Sevgili Siirtliler,
Kader Arkadaşlarım,
Can Yoldaşlarım,
Kıymetli Kardeşlerim,
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 33 aylık bir aranın ardından tekrar Siirt’te olmaktan, tekrar sizlerle kucaklaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin.
Maşallah Siirt, bu ne hal böyle. Siirt, bu ne coşku böyle. Havaalanından buraya kadar yol kenarlarından Siirtli can yoldaşlarımı gördükçe meydan anladım ki böyle olacak. Bu şehrin hısımı olmakla iftihar etmeyi daima sürdüreceğim. Bu şehir hayatımın önemli bir dönüm noktalarında bana eşlik etti. Siirt’te okuduğum bir şiir sebebiyle hapse atılarak siyasi hayatımı sona erdirmek istediler. Sonra binbir mücadeleyle yeniden döndüğümüz ülkeye ve millete hizmet yolunda başlangıcı tekrar Siirt’te yaptık. Hani bizde bir söz var ya, yiğit düştüğü yerden kalkar, bu sözü hayata geçiren Siirt demokrasi ve kalkınma mücadelemizde de hep yanımızda oldu. Biz de Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak her alanda Siirt’in gelişmesi, büyümesi, ileriye gitmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz, bugün de elimiz boş gelmedik.
Şimdi burada şehrimize kazandırdığımız toplam yatırım beledi 2,5 milyar lirayı geçen 75 kalem eser ve hizmetin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Biraz sonra yerinde kurdele kesme törenine de katılacağımız Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi 102 milyon dolarlık yatırım bedeliyle şehrimiz ve ülkemiz için önemli bir yatırım.
Kardeşlerim,
Tabii gençler var aramızda, onlar bilmezler, ama bir 20 yıl öncesine gidelim, 20 yıl öncesinde ne havaalanı, ne havaalanından buraya böyle bir yol var mıydı? Üniversitemiz var mıydı?) Ama şimdi maşallah yolumuz çift gidiş-çift geliş gayet güzel. Yılda 50 bin ton üretimle başlayıp ilave yatırımlarla önce 120 bin tona, sonra 250 bin ton kapasiteye kadar çıkacak bu tesis şehrimize yapılan en büyük sanayi yatırımıdır.
Bugün burada temellerinin atılma müjdesini sizlerle paylaştığımız kurşun izabe ve sülfürik asit fabrikaları da en kısa sürede tamamlanacak. Projenin tamamı bittiğinde yatırım bedeli 400 milyon doları bulacak. Tesis üretim kapasitesini kısa bir sürede 90 bin tona çıkardığında ülkemizin çinko ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayacak. Tesiste ilk etapta 500 kişiyle açılacak, istihdam bu seviyede olacak, ileride nereye çıkacak biliyor musunuz? 3 bin kişiye, ardından 7 bin 500 kişiye burada iş sağlanacak. Böylece dışa bağımlı olduğumuz çinko ithalatı için yılda ödediğimiz 1 milyar doların önemli bir kısmı ülkemizde kalacağı gibi, önemli bir ihracat kapısı da açacağız. Hani cari dengeyi fazlaya dönüştürecek, böylece kazandığımız parayı milletimizin refahını artırmak için kullanacağız diyoruz ya, hedefimize işte bu tür yatırımlarla ulaşacağız. Bu tesis tek başına ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme üzerine kurulu yeni ekonomi programımızın ne derece doğru olduğunun ispatıdır.
Siirt’ten Hakkari’ye kadar bu tesisin geniş faaliyete alında artık terörü, teröristlerin saldırılarını değil, üretimi, istihdamı konuşacağız. Cüdi’nin, Kato’nun, Herekol’un terörle değil, inşallah yatırımla anılmaya başladıysa büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası hedefine emin adımlarla yürüyoruz demektir. İnsanlar artık iş ve aş için buradan başka yerlere gitmeyecek, tam tersine gidenler geri dönmeye başlayacak. Yüksek teknolojiye dayalı bu tesisin inşaatının salgın şartlarına rağmen temel atma töreninin üzerinden 18 ay gibi bir süre geçmeden tamamlanmış olması da ayrıca önemlidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bu konuda gayretlerini yakından takip ettik.
