Aydın Gençlik Buluşması’nda Yaptıkları Konuşma

04.02.2023

Bugün Aydın’dayız, muhteşem bir açılış törenimiz oldu, ardından Nazilli’ye geçtik, Nazilli’de muhteşem üstü muhteşem bir miting yaptık.

Sevgili Gençler,

Gözlerinin parıltısı kalbimi ısıtan genç kardeşlerim: sizleri ne kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki gençlerimize selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Demokrasinin ve milli iradenin şehri Aydın’da sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Böylesine muhteşem ve muazzam bir atmosferde gönüllerimizi buluşturmamıza vesile olan genç kardeşlerime teşekkür ediyorum.

Sizlerin şu birlikteliğini görüp de gururlanmamak mümkün mü? Sizlerin bu dayanışmasını görüp de iftihar etmemek mümkün mü? Sizlerin şu aşkını görüp de duygulanmamak mümkün mü? Rabbime bana sizler gibi yol ve dava arkadaşları verdiği için, sizlerle beraber omuz omuza yürümeyi nasip ettiği için hamd ediyorum. Bay bay Kemal de teröristlerle omuz omuza biliyorsunuz Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. İşte fark bu fark bu, bu kadar basit. Ve 14 Mayıs’ta da ben inanıyorum ki benim aziz milletim bunlar nasıl 60’ta başta Menderes olmak üzere arkadaşlarını idama götürdüyseler, biz bunlara demokrasi dersini inşallah sandıklarda vereceğiz.

Tabii sizleri böyle coşkulu gördükçe üstadın şu dizelerini hatırlıyorum:

“Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”

Evet, Allah’ın izniyle 14 Mayıs’tır bizim endişe etmeyin. Türkiye’nin aydınlık yarınları bizimdir. Milletimizin müreffeh istikbali bizimdir. Cumhuriyetimizin kuruluşu gibi 2023 de bizimdir. Maşallah, Allah nazardan saklasın. Fatih’in İstanbul’u fethi gibi 2053 de bizimdir. Sultan Alparslan’ın Malazgirt’teki zaferi gibi 2071 de bizimdir.

Sizlerin şu heyecanında 14 Mayıs’ı tarihe altın harflerle kaydolacak büyük bir zaferin müjdesini görüyorum. Bu salonda, yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir demek için sabırsızlanan bir gençlik görüyorum. Karşımda Batılı efendilerinden aferin alabilmek için 40 takla atan mandacılara özgüven dersi verecek cesaret abidesi bir gençlik görüyorum. Bu salonda tehditle, baskıyla, psikolojik harp oyunlarıyla iradesine zincir vurdurmayacak, kahraman bir milletin yiğit evlatlarını görüyorum.

Tariflere sığmayan muhabbetiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ahde vefanız, dayanışmanız, bizlere cesaret aşılayan şu duruşunuz için sizlere tek tek şükranlarımı sunuyorum.

Sevgili Gençler,

Sizin kalbinizde yer edinmek, sizlere yoldaşlık yapmak, sizin o kabaran yüreklerinize eşlik etmek benim için hep iftihar vesilesi oldu. Sizin tertemiz yüzlerinize baktıkça hep daha çok çalıştık, ülkeye ve millete hizmet davamıza daha sıkı sarıldık. Sizin umutlarınızın büyüklüğünü gördükçe omuzlarımızdaki yükün ağırlığının daha fazla farkına vardık. Sizin azminize ve becerinize şahit oldukça Türkiye’nin müreffeh ve mutlu geleceğine olan inancımızı daha da perçinledik. Siz, bize ilham verdiniz. Siz, bize saldırılar karşısında direnme gücü verdiniz, Siz, bize daha büyük hedeflere yürüme cesareti verdiniz. Maşallah ya, bunları ne zaman ezberlediniz böyle? Biz de sizden aldığımız ilhamla yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı bir şekilde devam ettik, ediyoruz.

Vatandaşı olmaktan onur duyacağınız bir Türkiye’yi inşa etmek için gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Fırsat bulduğumuz her an şehirlerimize gidiyor, milletimiz ve gençlerimize kucaklaşıyoruz. Geçen hafta Bilecek ve Denizli’deydik, bugün de Aydın’ın misafiriyiz. Diğer illerimiz gibi Aydın’da da dolu-dolu bir gün geçiriyoruz. Biz buradayız, Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey de yarın Tekirdağ’da. Durmak yok... Durmak yok... Cumhur İttifakı olarak gümbür-gümbür 14 Mayıs’a yürüyoruz.

