Sevgili Adıyamanlılar,
Saygıdeğer Genel Başkan,
Değerli Misafirler,
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Evet, bugün 21. günü artık geride bırakıyoruz, 22. gündeyiz. Ülkemizin 6 Şubat sabahı 04:17’de yaşamış olduğu o büyük felaketten bu yana gerçekten 10 bin artçı deprem yaşadık. Ve tüm Adıyaman’a, tüm bölgeye, tüm milletimize geçmiş olsun derken, hep birlikte vefat edenlerimiz için gelin birer Fatiha okuyalım.
Depremden birkaç gün sonra 10 Şubat Cuma günü Adıyaman’a gelmiş, çadır kentimizdeki depremzede vatandaşlarımızla yaşadığımız felaketin acısını paylaşmaya çalışmıştık. Tabii o günden bugüne hamdolsun Adıyaman çok değişti. Dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde üst üste yaşadığımız güçlü depremlerin ve artçıların yol açtığı yıkımların en çok etkilediği şehirlerimizden birisi de Adıyaman’dır. Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
İlk günlerdeki sıkıntıların aşılmasıyla birlikte Adıyamanlı kardeşlerimizi yıkıntıların altından kurtarma ve yardım faaliyetlerini hızlandırdık. Bakanlarımızın, şehrimizde görevlendirdiğimiz kamu personelimizin, gönüllülerimizin, bir yandan arama-kurtarma, diğer yandan yardım çalışmalarını düzene soktuk.
Deprem bölgesinin tamamında 44 bin 374 vatandaşımız vefat ederken, 115 bini aşkın vatandaşımız yaralı olarak yıkıntıların altından kurtarıldı. Adıyaman’da da çoğunluğu şehir merkezinde olmak üzere milletvekilimiz Yakup Taş’ın da aralarında bulunduğu 6 bin 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 bin 499 vatandaşımız da yaralandı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine tekrar Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavisi süren yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.
Depremin ardından 62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız yarısı İstanbul’a olmak üzere hava ve kara yoluyla diğer şehirlerimize tahliye edildi. Kendi imkânlarıyla başka yerlere gidenlere de her türlü kolaylığı gösterdik. Şehrimizde arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında jandarmasıyla, polisiyle, askeriyle, sağlıkçısıyla, gönüllüleriyle, DSİ ve orman ekipleriyle 23 binin üzerinde personelimiz görev yaptı. Yürütülen çalışmalar için şehrimizde 1500’ün üzerinde iş makinesi görevlendirildi. Depremin ilk anından bugüne kadar kamu personeli, sivil toplum kuruluşu mensubu, gönüllüsü ve yabancı arama-kurtarma ekipleriyle insanımızın yanında yer alarak canla-başla çalışan herkese şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Bizlere gönderdikleri ayni ve nakdi yardımın ötesinde gönüllerini açan, dualarıyla destek olan kara gün dostlarımızın devlet başkanından ferdine kadar tamamına teşekkür ediyorum. Yaşadığımız zor günlerde samimiyetle yanımızda olan hiç kimseyi unutmayacak, onları hep kalbimizin ve hafızamızın en mutena yerlerinde muhafaza edeceğiz.
Değerli Kardeşlerim,
Depremin bölgesinin tamamında 185 bin 345 binadaki 553 bin 415 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Adıyaman’da ise 24 bin 497 binadaki 64 bin 349 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Arama-kurtarma çalışmalarının bitmesiyle birlikte enkaz kaldırma işleri hızlandı. Aynı şekilde zarar tespit işlemleri de tamamlanmak üzeredir.
İlk günlerden itibaren kurulmaya başlanan çadır kentlerdeki yaklaşık 4 bin 600 çadırda 14 bine yakın vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Ayrıca, 44 binden fazla vatandaşımıza da kendi evlerine yakın yerlerde kalabilmeleri için çadır dağıttık. Yurtlarımızda ve Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızda yaklaşık 4 bin kişi barınıyor. Konteyner ve prefabrik yapılardan oluşan geçici barınma merkezlerinin kurulumuna da başladık. Adıyaman’da 16 bine yakın konteyner kurmayı planlıyoruz. İlk konteyner yerleşimlerinin faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. İnşallah kısa sürede isteyen vatandaşlarımızı nispeten daha iyi şartlara sahip konteyner ve prefabrik alanlara kavuşturacağız. Konteyner veya kira yardımı talep eden 70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz.