Bu yatırım Katarlı ortağı El Atiye ile beraber hayata geçiren Lineer firmamızın sahibi Fikret Baydarman’a, yatırımın her aşamasında emeği olan kurumlarımıza, mühendisinden işçisine, herkese teşekkür ediyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Bugünkü toplu açılış törenimizde ayrıca 575 milyon liralık bir yatırım olan Şirvan Barajı ve hidroelektrik santralini de hizmete açıyoruz. Şirvan Barajı inşallah hem enerji üretimimize katkıda bulunacak, hem de topraklarımızın verimini artıracak.
Siirt-Eruh yolu üzerindeki Zarova Köprüsü’nün açılışını da bugün buradan resmen yapıyoruz. İlimizin giderek artan ekonomik potansiyelini kullanabilmesine fayda sağlayacak bu ulaşım yatırımı 57 kilometrelik yolun en kritik yeri olan Botan Çayı’nın üzerinden geçen Zarova Köprüsü’yle sizlere güvenli, hızlı, konforlu bir seyahat imkânı sunacaktır.
Açılışını yapacağımız bir başka önemli ulaşım yatırımımız da Siirt şehir geçişinin yapımı tamamlanan 11,5 kilometrelik kısmıdır. Aynı şekilde inşası tamamlanan Pervari’nin çeşitli bölgelerindeki kardeşlerim, 25 kilometrelik, Kemerli’deki 4,1 kilometrelik, Nergisi ve Boğaztepe’deki 8,6 kilometrelik yolların açılışlarını da buradan yapıyoruz.
Kardeşlerim,
Pervari yolu ile alakalı olarak 1 milyar maliyet inşallah en geç önümüzdeki Pervari'nin de ihalesini önüme geliyor ve yol ihalelerinde Pervari’nin de ihalesi önüme geliyor ve onun ihalesini de yapacağız. Bu arada Siirtlilere daha iyi hizmet vermek için Milli Eğitim Bakanlığımıza, polis ve jandarma teşkilatlarımıza ait hizmet binalarının açılışlarını buradan gerçekleştiriyoruz. Eğitimde, halk eğitim merkezi, kütüphaneler, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise düzeyinde okulların bulunduğu 30 ayrı yatırımı resmen bugün açıyoruz. Sağlıkta, aile sağlığı merkezlerimizden ve sağlık personeli için yapılan lojmanlardan oluşan 10 ayrı yatırımın resmi açılışını da yine bugün yapıyoruz.
Merkezde yapımı tamamlanan, içinde yüzme havuzları ve sosyal birimlerin yer aldığı spor tesisini, Eruh Gençlik Merkezini resmen hizmete açıyoruz. Siirt Belediyemizin kendi imkânlarıyla ve çeşitli kurumlarımızın destekleriyle hayat geçirdiği çok sayıda yatırım var. Kızlartepesi, Gürses Caddesi, mezbaha binası, itfaiye binası, ilçe otogarı, trafik eğitim parkı, asfaltlama, parke taşı döşeme, kanalizasyon hattı, meydan genişletmesi gibi bu yatırımları da resmen bugün hizmete açıyoruz. Şimdi Pervari, size geliyorum. Pervari Belediyemizin hizmet binası, sor salonu, mini basket sahaları, tekstil atölyesi hizmetlerinin resmi açılışlarını da bugün buradan yapıyoruz.
Tüm bu eser ve hizmetlerin Siirt’imize, Siirtli kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımız, kurumlarımızı, belediyelerimizi, özel sektörümüzü ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Siirt’in parlayan yıldızını destekleyecek yeni yatırımları şehrimize kazandırmayı sürdüreceğiz. Temeli atılmaya hazırlanan fabrikalardan okullara, spor tesislerinden hizmet binalarına kadar tüm bu yatırımların da şimdiden şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Değerli kardeşlerim,
İşte görüyorsunuz bizim gündemimizde ülkemize daha fazla eser kazandırmak, milletimize daha çok hizmet etmek için yaptıklarımız ve yapacaklarımız var.
