Kıymetli Misafirler,
Sizler en kalbi duygularla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.
Gaziantep ziyaretim vesilesiyle ülkemizin önde gelen üretim merkezlerinden organize sanayi bölgemizde sizlerle birlikte olmaktan, sizlerle bu muhabbet sofrasında birarada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Güzel bir kelamı kibardır, muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl. Onun için bu sofralar birer muhabbet sofrasıdır, ama bizim muhabbet sofralarımızda Sevgililer Sevgilisi Peygamberimiz vardır.
Türkiye’yi yatırımla, inşallah istihdamla, üretimle, ihracatla ve cari fazlayla büyütme hedefimizin eteğe kemiğe büründüğü yer işte burasıdır. Tarihin, medeniyetin, kültürün, kardeşliğin şehri Gaziantep, aynı zamanda üretimin ve emeğin şehri olarak da ülkemizde, bölgesinde, dünyada örnek gösterilen bir ilimiz haline gelmiştir. Şimdi Ercan Beyle onu konuşuyorduk, güzel bir tespit ki, -ben onu zaten biliyorum- o da şu: Biz diyor işçi arıyoruz, bulamıyoruz. Ama ne diyor birileri? İş yok. Nankör, nankör bunlar, yan gelip yatarak para kazanmak istiyorlar. İşte bak buyurun, Ercan Bey diyor ki, ben diyor eleman arıyorum, bulamıyorum. Eskişehir’deydik geçenlerde, orada da aynı şeyi söylediler, eleman arıyoruz bulamıyoruz. İş arayana ekmek var, aş arayana ekmek var, ama yan gelip yatarak, ha parayı istersen kusura bakma, o yok.
Ülkemizi kendi kısır dünyalarından ibaret sananları, Gaziantep’e getirip şu organize sanayi bölgemizi de gezdirmek lazım. Şu anda 5 tane bizim organize sanayi bölgemiz var ve şimdi 6’ncısının adımları atılacak. Bu, ne demek bu? Türkiye yerinde duramıyor ya, Türkiye sıçrıyor, Türkiye gidiyor. Ya kusura bakmayın, Ana Muhalefetin, yavru muhalefetin başındakiler, bunların hiçbirisi Türkiye’de ne olduğunun, ne bittiğinin farkında değiller. Düşünün, şu anda sadece Gaziantep 12 milyar dolar ihracat yapar hale geldi. Bu ne demek? Demek ki, çalışan, üreten, ihracatta damardan evvel Allah giren bir ülkeyiz. Ve burada büyük ve güçlü Türkiye’nin ayak izlerini görerek, belki ufuklarını genişletir, vizyonlarını da derinleştirirler. Her ne kadar bunların öyle bir derdi olmadığın bilsek de yine de şuradaki güzel görüntüyü herkesle paylaşma heyecanımızı ifade etmeden duramıyoruz.
Kızlarımızı görüyorum, maşallah mühendisler ve bu fabrikada çok önemli bir yerdeler ve bu mühendislerimizle birlikte fabrikamız sıçrıyor. Ve şimdi genişleme safhası içerisinde fabrika genişliyor ve siparişler vesaire yapılmış durumda ve bununla birlikte inşallah şu anda 900-950 kişinin çalıştığı bu tesislerde yeni makineler geldikten sonra herhalde 1500-2 bini bulur değil mi? 1500-2000’i bulacak, yeter ki ben de varım diyenler, ben de çalışmaya hazırım diyenler buraya gelsin.
Gaziantep’in ayda bir milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak üzere olduğunu ben görüyorum. Sadece içinde bulunduğumuz şu fabrikanın sahibi olan firmamız son 2 yılda 18 milyon dolarlık bina, 20 milyon dolarlık makine yatırımı yaparak, aylık 7 bin 500 ton üretim kapasitesini ulaşmıştır. Herhalde aldığım bilgiler doğru değil mi? Önümüzdeki yıl yapılacak 25 milyon dolarlık ilave makine yatırımıyla fabrikamızın halen 900 olan çalışan sayısı 1500’e çıkacaktır. Bu yılı 1 milyar 240 milyon liralık ciro ve 40 milyon dolarlık ihracatla kapatmak üzere olan Erdem Soft, bu firmamızı ben tebrik ediyorum, şahsım, milletim adına tebrik ediyorum.
