Sevgili Kırıkhanlılar,
Değerli Kardeşlerim,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Sizleri en kalbi duygularımla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. 6 Şubat’ta meydana gelen depremler, son asırda maruz kaldığımız en büyük felaket olarak tarihe geçti. Bu depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerime bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Aynı gün ardı ardına yaşadığımız iki büyük deprem ve onları izleyen binlerce artçı sarsıntı, 21 ilimize ulaşan geniş bir alanda hissedildi. Ancak, bu depremler 11 ilimizin 62 ilçesinde hepimizi yasa boğan can kayıplarına ve yıkımlara yol açtı. Tüm vefat eden kardeşlerime gelin hep beraber birer Fatiha okuyalım.
Üstelik deprem günü ve takip eden birkaç gün ülkemizde ağır kış şartları hâkimdi. Deprem, ulaşım ve haberleşme altyapısına da ciddi zarar vermişti. Buna rağmen, devlet olarak tüm gücümüz ve personelimizle bir an önce depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Yıkıntıların altında kalanlara ulaşmak için arama-kurtarma ekiplerini seferber ettik. Acil gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için ülkemizin dört bir yanından binlerce tır malzemeyi bölgeye gönderdik. Gelen yardımları ve tahliye olan insanlarımızı organize etmek için bakanlarımızla, valilerimizle, milletvekillerimizle gece-gündüz depremzede vatandaşlarımızla bütünleşerek bunun altından kalktık, kalkıyoruz.
Devlet ve millet hep beraber tek yürek, tek bilek olarak deprem bölgesine doğru adeta sel olup aktık. Kamu görevlileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, gönüllüleriyle, ferdi olarak yardıma gelenlerle birlikte neredeyse yarım milyon insan deprem bölgesinde vazife üstlendi. Askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, sağlıkçısıyla, diğer kurumlarımızın ekipleriyle devletimiz sahadaydı. Belediyelerimiz başkanları, personelleri, araç-gereçleriyle ilk günden itibaren buradaydı. Bunlarla beraber, ülkemizin dört bir ucundaki ihtiyaç duyulabilecek her türlü ekibi, iş makinesini, malzemeyi bölgeye yönlendirdik.
Depremde zarar gören Hatay Havalimanı’nı bir hafta içinde yeniden işler hale getirerek çalışmaların kolaylaşmasını sağladık. Ama gel gör ki, Ana Muhalefet havalimanını biz onardık yalanını ortaya koydu. Oranın hafriyatını biz taşıdık yalanını ortaya attı; yaptıkları böyle bir şey yok. Ve ben Serinyol’a geldiğimde hemen Genel Başkanvekilim Binali Yıldırım Beyi hemen arkadaşlarımızla beraber geçen havalimanına, burada havalimanının yapımına emeğin var, orada basın toplantısını da yap ve bunların yalanını ortaya koy. Ve Binali Bey orada basın toplantısını yaparak, orası da inşa edilmişti, ihya edilmişti ve Hatay Havalimanı böylece devreye alınmıştı.
Kardeşlerim,
Yaptığımız uluslararası çağrıya cevap veren 100 ülkenin 90’ından gelen arama-kurtarma ve yardım ekipleri de çok faydalı çalışmalar yürüttü. Ülkemizin bu zor gününde bizimle dayanışma sağlayan herkese, yurt içi ve yurt dışındaki tüm gönül dostlarımıza bir kez daha milletim adına, şahsım olarak şükranlarımı sunuyorum.
Biz de önce depremden hemen sonra 8 Şubat’ta, müteakiben 20 Şubat’ta iki kez Hatay’a geldik. Hem depremzede vatandaşlarımıza geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi sunduk, hem de çalışmaları yerinde inceleyerek gereken talimatları verdik. Bugün üçüncü kez Hatay’a gelmiş oluyorum ve Cumhur İttifakı olarak da buradayız. Geçen sefer olduğu gibi Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yle birlikte bu ziyaretleri yaptık. İnşallah Hatay’ı asla yalnız bırakmayacağız.
Deprem gününden itibaren koordinatör bakanlarımız olan Sayın Hulusi Akar ve Sayın Fahrettin Koca hep buradaydı, diğer bakanlarımız da kendi alanlarıyla ilgili konuları takip etmek üzere defalarca Hatay’a geldi. Başta Süleyman Soylu Bey geldi, Murat Kurum Bey geldi, bunun yanında Vahit Kirişci Bey geldi, sürekli olarak burayı taradılar, yalnız bırakmadılar, milletvekillerimiz zaten hep sizlerle beraberdi. Bazıları kendi yakınlarından pek çok kişiyi kaybetmiş olmalarına rağmen, başta Hüseyin Yayman kardeşim, acılarını yüreklerine gömüp, şehirleri için canla-başla çalıştılar. Diğer yerlerden arkadaşlarımız da sizlere destek vermek, faydalı olmak için Hatay’ı yol yaptı. Biz de önümüzdeki dönemde her fırsatta şehrimize gelerek sizlerle dertleşecek, yapılan çalışmaları bizzat denetleyeceğiz.
Hataylı kardeşlerim şunu çok iyi bilir: Başbakanlığımdan bugüne Hatay’a yaptığımız altyapı ve üstyapı yatırımlarındaki emeğimizi Hataylı kardeşlerim çok iyi bilir. Bizim burada emeğimiz var, dertliyiz, bundan sonra da emeğimiz olacak.
