Sizleri Sevgi, Saygıyla Selamlıyorum.
Tarihimizin en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadık, dünyada eşine rastlanmayacak, 2 büyük depreme ardı ardına ne yazık ki 10 ilimizde maruz kaldık. Hatay bu felaketten en çok etkilenen, en fazla yıkıma ve can kaybına uğrayan şehirlerimizin başında geliyor.
Az önce depremin merkezi Kahramanmaraş’ı ziyaret ettim, oradaki durumun vahametini yakından gördüm ve şimdi de Hatay’da şahit olduğumuz tablo oralardan pek de farklı değil.
Evvela depremin etkilediği 10 şehrimizin tamamındaki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum, vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifalar temenni ediyorum, tüm vefat eden kardeşlerimin yakınlarına sabırlar diliyorum.
Depremin yaşandığı andan itibaren önce valiliklerimiz, ardından bakanlarımız, bakanlıklarımız, kurumlarımız harekete geçerek vatandaşlarımızın yardımına koştular. Tabii tümüyle ülke genelinde AFAD’ımızın koordinasyonunda bu işlerin takibi devam etti, devam ediyor, devam edecek.
Şüphesiz ki işimiz kolay değildi, yaklaşık 13,5 milyon insanımızın yaşadığı 500 kilometre çapında bir alanda etkili olan bu depremin yol açtığı yıkımın büyüklüğü ve yaygınlığına, bir de hava şartlarının zorluğu eklendi. Buna rağmen, devletin ve milletin tüm imkânlarını seferber ederek, afet bölgesine yönlendirdik. Kamu personelinden sivil toplum kuruluşu üyelerine, yurt dışından gelen afet ekiplerinden gönüllülere kadar sayıları 60 bini bulan akredite kişi arama-kurtarmadan yardım faaliyetlerine kadar her konuda canla-başla çalışıyor.
Ülkemizin istisnasız diğer 71 vilayetinin tamamından deprem bölgesindeki illerimiz yardım konvoyları çıkartıldı. Bu şekilde de onbinlerce insan deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza destek olmak için yollara düştü.
Elbette eksikler var, şartlar çok açık, net ortada. Böylesine büyük bir felakete hazırlıklı olabilmek mümkün değildir. Devlet-millet omuz omuza vererek, inşallah afetin yol açtığı yıkıntıları da kaldıracağız, hiçbir vatandaşımızı sahipsiz de bırakmayacağız.
Çalışmaların daha etkin yürütülebilmesini teminen deprem alanını afet bölgesi ilan ettik. Ayrıca, 10 ilimizi kapsayan olağanüstü hal kararı alarak süreci hızlandırdık. Gereken her adımı atarak kimseyi yıkıntılar altında bırakmayacak, kimseyi mağdur etmeyecek bir afet yönetimi yürüteceğiz.
Tabii burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyorum, o da şudur: Bu dönem, bir birlik-beraberlik dönemidir, dayanışma dönemidir. Böyle bir dönemde basit siyasi çıkar uğruna çirkefçe hâlâ burada olumsuz kampanyalar yürütmeyi ben şu anda hazzedemiyorum, bunun yanında da üzerimde bulunan makamın sorumluluğu olmamış olsa ben bugün böyle konuşmam, çok daha farklı konuşurum. Zira şu anda mevcut Hükümet tüm imkânlarını seferber ederek Hazine Maliye başta olmak üzere adımlarını atmış ve bu ara dönemde tüm depremzedelere 10’ar bin lira verme kararını Kahramanmaraş’ta açıkladım.
Bu bir son değil, ama bir 1 yıl içerisinde de Allah’ın izniyle şunu da söyleyeyim: Tüm felaket zedelerimizin konutlarını, talimatı verdim, 10 vilayetimizin 10’unda TOKİ’nin yönetimindeki tüm müteahhit firmaları devreye sokmak suretiyle hem enkaz kaldırmaları hızlandıracağız, bunun yanında da bir taraftan konut yapımını hızlandıracağız. Ve bir yıl içerisinde de hedefimiz, Malatya’da, Elazığ’da, daha önce Bingöl’de, Van’da olduğu gibi, bunlar bizim bildiğimiz işler, biz bunları yaparız. Biz bu konularda kendimizi ispatlamış bir Hükümetiz ve inşallah Hatay’ımızda da bunu yapacağız, Allah’ın izniyle Kahramanmaraş’ımızda da bunu yapacağız, diğer 8 vilayetimizde de yine bunları yapacağız, ilçelere varıncaya kadar bütün bunları inşallah halledeceğiz.
Şu anda AFAD’ın bütün çadırlarıyla işte il-ilçeler biliyorsunuz depremzedelerin emrine amade kılınmış vaziyette ve çalışmalar buralarda sürdürülüyor. Tabii Rabbim kimseyi böyle bir imtihanla sınamasın, ülkemizin yardımcısı olsun diyorum.
Bu vesileyle bir gerçeği daha söylemem gerekiyor; özellikle 60’a aşkın ülkeden birçok destekler, yardımlar geliyor. Bunların içerisinde, daha sonra hepsini ismen de açıklayacağım, Azerbaycan aynı şekilde başta olmak üzere, bunun yanında İsrail desteklerini vermiş durumunda, aynı şekilde Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, bütün bunlar da desteklerini vermiş durumda, hâlâ da telefonlarla desteklerini vereceklerini bize sürekli ifade ediyorlar. Madden, nakdi, ayni, bu tür yardımlarını gönderiyorlar. Şu anda AFAD’a bu konuyla ilgili olarak tüm Türkiye’de de kuruluşlar ayni, nakdi destek veriyorlar. Bütün destek veren vatandaşlarıma da şahsım, milletim adına şahsım, milletim adına çok-çok teşekkür ediyorum.
Bugün bizim için sınama günüdür ve bu millet bugüne kadar nasıl bunları sınayarak atlattıysa, inşallah bunu da atlatacaktır, kimse bundan endişe etmesin.
Tabii şu anda Türkiye genelindeki vefat sayısı 9 bin 57, Hatay’daki vefat sayımız şu an itibariyle 3 bin 356, yaralı sayısı ülke genelinde 52 bin 979, yıkılan bina sayısı 6 bin 444.
Şu an itibariyle Hatay’ımızda asker, jandarma, polis toplamda 21 bin 200 personel görev ifa ediyor. Bununla ilgili olarak da bazı haysiyetsiz, açık konuşuyorum, namussuz kişiler kampanya yaparak Hatay’da biz asker göremedik, biz jandarma göremedik, polis göremedik gibi yalan-yanlış iftiralar atıyorlar. Bizim askerimiz şereflidir, jandarmamız şereflidir, polisimiz şereflidir, ama bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız, bunu da herkesin bilmesi lazım.
Ve şu an itibarıyla sağlık çalışanlarında da yine 9 bin 179 personel burada akredite ve çalışıyor.
Ve bir diğer tabii önemli adım, 7 valimiz, 12 kaymakamımız burada görevi.
Ve yine burada yıkık bina sayımız 2 bin 749 ve 170 ekip ve 5 bine yakın arama-kurtarma çalışmalarını sürdürüyor. 18 ülke yabancı olarak buradalar ve bu arama-kurtarma çalışmalarına katılıyorlar.
Ve vefat edenlere tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, yaralı kardeşlerimize şifalar diliyorum.
Hatay’da da üniversite hastanemiz bu akşamdan itibaren aktif olarak o da göreve katılacaktır.
Sağ olun, var olun.