Geçtiğimiz 19 yılda Türkiye’de demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri genişletmek için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz. Bu ülke insanların inançlarını yaşamasını engellemek için hoyratça üzerine gelindiği, halkının temel ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlardan mahrum bırakıldığı günlerden geçti. Türkiye’nin makus talihini yenmek için harekete geçen herkesin önünü ya idam sehpalarıyla, ya türlü tuzaklarla kesildi. Milletimiz AK Parti’yi iktidara getirdiğinde bizden işte bu asırlık engelleri aşmamızı bekliyordu. Allah’ın yardımı ve sizlerin desteğiyle adım adım bu engellerin üstesinden geldik.
Sevgili Gençler,
Maalesef Ana Muhalefetin başında bir zat var, bu zat Merkez Bankası’ndan randevu istiyor, Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya ve Merkez Bankası bu Beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar, Merkez Bankasından brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp Merkez Bankası’nın aleyhinde konuşmaya başlıyor. Hani bağımsız değildi? Bak sana randevu verdiler. Fakat bunlarda edep, adap yok.
Şimdi dün evvelsi gün de Türkiye İstatistik Kurumu’na randevu filan almadan oraya da gitmek istedi ve Türkiye İstatistik Kurumu da buna randevu vermedi. Gittiler, Türkiye İstatistik Kurumu’nun önünde bir Genel Başkan orada gösteri yapıyor. İnsan utanır utanır, bir insan davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamar oğlanın değil, buralar ciddi kurumlardır, senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu? Randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı. Bak Bay Kemal, bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren, bunları bileceksin. Sen terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz da gidebilirsin, ama devletin kurumları ciddidir, buralara öyle rast gele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Ve devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları sürekli olarak yapıyorlar. Hiç merak etmeyin, biz dimdik ayaktayız, yeter ki siz bize bu gücü verin ve biz de bununla beraber yola devam edelim.
Ülkemizin başına toplanan baskı ve zulüm bulutlarını sizinle beraber birer birer dağıttık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal hizmetlere her alandaki altyapımızı insanımızın hak ettiği hizmetleri alabileceği seviyeye getirdik. Şimdi de bu güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına dahil etmek için yeni bir atılım başlattık. Bu mücadeleyi tıpkı daha önceki demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma mücadelelerimiz gibi milletimizin tamamı için veriyoruz.
Gençler,
Ben sizleri çok seviyorum. Siz var ya siz, siz Teknofest gençliğisiniz. Teknofest gençliği olarak evvel Allah yapay zekayı siz oluşturacaksınız. Bay Kemal’in dediği gibi değil, evvel Allah siz AK Parti’nin yeni dizayn ettiği ve ileri sürdüğü Teknofest gençliği olarak inşallah geleceğe hazırlanıyorsunuz, ben sizin gözlerinden bunu okuyorum. Buna hazır mıyız? Bu yolda böyle yürümeye var mıyız? Maşallah, Allah nazardan saklasın.
Bütün ortaya çıkan neticeden şimdiye kadar yaptığımız hizmetler, ortaya koyduğumuz eserler gibi istisnasız insanlarımızın tamamı yararlanacak. Bizim ilkemiz nedir? Niyet hayır, akıbet hayır. Çıktığımız bu yolda tek güvencemiz Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteğidir. Elbette herkes destek vermek mecburiyetinde değildir, ama hiç olmazsa köstek olunmamasını beklemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Maalesef birilerinin tek işi, tek gücü, tek mesai ülkemize kazandırdığımız her eseri ve hizmeti engellemeye çalışmak olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu dünyada ilk 20 içerisinde yer alan bir kuruluştur. Geçmişleri milletimizin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine karşı uyguladıkları faşizan baskılarla dolu bir kesim var, üstelik bunların ülkede bu da bizim hizmetimizdir diye gösterebilecekleri tek dikili ağaçları, inşa ettikleri tek bir eserleri, insanların hayatını kolaylaştıran tek bir adımları yoktur.
Ben sizlerle gurur duyuyorum. Hele hele bu coşkunuzu gördüğüm zaman benim de aynı şekilde coşmamam mümkün değil. Gerek ana kademe, gerek kadın kollarımız, gerek gençlik kollarımız Allah’ın izniyle 2023’e hazır mıyız?