Kardeşlerim,
Depremin ilk günlerindeki önceliğimiz olan arama-kurtarma çalışmalarının bitmesiyle enkaz kaldırma faaliyetlerini hızlandırdık. Sırf enkaz kaldırma çalışmasının bile ne kadar büyük ve meşakkatli bir iş olduğunu en iyi siz görüyor ve siz biliyorsunuz.
Bu arada, yeni konutların inşası için gereken hazırlıkları da süratle yürütüyoruz. Hasar tespit çalışmaları bitince netleşecek olmakla birlikte mevcut duruma göre Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz. Kırıkhan’da inşa edeceğimiz konut sayısı ise 15 bin 785’tir. Bölge genelinde inşa edeceğimiz mesken ve köy evi sayısı 650 bini buluyor. Yer seçimi yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten her safhada hemen inşaata başlıyoruz. Amacımız, ilk etapta bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini tamamlayıp sahiplerine teslim etmektir.
Daha önceki depremlerde, yangınlarda, sellerde, terör olaylarında nasıl şehirlerimizi adeta sıfırdan inşa ettiysek, bu defa da Allah’ın izniyle hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Hak sahibi herkesin zemin+3 veya 4 katı geçmeyen binalarda 3 oda 1 salondan oluşan evlerde güvenli, huzurlu, müreffeh bir şekilde hayatını sürdürmesini sağlayana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Tabii yeni konutların teslimine kadar geçici barınma merkezlerine ihtiyaç olduğunu biliyoruz. İlk anda mecburen çadır kentlerle attığımız adımları inşallah şimdi konteyner kentlerle devam ettiriyoruz. Şu ana kadar deprem bölgesinde 426 bin çadır kurduk, 2 ay içerisinde 100 bin konteyneri de faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Şimdiden neredeyse her gün bin konteynerin kurulumunu tamamlayıp yaşamaya hazır hale getirecek kapasiteye ulaştık. Katar’dan gelen yüksek standartlı konteynerlerde de önceliği buraya veriyoruz. Sadece Hatay’da 30 bin konteyneri depremzedelerimizin hizmetine sunuyoruz. Yine Hatay’da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin iki gemisini hastane olarak değerlendiriyor, Enerji Bakanlığı’mızın temin ettiği gemileri de barınma amaçlı olarak kullanıyoruz.
Ambalajlı içme suyunun tedarik ve dağıtımında sorun olmamakla birlikte, kullanma suyundaki sıkıntının henüz tamamen çözülemediğini biliyoruz. Yeni kuyuların devreye alınması ve arıtma tesislerinin aktif hale gelmesiyle inşallah bu mesele de kati olarak çözülecektir.
Kardeşlerim,
Seyyar tuvalet ve duş sistemlerinin yaygınlaştırılmasıyla bu konudaki ihtiyaç da karşılanmaya başlanmıştır. Merkezde ve ilçelerimizde kurulmaya başlanan 2 bin 640 geçici iş yeriyle esnaflarımızın faaliyetlerini yürütebilmelerini temin ediyoruz. Depremde her seviyede zarar gören hanelerimize yapılan 10’ar bin liralık ödemeler tamamlanmak üzeredir. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına 100’er bin lira ödeniyor. Şartları karşılayan haneler için 15’şer bin lira taşınma, 3 ila 5 bin lira arasında kira destekleri de başlamıştır.
Çiftçilerimize destekleme ödemelerinin peşin yapılmasından hayvan ve yem hibesine kadar pek çok kalemde destek veriyoruz. Ama akşam yalan, sabah yalan maalesef bu Ana Muhalefetin başındaki zat çiftçilerimize destek verilmediğinden bahsediyor, yem verilmediğinden bahsediyor, işi gücü yalan, başka sermayesi yok. Tabii böylesine büyük bir afette biz can derdindeyiz, o ise yalan derdinde.
Kardeşlerim,
İnsan iradesini aşan hususların olmaması, kimi aksaklıkların yaşanmaması mümkün değildir. Ama böyle büyük bir felaketi yaşıyoruz, böyle büyük bir felaketi yaşadığımız dönemde akşam yalan, sabah yalan, böyle bir iftira içerisine girilir mi? Ve düşünebiliyor musunuz, şahsımın buraya gelmediğini söyleyecek kadar yalancı. Sen buralara ne zaman geldin? Üç kez kendim geldi, arkadaşlarımla beraber buralarda oldum, tüm heyetim, bakanlarım daha anında ilk gün kendilerini buralara gönderdim.
Milletimizin de şahit olduğu gibi, her türlü gayreti göstermemize rağmen eğer sıkıntılar yaşadıysanız, bize düşen değerli kardeşlerim, sizlerden helallik istemektir.
Kaybettiğimiz yakınlarımızın acıları hayat boyu yüreğimizi yakmayı sürdürecek, biz geride kalanların hayatlarını eviyle, eşyasıyla, işiyle, sağlığıyla, eğitimiyle yeniden düzene koymak için mücadele ediyoruz. Bunun için sizlerden şehrinize ve hayatınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Tek bir vatandaşımın bile deprem yüzünden doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı şehrini terk etmesine gönlümüz razı değil, ne yapacaksak burada yapacağız, neyi başaracaksak burada başaracağız. İnşallah bu mücadeleyi beraberce yürütecek, beraber yeni bir geleceği inşa edeceğiz. Yeni bir Kırıkhan kurmaya var mıyız? Mesele yok. 85 milyon olarak sırt sırta vererek asrın felaketinin üstesinden asrın dayanışmasıyla geleceğiz.
Rabbim ülkemizi daha büyük felaketlerden korusun diyoruz. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.