Efeler, Sevgili Aydınlılar,
Sevgili Gençler,
Saygıdeğer Hanımefendiler,
Kıymetli Kardeşlerim,
Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın’da olmaktan, sizlerle hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum.
Bin yıllık vatanımız, milli mücadelenin kahraman şehri, rahmetli Menderes’in demokrasi bayrağını kaldırdığı Aydın’ın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var. Aydın’a son gelişimizde yine bir toplu açılış töreninde sizlere rahmetli Menderes’in idamdan önce kendisini Yaslı Ada’ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere hitaben yazdığı son mektubu okumuştum. İsterseniz şimdi rahmetlinin 1961’in Eylül’ünde yazdığı bu mektubu bir kez daha hatırlayalım.
Anneler, sizler için bu çok önemli. Ne diyor rahmetli:
“Size dargın değilim, sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki; Adnan Menderes, hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını 17 sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok, ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki; milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkamamalıydınız, ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir, Millet sağ olsun.”
Kardeşlerim,
Menderes’le birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüzkarası olarak geçecek bir nobranlıkla yargılandığı Yaslı Ada’yı biliyorsunuz. Biz milletimizin adını Yaslı Ada’ya çevirdiği bu yeri aldık ne yaptık, ne yaptık? Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik; işte AK Parti bu. Bizim CHP’den farkımız bu, yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonda yargılananlardan biri de, öğrenciliğimde Milli Türk Talebe Birliği Başkanlığı, Demokrat Parti hükümetlerinde Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanvekilliği görevlerini yapan, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde din derslerini müfredata alan, imam hatip okullarının ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün açılmasına öncülük eden, hayatını ülkesine ve milletine hizmete adan hemşehrim Ahmet Tevfik İleri’ydi. Yassıada Mahkemesi tarafından önce idama mahkûm edilen, ardından cezası ömür boyu hapse mahkûm olan Ahmet Tevfik İleri, yattığı Kayseri Cezaevi’nde hastalanmış ve ardından vefat etmiştir. Merhum İleri vefatından önce ailesine yazdığı mektupta, burası da çok önemli: “Size mal mülk, servet bırakamadım, yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim” diyordu. Şimdi Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na merhum Ahmet Tevfik İleri’nin torunu, Partimin Genel Merkez Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkan Yardımcısı Ömer İleri kardeşimize bağlanıyoruz.
…
Evet, ben de Ömer kardeşimize, yanındaki heyete Aydın’dan selam, sevgilerimi gönderiyorum. Allah ülkemize bir daha böyle felaketler, böyle facialar, böyle acılar yaşatmasın diyoruz.
Darbeciler ülke yönetimini ele geçirince başa getirdikleri Cemal Gürsel’in ilk işi, CHP’nin ebedi şefi İnönü’yü telefonla aramak oldu. Gürsel telefonda İnönü’ye; “Emirleriniz bizim için daima Peygamber buyruğudur paşam” diyor. İşte CHP bu, bunları iyi tanıyın. Ve Aydın 14 Mayıs’ta CHP’ye en ideal dersi vermeye hazır mı? Ana Kademe, Kadın Kolları, gençler; hazır mıyız?
İnönü de Gürsel’e; büyük iş başardınız, diyerek mukabelede bulunuyor. Tek parti faşistleri ve darbeciler Menderes’i devirmenin ve ardından idam etmenin sevincini böyle yaşarken, hesap etmedikleri bir şey vardı; milletimiz Menderes’i de, mücadelesini de daima kalbinin en mutena köşesinde yaşatmış, fırsatını bulduğu her anda onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. Nitekim rahmetli Özal’ın gayretleriyle Menderes’in ve aynı şekilde idam edilen bakanları Zorlu ve Polatkan’ın naaşları 1990 yılında İstanbul’daki anıt mezara nakledilmiştir.
Gençler; ben de sizin yanınızdayım, başka bir yerde değilim. Beraber yürüdük bu yollarda biliyorsunuz.
Şimdi İstanbul’daki anıt mezara bağlanıp şehitlerimizi bir de oradan yad edelim.
…
Evet, biz de buradan İstanbul Müftümüze, İstanbul İl Başkanımıza, orada bulunan belediye başkanlarımıza en kalbi duygularla selam, sevgi, saygılarımızı gönderiyoruz. Tekraren gerek Başbakanımız Adnan Menderes ve arkadaşları için bir Fatiha da Aydın’dan okuyalım.
Ruhları için el Fatiha.
Evet, bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız kolay oldu, ne demokrasiye geçişimiz kolay oldu, ne kalkınma hamlelerimizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Her adımını büyük mücadeleler ve büyük fedakârlıklarla yürüttüğümüz bu sürecin şahikası, AK Parti’nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetler dönemidir.