Tabii önce Efeler ilçemizde coşkuları meydandan taşan Efelerimizle, Zeybeklerimizle beraber toplu açılış törenimizi gerçekleştirdik. Toplam yatırım bedeli 1 milyar 68 milyon lirayı aşan kamu yatırımı ile 1 milyar 137 milyon lirayı bulan özel sektör yatırımlarını resmen Aydın’ımızın ve ülkemizin istifadesine sunduk. Buradan tabii özellikle Nazilli’ye geçerek Nazillili vatandaşlarımızla hasret giderdik, yollar sağlı-sollu gümbür-gümbür bizi bekliyor. Buradan bir kez da açılışını yaptığımız tüm eserlerin şehrimize, Aydın’ımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Rabbim ömür, milletimiz de yetki verdikçe Aydın’la birlikte tüm Türkiye’ye hizmet etmeyi sürdüreceğiz. İstikbalimizin teminatı olan siz gençlerimize hayallerinizle buluşturmak için gereken tüm donanıma, tüm imkana, tüm altyapıya sahip bir Türkiye’nin inşasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda son 20 yılda attığımız tarihi adımları sadece bir başlangıç kabul ediyoruz.

Gençlerimizin hedeflerine mani olan hangi engel, hangi zorluk varsa hepsini tek tek gidermekte kararlıyız. Bu anlayışla ne yaptık? Üniversite sayımızı 76’dan 208’e çıkarttık. Artık üniversitemiz olmayan il kalmadı. Zengin-fakir demeden, örneğin bizim dönemimizde 10 lise mezunundan bir tanesi üniversiteye girebiliyordu, ama şimdi tüm mezunlar üniversiteye girme şahsını yakaladı; bunu sağlayan AK Parti iktidarıdır.

Göreve geldiğimizde gençlerimizin en büyük sıkıntılarından biri üniversite harçlarıydı. Şimdi üniversite harçları sorunu kaldı mı? Hepsini kaldırdık, bunu biz yaptık. Marjinal gruplar sokakları yakıp yakıyordu, bu harçlardan dolayı. Şimdi ben gençlere sesleniyorum; gençler, bu harçları kaldıran iktidar -dikkat edin- CHP iktidarı değil, AK Parti iktidarıdır. Biz üniversite harçlarını tamamen kaldırmak suretiyle hem bu örgütlerin istismar aracını ellerinden aldık, hem de ailelerimizin yükünü hafiflettik.

Gençlerin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak yurtların toplam sayısı 190 ve yatak kapasitesi ise 182 bin civarındaydı. Eylül ayında hizmete açtığımız 105 yeni yurt binasıyla birlikte toplam yurt sayımızı 800’e, yurtlarımızın yatak kapasitesini ise 850 bine çıkardık. Bunu biz yaptık biz, CHP değil, yanındakiler değil. Ellerinde büyükşehir belediyeleri var, kaç tane yurt yapmışlar? Öyle bir dertleri yok. Biz dertliyiz dertli, biz aşığız aşık, farkımız bu.

Sadece kapasiteyi artırmakla kalmadık, gençler, biz 2 katlı ranzalarda yattık, şimdi size biz ranza bıraktık mı? Şimdi artık karyola, bu sisteme geçtik. Ve hepsinden öte, dikkat edin, 2 karyola, 3 karyola, bu noktadayız. İçeride odası, çalışma masası, hepsi var, bu hale getirdik. Yetmez dedik, bunları daha modern hale getireceğiz. Bunları konuşurken Gençlik ve Spor Bakanım da dinliyor bizi yani. Notlarını alıyorsun değil mi? Yurtlarımızın donanımını da otel konforuna yükselttik. Bu yıl yurtlarımıza yapılan rekor başvuruya rağmen, hamdolsun yüzde 98 gibi rekor bir yerleştirme oranını yakaladık. Yurt ücretlerinde salgın döneminden bu yana herhangi bir artışa gitmedik. Aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen sembolik yurt ücretleriyle tüm gençlerimiz bu imkandan faydalanabiliyor.

Bunun yanında, talep eden tüm üniversite öğrencilerimizi kredi veya burs imkanlarıyla destekliyoruz. Bu yılbaşı itibarıyla üniversite öğrencilerimize lisansta 1250 lira, yüksek lisansta 2500 lira, doktorada 3750 lira kredi burs ödemesi yapıyoruz. Ayrıca, yurtlarda kalan öğrencilerimize aylık 1800 lira beslenme yardımı veriyoruz.

