Aydın Toplu Açılış Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

15.01.2022

Sevgili Aydınlılar,

Değerli Kardeşlerim,

Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Geleceğimizin Teminatı Sevgili Gençler,

Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 2,5 yıllık bir aranın ardından Efeler diyarı Aydın’ın tüm ilçelerindeki, mahallerindeki, hanelerindeki vatandaşlarımıza gönül dolusu selamlarımı gönderiyorum. Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü Aydın’da ovasıyla, dağıyla, deniziyle eşsiz güzelliklere sahip bu kadim şehirde bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.

Aydın, Çakabey’den beri bin yıldır istiklalin önemini de, bedelini de çok iyi bilen bir şehrimizdir. Milli mücadelenin öncü şehri Aydın, Rahmetli Adnan Menderes’le demokrasinin de kalesi olduğunu göstermiştir. Biz de Aydın’a olan sevgimizi, muhabbetimizi, kıymet ve kadirbilirliğimizi 20 yıla yakın süredir bu şehre yaptığımız hizmetlerle, kazandırdığımız eserlerle ispatladık. Bugün de Aydın ziyaretimizi yapımı tamamlanan yaklaşık 1 milyar 353 milyon liralık eser ve hizmetlerin resmi açılışını yaparak taçlandırmak istedik.

Eğitimde çeşitli ilçelerimizde inşa edilen 92 dersliğe sahip anaokulundan liseye kadar her seviyedeki 11 okulumuzun, üniversitemizin, hastane ek binasının, psikiyatri binasının, eğitim ve iktisat fakülteleri binalarının resmi açılışlarını bugün buradan yapıyoruz. Gençlik ve sporda 4 bin 400 yatak kapasiteli 2 öğrenci yurdunu, 3 gençlik merkezini, 6 spor salonunu ve diğer yatırımları bugün hizmete açıyoruz. Sağlıkta çeşitli ilçelerimize kazandırdığımız devlet hastane binalarının, aile sağlık merkezlerinin, ağız ve diş sağlığı merkezinin, il sağlık müdürlüğü hizmet binasının resmi açılışlarını da gerçekleştiriyoruz.

Çevre ve şehircilikte TOKİ’nin 206 konutunun, İller Bankası altyapı projelerinin, hizmet binalarının açılışlarını yapıyoruz. Tarımda 360 milyon liralık bir yatırımla tamamladığımız Gökbel Barajı’nı, 4 adet sulama tesisini, dere ıslahı çalışmasını, 29 tarımsal destekleme, 9 gıda tesisi hibe projesini resmen bugün hizmete alıyoruz.

Ulaştırmada Kuşadası Liman Başkanlığı Hizmet Binası’nı, gar binası ve köprü restorasyonu projelerini, enerjide iletim hatları ve trafo yatırımlarını, içişlerinde karakol binalarını, çok sayıda sosyal tesisi, restorasyon projelerini, altyapı yatırımlarını, sanayide Aydın Organize Sanayi Bölgesi Atık Tesissi’ni, Diyanet’in yapımını tamamladığı camileri ve diğer kurumlarımızın şehrimize kazandırdığı yatırımları bugün buradan resmen hizmete açıyoruz.

Bugün ayrıca sizlerle bulaşmaya gelmeden önce Söke’de Avrupa ve Türkiye’nin en büyük kağıt üretim tesisinin açılışını gerçekleştirdik. İlk etabının yatırım tutarı 550 milyon dolar, halen inşası devam eden ikinci etabının yatırım tutarı da 450 milyon dolar olan bu fabrika bittiğinde 1 milyar dolarlık bir tesisi Aydın’ımıza, Söke’ye kazandırmış oluyoruz. Ülkemizin yıllık 250 milyon dolarlık kâğıt ithalatının önüne geçecek, ilaveten 200 milyon dolarlık ihracat yapacaktır. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme hedefimize önemli bir katkı yapacak bu yatırımın da ülkemize ve Aydın’ımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Ülkemizin ve milletimizin içi boş tartışmalara, yalan ve iftira üzerine kurulu polemiklere, terör örgütlerinin payandalarıyla yol yürüyen siyasetçilere değil, işte bu tür eserlere, bu tür hizmetlere ihtiyacı vardır.