CHP’nin hem merkezi, hem sembolü olduğu bu zihniyet yine arsızca ortada dolaşarak siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yapıyor. CHP’nin başındaki zat da siyasette bize gücü yetmeyince, anayasa ve yasalar dışında hareket etme, dolayısıyla kendisine mukabele imkanı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı, öğretmenlere saldırıyor. Kılıçdaroğlu’nun kendi partisindeki kliklere, hiziplere dişi geçmiyor, ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor; bunun adı siyaset değildir. Siyaset, yanına topladığın azgın bir güruhla Merkez Bankası, TÜİK gibi kamu kurumlarını basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek hiç değildir. Siyaset, er meydanında, kendi mecrasında yürütülür, işte siyaset burada.
Bak bugün Mersin’deydi, kardeşlerim, Mersin’de bu kadar kalabalık toparlayamadı, çünkü burası Siirt. Ve diyor ki, bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk. Ya sen önce şu anda topladığın kalabalık ortada, resmi rakamlar elimizde, işte bak Siirt burada.
Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. Tabii bu işler kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Gerçi bu zat sürekli yalan söyleyerek, sürekli iftara atarak, sürekli çark ederek siyaseti de kirletiyor. Hiç değilse orada biz kendisine hak ettiği cevabı verme imkanına sahibiz.
Karşımda ben bu gençliği gördükten sonra 2023 için ne diyebilirim? 2023’te Allah’ın izniyle zafer bizim mi? Zafer bizim mi? Öyleyse durmak yok… Durmak yok... Durmak yok... Sağ olun, var olun. Rabbime hamd ediyorum, ya Rab, bana böyle bir kadro lütfettiğin için sana hamdolsun.
Şunu da söyleyeyim: Siyasette bu zat aslında bizim sıkletimiz değil. Genel Başkan olduğu günden beri tek bir seçimli bile kazanamayarak bunu ortaya koydu, öyle mi? Üstelik kaybettiği her seçimin ardından gereğini yapacağım dediği halde hala pişkince orada oturmaya da devam etmiştir, buna rağmen kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum.
Kılıçdaroğlu’nun kendi partisi içindeki meselesi bizi ilgilendirmez, ama milletimizin değerlerine saldırır, ülkemizin çıkarlarına zarar verirse karşısında bizi bulur. Aynı şekilde polisiyle, askeriyle, hakim, savcısıyla, memurumuza, işçimize, iş insanımıza, esnafımıza, çiftçimize, muhtarımıza sataşırsa karşısında yine bizi bulur. Gitsin kendi çöplüğünde eşelensin, bu ülkenin tertemiz insanlarına, çalışanlarına, üretenlerine bulaşmasın. Biz ülkeyi tarihinin en kritik ekonomik atılımına hazırlamak için her türlü riski alıyor, yedi düvele meydan okuyor, gece-gündüz çalışıyoruz. Bu zat da küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koşuyor. Siyaseti çirkeflik sananların ülkeye de, millete de hayrı dokumaz. Biz diyoruz ki, ülkeyi yatırımla, istihdamla, ihracatla büyüteceğiz. Bunların yanında varsa kim var? İP. Kim var? Terör örgütünün beslediği malum parti var. Bunların varda daha iyi bir alternatifleri söylesinler, onu tartışalım. Ülke ve millete söyleyecek sözünüz yoksa, bırakın devletin memuruyla uğraşmayı, bırakın size oy vermeyen herkese hakaret etmeyi.
Düşünün, gayri milli diyor, kime? Erdoğan’a oy verene. Erdoğan’a bu milletin yüzde 52’si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan’a oy verenlere gayri milli diyorsun? Adama ne derler? Hadi oradan hadi oradan. Sen önce seçim kazanma nedir bunu öğren, bunu bilmeyenden herhangi bir şey olmaz. Bırakın yeminli Türkiye düşmanlarına göz kırpmayı, bırakın yalan yanlış bilgilerle insanları töhmet atlına sokmayı, bırakın 3 kuruşluk siyasi kar hesabı için memlekete çeyrek asır kaybettirecek zararlar vermeyi. Bunların daha siyasette kimlerle yürüdüklerini açıkça söylemeye cesaretleri yok. Bunu söylememe gerek var mı? Terör örgütünün beslemeleriyle beraber yürümüyorlar mı?