Geçmiş dönem kredi ödemeleriyle ilgili gençlerimize verdiğimiz sözü tutarak 3,3 milyon gencimizin 27 milyar liralık endeks borcunu sildik. Bay Kemal, sen neyi sildin? Senin büyükşehir belediyelerinde acaba neler silindi?

Şimdi yeni bir adım attık, “Seyahat Sever Genç” projesiyle tatil dönemlerinde yurtlarımızın kapılarını 18-30 yaş arasındaki gençlerimize açtık. Geçen yıl 325 binden fazla gencimiz devletimizin yurtlarında ücretsiz olarak konaklayarak 81 ilimizi gönüllerince gezdi. Ülkemizin dört bir yanında gençlerimizi tematik kamplarda bir araya getiriyoruz. Bu yıl 15 farklı ilimizde 15 farklı temada hayata geçirilen kış kamplarının 7’ncisini dün itibarıyla tamamladık.

Bunların yanı sıra, sporda, sanatta, eğitimde, sağlıkta, çalışma hayatında sayısız projeyi, eseri ve yatırımı devreye alarak sizlerin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da gençlik merkezlerimizle, genç ofislerimizle, kamplarımızla, yurtlarımızla, burslarımızla, spor tesislerimizle ve diğer imkanlarımızla sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Sevgili Gençler,

Bizim nazarımızda her bir genç kardeşim özeldir. Hangi siyasi fikri, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun, gençlerimizin tamamı bizim gözbebeğimizdir. Gençlerin tanımı başkaları tarafından yapılan harflerle sınıflandırılmasını, belli kalıplara, belli şablonlara hapsedilmeye çalışmasını ret ediyoruz. Her biri farklı bir dünyayı, farklı bir karakteri, eşsiz bir potansiyeli temsil eden milyonlarca gencimizi böyle harcıalem tariflere sığdırmak mümkün de değildir, adil de değildir.

Gençlerimizi çoğu dışarıdan ithal kavramlarla tanımlama gayretlerinin gerisindeki hesapların elbette farkındayız. Bu çabanın gayesi, gençleri anlamak, gençlerle empati geliştirmek, gençlerin gündemini takip etmek, derdiyle dertlenmek kesinlikle değildir. Bu tarz kurnazlıkların amacı, gençlerimizi belli ideolojilere yönlendirmektir. Birileri gençleri önce istedikleri gibi etiketleyip, ardından iradelerine de ipotek koyabileceklerini düşünüyorlar. Daha önce bu tür senaryoları ülkemizde denediler ve maalesef milletimize ciddi bedeller ödettiler. Yakın tarihe baktığımızda, 27 Mayıs 1960 öncesinde darbeye ortam hazırlamak için gençlerimizi adeta aparat olarak kullandıklarını görüyoruz. Sandıkta bileğini bükemedikleri merhum Menderes’i, “gençleri kıyma makinesinde öğütüyor” yalanı dahil her türlü iftirayı atarak idam sehpasına kadar götürdüler. Merhum Menderes’in idamıyla Türkiye sadece vatanına ve milletine meftun vizyoner bir devlet adamını kaybetmedi, aynı zamanda milletimize umut aşılayan cesur bir siyasetçiden de oldu. Uyduruk mahkeme kararlarıyla Menderes’i darağacına gönderenler, hem onun hayatını ve hayallerini çaldılar, hem de müşfik bir eşi, evlatlarına düşkün bir babayı, halkına aşık bir siyasetçiyi milletimizden kopardılar.

Aynı çevreler 1980 öncesinde sokak terörüne göz yummak suretiyle gençlerimizin kanı ve canı üzerinden darbeye zemin hazırladılar. Türk-Kürt, Sünni-Alevi, sağcı-solcu diyerek gençlerimizi birbirine düşman ettiler, aralarına kirli ve kanlı duvarlar ördüler.

Gençler; bir büyüğünüz olarak açık ve net söylüyorum, AK Partinin idealleri içerisinde kim kimdir yok. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abhaza’sıyla bu ülkede 85 milyon bizim kardeşimizdir, canımızdır, ciğerimizdir.

PKK’yı sahaya sürenler bunlar, sonra da siyasi parti görünümlü fitne yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi bölücü örgütün Kandil’deki savaş baronlarına peşkeş çektiler. Bay Kemal, bay bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin söyle bakalım?

