Bursa Gemlik’te Halka Hitapları

24.04.2023

Sevgili Gemlikliler,

Başımızın Tacı Kıymetli Hanımlar,

Geleceğimizin Teminatı Sevgili Gençler,

Değerli Kardeşlerim,

Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.  Biraz sonra TOGG SIRO Batarya Fabrikası’nın temel atma törenine katılacağız. Bu tören öncesi evvela sizinle kucaklaşmak, hasret gidermek istedim.

Biliyorsunuz ülkemizin yerli ve milli markası TOGG, sadece bir otomobil markası ve buradaki tesisi de sadece bir otomobil fabrikası değildir. TOGG, aynı zamanda tasarımıyla, yazılımıyla, temiz enerji çözümleriyle bir teknoloji hamlesidir. Temelini atacağımız Batarya fabrikası da bu atılımın en önemli unsurlarından biridir.

Dünyada hızla gelişen ve yaygınlaşan elektrikli araç piyasasında söz sahibi olmanın yolu, diğer hususlarla birlikte batarya teknolojisinin öncülüğünü yapmaktan geçiyor. Bu bataryalar sadece TOGG’da değil pek çok alanda kullanılan ürünlerdir. Yaklaşık 30 milyar liralık bir yatırım olan SIRO Batarya Fabrikası’nın şimdiden Gemlik’imize, Bursa’mıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Yaparsa…  Yaparsa… Yaparsa… Eyvallah. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar. Hazır konu üretimden, yatırımdan açılmışken, esnaflarımızla ilgili bazı müjdeleri de bugün burada sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum.

Biliyorsunuz daha önce esnaflarımızın bir bölümüne vergi muafiyeti getirmiştik. Şimdi evlerde imal ettikleri ürünleri internette ve benzeri platformda satanları da vergi muafiyeti kapsamına alıyor, muafiyet sınırını da 320 bin liradan 700 bin liraya çıkartıyoruz.

Yine geçtiğimiz yıllarda yaptığımız bir düzenlemeyle basit usulde vergilendirilen esnaflarımızın kazançlarını Gelir Vergisi’nden istisna tutmuştuk. Yani berber, terzi, bakkal, manav, kasap, taksici, dolmuştu, servisçi gibi esnaflarımızdan Gelir Vergisi almayarak dünyada eşi benzeri olmayan bir düzenleme yapmıştık. Hâlihazırda 837 bin esnafımız hem Gelir Vergisi muafiyetinden yararlanıyor, hem de KDV ödemiyor. Bu yıl basit usule tabi olma hadlerini yeniden düzenledik, böylece mevcut hadleri aştığı için gerçek usulde vergilendirmeye geçmesi gereken esnaflarımızın sabit usulden yararlanmaya devam etmelerini sağlıyoruz.

Ayrıca, basit usul dışında kalan 13 büyük şehrimizdeki 80 bin pazarcı esnafımızın kazançlarını da bu istisna uygulamasına dahil ediyoruz. Yeni uygulamanın büyük şehirlerdeki pazarcı esnafımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Ticari araçlarını yenilemek isteyen esnaflarımıza da bir müjdem var. Ben bay bay Kemal gibi konuşmuyorum ha, o bu tür müjdeleri de verir, ama hepsi palavra palavra palavra. Şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari yük taşımacılığı yapan esnaflarımız, aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek. Tüm bu konularla ilgili detaylar Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından ayrıca açıklanacaktır. ÖTV muafiyeti uygulamasının da esnaflarımıza hayırlı olmasını diliyorum.

İnşallah yeni Meclis faaliyete geçtiğinde ilk yapacağımız yasal düzenlemelerden biri bu olacaktır. Tabi bunun için hep birlikte hazır mısınız? 14 Mayıs’ta sandıklara gitmeye hazır mıyız? Bütün dost, ahbap, yaran, hepsini toparlayıp sandıklara beraber gitmeye hazır mıyız? Ben size inanıyorum, ana kademeye inanıyorum, kadın kollarımıza inanıyorum, gençlerimize inanıyorum. Ve gümbür-gümbür 14 Mayıs’ta sandıkları patlatmaya var mıyız? 14 Mayıs’ta sandığa sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız?

