Eskişehir Toplu Açılış Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

18.04.2023

Değerli Kardeşlerim,

Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.

“Sana günler, aylar, yıllar imrenir,

Dört yana açılan yollar imrenir.

Eskişehir saçının bir teline,

Seher vakti esen yeller imrenir.”

Biz de bugün Türkiye’nin imrendiği, dünyanın imrendiği Eskişehir’de sizlerle beraber olmanın memnuniyeti içindeyiz. Eskişehir, bu kadim toprakları vatan yaptığımızdan beri bin yıldır milletimizin gözbebeğidir. Haçlılara Anadolu’yu dar eden Kılıç Arslan’ıyla, gönül pınarlarımızın gürleyen sesi Yunus’uyla, irfan pınarlarımızın gülümseyen sesi Nasreddin Hoca’sıyla, bir kısmının ismi ilçelerinde yaşayan nice kahramanlarıyla Eskişehir, Türkiye yüzyılının da parlayan yıldızıdır.

Sanayisiyle, teknolojisiyle, tarımıyla, lojistiğiyle, eğitimiyle, sağlığıyla, gelişen tüm imkânlarıyla şehrimizin dinamizmi maşallah her geçen gün artıyor. Geçmişte asırlarca dünyanın ilim ve üretim merkezi olan bu coğrafya, son yıllarda hak etmediği bir ihmali yaşamıştır. Bizim bu ülkeye en büyük hizmetimiz; asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini sadece 20 yılda tamamlamış olmamızdır. Şimdi bu güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde Türkiye yüzyılını inşa etmeye hazırlanıyoruz.

Tabii her dönemde olduğu gibi bugün de ülkemizin siyasi ve ekonomik olarak kendilerine bağımlı kalmasını isteyenler var. Türkiye’nin atılımlarının önünü kesmek için her yolu denediler. Vesayetin ayak oyunlarından terör örgütlerinin kanlı saldırılarına, darbe teşebbüslerinden ekonomik tuzaklara kadar kullanmadık araç bırakmadılar. Hamdolsun milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleyle hepsinin de üstesinden geldik.

Yeni bir seçimin arifesinde Türkiye yine rayından çıkartılmaya, kazanımlarından edilmeye, eski günlerine geri döndürülmeye çalışılıyor. Bu defa karşımızda ne var? 7’li bir koalisyon var. Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı, öyle mi? Bu masada terörle kol kola olanlar var mı? CHP, terörle kol kola. İP, terörle kol kola. O yavrucuklar var, onlar da zaten tamamen istikameti kaybetmişler, ne yaptıklarının farkında değiller.

Değerli kardeşlerim, anlatacağım. Tabii buna bir de PKK’sından FETÖ’süne bu masaya alenen destek veren terör örgütlerini ilave etmek lazım. Daha sapkın akımları, sosyal medya mecralarını, Londra tefecilerini ve oradaki bütün eroin kaçakçılarını, Batıdaki yönetimleri saymıyorum bile.

Peki, ne istiyor bunlar? Türkiye, düşük teknolojili, düşük katma değerli üretimleri yapsın, ama yüksek teknoloji, yüksek katma değer alanına girmesin istiyorlar. Yani İHA yapmasın, SİHA yapmasın, Akıncı yapmasın, başka? Kızılelma yapmasın. Bitmedi, TCG Anadolu’yu da yapmasın, TOGG yapmasın. Öyle alıştılar ya. Yıllar yılı bu ülkeyi öyle yönetmediler mi? Bu CHP, bunlar böyle yönetmediler mi? Bunlar bu ülkede bir topluiğne dahi üretemediler.  Bak, ne diyor bak: “Aşıksan vur saza, TOGG’un varsa bas gaza.” Ben söylemiyorum, vatandaş söylüyor. Ne diyorsunuz, eyvallah edelim mi bunlara? Başka ne istiyorlar? Türkiye, köken ve inanç farklılıkları üzerinden kendi içerisinde kavga etsin, ama bölgesinin cazibe merkezi olmasın istiyorlar. Eyvallah edelim mi bunlara?