Organize sanayi bölgemizde aynı azim, heyecan ve gayretle çalışan 1140 fabrikamızın sahibi olan müteşebbislerimizin, emekleriyle oraları ayakta tutan işçilerimizin her birini de ayrı ayrı kutluyorum. Sanayicilerimizi, müteşebbislerimizi, iş insanlarımızı daha çok istihdam sağlamaları, daha çok inşallah üretmeleri için ben milletim adına tebrik ediyorum ve imkânlarımızla da teşvik ediyoruz. Nitekim kabına sığmayan Gaziantep, Organize Sanayi Bölgesi’nin 6’ncı etabını kurmak için kollarını sıvamıştır, inşallah yakında bu etap da faaliyet geçtiğinde organize sanayi bölgesindeki fabrika sayımız 2 bini bulacaktır. Bu ne denemek biliyor musunuz? Ey Türkiye, uyan, bak biz Gaziantep olarak nasıl Kurtuluş Savaşı’nda bir mücadele verdiysek ekonomide de aynı mücadeleyi veriyoruz. Bu konudaki gayretlerini yakinen bildiğim organize sanayi bölgesi Başkanımız Cengiz Bey’e de özellikle teşekkür ediyorum.
Diğer yandan işçilerimizi de alın terlerinin hakkını verecek ücret politikasıyla destekliyoruz. Biliyorsunuz asgari ücreti yüzde 50 oranında artırarak en düşük 4250 lira seviyesine çıkardık, çalışanın evli ve çocuklu olmasına göre bu rakam daha da yükselmektedir. Gerçi birileri yeni asgari ücret rakamını kurdaki dalgalanmanın zirveye çıktığı günlerde yaptıkları hesapla küçümsemeye kalkmıştı, şimdi kur düştü, ama aynı kişilerin bu hesabı tekrar yaptıklarını görmedik, duymadık, çünkü hesaplar tutmadı. Ya benim Türk Liram varken ne işin var senin hâlâ yok dolardı, yok avroydu? Türk Lirası Türk Lirası, alışacaksınız buna. Bu işi rahmetli Özal da yapmıştı, o Türk Lirası’nın onurunu kurtarmıştı, şimdi aynı şeyi biz yapıyoruz. Tabii biz muhalefetin yaptığı bu şeyleri çok da önemsemiyoruz. Bizim baktığımız tek yer, milletimizin ne istediğidir, ne beklediğidir, emekçilerimizin hakkının, hukukunun korunmasıdır.
Küresel enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan anormal artışları kendi vatandaşlarımıza en az düzeyde yansıtmak için sessiz sedasız bir şekilde yükün önemli bir kısmını kamunun üstlenmesini sağladık. Özellikle şu kış kıyamette vatandaşımızın doğal gazı ve elektriği uygun fiyata kullanması için gerçekten çok büyük fedakârlık yapıyoruz. Asgari ücret zammıyla da çalışanlarımızın alım gücünü yükselterek, insanımızı fiyat artışlarına karşı korumaya çalışıyoruz. Aynı şekilde çalışanlarımızın tamamının asgari ücret kadarki kazançlarını gelir ve damga vergilerinden muaf tutarak, işverenlerimizi de rahatlattık. Böylece asgari ücretteki artışın vergi yükünün önemli bir kısmını işverenlerimizin üzerinden alarak, istihdamda herhangi bir olumsuzluk yaşanmasını engellediğimize inanıyorum.
Bu duygularla bizleri bu güzel muhabbet sofrası etrafında buluşturan şehrimizin yöneticilerine, Erdem Soft Firmamızın sahiplerine, özellikle de siz işçi kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanınız olarak doğrusu ben alın teriyle şu anda karşımda olan siz kardeşlerimi Allah için seviyorum. Ve Rabbim bu sevginizi, bu muhabbetinizi, bizim de muhabbetimizi daim kılsın. Ve birbirimizi Allah için sevmeyi hiçbir zaman eksik etmeyelim. Ve bu yolda da, ki bu bir muhabbet yoludur, yolculuğumuzu daim kılsın.
Rabbimden hepinize boş kazançlı, sağlıklı, huzurlu günler diliyorum, Allah’a emanet olunuz.