Kira yardımlarının alt tutarını 2 bin liradan 3 bin liraya çıkardık. Ayrıca, hiçbir ayrım yapmaksızın herkese 15 bin lira taşınma yardımında bulunuyoruz. Depremde vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına da acil ihtiyaçları için 100 bin lira veriyoruz. Felaketten etkilenen vatandaşlarımıza 10’ar bin lira ödeme yapıyoruz. Ülke genelinde ödeme yapılan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Adıyaman’ın çeşitli bölgelerinde açılan sosyal marketler depremzedelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaları için hizmet sunuyor. Yakacak odun ve kömür yardımları sürüyor. Ahırları yıkılan, hayvanları telef olan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Yem desteğinden telef olan hayvanların yerine yenilerinin teminine kadar her konuda çiftçilerimizin yanındayız.
Değerli Kardeşlerim,
Adıyaman genelinde altyapıyla ilgili sıkıntılar önemli ölçüde çözüldü, elektriği olmayan yer hemen hemen kalmadı. Onarılan hatlar ve kurulan depolarla su sorunu da hal yoluna sokuldu. Güvenli olduğu belirlenen yerlere etap-etap doğal gaz veriliyor.
Sağlam binaların ve iş yerlerinin en kısa sürede kullanılabilir hale getirilmesi için gayret gösteriyoruz.
Allah’ın izniyle Adıyaman için hemen şimdi diyerek şehrimizi beraberce yeniden inşa edeceğiz. Bu çerçevede merkezin Karadağ, Örenli, İndere, Eskiköy bölgelerinde, Gölbaşı Beşpınar'da, Kâhta Çobanlı ve Erikli'de, Tut, Fethiye'de yaklaşık 50 bin konut yapacağız. Mikro bölgeleme ve jeolojik etüt çalışması biten yerlerde hemen kızmayı vuruyor, inşaata başlıyoruz. Deprem bölgesi genelinde zemin etütleri tamamlanarak inşa aşamasına gelinen konut sayısı 309 bini buldu. Şubat ayı bitmeden inşası fiilen başlayan konut sayısı 14 bin 500’e ulaştı. Mart ve Nisan aylarında söz verdiğimiz konutlardan 234 binin daha inşası safhasına geçmiş olacağız. Örneğin Adıyaman’da sadece Mart ayı içinde yapımını başlayacağımız konut sayısı 30 bini bulacak.
Tabii köylerdeki vatandaşlarımızı da ihmal etmiyoruz, deprem bölgesi genelinde 75 bin 681, Adıyaman’da ise konutuyla, ahırıyla, bahçesiyle 11 bin 400 köy evi yapacağız. Böylece kenti ve kırıyla bölgenin toplamında inşa edeceğimiz konut sayısı şimdiden 309 bine ulaşacak. Tabii bunlara altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, parkıyla, spor alanıyla, camisiyle bir yerleşim yerinin ihtiyaç duyacağı tüm müştemilatı da ilave edeceğiz. Hasar tespit çalışmaları bittiğinde bu rakamlar daha da yükselecektir. İl ve ilçe merkezlerinde yapacağımız konutları 3 veya 4 katı geçmeyecek binalarda 3 oda bir salon olacak şekilde şehirlerimizin özgün mimarisine uygun olarak planlıyoruz.
Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle inşa edilen TOKİ binaları hamdolsun depremden yüz akıyla çıktılar, bunun için yeni binaları da aynı sistemle yapacağız. İnşa edeceğimiz yerleşim yerlerini jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, morfolojik incelemeler ışığında yürütüyoruz. Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyacak bir yerleşim modeli geliştiriyoruz. Fay hattına yakın yerler ile zemin sıvılaşması yaşanan bölgelerde kesinlikle yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizle, bilim insanlarımızla, mühendislerimizle, mimarlarımızla, şehir plancılarımızla yakın iş birliği içindeyiz. Her adımımızı şehirlerimizin kültürüne, sanatına, tabii ve tarihi dokusuna, sosyolojisine, demografisine göre atıyoruz. Eski yerleşim yerlerindeki ihya çalışmalarında asla yüksek binaya ve yoğunluğa müsaade etmeyeceğiz.
Tarihi eserlerimize, kültür varlıklarımıza ayrı bir önem veriyoruz. Depremde zarar gören Adıyaman’daki, Hatay’daki, Gaziantep’teki, Kahramanmaraş’taki ve diğer şehirlerimizdeki camilerimizi, kiliselerimizi, kalelerimizi, tarihe vefa, geçmişe saygı anlayışıyla ihya edeceğiz.