Başka ne istiyorlar? Türkiye, kendi belirledikleri politikalara sadakatle hizmet etsin, ama kendi politikalarını kendi belirlemeye kalkmasın. Şimdi Davos’tayız ve o zaman Davos’un o arasında biz de şöyle Bebecan o zaman Bakan, yanımda, beraber IMF’in başındaki zatla görüşüyoruz. Hadi sıkıysa bunu da yalanla. Dedim ki; siz adamlarınızı devamlı gönderiyorsunuz, ama bu gelenler Türkiye’yi yönetmeye mi geliyor, bize akıl vermeye mi geliyor, yoksa taksitlerini almaya mı geliyor? Eğer taksitlerini alacaklarsa alırlar giderler, ama Türkiye’yi yönetemezler, Türkiye’yi ben yönetirim. Sen 2023 ve ne oldu? 2013’e kadar devam ettik, 2013’te bunların alacağını ödedik. 2023’ten sonra artık IMF’le ilişkimiz kaldı mı?

CHP ve İP, bunlar bize akıl verdiler, buradan borç almanız lazım dediler. Biz ne dedik? İhtiyacımız yok. Ve o zaman bizim de Merkez Bankası döviz rezervimiz 2023’te 27,5 milyar dolardı. Ama elhamdülillah şimdi üç haneli rakamlara çıktık mı? Çıktık. Hatta Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara ulaştık.

Kardeşlerim,

Bu Bebecan, bunlar ekonomi-mekonomi falan bunlardan anlamazlar, sadece bunun satışını yaparlar. Şimdi işte ekonomiden ne kadar anladığını bakalım kaç tane bay bay Kemal buna milletvekilliği vermiş, şimdi göreceğiz ve satışa geldiler.  İnşallah Eskişehir 14 Mayıs’ta bunları sandığa gömecek mi? Sağ olun, var olun. Öyleyse Ana Kademe, durmuyoruz. Kadın Kolları, durmuyoruz. Gençler, durmuyoruz.

Ve biz nasıl IMF’i kapımızdan gönderdiysek, sevgili Eskişehirli kardeşlerim, inşallah sandıkta da bunları… 21 sene bunlar hiç iktidar olabildi mi? Şimdi 14 Mayıs’ta ne diyoruz? Yine olamayacaklar diyor muyuz? Öyleyse…  Bak bak bak ne yazmış, ne yazmış: “Ölüme gidelim dedin de, mazot mu yok dedik.” İşte benim vatandaşım böyle. Kralına gereken cevabı verir.

Peki, ne istiyor bunlar? Bizim gençlerimizden yetenekli, kabiliyetli, birikimli olanlar gidip onlara hizmet etsin, ama kendi ülkelerine bir şey katmasın istiyorlar.  “TOGG’suz yol olmaz, sensiz hayat olmaz Reis.” Ben söylemiyorum ha, Eskişehirlim söylüyor. Peki, bunlara eyvallah edelim mi? Madem burada sizlerle dertleşiyoruz, öyleyse şu gerçeği sizinle paylaşmasam olmaz: Şayet ülkenin başında yerli, milli, kararlı, cesur, vizyon ve program sahibi bir yönetim olmasaydı, bu saydıklarımı çoktan yaptırmışlardı. İşte bak uçak gemimiz şu anda Sarayburnu’nda, tıklım tıklım gidiyorlar-geliyorlar. Ama bu CHP’liler bizim TCG Anadolu’dan bile rahatsız. İP rahatsız. Terör örgütünün uzantısı HDP, onlar da rahatsız. Ama hepsinden öte Kandil rahatsız. Niye? İHA, SİHA, Akıncı, Kızılelma bunların tepesine tepesine iniyor. Gabar’a indik mi? İndik. Cudi’ye indik mi? Tendürek’e indik mi? Besler Deresi’ne indik mi? Bu terör örgütüne bizler gereken dersi buralarda verdik mi? İşte biliyorlar ki eğer Cumhur İttifakı iş başında olursa teröristlere bu ülkede aman almak yok. Öyleyse işimiz, yapacağımız çok iş var, alacağımız çok yol var. Ve unutmayın; 14 Mayıs, bunların siyasi mevta haline gelmesi olacaktır.

İşte bütün bunları başaramadıkları için çok kızgınlar. Ülkemizin yaşadığı büyük dönüşümü, sessiz devrimleri, tarihi yol ayrımlarında verdiği kararları hazmedemeyenlerin öfkeleri yüzlerinden okunuyor. Ben de sizlerle gurur duyuyorum.

Eskiden ülkemizle ilgili niyetlerini gizli-saklı ifade ederlerdi, artık ona bile ihtiyaç duymuyorlar, alenen söylüyorlar. Ne diyorlar? Türkiye çok oldu, Türkiye’nin durdurulması lazım diyorlar. Türkiye bizi dinlemiyor diyorlar. Türkiye’nin bize ihtiyacı kalmadı diyorlar. Biz de bunları duydukça Allah’ımıza hamd ediyor, doğru istikamette gittiğimizden emin oluyoruz.