Şair ne diyor: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Eşek ölür, kalır semeri, insan ölür, kalır eseri.  Evet, ülkemize ve milletimize kazandırdığımız eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşmaya, övünmeye devam edeceğiz. İnsanımıza iş sağlayacak, aş sağlayacak, geleceğine güvenle bakmasını temin edecek her gayretin yanındayız, yanında duracağız. Bugün burada açılışını yaptığımız tüm bu eser ve hizmetlerin Aydın’ımıza, ülkemize, sizlere hayırlı olmasını diliyorum.

Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin bayrak şehri Aydın’da sizlerle şöyle geçmişten bugüne ve geleceği uzanan samimi bir hasbihal yapalım mı? Dertleşelim mi? Ama öyle bir dertleşelim ki, Haziran 2023’te artık bu işi Aydın’da bitirelim; buna var mıyız? Hazır mıyız?

Türkiye, dünyanın pek tarihi atılım yaşadığı son iki asrını siyasi, askeri, ekonomik kayıplarla ve istiklal mücadeleleriyle geçirmiştir. Osmanlı’nın yıkılışının ardından kurduğumuz Cumhuriyetimiz döneminde de bu mücadeleler süre gelmiştir. Sanayileşme ve kalkınma hamlelerimizin önü sinsi tuzaklar ve hatta provokasyonlarla kesilmiştir. İnsanlarımızın demokrasi ve özgürlük taleplerinin önü darbeler ve vesayetle tıkanmıştır. Milletimizin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle ilişkisi kopartılmak istenmiştir. Bu kayıpların bize maliyeti çok ağır olmuştur. Kanımızla yoğurarak vatan toprağı yaptığımız, defalarca düşman istilasından ve terör tehdidinden kurtardığımız, ebedi yurdumuz olarak gördüğümüz ülkemizin köyleri, ilçeleri, illeri en temel altyapılardan mahrum kalmıştır. Yokluğun, yoksulluğun pençesinde kıvranan, bir avuç toprağı ekip biçerek karnını doyurmaya çalışan insanlarımız buldukları ilk fırsatta kendilerini şehirlere, hatta yurt dışına atmıştır. Oralarda da zorlu hayat şartları insanlarımızın yakasını bırakmamıştır. Bir yandan geçim derdi, bir yandan faşizan baskılar altında bunalan milletimiz, Rahmetli Menderes gibi kendi bağrından çıkan liderlerin açtığı özgürlük ikliminde bir parça nefes alabilmiştir.

Şimdi sizlerle Merhum Menderes’in idamından önce yazdığı son mektubu şöyle bir paylaşalım istiyorum. Menderes 1961 Eylül’ünde yazdığı mektupta, kendini darağacına gönderenlere hitaben şöyle diyor; Aydınlılar bunun kadr-u kıymetini çok iyi bilmesi lazım. Gençler, bunun kadr-u kıymetini çok iyi bilmeniz lazım. Ekranları başında bizi izleyen tüm milletime sesleniyorum, tüm gençlerimize sesleniyorum, şöyle diyor Menderes: “Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını on yedi sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü, ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun.”

Evet, cellatlarına karşı bile bu kadar merhametli bir insana kıyanların, millete karşı sergiledikleri acımasızlığa bu mektubun yazıldığı tarihten sonraki dönemlerde de sayısız defa şahit olduk. Menderes’e darağacında son nefesini verdiren darbeciler de, tek parti faşizmi artıkları da, ya hiç hatırlanmıyor ya lanetle anılıyor. Bugünün CHP’si, işte o günün bedelini ödemesi gereken atıklardır. Onun için Aydın bu CHP’ye prim vermemeli. 2023’te Aydın inanıyorum ki CHP’ye faturayı çok ağır kesmelidir. Menderes mektubunda da belirttiği gibi, ölüsüyle bile onları silip süpürmüş, milletin gönlünde ebediyen taht kurmayı başarmıştır.

Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde son 20 yılda attığımız her adımda Merhum Menderes’i rahmetle ve minnetle yâd etmemizin sebebi, ülkemize yaptığı hizmetler yanında işte bu onurlu duruşudur. Ülkemizin kalkınmasını engelleyen, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin gelişmesine tahammül edemeyen zihniyet, ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın bugün de kendini belli ediyor. Ne diyor? Erdoğan’ın akıbeti de Menderes gibi olacak, diyorlar. Ey CHP’nin atıkları, biz bu yola çıkarken beyaz kefenimizi giyerek çıktık. Bizi bu tür tehditlerle korkutamazsınız. CHP yönetimini habis bir ur gibi kuşatan bu zihniyet, her hayırlı esere ve hizmete karşı çıkmayı, her fırsatta ülkesini dışarıya şikayet etmeyi, milletinin değerlerine düşmanlık yapmayı siyaset kisvesi altında sürdürüyor.