Sizler de görüyorsunuz yedili koalisyon ülkemizin tam kazanımlarını yok etmek için artık gün sayıyor. Onlarla beraber gün sayan başkaları da var. Mesela bay bay Kemal ne diyor? Cezaevlerini boşaltacağız diyor. Ya bu ülke hukuk devleti ya, neyi boşaltıyorsun? Niye? Çünkü terör örgütünün Parlamentodaki temsilcileriyle bay bay Kemal görüşmesini yaptı mı? Yaptı. Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan terörist Selo’yu bile, ne diyor, çıkartacağım diyor. Bunun yapında, Apo’yu de ne yapacağım diyor, çıkaracağım diyor. Bunu diyen kim? Bunun yanında, Meral Hanım o da söylüyor, HDP zaten söylüyor. Bunlar şehitlerimizin kanını yerde bırakmaya var, ama biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Biz Cudi’de var mıyız? Gabar’da var mıyız? Tendürek’te var mıyız? Besler Deresi’nde var mıyız? Burada teröristleri gömdük mü? Gelin şimdi hep beraber 14 Mayıs’ta da bu yedili masayı gömelim, onun için durmayacağız.

Cezaevlerindeki militanlarını serbest bırakma, yurt dışındakilere geri getirme, kamudan ihraç ettiklerimizi tekrar devlete doldurma sözü verdikleri, PKK ve FETÖ terör örgütlerinin mensupları şimdi gün sayıyormuş. Ama siz onlara ben inanıyorum ki 14 Mayıs’ta sandığa gömerek bütün heveslerini kursaklarında bırakacaksınız.

Aynı şekilde ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik etki alanının genişlemesinden rahatsız olanlar da gün sayıyor. Aralarındaki kavga, döğüş, şantaj, at pazarlığı oyunları ayyuka çıkanların ülkeye ve millete başka bir taahhüdünü duydunuz mu? Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte, adalette, ulaşımda, enerjide, sanayide, tarımda, herhangi bir proje vaat ettiklerini duydunuz mu?

Kardeşlerim,

Evlatlarımızın geleceğine dair herhangi bir niyetlerini duydunuz mu? Duymazsınız, çünkü bunların böyle bir derdi yok. Bunların tek gayesi, bize kaybettirerek ülkenin ve milletin kazanımlarını yıkmaktır. Bunların tek misyonu, güvenliğimizi terör örgütlerine, ekonomimizi tefecilere, geleceğimizi emperyalistlere teslim ederek Türkiye’yi çeyrek asır, yarım asır geriye götürmektir. Allah’ın izniyle ülkemizi bu yıkım ekibinin insafına terk etmeyeceğiz.

Kardeşlerim,

Burası Bursa’nın en önemli ilçesi Gemlik. Eskiden İstanbul-İzmir arası ne kadardı? 7,5 saat, öyle mi? Peki, ne yaptık? 3 saat 15 dakikaya indirdik mi?) Bay bay Kemal, sen galiba İzmir milletvekilisin değil mi? İzmir’in Büyükşehir Belediyesi ve birçok belediyesi size ait, ne yaptınız İzmir’e ya? Ama 3 saat 15 dakikaya İstanbul-İzmir arasını indiren AK Parti iktidarı, biziz. Biz yaparız, siz yıkarsınız.

Osman Gazi Köprüsünü yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık mı? Kullanıyor musunuz?  Marmaray’ı yaptık mı? Kullanıyor musunuz? Avrasya Tünelini yaptık mı? Kullanıyor musunuz?

Değerli Kardeşlerim,

Bizim derdimiz bu, biz size aşığız aşık. Ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Şimdi buradan, Gemlik’ten öyle bir ses verin ki Marmara’nın dört bir yanından duyulsun; hazır mıyız?

Bursa, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz?

Bursa, 14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz?

Bursa, 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılının inşası için bismillah diyor muyuz?

Bursa, 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz?

Bursa’ya da, Gemlik’e de böylesi yakışır. Bunun için seçim gününe kadar gece-gündüz çalışmaya var mıyız?

Kardeşlerim,

Karşımızdaki cumhurbaşkanı adaylarının ve muhalefet partilerinin hepsini üst üste koyun, bizim ülkemize kazandırdığımız bıraktım 21 yıldaki eser ve hizmetlerimizi, sadece son birkaç yılda, hatta ondan da vazgeçtim, son birkaç ayda açılışını yaptığımız projelerin yanına bunlar yaklaşabilir mi? Acaba, son birkaç ayda ülkemize kazandırdığımız yatırımların sadece zekâtıyla bile biz bunların hayallerini geride bırakırız.