Değerli Kardeşlerim,
İşte ben inanıyorum ki Siirt 2023’te bunların topuna birden gereken dersi verecek. Bir yanlarına terör örgütünün güdümündeki partiyi almışlar, bir yanlarına hala kendini tanımlamakta zorlanan bir başka partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar, ülkeyi tek parti faşizmine sürüklemeye çalışıyorlar. Ortada ne demokrasi, ne hak ve özgürlükler, ne ekonomi, ne dış politika konusunda herhangi bir program yok, sadece lafı güzaf var, sadece laklak var, sadece ucuz kabadayılık var. Soruyorum size, bu kadar vizyonsuz, bu kadar çapsız, bu kadar küçük hesapçı bir ekip ülkenin bölgesel ve küresel düzeydeki çıkarlarını nasıl savunacak? Hepsini de 3 günde şamar oğlanına çevirirler. Gerçi milletimiz her seçimde bunları şamar oğlanına çeviriyorlar ama, anlamazlıktan gelip işlerine bakıyorlar. Hep söylediğim gibi, Türkiye’nin ne büyük sorunu işte bu çapsız muhalefet anlayışıdır. İnşallah 2023 seçiminde milletimiz bunlara nihai derslerini verecek.
Değerli Kardeşlerim,
Türkiye 70 yıllık demokrasi mücadelesinde Tarihinin en üst seviyesinde bulunuyor. O kadar da demeyin ya, Bay Kemal deyin geçin. Aynı şekilde Türkiye asırlara sari kalkınma mücadelesinin en güçlü altyapısına sahip. Ülkemiz salgın döneminde köklerinden sarsılan küresel ekonomik işleyişin yeni dengesinde gelişmiş ülkeler ligine çıkma fırsatı yakalamıştır. Avrupa en yakın ve gerekli altyapıya sahip en büyük üretim merkeziyiz, dünyanın tamamına kolayca erişebilecek potansiyele de sahibiz. Üretim ve istihdam merkezli büyüme stratejimizin meyvelerini hızla topluyoruz.
Ya TÜİK’e karşı çıkıyorsun, peki öbür taraftan OECD’ye mi karşı çıkıyorsun? OECD Türkiye’nin büyüme rakamlarını veriyor, ne diyor, şu anda en büyük büyüme özelliğine sahip ülkelerden biri Türkiye ve bizi 10 olarak gösteriyorlar bu yılsonu itibarıyla.
Geçtiğimiz yıl olduğumuz gibi bu yıl da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında dünyada en yüksek büyüme oranını biz yakaladık biz. Yıllarca ekonomide iliğimizi sömüren yüksek faiz ve yüksek enflasyon sembolü olduğu IMF düzenini bize dayatanlar bu durumdan elbette rahatsız oldu. Bu CHP IMF’çidir ve bu CHP şu anda Sözcüsü IMF’in yetkilileriyle otellerin kulislerinde kulis atanlardandır. Görev geldiğimizde IMF’e borç neydi? 23,5 milyar dolar. Biz ne yaptık? Haziran 2013’te IMF’le bu borçların son taksitini de ödedik ve işi bitirdik. Şu anda bizim IMF’e borcumuz yok, ama bunlar IMF’çi. Ve biz artık kendimize yetiyoruz.
Merkez Bankası’nın rezervi 27,5 milyar dolardı, elhamdülillah şimdi 126 milyar dolara çıktı, nereden nereye. Fakat bu CHP yanına taktığı bazı o tiplerle adeta arkasında boş teneke, ne diyorlar, işte biz şuraya çıkarmıştık. Şunu bir defa bilmeniz lazım: Benim Başbakan olduğum yerde ya senin sesin çıkabilir mi? Utanmadan, sıkılmadan ben şunu yaptım, ben bunu yaptın. Ya sen neyi yaptın? Başbakan benim, imzayı ben atıyorum, ben şunu yaptım, ben bunu yaptım diyorsun, insan utanır utanır. Ama bunlarda, “Ne aru namusu, ne ırzu hayâ, gelen geçti, gelen geçti gelen geçti.” Şimdi bunlar bu rahatsızlığın emarelerini 2013’ten beri siyasetten sosyal hareketlere, terörden uluslararası tazyiklere kadar her alanda zaten görüyorduk, buna rağmen yolumuza kararlılıkla devam ettik.