Türkiye yüzyılını, Cumhuriyetimizin ilk asrında yaşadığımız tüm bu tecrübelerin ve elde ettiğimiz kazanımların üzerine inşa etmek için 14 Mayıs’ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız?
Desteğiniz çok önemli. Durmak yok… Durmak yok… Durmak yok…
Milli mücadelenin resmen ilanının adı olarak gördüğümüz 23 Nisan 1920’den Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950’ye, oradan Türkiye yüzyılı destanının sembolü olacağına inandığımız 14 Mayıs 2023’e varan bu uzun ve meşakkatli süreçte ödediğimiz her bedelin karşılığını alacağımız bir döneme giriyoruz. İşte bu dönem doğru yol, bu doğru yola var mıyız?
Aziz vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızın geleceğini şekillendirecek kritik bir tercihin eşiğindeyiz. Ülkeyi tekrar vaktini ve enerjisini heba edecek kaos günlerine geri döndürmeye, belirsizlik iklimine sürüklemeye heveslenenlerin karşısına biz Türkiye yüzyılı vizyonumuzla çıkıyoruz.
Sizler de görüyorsunuz, bırakın dirisine, ölüsüne bile tahammül edemedikleri Menderes’in aziz hatırasını kirletecek bir yüzsüzlükle, onun “Yeter, söz milletindir” sloganına çökmeye çalışanlar var. Kim bu? Kim? Evet, bay bay Kemal. İşte 14 Mayıs, Kemal’in bay bay Kemal olacağı gündür.
Menderes’in idama giderken milletimize emanet ettiği o tespitindeki gibi yine efendilerinin emriyle kurdukları bir masadan yeniden tarihe yüzkarası olarak geçecek işler yapmanın peşindeler. Program diye millete sundukları metindeki vaatlerin çoğu ya bizim tarafımızdan son 20 yılda yapılmış, ya zaten yapılmakta olan işler. Kalan başlıklar da, bu ülkenin ve milletin tüm kazanımlarını yok ederek, efendilerinden aferin almak için güvensizliğin, istikrarsızlığın, kavganın, çekişmenin sembolü eski Türkiye’yi yeniden hortlatma vaadinden ibarettir.
İnanıyorum, AK Kadınlar yorulmaz, AK Kadınlar yorulmaz, liderini yalnız bırakmaz. Ve bunlar hazırladıkları program için “Avrupa bize aferin diyecek” diye övünenler, iplerinin emperyalist sömürgecilerin elinde olduğunu da ikrar ediyorlar. Gazi Mustafa Kemal milli mücadeleyi müstevlilere karşı vererek artık ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şanlı Cumhuriyetimizi kurmuştu. Biz de hayatımızın her döneminde, bilhassa da son 20 yıldır her alanda emperyalist sömürgecilere karşı mücadele vererek ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Cumhuriyetimizin ilk asrı boyunca yaşadığımız her felaketin gerisine baktığımızda aynı kirli elleri, aynı kirli senaryoları, aynı zavallı kuklaları görüyoruz. Bugün de bizim ve ülkemiz aleyhinde yürütülen kampanyaların çoğu yalan ve iftira üzerine kurulu saldırıların sebebi; işte bu oyunları bozmuş özgür ve müreffeh Türkiye’nin yolunu açtığımız içindir.
İşte buradan, Aydın’dan bir kez daha meydan okuyorum; Türkiye’nin ayağına tekrar prangalar vurmayı başaramayacaksınız. Milletimizin kazanımlarını elinden almayı başaramayacaksınız. 2023 hedeflerine engel olamadığınız gibi, Türkiye yüzyılının inşasının önüne geçmeyi de başaramayacaksınız.
Şimdi Aydın, bu meydandan öyle bir ses verin ki değil ülkemizin dünyanın dört bir yanından duymayan kalmasın. Hazır mıyız?
Aydın, bu vesayet heveslisi muhterislere 14 Mayıs’ta bir kez daha yeter diyor muyuz? Aydın, ülkemize diz çöktürmek için yanıp tutuşan küresel vesayetçilere ve maşalarına 14 Mayıs’ta bir kez daha “yeter, söz milletindir” diyor muyuz?
Aydın, 14 Mayıs’ta yeter, söz de, karar da, gelecek de milletindir diyerek Türkiye yüzyılını birlikte inşa ediyor muyuz? Aydın, güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu 14 Mayıs’ta sandıkta bir kez daha açıyor muyuz?
Aydın, Cumhuriyetimizin yeni asrını bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak kucaklıyor muyuz? Aydın, bir türlü yerli ve milli olamayan zata 14 Mayıs’ta bay bay Kemal diyor muyuz? Aydın’dan yükselen bu sesi duyup da yüreği titremeyen var mıdır?
Rabbim hepinizden razı olsun.
