Pirinkayalar Tüneli Açılış Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

29.12.2021

Sevgili Erzurumlular,

Sevgili Artvinliler,

Değerli Misafirler,

Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Pirinkayalar Tünelimizin ülkemize, bölgemize, Erzurum’umuza, Artvin’imize hayırlı olmasını diliyorum.

Erzurum-Artvin yolu üzerindeki bu tünel Güney ve Doğu Anadolu Bölgemiz ile Karadeniz Bölgemiz arasındaki ulaşımı kesintisiz hale getirme projemizin en önemli unsurlarından biridir. Tünel uzunluğu 2 bin 272 metre olan, bağlantı yoluyla birlikte toplam uzunluğu 3,4 kilometreye yaklaşan bu proje, Erzurum-Artvin arasındaki insan ve ürün trafiğinin hızlı, güvenli, kesintisiz şekilde sürmesini temin edecektir. İki şehir arasında seyahat edecek vatandaşlarımız buzlanma, taş düşmesi, yamaç akıntısı gibi tehlikelerden uzak bir şekilde bu tünel vasıtasıyla gidecekleri yere hızla ulaşacaklardır.

Ülkemize yılda sağlayacağı 18 milyona yakın tasarruf yanında, karbon salınımını 230 ton azaltacak bu tünel, çevrenin korunmasına da katkı yapacaktır. Her ikisi de yüksek turizm potansiyeline sahip Erzurum ile Artvin illerimiz arasındaki ulaşımın bu tünelle kolaylaşması beraberinde yeni fırsatları da getirecektir. Erzurum ve Artvin havalimanlarıyla Artvin Limanı’nı birbirleriyle entegre edecek bu tünel, her iki şehir üzerinden Kafkasya’ya yönelen transit trafiği de rahatlatacaktır.

Pirinkayalar Tüneli’nin ülkemize ve bölgemize kazandırılmasında emeği geçen kurumlarımızı, yüklenici firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Bu tüneli kullanarak seyahat edecek vatandaşlarımıza bereketli, huzurlu, güvenli, konforlu yolculuklar diliyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Geçtiğimiz 19 yılda en çok yatırım yaptığımız alanlardan biri de malum, ulaştırmadır. Ülkemizin bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 473 kilometreye çıkarttık. Bunun yanında, 14 bin 516 kilometre de yüksek standartlı tek yolu ülkemize kazandırdık. Otoyol uzunluğumuzu 1714 kilometreden 3532 kilometreye yükselttik. Tüm bu yollar üzerinde toplam uzunluğunu, 50 kilometreden 639 kilometreye çıkardığımız tüneller, 311 kilometreden, 720 kilometreye çıkardığımız köprüler ve viyadükler inşa ettik. Yaptığımız tüm bu eserlerle ülkemizde ne aşılmaz dağlar, ne geçilmez vadiler, ne geçit vermez ırmaklar bıraktık. Yıllardır yatırım yapılmayan 12 bin 800 kilometrelik demir yolu ağımızı neredeyse tamamını sıfırdan yapılmışçasına yeniledik. Havalimanlarımızın sayısını 56’ya çıkartarak, ülkemizin her köşesini bu hizmete kavuşturduk. Ülkemizin çeşitli kıyılarında inşa ettiğimiz, genişlettiğimiz dev limanlarla dış ticaretimiz için bu imkânı da hazır hale getirdik. Ayın şekilde eğitimden sağlığa, enerjiden haberleşmeye, diğer tüm alanlarda da benzer yatırımlarla ülkemizin çehresini değiştirdik.

Peki, bunca yatırımı sırf gösteriş olsun, diye mi yaptık? Hayır, bu yatırımları asıl büyük atılımımızın altyapısı olarak planladık ve hayata geçirdik. Hamdolsun, bugün Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında hem en kapsamlı, hem en yeni, hem de en modern kalkınma altyapısına devlet olarak öne çıkmaktadır. Küresel yönetim ve ekonomi sisteminin köklerinden sarsıldığı, yeni bir düzenin doğuşunun sancılarının çekildiği bir dönemde, Türkiye bu altyapısıyla hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir.

Hedefimiz, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek küresel yönetim sisteminde daha etkin söz sahibi kılmaktır. Savunma sanayi başta olmak üzere orta ve yüksek teknolojiye dayalı alanlarda ülkemizi hızla geliştirme çabamızın gerisindeki en önemli saik de budur.

Eğitimde yaptığımız yatırımların meyvesini sanayiden turizme, her alanda sahip olduğumuz nitelikli insan gücü avantajıyla alıyoruz. Sağlıkta yaptığımız yatırımların anlamını ve önemini salgın döneminde hep birlikte yaşayarak gördük. Ulaşımda yaptığımız yatırımların değerini de üretimimizin ve ihracatımızın hızla arttığı şu dönemde yollarda mal taşıyan kamyonlara ve tırlara bakarak, ülkenin her köşesine hızla ve güvenle ulaşan otomobilleri takip ederek görebiliriz. Enerjide yaptığımız yatırımların ne derece kritik öneme sahip olduğunu gelişmiş ülkelerin ciddi bir enerji krizi tehdidiyle yüzleştiği şu günlerde daha iyi değerlendirebiliriz. Tarımda ve gıda sektöründe yaptığımız tüm bu yatırımların ehemmiyetini gıda krizi endişesiyle boğuşan ülkelere bakarak kavrayabiliriz.

Benzer örnekleri her alana teşmil etmek mümkündür. İnşallah ekonomideki hedeflerimize ulaşarak geçtiğimiz 19 yılda 3,5 trilyon dolar harcayarak kurduğumuz bu altyapının hakkını vereceğiz. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmakla kalmayacak, yeni nesillere emanet edeceğimiz 2053 vizyonunun temellerini de güçlü bir şekilde atacağız. İşte bunun için burada sadece bir tünel açmıyoruz. Burada aynı zamanda Türkiye’nin aydınlık geleceğine uzanan kutlu yürüyüşün yeni bir adımını atıyoruz. Milletimizin her bir ferdini bu kutlu yürüyüşte yer almaya davet ediyorum. Girişimci daha çok yatırım yaparak, sanayicimiz daha çok üreterek, işçimiz daha çok çalışarak, esnafımız daha güzel hizmet vererek, nakliyecimiz daha çok sefer yaparak, ihracatçımız daha çok mal satarak, memurumuz daha iyi hizmet sunarak, velhasıl her birimiz işimizi daha iyi yaparak bu mücadeledeki yerimizi almalıyız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Pirinkayalar Tüneli’nin ülkemize, bölgemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.

Kalın sağlıcakla.