Şimdi Cüdi’ye huzur geldi mi? Gabar’a huzur geldi mi? Tendürek’e huzur geldi mi? Beslerderesi’ne huzur geldi mi? Allah’ın izniyle Siirt’te geceleri 10-11-12, herkes rahatlıkla sokağa çıkabiliyor mu? İşte bunları beraber yaptık. Siz bize inandınız, biz de size güvendik ve bu yolda böyle yürüyoruz.
Son 3 yıldır bize ekonomimizde saldırıyorlar. Bir durun bir durun, biraz sonra beraber söyleriz. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizler ile ülkemizin yaşadığı bu süreç birleşince bir süredir dengesiz kur ve fiyat artışlarıyla karşılaştık. Milletimizin yaşadığı her sıkıntıyı yakından takip ediyoruz. Bir yandan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme, bu odakla yeni ekonomi politikamızı güçlendirirken, diğer yandan insanlarımızın günlük hayatlarında karşılarına çıkan sorunları da çözecek adımları atıyoruz.
Sanayicilerimizi, işletmelerimizi, esnaflarımızı yüksek faize karşı destekleyecek paketleri birer birer devreye alıyoruz. Ya bu Bay Kemal ne diyordu? Gel faizi 1’e indir, ben de CHP olarak sana destek vereceğiz. Aynı Bay Kemal şimdi ne diyor? Yüksek faiz diyor. Ya bunlar akşam başka, sabah başka. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu, bugün de düşük faiz diyorum, yarın da düşük faiz diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum nastır nas, asla buradan taviz yok, çünkü faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir. Ve biz tüm yatırımcılarımıza, gel bankalarımıza müracaatını yap, oradan gerekli desteği alırsın. Üretenin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız, düşük faizle yanında olacağız.
Çalışanlarımızı enflasyona ve fiyat artışlarına karşı koruyacak tedbirleri de uygulamaya başladık. Kamu işçilerine ve memurlarına verdiğimiz yüksek oranlı yüksek artışları özel sektöre de yol gösterici olmaktadır. İnşallah asgari ücreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız.
Ülkemizin sağlık sisteminin kritik kadroları olan uzman ve pratisyen hekimlerin kamuda çalışmayı sürdürmelerini teşvik edecek ilave ücret artışları da yaptık. Öğretmenlerimiz için de yeni meslek kanunuyla ilave imkanlar getiriyoruz. Diğer kamu çalışanlarının da haklarını gözetecek adımları atmayı sürdüreceğiz. Özel sektörümüzün de önümüzdeki dönemde genel olarak istidamı yükseltme yanında nitelikli iş gücünü korumaya dönük bir ücret politikası izleyeceğine inanıyorum. Böylece ekonomide sağlanan olumlu gelişmelerin tüm kesimlerin faydasına olacak şekilde yayılmasını hedefliyoruz. Yüksek fiyat artışlarının bir kısmı enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki aşırı yükselmeden kaynaklanıyor. Kardeşlerim, şu anda bu yüksek fiyatların bir kısmının yakında yeniden dengeye oturması bekleniyor. Ülkemizdeki kimi ürünlerde görülen fahiş artışlarının bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Buradan ülkeme sesleniyorum, stokçulara sesleniyorum, hangi üründe olursa olsun depolarda bütün bu malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da yabancıların eli yanında zaman zaman bu aç gözlülüğün izlerini görüyoruz. Çok da uzun olmayan bir sürede inşallah tüm bu fiyat hareketlerini, kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız, bunları aşacağız. Ama Allah’ın izniyle önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gerçekten gelişmiş ülkeler standartlarını yakalamaya başladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz 2023’te sizlerin huzuruna ülkemize ve milletimize verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmiş olmanın gururuyla çıkacağız.
Kardeşlerim,
Tabii bu tabloyu kendi ülkesine inanmayanlara anlatamazsınız. Biz onlara yaptığımız yolları, köprüleri, tünelleri, barajları, havalimanlarını, hastaneleri, millet bahçelerini de anlatamamıştık. Biz onlara terör örgütlerini tepelediğimizi, güvenliğimizi sınırlarımız ötesinden başlattığımızı da anlatamamıştık. Biz onlara ülkemizin uluslararası alandaki gücünü de anlatamamıştık. Varsınlar ekonomide başlattığımız tarihi değişimi de anlamasınlar. Milletimiz bizi anlıyor, milletimiz bizi destekliyor, o bize yeter.