Bugüne kadar ülkenin bir adım daha ileriye gitmesi için gündeme getirdikleri tek bir telifleri, tek bir projeleri olmayanlar, kurdukları ittifakla ülkenin yönetimine taliplermiş. Ya Allah aşkına, şu CHP’nin bu ülkede yaptığı ne var ki? Dikili bir ağaçları var mı? Öyleyse şimdiden 2023’e çok iyi hazırlanmamız lazım.

İttifakın bir tarafına milletvekilleri teröristlerle oynaşan PKK’nın payandası partiyi, diğer tarafına şehit yakınlarına küfreden milletvekillerini baş tacı yapan sözde milliyetçi partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar. Nereden geliyorsunuz, diye sorsanız, kırk kafadan kırk ayrı ses çıkar. İstikamet neresi deseniz, yine kırk kafadan kırk ayrı ses çıkar. Ne yapacaksınız deseniz, bu defa kimseden bir ses çıkmaz, çünkü böyle bir dertleri, böyle bir hazırlıkları yok.

Millet olarak biz bu fotoğrafın yabancısı değiliz. Geçmişte 1970’lerde, 1990’larda aynı kâbusu defalarca yaşadık, öyle mi? Toplum hafızamız geri kalmışlığın ağır yükünü omuzlayarak, baskı ve zulüm altında inleyerek, umudunu kaybetme noktasına gelerek yaşadığı bu kâbusları unutmadı. Türkiye’yi, milletimizi bir kez daha aynı kabusa mahkum etmek isteyenlerin eline bırakmayacağız, buna var mıyız? Bırakmamakta kararlı mıyız? Sağ olasınız. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin üzerine inşa edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye hedefine mutlak ulaşacağız. Aydın’ın her milli meselede olduğu gibi bu konuda da desteğiyle ve duasıyla yanımızda olacağına inanıyoruz.

Kardeşlerim,

Ülkemize bugünlere getirirken hangi badireleri atlattığımızı, hangi engelleri aştığımızı, hangi oyunları bozduğumuzu en iyi sizler biliyorsunuz, öyle mi? Demokraside ve kalkınmada geldiği seviyeyi ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girerek taçlandırmak isteyen Türkiye, inşallah bunu da başaracaktır. Elbette bu süreçte bedeller ödedik, ödüyoruz. Eskinin can ve mal güvenliği, siyasi istikrarı, altyapı imkânları, uluslararası gücü olmayan Türkiye’sini yeniden geri getirmek isteyenler her yolu deniyorlar. Terör örgütlerinden darbecilere kadar ellerinin altındaki tüm şer güçleri birer birer üzerimize saldılar. Tek gayeleri, bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçirmektir. Ülke ve millet olarak üzerimize giydirilmeye çalışılan siyasi, ekonomik, sosyal esaret gömleklerini yırttıkça, ayağımıza vurulan prangaları parçalayıp attıkça, maruz kaldığımız saldığımız saldırıların cephesi genişledi. Son birkaç yıldır özellikle ekonomimizi hedef aldılar. Döviz kuru üzerinden önce ekonomik kriz, ardından siyasi ve sosyal kaos çıkartmak için sayısız denemede bulundular. Aldığımız tedbirlerle, yurt dışından ülkemize yapılan saldırılarda kullanılan araçları önemli ölçüde etkisiz hale getirdik. Başarabildiler mi? En son kura endeksli Türk Lirası dedik, bütün oyunları bozuldu. Başaramayacaksınız, başaramayacaklar ve biz bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.

İşte bakın, ihracatta ne yaptık gördünüz değil mi? 225 milyar 326 milyon dolar ne yaptık, ihracat yaptık, onlara rağmen yaptık, engellemelerine rağmen yaptık. Bu defa inşallah bu rakam 250 milyara doğru ne yapacak, çıkacak. Bunu biz yaparız, bunların yapacağı iş değil. Biz çalışıyoruz yapıyoruz, CHP laf üretiyor.

