Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

13.06.2022

Aziz Milletim,

Değerli Misafirler,

Enerji Bakanlığımızın Kıymetli Mensupları,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Töreni vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Bugün ülkemizin şu ana kadar en büyük doğal gaz keşfi olan Karadeniz gazında kritik bir safhaya daha ulaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Hatırlarsanız iki yıl önce müjdemizi açıkladığımızda bir hedef belirlemiş, yerli gazımızın 2023’te milletimizin hizmetine sunulacağını ifade etmiştik. Aradan geçen zaman zarfında gerçekten yoğun bir mesai yürüttük. Fatih’in keşfinin ardından Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimiz de Karadeniz’e intikal etti. Bu gemilerimiz Fatih’in açtığı sondaj kuyularının alt ve üst tamamlama operasyonlarını gerçekleştirdiler. Deniz tabanı etüt çalışmalarını bitirirken teslimatı uzun sürecek ekipmanların siparişlerini de verdik, teslimatları almaya başladık. Geçen yıl temelini attığımız doğalgaz işleme tesisimizin inşası süratle devam ediyor. Yavuz Sondaj Gemimiz açılan kuyulardaki gaz akışını ölçecek kuyu başı vanalarını ve kuyu içi akıllı vana sistemlerini yerleştiriyor. Geçtiğimiz hafta sığ deniz kısmına boru serimi ve montajını yapacak gemi Türkiye’ye ulaştı. Bugün, Bismillah diyerek ilk boruları denize indiriyor, ardından da ilk kaynağımızı yapıyoruz. Derin deniz tarafında da inşallah ilk kaynağı önümüzdeki ay vuracağız.

Tabii sadece deniz tarafında bu çalışmaları yapmakla iş bitmiyor. Derin denizde inşa edeceğimiz boru hattıyla eşzamanlı olarak doğalgazı milli iletim şebekemize taşıyacak karadaki 211 kilometrelik boru hattının yapımına da başlıyoruz. Gaz karaya gelince işlenecek, ayrıştırma işlemleri yapıldıktan sonra belirli bir basınçla milli doğal gaz iletim sistemimize aktarılacak. Bu projenin ilk etabında doğalgaz işleme tesisine gelen gazın ölçümlenmesi için Batı Karadeniz Gaz Ölçüm İstasyonunu ve 36 kilometrelik Batı Karadeniz Doğalgaz Boru Hattı Faz-1’i inşa ediyoruz. İnşallah buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının ilk haftalarında tamamlıyoruz. Böylece 2023’ün birinci çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküp doğal gazı milli iletim sistemimize aktarmış olacağız. Sakarya Gaz Sahası pik üretime inşallah 2026’da ulaşacaktır. Sahada açılacak 40 kuyuyla birlikte günlük gaz üretim kapasitemizi 40 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Sahadaki üretim artışına paralel karadaki doğalgaz taşıma kapasitemizi de artıracağız.

Şu anda ekranları başında bizi izleyen aziz milletime sesleniyorum; Türkiye’nin son 20 yılda elde ettiği her kazanımın gerisinde tıpkı burada olduğu gibi çok büyük bir emek, sabır ve gayret vardır. Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil, canhıraş bir şekilde mücadele ederek, ter dökerek geldik. Eğitimden ulaşıma, ticaretten savunma sanayine, sağlıktan çevreye bütün alanlarda hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok çalıştık. Dört bir yanda sayılarını 26’dan alıp, 57’ye çıkardığımız havalimanlarını, ülkemizin her köşesinde hizmete açtığımız 128 millet bahçesini, toplam 25 bin yatak kapasiteli 19 modern şehir hastanemizi, dünyanın satın almak için sıraya girdiği insansız hava araçlarımızı, akıl ve vicdan sahibi herkesin gıptayla baktığı otoyolları, tünelleri, köprüleri, barajları, velhasıl milletimize kazandırdığımız her hizmeti engelleme gayretlerine rağmen hayata geçirdik.