Sadece bugünü değil, bundan sonra karşılaşabileceğimiz felaketleri de ve etkilerini de gözeten bir anlayışla afet yönetim sistemimizi geliştireceğiz. Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırma başta olmak üzere, tüm şehirlerimizi en kısa sürede ve mümkün olan en üst düzeyde afetlere hazırlıklı hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
Kardeşlerim,
Depremin yıkıma ve can kaybına yol açtığı bölgelerdeki şehirlerimiz, ülke ve millet olarak bizim omurgamızın en önemli kısımlarıdır. Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu şehirlerimizin ne boşalmasına, ne de yapısal değişime uğramasına göz yumamayız. Bunun için buradan deprem bölgesinde yaşayan, ancak şartların zorluğu sebebiyle diğer yerlere giden tüm vatandaşlarıma çağrıda bulunmak istiyorum; şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin.
Yıkılan her konutun yerine daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yenisini yapıp sizlere vereceğiz. Yıkılan her köy evinin, her ahırın yerine daha moderniyle yenisini yapacağız. Zarar gören her fabrikayı, her işletmeyi, her dükkânı tekrar ayağa kaldıracağız. Adıyaman başta olmak üzere her bir şehrimize deprem öncesinden daha canlı bir ekonomi, daha canlı bir üretim, daha canlı bir ticaret, daha canlı bir turizm, daha canlı bir sosyal hayat, daha canlı bir tarım ve hayvancılık, velhasıl daha canlı bir gelecek kurmakta, daha bereketli bir iklim tesis etmekte kararlıyız. Bunun için sizlerden ve milletimden bir yıllık bir süre istiyorum. Allah’ın izniyle bugüne kadar vaatlerimizi nasıl yerine getirdiysek, asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini nasıl tamamladıysak, çözülemez denilen nice sorunun üstesinden nasıl geldiysek, yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak, inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum. Elbette her fani gibi bizim de kusurlarımız, eksiklerimiz, hatalarımız olabilir, ama her alanda ülkemize canla-başla hizmet verdiğimizi, milletimizin huzuru, refahı, güvenliği için gece-gündüz çalıştığımızı hiç kimse inkâr edemez.
Asrın felaketi olarak tarif edilen 6 Şubat depreminde ölen canları tabii ki geri getiremeyiz, hamdolsun, bunun dışındaki her şeyi telafi edecek iradeye, tecrübeye, birikime, kudrete sahibiz. Van’da bu işi nasıl başardıysak, Bingöl’de bu işi nasıl başardıysak, Malatya’da, Gaziantep’te bunları nasıl başardıysak, Simav’da nasıl bunu başardıysak, velhasıl deprem bölgeleri İzmir’de nasıl bu işi başardıysak, şunu unutmayın ki, burada da aynı şekilde Allah’ın izniyle bunu başaracağız, yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım.
Ama dalkavuklara asla kulak asmayın. Bir taraftan AFAD’a saldıran, bir taraftan Kızılay’ımıza saldıran, birçok STK’larımıza saldıran bu dalkavuklara asla kulak asmayın. Sizinle yan yana olan kim, sizlerle beraber bu yolda yürüyen kim, onlarla beraber milletçe bu dirayeti gösterdiğimiz müddetçe Allah’ın yardımıyla hiçbir felaket, hiçbir saldırı, hiçbir tuzak bizi yıkamaz.
Sözlerime son vermeden önce, ülkemizin en önemli tütün üretim merkezi olan Adıyamanlı kardeşlerimize bir müjde vermek istiyorum. Sarmalık kıyılmış tütünden aldığımız Özel Tüketim Vergisi’ni tütün cinsine göre farklılaştırmak için genel bir çalışma zaten yürütüyorduk. Ancak, deprem sebebiyle olağanüstü hal bölgesindeki illerimizde faaliyet gösteren sarmalık kıyılmış tütün üreten kooperatiflerimiz için hızlı bir düzenleme yapmayı kararlaştırdık. Bu kapsamdaki kooperatiflerimiz için kıyılmış tütün satışındaki yüzde 55 olan Özel Tüketim Vergisi oranını yarıya indiriyoruz, böylece üreticilerimiz şirketlere göre daha avantajlı bir şekilde ürünlerini pazarlama imkânı bulabilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Ticaret Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı düzenleme birkaç gün içinde hayata geçecek. Üreticilerimizin kazancında önemli bir artış sağlayacak bu düzenlemenin Adıyaman’ımıza ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bir kez daha Adıyaman’a ve deprem yaşanan tüm illerimizdeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.