Gençlerimizin bazılarının aklına haklı olarak şöyle bir soru gelebilir, bu akşam gençlerle iftarım var, dertleşeceğiz: Bir ülkenin yönetiminin görevi zaten kendi devletinin, kendi milletinin gelişmesini, kalkınmasını, refahını, hak ve özgürlük alanlarının genişlemesini sağlamak değil midir? Normal şartlarda elbette öyledir, ancak ülkemizde işler böyle yürümüyordu. Güven iklimi çökertilmiş, istikrarsızlık batağına saplanmış, geri kalmışlığa mahkûm edilmiş bir ülkede isteseniz de işleri böyle yürütemiyordunuz. İşte şimdi çıkmış bay bay Kemal ne diyor? Soğan da soğan, patates de patates. Ya bay bay Kemal, sen şöyle soğanı masanın üzerine koyar, ondan sonra şöyle yumruğunla vurur, onun lezzetini alabilir misin ya? Biz öyle yetiştik, biz soğanımızı öyle yedik. Ama bay bay Kemal, bu tırlar olmasa, bu uçaklar olmasa, bu yollar olmasa, acaba siz bütün bu patatesi, domatesi neyle taşıyacaksınız? İşte bu yolları yaptık ki bunlar taşınsın, ama bunların böyle bir derdi yok.

Rahmetli Menderes ve Özal gibi emperyalistlerin dünyanın pek çok yeri gibi bizde de kurduğu bu düzeni değiştirmeye çalışan siyasi liderlerin başlarına gelmeyen kalmadı. Biz de iktidara geldiğimiz günden beri nice saldırılarla boğuştuk, çok uzun mücadeleler ve bedeller sonunda ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. İnşallah Türkiye yüzyılıyla zirveye de çıkartacağız. Bunun için aramızda ahit yenileyelim mi? Hazır mısınız? Gençler; bayanlardan sesi aldım, ama sizden almadım.

Öyleyse, 14 Mayıs’ta durmak yok, yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılı için yarın değil hemen şimdi diyor muyuz? 14 Mayıs’ta umudunu PKK’ya ve FETÖ’ye bağlayanlara derslerini veriyor muyuz?

14 Mayıs’ta ülkemizi emperyalistlerin siyasi hamiliğine, tefecilerin ekonomik cenderesine sokmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz? Maşallah, milli mücadelenin kahramanı Eskişehir’e de böylesi yakışır.

Değerli Kardeşlerim,

Bizim siyasetteki alametifarikamız eser ve hizmettir. Ülkemizin 81 vilayetini eser ve hizmetle donattığımız için, milletimiz 15 seçimde bizi hep sandıktan birinci parti olarak çıkardı. Bugün de Eskişehir’de toplam yatırım tutarı 4 milyar 644 milyon lira olan 99 ayrı yatırımın açılışını yapmak için buradayız.

Eğitimde bilim-sanat merkezi, imam hatip lisesi ve fen lisesi pansiyon binasının, Anadolu Üniversitemizin raylı sistemden fakülte ve hizmet binalarının inşaatına kadar çok sayıda yatırımın, Eskişehir Teknik Üniversitemizin tamamlanan yatırımlarını resmi açılışını bugün yapıyoruz.

Sağlıkta aile sağlığı merkezlerimizin, tarımda desteklenen kırsal kalkınma projelerinin, ormanda ağaçlandırma ve fidan üretimi projelerinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz.

İller Bankamızın tamamladığı biyolojik su arıtma tesisini, yol, asfalt, tretuvar, bütün bu yapımları, park ve spor tesislerini resmen hizmete açıyoruz.

Devlet Su İşlerimizin 1 milyar liralık bir yatırımı olan Gökpınar Barajı’nın, 474 milyon liralık bir yatırım olan Gündüzler Barajının, çeşitli sulama projelerinin resmi açılışlarını buradan yapıyoruz.

Çeşitli kurumlarımızın hizmet binası, restorasyon, tadilat, park, spor tesisi yatırımlarının resmi açılışını da gerçekleştiriyoruz.

Beylikova, Günyüzü, İnönü ve Sarıcakaya beldelerimizin tamamlanan yatırımlarını da yine buradan hizmete açıyoruz.