İşte Zonguldak, Zonguldak’ın merkezinde tüneller mi vardı, kavşaklar mı vardı? Allah’a hamdolsun bunları yapmak da yine bize nasip oldu. Kimi zaman bürokratik oligarşiyle, kimi zaman vesayet odaklarıyla, kimi zaman terör örgütleriyle, kimi zaman istemezükçü muhalefet anlayışıyla mücadele ettik. Ama her defasında ya bir yol bularak ya da bir yol açarak milletimizi asırlardır hasretini çektiği yatırım ve eserlere kavuşturduk.

Dünyadaki her ekonomi için stratejik öneme haiz enerji meselesinde de benzer süreçlerden geçtik. Ülkemizin enerji potansiyelini kullanarak bu alanda dışa bağımlılıktan kurtulma niyetimizi ilk açıkladığımızda birileri bundan rahatsız oldu, çok yönlü bir yıpratma kampanyasına maruz kaldık. Yurt dışındaki malum odaklardan önce en büyük tepkiyi maalesef içimizdeki muhalefet partileri gösterdi. Ne dediler? Yapamazsınız. Bize ülkenin kaynaklarını heba ediyorsunuz dediler, bizi hayalcilikle, bizi maceraperest olmakla suçladılar. Sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki çalışmalarımıza olmadık iftiralar attılar.

Değerli Kardeşlerim,

Şu anda bizim kendimize ait artık 4 tane sondaj gemimiz var. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bunlar öyle kolay kiralanan gemiler değil, ama artık bunlar kendimize ait. Ve şimdi kendi gemilerimizle hem sismik araştırmayı, hem sondaj çalışmalarını yapar hale geldik. Ülkenin ve milletin menfaatinin söz konusu olduğu milli bir meselede Türkiye’nin hak ve hukukunu savunma cesareti sergileyemediler. Özellikle bundan iki sene önce Karadeniz gazının müjdesini verdiğimizde bu hazımsızlığın adeta zirve yaptığını gördük. Her seçim öncesinde gaz keşfediyorlar, diyen aklı evveller oldu. Keşfettiler, ama kesinlikle çıkaramazlar diyen felaket tellalları zuhur etti. Gazın ekonomimize hiçbir fayda sağlamayacağını iddia eden sözde ekonomistler ortaya çıktı. Daha bunun gibi ahlak ve vicdan dışı pek çok ithamla karşılaştık. Biz bunların hiçbirine kulak asmadık, hiçbirine eyvallah etmedik. Atalarımızın, “Sen doğru ol, kem belasını bulur” sözünden ilham ve güç alarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdük.

Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanımız Berat Albayrak ile halefi Fatih Dönmez kardeşimiz bu süreçte gerçekten büyük bir gayret sarf ettiler. İşte bugün o dirayetli duruşumuzun ve sabrımızın meyvelerini topluyoruz.

Aziz Milletim,

Bölgemizde yaşanan son gelişmeler, Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı bu keşfin stratejik önemini daha da artırmıştır. Rusya ile Ukrayna arasında başlayan sıcak çatışmalarla birlikte tüm dünyada petrol ve gaz fiyatları tarihi zirvelerine ulaştı. Sadece gaz ithal eden ülkeler değil bu fahiş fiyat artışlarından hidrokarbon üreticisi ülkeler de olumsuz etkilendi. Mesela, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Amerika’da fiyatlar kimi eyaletlerde 3 katına varan oranlarda yükseldi. Enerji fiyatlarındaki tırmanma enflasyona da yansımış, gelişmiş ülkelerde enflasyon oranları son 40 yılın en yüksek seviyelerine çıkmıştır.