Suriye’den Irak’ın kuzeyine kadar bölücü örgütün kandırdığı ve eline silah tutuşturduğu gençlerin kahir ekseriyeti 15-20 arasında, düşünebiliyor musunuz? Ya bu gençlerin eline bu silahları vereceksin ve bu gençler benim Mehmet’imi şehit edecek, sen utanmadan, sıkılmadan Kandil’in baronlarıyla dirsek dirseğe, omuz omuza dolaşacaksın.

İşte gençler, buradan tüm genç arkadaşlarınıza şunu söylemeniz lazım: Arkadaşlar, artık bu oyunu bozalım, bu oyunu bozma zamanı geldi. Bu CHP’den bu ülkeye de, bu ülkenin insanına da bir fayda olmaz, yanındakilerden hiç olmaz.

Kendi evlatlarını ülkemizin büyük şehirlerinde, yurt dışında el bebek, gül bebek büyütürken, Anadolu’nun eli nasırlı mazlum ve masum insanlarının çocuklarını ölüme gönderdiler. Gezi olaylarından FETÖ’nün 15 Temmuz ihanetine kadar doğrudan bağımsızlığımız, demokrasimizi, milli iradeyi hedef alan saldırılarda maalesef mankurt hale getirdikleri gençlerimizden istifade ettiler. Emperyalistlerin çıkarları uğruna bu ülkenin gençlerini bozuk para gibi harcamaktan çekinmeyenlerin oyunlarını bozmak da hamdolsun bize nasip oldu.

Gençler,

Bundan sonraki süreçte bu oyunları bozmaya var mıyız? Kararlı mıyız? 14 Mayıs’a kadar kararlı bir şekilde bu süreci işletecek miyiz? Sağ olun.

Son 20 yılda genlerimize yaptığımız yatırımların yanı sıra, teröre ve arkasındaki güçlere karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyle işte bu vahşi düzene de son verdik. Terör örgütlerinden marjinal gruplara kadar gençlerimizin geleceği, umudu, enerji üzerinden semiren ne kadar habis yapı varsa, hepsine dur dedik. Şimdi de, yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir diyerek siz gençlerimizle birlikte Türkiye yüzyılı destanını yazmaya hazırlanıyoruz.

Sevgili Gençler,

Türkiye’nin seçimleri hiçbir dönemde olmadığı gibi bugün de asla sadece bizimle ilgili değildir. Seçimlerin ülkemiz ve milletimizle birlikte küresel siyaset açısından ne kadar önemli olduğunu, uluslararası basın kuruluşları dahil herkes yazıyor. Avrupa’sından Amerika’sına, tüm küresel güçler 14 Mayıs seçimlerini etkilemek, kendi istedikleri şekilde yönlendirebilmek için şimdiden yoğun çaba harcıyor; şahsımız aleyhine yürütülen alçakça kampanyalar bunun içindir. İfade özgürlüğü kılıfı altında desteklenen Mushaf, yani kutsal kitabımızı yakma eylemlerinin gayesi de budur. Ülkemizle ilgili oluşturulmaya çalışılan güvensizlik algısının gerisinde bu niyet vardır. Turizm sektörümüzü hedef alan sinsi oyunların amacı da budur. Seçim arifesinde Türkiye kamuoyunu etkilemeye dönük tüm bu çabaları beraberce takip ediyoruz. Muhalefetin de gerek cumhurbaşkanı adaylığımız, gerekse Yüksek Seçim Kurulumuz üzerinden oluşturmaya çalıştığı sahte gündemlerin sebebi, yurt dışı patentli bu girişimlere destek olmaktır.

Kardeşlerim,

Türkiye yüzyılının şafağının söktüğü gün gibi ortadayken, 14 Mayıs’ta milli irade düşmanlarına inşallah gayet güzel bir ders vermeye hazırlanıyor muyuz? Milli irade düşmanlarına bay bay demeye hazırlanıyor muyuz?

Ülkemize ve milletimize krizden, kavgadan, kargaşadan başka hiçbir vaadi olmayan eski Türkiye heveslilerini tekrar sandığa gömeceğiz. Bu toprakların evladı rahmetli Menderes’i darağacına gönderen faşist zihniyet. 14 Mayıs’ta bir kez daha tarih önünde hesap verecektir.

Gençler; ben sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum, 14 Mayıs’ta bu işi sizlerle beraber bitireceğimize olan inancım sonsuz. Yeter, söz de, karar da, gelecek de gençlerindir diyorum.

Hayırlı akşamlar diliyorum.