İşte geçtiğimiz günlerde ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak olması bakımından hayati öneme sahip Karadeniz gazını devreye aldık mı? Bu büyük projenin sevinci milletimizle en güzel şekilde paylaşmak için konutlardaki ilk bir aylık tüketimi tamamen, bir yıllık tüketimi de mutfak ve sıcak su kullanımı kadarıyla ne yaptık? Ücretsiz ücretsiz.

Rezerv değeri 500 milyar dolarla 1 trilyon dolar arasında hesaplanan bu gazın ülkemize sağlayacağı kazançla geleceğimize de ne yapacağız, yatırım yapacağız. Gelirini kendi gaz ve petrol kaynaklarımızın kazancından sağlayacak bir aile ve gençlik bankası kuracağız. Amacımız; aile kurumunu güçlendirecek ve gençlerimizi destekleyecek çalışmaları buradan finanse edeceğiz. Ev hanımlarımızı kendi gelirlerine kavuşturmak için primlerinin üçte birini buradan karşılayarak emekli olabilmelerini sağlayacağız. Ama bay bay Kemal ne yapacak? O da Londra’nın meşhur tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Hani Ziya Paşa’nın güzel bir sözü var; “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.” Bay bay Kemal, böyle atmakla falan olmuyor. Esrar, eroin kaçakçılarından para getireceksin, yok böyle bir şey ya, yok.

Gençlerimize eğitimden istihdama, iş kurmadan evlenmeye, her konuda yine buradan destek vereceğiz. Mesleki eğitime yönelerek hemen hayata atılmak isteyen gençlerimizin istihdamını bu kaynakla kolaylaştıracağız.

Bir zamanlar Norveç Başbakanıyla görüşüyorum, Başbakanlığım dönemi.  Onlar ciddi petrol-doğal gaz zenginidir. Yüzde 25’ini rezerv ediyoruz ve buranın kaynağını tamamen gençlerimize tahsis ettik, buna kimse dokunamaz, o tamamen gençlerimize aittir. Şimdi aynısı benim de akıma geldi, inşallah biz de Karadeniz gazımızın işte belli bir miktarını ne yapacağız, rezerv edeceğiz ve oradan gençlerimize, ailelerimize bunu tahsis edeceğiz.

Ve bunun yanında, girişimci gençlerimizin de yanında olacağız. Gençlerimizin bu noktada hiçbir zaman gönül huzuruyla yuvalarını kurabilmeleri için 2 yılı ödemesiz, 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz kredi vererek evliliklerini teşvik edeceğiz.

Gençler; bak, evliliğe karşı durmak yok ha. Siz bu LGBT’cilere bakmayın. Bu CHP, LGBT’ci, İYİ Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci. Evvel Allah Cumhur İttifakı kutsal ailesiyle bu yolda yürüyor.

Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize 1 kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyoruz, nasıl? Ailenin huzurunun önemli bir unsuru olarak gördüğümüz istihdamı güçlendirmek için her haneden en az 1 kişinin işe girmesini sağlayacağız. Seçim beyannamemizde daha yüzlerce, binlerce başlıkta projelerimiz yer alıyor. 14 Mayıs’tan sonra hepsini de birer-birer yerine getireceğiz.

Elbette yeni projeler üzerinde çalışırken çarşı-pazardaki durumu da ihmal etmiyoruz. Milletimizin canını yakan enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık, Başbakanlığım döneminde yaptık, yine yapacağız. Üretim maliyetleriyle ilgisi olmayan aşırı fiyat artışlarının gerisindeki açgözlülerden hesap soracağız.

Hep söylediğim gibi; biz TOGG’u, TCG Anadolu’yu, Kızılelma’yı, İMECE’yi geliştirirken, aslında vatandaşımızın manavdaki soğana, domatese, salatalığa, kasaptaki ete, marketteki süte erişmesini de kolaylaştırıyoruz. Ülkemizin sanayisini, tarımını, enerjisini, altyapısını büyütmeden soframıza koyduğumuz ekmeği büyütemeyiz. Türkiye yüzyılıyla işte bunu başaracağız.