Şu an küresel ekonominin temel sorunu, sürdürülebilir ve güvenilir bir şekilde enerji arzını sağlamak ile enflasyonu dizginlemektedir. Biz de ülke olarak fiyatların küresel ölçekte bu denli arttığı bir dönemde vatandaşlarımızı korumak için destek mekanizmalarını devreye aldık. Konutlarda kullanılan doğalgazın fiyatında yüzde 75’e varan düzeyde sübvansiyon sağladık, halen de belirli bir oranda sübvansiyona devam ediyoruz. Ayrıca, küresel riskleri minimalize etmek için yoğun çaba harcıyoruz. Enerjide bir taraftan tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirirken, diğer taraftan da ülkemizin potansiyelini tam manasıyla ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yakın çevresi zengin hidrokarbon kaynaklarıyla dolu bir ülke olarak altına bakılmadık taş, deşmedik yer bırakmamakta sevgili kardeşlerim; biz kararlıyız.

Daha önce kiralama veya benzeri yöntemlerle yürüttüğümüz arama sondaj çalışmalarını kendi imkânlarımızla sürdürmeye karar verdik. Bu amaçla şimdiye kadar üç adet sondaj gemisiyle iki adet sismik araştırma gemimizi envanterimize kattık ve sondaj gemilerimizi son dönemde attığımız bir adımla 4’e çıkardık. Böylece kendi sondaj filosuna sahip dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldik.

Mevcutla yetinmiyoruz, yeni gemilerle filomuzun gücüne güç katmaya devam ediyoruz. Bir süre önce yeni nesil teknolojiye sahip bu 4’üncü gemimizle filomuzu çok çok güçlü hale getirdik. Evet, az önce arkadaşlarımızla şöyle bir değerlendirme yaptık: Dedik ki, bu 4’üncü sondaj gemimizin adını ne vereyim? Ve yaptığımız değerlendirme neticesinde bu bölgede Sultan Abdülhamid yapmış olduğu çalışmalarla, özellikle sismik araştırma, sondaj çalışmalarıyla bir döneme aslında ismini vermiş. Dedik ki, bu geminin adını Abdülhamid Han olarak belirlediğimizi açıklayalım. Şu anda Mersin Taşucu Limanında sondaj öncesi teknik hazırlıkları yapılıyor, inşallah bu gemimizin de göreve başlamasıyla çalışmaları çok daha hızlı, verimli ve etkin bir şekilde gerçekleştireceğiz. Dördüncü sondaj gemimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Tıpkı Fatih gibi bu gemimizin de vereceği müjdeli haberlerle ismini milletimizin gönlüne yazdıracağına inanıyorum.

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak sadece Karadeniz’de değil Doğu Akdeniz’de de mevcudiyetimizi hissettiriyoruz. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin buradaki hidrokarbon kaynakları üzerinde var olan müktesep haklarını her platformda savunuyoruz. Ülkemizin bu meseledeki duruşu şüpheye yer bırakmayacak şekilde nettir. Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız, hem de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın zorbalıkla, tehditle, ayak oyunlarıyla bizden kopartılmasına asla izin vermeyiz. Biz enerjiyi bir gerilim ve çatışma alanı değil, bölgesel iş birliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Bu anlayışla bölgedeki aktörlerle iş birliği yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde yürüttüğümüz temasların müspet neticelerini hep birlikte görmeye başlayacağız. Türkiye’yi enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya dek mücadelemize çok yönlü bir şekilde devam edeceğiz.

Ülkemizin yeri doldurulamaz konumu anlaşıldıkça, şu an siyasi sebeplerle işbirliğine soğuk bakanlar da mutlaka politikalarını değiştireceklerdir. Unutmamalıdır ki, Karadeniz gazının miktarı kadar tamamen yerli imkânlarla bizim böyle tarihi bir keşfe imza atmamız da önemlidir. Karadeniz’deki keşifle birlikte milletimiz Birinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu büyük bir travmadan kurtulmuştur. 2023 yılının ilk çeyreğinden itibaren doğal gazın hanelerde kullanılmaya başlanmasıyla önemli bir psikolojik eşik daha aşılmış olacaktır. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Törenimizin hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. En başından bugüne kadar projenin hayata geçmesinde emeği olan başta enerji bakanlarımıza, mühendisinden işçisine kadar herkese teşekkür ediyorum.

Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, çalışmalarınızda Rabbimden başarılar diliyorum, kalın sağlıcakla.