Kardeşlerim,
Hep söylediğimiz gibi bizim tek siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Ya bu bay bay Kemal, hangi yüzle kalkıp da utanmadan Menderes’e ait olan “Yeter, söz milletindir” ifadesine çöküyor? Ya ne yüzsüzsün ya, bunu kalkıp bir de partisinin binasına asıyor. Bay Kemal, rahmetliden sonra “Yeter, söz milletindir” sloganı bize aittir. Sen hangi yüzle–bunlarda yüz yok ki- kalkıp da yeter söz milletindir sloganını sahipleniyorsun? Şimdi işte diyorum ki; 14 Mayıs’ta bunlara öyle çakalım ki bir daha bellerini doğrultamasınlar, tamam? Ana Kademe, tamam? Kadın Kollarımız, tamam? Gençler, tamam?
İşte ülkemize kazandırdığımız eserlerin, milletimize getirdiğimiz hizmetlerin en yakın şahidi sizlersiniz. Şöyle özetin özeti, bu tabloyu bir daha görelim. Özetin özeti, hemen şöyle bir bakalım. Aydın’a son 20 yılda toplam 40 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Eğitimde şehrimize 3 bin 430 yeni derslik kazandırdık. Gençlik ve sporda 11 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 40 adet spor tesisi yaptık.
Hadi, Aydın’da Büyükşehir sende, ne yaptınız Aydın’a, yaptıklarınızı bir görelim ya, ne yaptınız?
Sosyal yardımlarda Aydınlı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 4’ü hastane olmak üzere toplam 59 adet sağlık tesisi yaptık. Bünyesindeki 950 yatakla muhteşem bir eser olacak Aydın Şehir Hastanemizle birlikte 9 yeni sağlık tesisinin inşası devam ediyor.
Çevre ve şehircilikte TOKİ eliyle 1668 konutu altyapısı ve üstyapısıyla beraber tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 1071 konutun inşası devam ediyor. Şimdi de “İlk Evim”le Aydın’da 3 bin 327 konut daha inşa edecek, İlk Arsam’la 7 bin altyapılı arsa vereceğiz. Şehrimizde bugüne kadar 8 bin 929 riskli bağımsız bölümün kentsel dönüşümünü gerçekleştirdik. Aydın’da dört millet bahçesi projemizden ikisini tamamladık, diğerleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Ulaştırmada 114 kilometreden devraldığımız Aydın’ın bölünmüş yol mesafesini 381 kilometreye çıkardık.
Nereden nereye?
İzmir-Aydın Otoyolunu, Aydın Çevre Yolu’nu tamamlayarak trafiğe açtık.
Yapımı devam eden Aydın-Denizli-Antalya Otoyolu’nu Aydın Çevre Yolu ayrımı ile Denizli Çevre Yolu ayrımındaki onarımı seneye tamamlıyoruz. Didim Yat Limanı’nı tamamladık.
Tarım ve hayvancılıkta, ormancılıkta Aydın’a 14 baraj, 12 gölet, 5 hidroelektrik santral, 7 arazi toplulaştırma, 38 sulama tesisi ve 16 yeraltı depolama tesisi inşa ettik. 4 baraj daha inşa ediyoruz. İnşa ettiğimiz sulama projeleriyle 548 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden sulama tesisleriyle 297 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız. Aydınlı çiftçilerimize toplam 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayi ve teknolojide 1 teknopark, 9 araştırma-geliştirme merkezi, 3 tasarım merkezi kurduk. Enerjide Aydın Çine, Efeler, İncirliova, Kuşadası, Nazilli ve Söke’ye doğal gazı götürdük.
Bunlarla kalmıyoruz, bugün de yatırım tutarı 1 milyar 68 milyon lirayı geçen 92 kamu projesinin ve 1 milyar 138 milyon liralık yatırımla tamamlanan 10 özel sektör tesisinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Eğitimde inşası tamamlanan okullarımız ile 200 kişilik pansiyonumuzun, gençlik ve sporda ilçelerimize yapılan sahaların, sağlıkta ilçelerimize kazandırılan sağlık tesislerinin resmi açılışını yapıyoruz.
Tarımda DSİ tarafından inşası tamamlanan Çine sulaması drenaj kanallarını, Çine arazi toplulaştırma projelerini, Nazilli Yakacık Göleti’ni ve diğer yatırımları resmen hizmete açıyoruz.
Şimdi hazır mısınız?
Öyle bir haykıralım ki Aydın’ın dört bir yanı duysun, çünkü buradan da nereye gideceğiz, Nazilli’ye, akşam da gençlerle beraber olacağız.
Coşkunuzu farklı görmek istiyorum, kaldıralım elleri.
Tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet.
Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye 14 Mayıs’ta sandıklardan Cumhur İttifakı’nı çıkaracağız, tamam? Durmak yok… Durmak yok…
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.