Değerli Kardeşlerim,

Her seçim, ülkelerin ve milletlerin kaderinde yeni bir yol ayrımıdır. Biz, eğitimde dev adımlar attık mı?

Okullarda, ilkokul-orta-lise sıraların üzerinde ücretsiz olarak yavrularımızın kitaplarını veriyor muyuz?

Bizim öğrencilik yılında bırakın bu tür kitapları, biz teksir kâğıdından kitap alamazdık, kırtasiyeci dükkânında 1 hafta sonraya gün verirlerdi; biz bugünleri yaşadık, benim emsaller bunu bilir, ama şimdi böyle bir şey yok.

76 üniversite vardı, şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Bunu da geç.

Sağlıkta attığımız adımlar ortada. Hastanesi olmayan Bursa’da artık ilçemiz kaldı mı? Şehir hastanemiz var mı? Beğendiniz mi? Peki, bu bay bay Kemal, bir zamanlar SSK’nın Genel Müdürü değil miydi? Allah rahmet etsin, Savaş Ay’ın bir programı var ya, izlemişsinizdir değil mi onu? Ah ah… Ya diyor, öyle değil böyle. Ya sen buranın başındasın, niye arkadaş, nedir o pislik? Hastane hijyen olması lazım.

Kanuni ne diyor;

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.”

İcabında devleti feda edeceksin, ama hastana çok iyi bakacaksın, ama bunların böyle bir derdi yok. İşte AK Parti, Bursa Şehir Hastanesiyle örnek, her şey ortada. Ulaşımda, az önce söyledim; tamamen Trakya’ya kadar Kuzey Yolu ortada, yollarımızın güzelliği ortada, yüksek hızlı tren ortada. Ulaşımda atılan bütün bu adımlarla biz dünyada örnek hale geldik. Ve diplomaside durum öyle.

Daha güzel olacak, ama bu ancak bizimle olur, bunlarla olmaz. Bunlara 5 tane koyun teslim edin, kaybeder gelirler maalesef. Türkiye, son 21 yıldır tercihini hep güvenden, istikrardan, kalkınmadan, demokrasiden yana yaparak büyüdü, gelişti, güçlendi. Bunlar, şu anda teröristlerle beraber dolaşıyor, onlarla el ele. Kandil’den ne diyorlar? Biz Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz. Artık kime güveniyorlar? Kandil’deki terörist başlarına güveniyorlar, onlardan gelecek desteğe güveniyorlar. Biz ise milletimize güveniyoruz. Bu ülke bir terör devleti olmayacaktır, bunlara da benim milletim bu fırsatı vermeyecek. Onun için 14 Mayıs çok önemli, onun için 14 Mayıs’ta sandıkları patlatmalıyız.

Artık üç haftadan geri saymaya başladığımız önümüzdeki seçimlerde bir kez daha geleceğimizle ilgili tercihte bulunacağız. Bir yanda ülkenin ve milletin geleceğiyle ilgili hiçbir vizyonu, programı, projesi olmayan yedili koalisyon var, diğer tarafta ise 21 yıllık eser ve hizmetlerini Türkiye yüzyılıyla taçlandırmak isteyen biz varız, Cumhur İttifakı var. Söz konusu kendimizin ve evlatlarımızın geleceği olduğunda diğer tüm değerlendirmeleri bir kenara bırakıp buraya odaklanmamız gerekiyor. Çünkü sandıkta verilen yanlış kararın telafisi çok ağır olur. Daha kendi aralarında anlaşmayı beceremeyenlere, ülkenin güvenliğini, huzurunu, kalkınmasını teslim etmek, ateşle barutu yan yana getirmekten farksızdır, yani facia kaçınılmazdır. Bunun için öncelikle CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Hazır mıyız?

Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Buradan milletimin tüm fertlerine sesleniyorum. Hanımlar; bakkala ekmek almak için göndermeye bile güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler; dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler; dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşim; önüne 5 keçi katsanız, akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim; kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim; oturduğun apartmana yönetici olarak seçmeyeceğin birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misin?

Öyleyse, 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yaparak ülkemizi işte bu tehlikeden uzak tutmalıyız. Bugüne kadar hep yanımızda olan Bursa’dan 14 Mayıs’ta çok daha güçlü bir destek bekliyoruz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Ve şöyle kaldıralım ellerimizi, hazır mıyız?

Tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet…

Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

 Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.