Defne’nin Saygıdeğer Güzel İnsanları,
Değerli Kardeşlerim,
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki sarsıntılar sebebiyle sizlere, tüm milletimize geçmiş olsun diyorum.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hepsinin ruhu için el Fatiha.
Dünyada bu kadar geniş bir alanda bu kadar büyük yıkıma yol açan deprem sayısı pek azdır. Türkiye, coğrafyasının eşsiz güzellikleri ve cömert imkanları yanında bu tür mihnetlerini de yüklenmek mecburiyetinde olan bir ülkedir. Ülkemizi afetlere hazırlamak için yürüttüğümüz çalışmalar, geçmişteki ihmallerin ve eksiklerin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle maalesef arzu ettiğimiz hızda ilerleyemiyor. İnşallah millet ve devlet olarak 6 Şubat depremlerinden çıkardığımız dersler ışığında bu hazırlıkları daha süratli ve etkin şekilde yürüteceğiz.
Hatay, bu deprem afetinden en çok yıkımı yaşadığımız, en çok can kaybına uğradığımız yerdir. Tarih boyunca insanlığın en gözde yerleşim yerlerinden biri olan Defne’miz de bu afette büyük yara aldı. Kahramanmaraş merkezli afetlerden yaklaşık 2 hafta sonra 20 Şubat’ta Defne merkezli yaşanan 6,5 büyüklüğündeki deprem, ilçemizdeki yıkımı daha da artırdı. Depremin ilk günlerindeki kötü hava şartları, hasar gören altyapı, kapanan yollar ve diğer sebeplerle çalışmalar çok büyük zorlukla yürütülebildi. Önümüze çıkan engelleri azim ve kararlılıkla aşarak, birkaç gün içinde Hatay’da arama-kurtarmadan yardım çalışmalarına kadar tüm faaliyetleri düzene koyduk.
Biz de depremin 3. günü Hatay’a ilk ziyaretimizi yaparak durumu yerinde gördük ve gereken talimatları verdik. Bugün 3. defa Hatay’ı ziyaret ederek yürütülen çalışmaları adım adım takip ediyoruz ve Cumhur İttifakı olarak Sayın Bahçeli’yle birlikte tekrar buradayız. İnşallah bundan sonra da hem kalbimizle, hem gözümüzle, hem ziyaretlerimizle Hatay’ın yanında yer almayı sürdüreceğiz.
Artık enkazları kaldırma ve yeni binaları inşa etme safhasına geldik. Yıkılan her binayı yeniden yaparak tek bir vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde bu süreci tamamlayacağız. Allah’ın izniyle bir yıl içinde Hatay ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Kalıcı konutları yapmaya başlarken gezici ve geçici barınma sorunları da ihmal etmiyoruz. İlk etapta çadırlarla bu sıkıntıyı çözme yoluna gittik, şimdi konteyner kentler kuruyoruz. Ziyaret ettiğimiz sahra hastanemiz de konteyner sistemiyle yapılmıştır. İnşallah kısa bir süre içinde sadece Hatay’da 30 bin konteyneri hizmete alacağız. Kardeş ülke Katar’ın hibe ettiği 10 bin konteynerin de büyük bölümünü Hatay’a kuracağız, bunlardan bir kısmı Antakya’da faaliyete geçti. Amacımız, insanlarımıza kalıcı konutları yapılana kadar nispeten daha insani şartlarda barınma imkanını sunmaktır.
Şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyası için kolları hemen sıvadık. Bir yıl içinde konut ve köy evi olarak 319 bin haneyi inşa ederek insanlarımızın içine taşınmasını sağlayacağız. Sadece Defne’de yapacağımız konut sayısı 26 bin 261’dir. Mevcut tespitlere göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin konut inşa etmemiz gerekiyor. Allah’ın izniyle bunların hepsini de inşa ve ihya faaliyetlerini yaparak bu büyük afetin şehirlerimizdeki izlerini tümüyle sileceğiz.
Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremeyiz, ama yıkılan her şeyi daha iyisiyle, daha güvenlisiyle, daha gelişmişiyle yerine koymamız mümkündür; iktidarımız bunu yapmaya muktedirdir. Bugüne kadar birçok depremde biz bunları ispatladık. Bunu Van’da aynen ispatladık, bunu Elazığ, Malatya, Bingöl buralarda ispatladık, hatta hatta İzmir’de olan depremde ispatladık. Birçok sel afetinde, Antalya, Manavgat, Muğla oralardaki sel afetlerinde yine bunları ispatlamış bir iktidarız. Bunlardan yılmıyoruz ve bunu da yine aynı şekilde inşallah bir yıl içinde başaracağız. Bir yıl sonra kalıcı konutlarımıza geçmenizin sevincini de burada yine beraber yaşayacağız.
Fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayın, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirerek, bizi deprem yaralarını sarmak çabalarımızdan uzaklaştırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Unutmayınız, her şey gelir geçer, geride sadece sizlerin ve evlatlarınızın geleceğinin teminatı olan hayatınız, eviniz, işiniz, huzurunuz kalır.
İşte aynı şekilde İskenderun’da biliyorsunuz oralarda da kruvazör gemisi getirmek suretiyle vatandaşlarımızı oralarda insani bir şekilde ne yapıyoruz? Şu anda iskan sahibi yaptık. Onun yanında, enerji üretimi yapan iki ayrı gemiyi yine o bölgeye çektik ve orada sadece kamara sistemi değil, aynı zamanda eğitim-öğretimi de yine orada yapmak suretiyle onu da hizmete aldık. Bütün mesele, bir an önce vatandaşlarımızı şu endişelerinden kurtaralım ve buralarda onları en güzel şekilde yemesi-içmesi, yatması-kalkması, her şeyiyle burada onlara da o imkânı sağlamış olduk ve şu anda bu süreci de devam ettiriyoruz. İşte bunun için çalışıyor, bunun için mücadele ediyoruz.
Rabbim hepimizin yardım ve yardımcısı olsun. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza etsin.
Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Ve biz size inanıyoruz, siz de Cumhur İttifakı’na inanın, sizleri hiçbir zaman yalnız bırakmadık, yalnız bırakmayacağız.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.