Bu defa aynı oyunu yurt içinde piyasalarda panik havası oluşturarak oynamaya çalıştılar. Geçtiğimiz ay bunun da tedbirlerini alarak yeniden istikrar ve güven iklimini tesis etme yolunda gereken adımları attık. Tabii bu arada yaşanan fahiş fiyat artışlarının ve yükselen enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına, sosyal destek ödemelerine kadar her alanda yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanlarımızı önemli ölçüde rahatlattık. Memurlarımızı rahatlattık mı? Emeklilerimizi rahatlattık mı? Asgari ücreti hiç tahammül edemeyecekleri, hiç düşünmedikleri bir seviyeye çıkardık mı? AK Parti bu. İnşallah bundan sonra da her kesimden vatandaşımızı enflasyon karşısında korumayı sürdüreceğiz.

Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla Türkiye ekonomi modeli diye adlandırdığımız programımızın kazanımları daha iyi görülmeye başladı. Mesela, az önce söyledim, ihracatta 2021’i 225 milyar doların üzerinde bir gerçekleşmeyle tamamladık; sanayicilerimiz harıl harıl çalışıyor, kapasite büyütüyor, üretim artırıyor, ihracat yapıyor. İstihdamda salgın öncesine göre 2,7 milyonluk bir artışla 30 milyon sınırına dayandık. Hiçbir insanımızı işsiz, aşsız bırakmamak, gelecek kaygısına sürüklememek için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.

Sevgili Kardeşlerim,

Gelişmiş ülkelerin 6-7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleriyle şakın şekilde sağa-sola yalpaladığı bir dönemde, Türkiye kendi rayında güvenle yoluna devam ediyor. Amerika’ya bakın enflasyon felaket, Avrupa’ya gelin aynı, aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda, hamdolsun Türkiye’nin böyle bir sorunu yok. Sanayinin, tarımın, ticaretin ve turizmin şehri aydın bu hakikati en iyi bilen, gören, yaşayan şehirlerimizin başında geliyor. İnşallah bu yıl turizmde hedef 35 milyar dolar, bunu yakalayacağız. Bu süreç sanayicilerimiz açısından ham maddeden elektrik ve doğal gaza kadar pek çok üründeki fiyat artışı sebebiyle öyle kolay yaşanmıyor. Ama eskilerin elle gelen düğün bayram dediği gibi, tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıların payımıza düşeni elbette göğüslenecektir. Bununla birlikte bizim asıl bakacağımız yer kendi üretim ve ihracat potansiyelimiz, kendi insan gücümüz, kendi kazancımız olmalıdır, nitekim biz de öyle yapıyoruz. Hamdolsun, sanayi üretiminde, lojistikte, ihracatta çok iyi bir yerdeyiz.

Diğer yandan tarım ürünlerinde ve ona bağlı olarak gıda sektöründe de salgının bozduğu küresel dengelere bağlı ciddi fiyat artışları ortaya çıktı. Gübre ve mazot gibi fiyatları küresel ölçekte belirlenen ürünlerde ortaya çıkan tablo ile birlikte kuraklığın yol açtığı sıkıntılar kesinlikle moralimizi bozmamalıdır. Tam tersine, çiftçilerimizden ekilmemiş, dikilmemiş, değerlendirilmemiş tek bir karış toprak bırakmama azmiyle daha çok çalışmalarını istiyoruz, çünkü dünya tarım ürünlerinin en kıymetli meta haline geleceği bir döneme doğru gidiyor. Topraktan çıkan her ürün, ambara göre her mahsul değerini bulacaktır. Bunun için çiftçilerimiz toprağına, hayvan üreticilerimiz ağıllarına iyi sahip çıkmalı, en küçük bir boşluğa, en küçük bir ihmale meydan vermemelidir. Çiftçilerimizin desteklenmesi hükümetimizin önceliklerinin en başlarında yer almayı sürdürüyor. Gerekirse mevcut destekleri daha da artırarak, çiftçimizin yanında yer alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Kardeşlerim,