Tüm bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Bugün sizlerle iki önemli projenin sevincini daha paylaşacağız.

Birincisi; ülkemizin madencilik alanındaki en önemli yatırımlarından biridir. Eskişehir son 5 yılda ürettiği bor cevheriyle ülkemize 2 milyar dolar gelir sağladı. Bu süreçte Eti Maden Eskişehir’e 700 milyon liralık yatırım yaptı.

Kırka’da yıllık 10 ton üretim yapan pilot Lityum Karbonat Tesisi’ni 2020’de hizmete açmıştık. Bu tesiste bor atıklarından üretilen lityum, mühendislerimizin 3 yıllık emeğinin ürünüdür. Bandırma’daki tesisle birlikte ülkemizin ihtiyacının yaklaşık yarısını üretebilir hale getirdik. Artık cep telefonlarında, tabletlerde, dizüstü bilgisayarlarda, bir otomobilin ötesinde yüksek teknoloji ürünü bir akıllı cihaz olan TOGG’da kullanılan lityum, bu tesislerde üretiliyor.

Eskişehir Beylikova’da keşfettiğimiz 694 milyon ton nadir toprak elementi rezervimizi işleyecek pilot üretim tesisinin açılışını da bugün yapıyoruz. Bu madenlerin enerjiden savunmaya, kimyadan cam ve seramik üretimine kadar geniş bir kullanım alanı var. Bunlar öyle stratejik ürünler ki Amerika ile Çin arasındaki ekonomik çekişmenin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor.

Açılışını yaptığımız pilot tesis, ilk aşamada yılda 1200 ton cevher işleyerek işe başlayacak. Hemen ardından yıllık üretimi 570 bin tona çıkartacak yeni bir tesis kuracağız. Ayrıca, bu yıl içinde Eskişehir’e 501 milyon liralık yatırımla 3 yeni bor işleme tesisi daha kazandıracağız. Nadir Toprak Elementi Tesisimizin ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.

İkinci müjdemiz; ülkemizin ilk yerli elektrikli lokomotifi E5000’in lokomotif ve alt sistemlerinin tasarımı, imalatı ve montajı tamamlanarak test ve sertifikasyonuna başlanmasıdır. Önümüzdeki 10 yıl içinde ihtiyaç duyacağımız 500 lokomotifi burada üreteceğiz. Ülkemize 1,5 milyar euroluk katma değer kazandıran bu projenin ilk hareket testine biraz sonra canlı bağlantıyla şahitlik edeceğiz.

Bu projeyle ülkemize yeni bir değeri daha kazandıran Eskişehir’i, Devlet Demiryollarımızı, TÜBİTAK’ı ve özel şirketlerimizi tebrik ediyorum. Eskişehir, lokomotif üretimi, akülü manevra aracı imalatı, döner köprü imalatı, araç taşıma vagonu geliştirilmesi gibi birçok yeniliğe bizim dönemimizde imza attı, tüm bu yatırımlarla Eskişehir’e değer kattık. Yeni yatırımlarla yeni değerler kazandırmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede TÜVASAŞ ve URAYSİM yatırımlarıyla Eskişehir’i raylı sistemler teknolojilerinin de merkezi haline getiriyoruz. Eskişehir sanayisinde üretilen ürünlerin Gemlik Limanı’na ulaştırılmasını sağlayacak raylı sistemin inşasına da yakında başlıyoruz.

Sadece bunlarla kalmıyoruz. Eskişehir türküsü ne diyor; “Ağacın çürüğü özünden olur, yiğidin iyisi sözünden olur.” Biz de bugüne kadar size ne söz verdiysek, hepsini de yerine getirdik. Son 20 yılda Eskişehir’e bugünün rakamlarıyla toplam 67,2 milyar liralık kamu yatırımı yaptık, küsuratı koy, 67 milyar.

Eğitimde 3 bin 90 adet yeni derslik inşa ettik.

Şehrimize üçüncü devlet üniversitesini, Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni kurduk.

Gençlik ve sporda 8 bin 772 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli stadyum dahil toplam 41 spor tesisi kazandırdık.

Kültürde bütün ilçelerimize kültür merkezleri açtık. Kültürel mirasımızın sembol eserlerini restore ettik. Bilim ve kültür sanat merkezleri, kütüphaneler yaptık.

Sosyal yardımlarda Eskişehirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 2 milyar liralık kaynak aktardık.