Değerli Kardeşlerim,
Aslında bu kadar uzun uzun konuşmaya hiç gerek, bizim ülkemize de, Siirt’e de yaptığımız hizmetler ortada. Şimdi kısa özet, geçtiğimiz 19 yılda… Allah razı olsun, sağ olun, var olun. Şu yaptığımız hizmetler 19 yılda Siirt’e 12 milyar liralık yatırımla neler kazandırdığımızı özet olarak anlatayım. Onların bunun yanına koyacakları tek bir çöpü bile yok.
Eğitimde Siirt’te 2 bin 679 adet yeni derslik inşa ettik, Siirt Üniversitemizi açtık. Gençlik ve sporda 3 bin 824 kişi kapasiteli yükseköğretim yurt binaları yaptık, toplam 22 spor tesisi inşa ettik. Sosyal hizmetlerde Siirtli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 2,6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 560 yatağa sahip 6 hastaneyle birlikte 36 sağlık tesisinin yapımını tamamladık ve hizmete açtık. Halen 2 sağlık tesisimizin yapımı da sürüyor. Şehrimize yapacağımız 400 yataklı devlet hastanemizin proje çalışması devam ediyor. Çevre şehircilikte Siirt’te 2 bin 271 konut projesini hayata geçirdik. Bu konutların 1815’ini tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 456 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşası devam ediyor. Siirt millet bahçemizi tamamlamak üzereyiz, Tillo millet bahçemizin ise en kısa sürede yapımına başlıyoruz. Ulaştırmada 7 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 121 kilometre ilaveyle toplamda 128 kilometreye çıkardık. İnşası süren Siirt-Kurtalan-Reşat Baysal varyantı ve havalimanı bağlantı yolu ile Batman-Beşiri-Kurtalan yolunu seneye, Eruh-Fındık yolu ile Şırnak-Pervari-Narlı ayrımı yolunu ise 2023’te tamamlıyoruz. Siirt-Pervari yolunun inşasına da inşallah ihalesini yapıyoruz ve yakında başlıyoruz.
Tarım ve ormanda Siirt’in uzun vadeli içme suyu problemini çözmek için 8 içme suyu tesisini hizmete aldık. Tillo Tarihi Milli Parkı ve Tillo Tabiat Parkı ile halkımızı tabiatla buluşturduk. Siirtli çiftçilerimize bugüne kadar 650 milyon lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayide son 19 yılda düzenlediğimiz 196 yatırım teşvik belgesiyle yaklaşık 5 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 10 bin kişilik istihdamın şehrimize gelmesinin yolunu açtık. Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesinin kuruluşu için çalışmaları yürütüyoruz. Şehrimizdeki iş yeri sahiplerine 390 milyon lira tutarında prim teşviki verdik. Bu gayretlerimiz sayesinde Siirt’te 2002 yılında 23 bin olan aktif sigortalı sayısı şu anda ne biliyor musunuz? 60 bine yaklaşmıştır.
Enerjide Siirt’e, Kurtalan’a ve Tillo’ya doğal gazı getirdik. Kayabağlar’da doğal gaz altyapısı bitmek üzere, inşallah 2023’te de Baykan ve Veysel Karani’ye de doğal gaz arzını sağlamış olacağız. Rabbim ömür ve imkan verdikçe ülkemizin diğer 80 vilayetiyle birlikte Siirt’e de hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Şimdi hazır mısınız? Hazır mısınız gençler? Ben o şiiri nerede okumuştum? Burada.
“Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bir şey beni sindiremez,
Gökler, yerler açılsa,
Üzerime tufanlar, yanardağlar saçılsa,
Biz oyuz ki, imanıyla övündüğümüz ecdadımız,
Titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş,
Zaferlerin kapusu, Anadolu’nun tapusu
Malazgirt’ten ta Çanakkale’ye,
İmanın geçilmez kalesine kadar,
Ecdadımızı zaferden zafere koşturan,
İşte şu anda içinde bulunduğumuz birliktir, beraberliktir.”
Öyleyse, tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet…
Bir olacağız... İri olacağız… Diri olacağız… Kardeş olacağız… Hep birlikte Türkiye olacağız…
Kalın sağlıcakla.