Geçenlerde Bay Kemal Şanlıurfa’daydı, Şanlıurfa’da ne dedi? Şanlıurfa Belediyesi’ni bize verin dedi, elektriği size bedava vereceğiz dedi. Şimdi Aydın aynı zamanda tarım kenti mi? Çiftçilerimiz burada mı? Tamam, aramaya gerek yok Bay Kemal, 2024’ü beklemeye de gerek yok, hadi bakalım sen şimdi Aydın’da Belediye Başkanı’na ver talimatı, eğer yapabiliyorsa hodri meydan, Aydın’da elektrik çiftçimize ücretsiz olarak verilsin, öyle mi?  Hadi görelim.  Az önce ben Sayın Belediye Başkanına bir nükte yaptım, dedim ki, elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı dedim. O da bana nükteyle cevap verdi tabii, çünkü olacak iş değil. Ya bu Bay Kemal’in dünyadan haberi yok haberi yok. Ve elektriğin şu anda yönetimi kimde, belediyelerde mi? Ya elektriğin yönetimi bizde, bizde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda, Bay Kemal, sen bunu da bilmeyecek kadar cahilsin ya. 14-15 tane büyükşehir sende Bay Kemal, hadi ver talimatı da bedava elektriği benim çiftçime versinler. Bunun hesabını sormaya var mıyız? Söyleyin versinler bedava elektriği. Böyle bir yetkileri var mı? Böyle bir hakları var mı?

Kardeşlerim

Biz bu tür yalanlardan çok bıktık, çok çektik, ama bunlara hesabını 2023 Haziran’ın da gelin beraber soralım. Turizmde hamdolsun hedeflerimizin ötesine geçtiğimiz bir yılı geride bıraktık. İnşallah 2022’de çok daha bereketli bir sezon yaşanmasını bekliyoruz. Küresel gelişmelerin ve kurdaki dalgalanmanın ötesinde açgözlülük yapanları ise affetmiyoruz. Bu tür yollara tevessül edenlere karşı tüm hukuki mekanizmalar işletiliyor. Buradan tüm milletimize sesleniyorum; Siz, kendi kifayetsizliklerini gizlemek için sürekli karamsarlık havası pompalayanlara aldırış etmeyin. Siz, ülkenin ve milletin felaketi üzerinden kendine ikbal devşirmeye, iktidar rüyası görmeye kalkanlara aldırış etmeyin. Siz, dünyanın tamamında çok daha fazlasıyla yaşanan sorunları sadece Türkiye’ye mahsus gibi göstererek ülkenin kalkınma trenini yolundan çıkartmaya çalışanlara aldırış etmeyin. Enflasyon başta olmak üzere, behemehal çözüm yoluna koymamız gereken sıkıntıları biz çözeriz, Bay Kemal değil, onun öyle bir iradesi de yok, aklı da yok. Ama önümüzdeki imkânlar ve fırsatlar öylesine büyük ki,  inanın hepsini de göze almaya değer ve bunu biz çözeriz. 20 yıl bütün bu yatırımları nasıl yaptıysak, hava limanlarını nasıl yaptıysak, hastaneleri nasıl yaptıysak, yolları, ulaşımı nasıl yaptıysak, Allah’ın izniyle bunları da biz yaparız. İşte bunun için büyük ve güçlü Türkiye hedefinin en kritik yol ayrımı olan 2023’te sizlerden çok daha fazla destek bekliyoruz.

İstanbul’u İzmir’e biz bağladık mı? Osman Gazi Köprüsünü yaptık mı? Marmaray’ı yaptık mı? Avrasya’yı yaptık mı? Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık mı?  Biz yaparız biz. Eğer bu tarihi yol ayrımında millet olarak tercihimizi tıpkı son 20 yılda olduğu gibi bir kez daha demokrasi ve kalkınmadan yana kullanırsak, emin olun aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz. Bakınız, 25 havalimanımız varken şimdi 56 havalimanımız var. Niye? Çünkü benim Aydınlı kardeşime bu yakışır da onun için.  Şehir hastanelerini yaptık. Bay Kemal ne diyor? Bunu diyor neyle yaptılar? Ya işte bilmezsin diyorum, anlamazsın. Yap-işlet-devret projeleriyle biz şehir hastanelerini yaptık. Şu anda Türkiye’de bana bir il gösterin ki orada bizim eğitim-araştırma hastanesi veya şehir hastanesi yok; bu hale geldik.

Bu kutlu yolda Aydın’a öncü olmak yakışır, önder olmak yakışır, lider olmak yakışır. Şimdi buradan öyle bir ses verin ki duymayan kulak duysun, nasırlaşmış yürekler titresin, körelmiş umutlar canlansın. Hazır mıyız? Aydın, 2023’te büyük ve güçlü Türkiye için yanımızda olmaya var mısın? Aydın, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefimize destek vermeye var mısın?