Sağlıkta 1081 yataklı şehir hastanemiz ve 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanemizin de aralarında olduğu 26 sağlık tesisi inşa ettik.

Kardeşlerim,

Bu bay bay Kemal bir zamanlar SSK’nın başında değil miydi? Başındaydı. Unutmayın, Kanuni ne diyor? “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Ya bay bay Kemal, sen SSK’nın başındayken hastanelerimizde maalesef rehineler vardı, rehin alınanlar vardı. Ya bunların hesabını sen bu millete, Rabbimize nasıl vereceksin ya. 14 Mayıs bunların hesabını sorma zamanıdır, ihmal etmeyin.

Çevre şehircilikte 9 bin 567 konutu tamamlayıp teslim ettik, 3 bin 580 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. İlk evim kampanyamız çerçevesinde ilimize toplam 2 bin 599 konut daha yapacağız. Şehrimizde 4 millet bahçesi projemizden birini tamamladık, diğerleriyle ilgili çalışmalarımız sürüyor.

Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 227 kilometre ilaveyle toplamda 317 kilometreye çıkardık. Seyitgazi-Kırka yolunun ihalesini yakında tamamlıyor, inşasına başlıyoruz. Alpu bağlantı yolunu da seneye tamamlıyoruz.

Şehrimizi önce Ankara’yla, sonra Konya’yla, İstanbul’la, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli ile yüksek hızlı trenle bağladık.

Tarımda ve ormanda Eskişehir’e 11 baraj, 34 sulama tesisi, 13 arazi toplulaştırma projesi, 11 gölet, 33 taşkın koruma tesisi, 2 yeraltı depolama tesisi, 2 hidroelektrik santrali kazandırdık. Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle Eskişehir’de 151 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Eskişehirli çiftçilerimize toplam 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Sanayi ve teknolojide 2 teknokent, 20 araştırma-geliştirme merkezi, 4 tasarım merkezi kurduk.

Şehrimizdeki iş yeri sahiplerine 4 milyar lira tutarında prim desteği sağladık.

Enerjide ilimiz nüfusunun yüzde 90’ı doğal gaz imkânından faydalanıyor. Evet, şimdi de Fatih Bey’i biliyorsunuz Eskişehir’den milletvekili adayımız yaptık. Önümüzdeki dönemde Seyitgazi’ye doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz.

Gördüğünüz gibi saatlerce anlatsak bitmeyecek eserlerimiz ve hizmetlerimiz var.

Kardeşlerim,

Sizlerden sandığa giderken tüm bu eser ve hizmetleri gözünüzün önüne getirerek karar vermenizi özellikle istiyorum. Ben Eskişehir’in en doğru kararı vereceğine inanıyorum.

Biz 20 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık, şimdi de Türkiye yüzyılı vizyonumuzla bu eser ve hizmet siyasetini taçlandırmak istiyoruz. Biz dersimizi iyi çalıştık, bununla geliyoruz. Ülkemizin yeni bir seçim arifesinde olduğu şu günlerde bizden başka, Cumhur İttifakı’ndan başka milletimizin önüne bir vizyonla kimse var mı? Sadece vizyonla da kalmadık, Türkiye yüzyılı için doğru adımlar olarak isimlendirdiğimiz şu seçim beyannamemizde önümüzdeki 5 yılda atacağımız somut adımları da ilan ettik.

Biliyorsunuz, işbaşına gelirken ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet diyerek yolda yürüdük. Ülkemizin 6 Şubat’ta yaşadığı büyük depremler sebebiyle yeni dönemde önceliklerimizin başına afetlere dirençli Türkiye’nin inşasını yerleştirdik.

Kardeşlerim,

TOGG’u malum yaptık. TCG Anadolu’yu aynı şekilde yaptık, şu anda benim vatandaşlarım gümbür-gümbür Sirkeci’de gidip TCG Anadolu’yu ne yapıyorlar, ziyaret ediyorlar. Aynı şekilde TOGG’u da ziyaret ediyorlar.

Kardeşlerim; şu anda hazır mısınız? Öyle bir haykıralım ki tüm Türkiye duysun. Ekranları başında bizi izleyenlere de en kalbi selam, sevgilerimi söylüyorum.

Tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet…

Bir olacağız… İri olacağız… Diri olacağız… Kardeş olacağız… Hep birlikte Türkiye olacağız…

 Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum, Rabbim nice bayramlara bizleri hayırlısıyla kavuştursun diyorum.

Sağ olun, var olun.