha tebrik ediyor, görevlerinin hayırlı olmasını diliyorum.

Milli Eğitim Bakanımıza ve ekibine bu hayırlı hizmetleri için şahsım, ailem, milletim adına teşekkür ediyorum.

Sizleri tekrar sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Kalın sağlıcakla.