Aydın, hep bir ağızdan, tek millet… Tek bayrak…  Tek vatan… Tek devlet… Bu seslenişimizi bir kez daha desteklemeye var mısın? Bir olacağız... İri olacağız… Diri olacağız… Kardeş olacağız… Hep birlikte Türkiye olacağız… Maşallah, bugün Aydın bir başka güzel, bugün Aydın bir başka coşkulu. Rabbim hepinizden razı olsun.

Değerli Kardeşlerim,

İşte 20 yıldır işimiz hizmet, gücümüz millet diyerek 81 şehrimizin her köşesini eserlerle donattık. Aydın’a son 20 yılda toplam 37 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Bu yatırımlarla eğitimde 3 bin 285 yeni derslik inşa ettik. Gençlik ve sporda ilimize toplam 9 bin 30 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları kazandırdık. Aydın için toplam 2 bin 533 yatak kapasiteli iki yurt projemiz daha var. Şehrimize toplam 21 adet spor tesisi inşa ettik.

Sosyal yardımlarda son 20 yılda genel sağlık sigortası desteğinden doğum yardımına, elektrik tüketim desteğinden öksüz, yetim yardımlarına kadar birçok farklı kalemde toplam yaklaşık 4 milyar lira tutarında yardım yaptık.

Sağlıkta Aydın’a 24’ü hastane olmak üzere toplam 55 adet sağlık tesisi yaptık. Bu yıl içinde yapımını tamamlayacağımız 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemiz ile birlikte toplam 8 sağlık tesisinin inşaatı devam ediyor.

Çevre ve şehircilikte Aydın’ımızda TOKİ eliyle 1587 konut, 142 tarım köy projesiyle 28 sosyal tesisi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Halen sosyal tesisleriyle birlikte 279 konutun inşasına devam ediyoruz.

Aydın’da toplam büyüklüğü 142 bin metrekare olan 3 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Buharkent Millet Bahçemizi 2019 yılında, Nazilli Millet Bahçemizi geçtiğimiz yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde hizmete sunmuştuk. Proje çalışmaları süren Efeler Millet Bahçemizi de inşallah en kısa sürede şehrimize kazandıracağız.

Ulaştırmada Aydın’ın bölünmüş yol uzunluğuna 267 kilometre daha ekleyerek toplamda 381 kilometreye çıkardık. İzmir-Aydın otoyolu ile Aydın çevre yolunu tamamlayarak, trafiğe açtık. Aydın-Denizli otoyolunun yapımına geçtiğimiz yıl başladık. Bu otoyol projeleriyle Türkiye’nin önemli turizm ve tekstil bölgelerinden Aydın ve Denizli’yi hem İzmir Limanı’na, hem Marmara ve Akdeniz bölgelerine hızlı ve güvenli şekilde bağlamış oluyoruz. Böylece Akdeniz’e gelen turistlerin Ege Bölgesine, özellikle Kuşadası, Efes ve Pamukkale’ye ulaşımları kolaylaşmıştır.

Yapımı devam eden Selçuk-Aydın yolunu, Söke-Didim yolunu, Söke-Milas yolunu ve İncirliova ilçemizdeki tarihi Çatma Köprüsü’nün restorasyonunu seneye, Aydın-Muğla ayrımı Söke yolunu ise bir sonraki yıla tamamlıyoruz. Afyon-Denizli-Isparta-Burdur ve Ortaklar-Aydın-Denizli tren hattını yüzde 100 yerli ve milli imkânlarla modernize ediyoruz. Yapımı devam eden bu hattı inşallah 2023 yılında tamamlıyoruz.

Tarım ve ormancılıkta Aydın’a 13 baraj, 8 gölet, 5 hidroelektrik santrali, 36 sulama tesisi ve 5 yeraltı depolama tesisi inşa ettik, 4 baraj ve 8 göledin inşası sürüyor. Hayata geçirdiğimiz sulama projeleriyle 548 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden sulama tesisleriyle 294 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız.

Aydınlı çiftçilerimize 20 yılda 5,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Enerjide Aydın, Çine, Efeler, İncirliova, Kuşadası, Nazilli ve Söke’ye doğal gaz arzını sağladık.  İnşallah önümüzdeki dönemde Aydın’ın yeni ve çok daha büyük yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz.

Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.

Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.