Engelli Öğretmen Ataması ve Engelsiz Vizyon 2030 Tanıtım Toplantısı’nda Yaptıkları Konuşma

05.12.2021

Değerli Kardeşlerim,

Kıymetli Misafirler,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında bugün vefat eden partimizin kurucularından, milletvekili, Bakan, Genel Başkan Yardımcım, Kadın Kolları Başkanı olarak uzun yıllar birlikte çalıştığımız Güldal Akşit Hanımefendiye Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.

Kendisi Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde engelli kardeşlerimize de pek çok önemli hizmetler yapmıştı. Rabbimden demokrasi ve kalkınma mücadelemizde çok emeği olan Güldal Akşit Hanımefendi’yi Cennetiyle müşerref eylemesini diliyorum. Yarın defni gerçekleşecek olan Güldal Akşit Hanımefendiye camiamıza başsağlığı diliyorum.

Çok çok farklı bir dönemden geçiyoruz, camiamızın içerisinde birçok kardeşimizi bu arada kaybettik. Mukadder olan ömür tabii ki son buluyor ve mukadder olan bu ömrün son bulmasıyla hepimizin de varacağı yer malum, orası. Rabbimden temennimiz odur ki bizleri de Cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın inşallah. Tüm ailesine şahsım, eşim, camiamız ve milletim adına başsağlığı diliyorum.

Değerli Kardeşlerim,

3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki ve dünyadaki tüm engelli kardeşlerimize selamlarımı, saygılarımı iletiyorum.

Başta burada bulunan kardeşlerim olmak üzere tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü yürekten tebrik ediyorum. Birleşmiş Milletler öncülüğünde bütün dünyada kabul gören bu anlamlı günün engelli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ülkemizdeki milyonlarca engelliyi temsilen aramızda bulunan, azim ve kararlılıklarıyla bizlere ilham veren siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.

Dün Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda kazandıkları toplam 15 madalyayla ülkemizi gururlandıran sporcularımızı Külliyede ağırladık. Her türlü zorluğa rağmen paralimpik sporcularımızın elde ettiği başarılar karşısında milletçe hepimiz gerçekten farklı duygular yaşadık. Elbette tüm spor dallarındaki başarılarımızı önemsiyoruz, ama engelli sporcularımızın başarılarına çok daha farklı bir nazarla bakıyoruz. Buradan bir kez daha kendilerini kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.

Bugün Dünya Engelliler Günü’nü vesile kılarak aynı zamanda 750 engelli öğretmenimizin de atamasını gerçekleştiriyoruz. Atamalarını yapacağımız engelli öğretmenlerimize yeni görev yerlerinde Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Bugünkü ile birlikte hükümetlerimiz döneminde yapılan engelli ataması toplamda 63 bin 87’ye ulaşmış bulunuyor. 2002 yılında iktidara geldiğimizde kamuda görev yapan engelli memur sayısı neydi biliyor musunuz, 5 bin 777; nereden nereye. Kim engellilerin yanındaymış, işte bu rakam bunu ortaya koyuyor. Kim engellilere devletin kapılarını açıyormuş uygulama ortada.

Her biri tek başına büyük bir başarı hikâyesi olan engelli öğretmenlerimizin çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirme yanında engelleri aşmadaki mücadeleleriyle de evlatlarımıza ilham kaynağı olacağına inanıyorum.

Engelli öğretmenlerimizin zor olduğu kadar kutsal da olan vazifelerinde ihtiyaç duydukları her alanda inşallah yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Nitekim önceki gün Külliyemizde yaptığımız 20. Milli Eğitim Şûrası açılış programında öğretmenlerimizle ilgili müjdelerimizi kamuoyuyla paylaştık. Hazırlıklarını tamamladığımız öğretmenlik meslek kanununu inşallah çok kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirine sunacağız. Böylece öğretmenlerimizi ülkemiz tarihinde ilk kez kapsamlı, yenilikçi ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşturacağız. Düzenleme, öğretmenlerimizin mevcut tüm kazanımlarını korurken, onlara aynı zamanda yeni sosyal ve özlük hakları da getiriyor. Öğretmenlik mesleğinin itibarına ve önemine uygun bir şekilde özgün bir bakış açısıyla hazırlanan çalışmanın eğitim camiamızda şimdiden büyük bir hüsnü kabul ve sevinçle karşılandığını görüyoruz. Hâkim, savcısından memuruna, polisinden öğretmenine kadar tüm kamu görevlilerini tehdit etmeyi alışkanlık haline getiren faşist muhalefet zihniyetine rağmen inşallah Meclisimizin de onayıyla bu süreci Cumhur İttifakı olarak kısa sürede tamamlayacağız.

Bugün atama heyecanı yaşayan kardeşlerimiz başta olmak üzere Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir kez daha öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Kıymetli Misafirler,

Millet olarak mazisi 2200 yılı bulan köklü bir devlet geleneğine sahibiz. Aynı şekilde 1400 yılı aşan bir medeniyet müktesebatının mirasçılarıyız. Bizler aynı zamanda tarih boyunca dünya siyasetine yön vermiş, insanlığın ortak kültür hazinesine eşsiz katkılar sunmuş, ilimde, sanatta, edebiyatta çığır açmış bir milletin mensuplarıyız. Siyasetten ekonomiye, sosyal politikalardan eğitime, diplomasiye kadar farklı alanlarda adımlarımızı atarken tüm bu kaynaklardan beslenmeye özel önem veriyoruz. Hazreti Mevlana’nın pergel metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı kendi değerlerimize sabitliyor, diğeriyle de tüm dünyayı kuşatmaya çalışıyoruz. Nerede insanlığın hayrına bir hizmet düzenleme çözüm yolu varsa, bütün bunları alıp kendimize uyarlamaktan çekinmiyoruz. Bilhassa sosyal politikalar alanında kendi kadim birikimimizin yanı sıra insanlığın ortak hazinesinden de faydalanmanın çabasındayız. Engellilere yönelik son 19 yılda hayata geçirdiğimiz politikalarımızla da bu anlayışla hareket ettik. Medeniyetimizin alametifarikalarından olan kerim devlet anlayışını günümüzün sosyal devlet ilkeleriyle mezcederek yeniden yorumladık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini siyaset ve devlet tasavvurumuzun merkezine yerleştirdik. Şimdi hiçbir vatandaşımızın dışarıda bırakılmadığı dünyanın en geniş kapsamlı sosyal güvenlik sistemini Türkiye’ye kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi altına toplumumuzun en dezavantajlı kesimlerden başlayarak 84 milyonun tamamını almaya çalıştık.

Sosyal adaleti güçlendirme idealimize yardım ve ihsan yerine hak temelli politikalarla ulaşmaya gayret ettik. Bu süreçte engelli kardeşlerimizin sosyal hayata katılımını teşvik ettik. 2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunuyla eğitim hizmetlerinden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar birçok başlıkta engellilerimizin geçmişten gelen sorunlarını çözdük. 2007 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesini imzalayan ilk ülkelerin arasında yerimizi aldık. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvenceye kavuşturduk.

Engelli kardeşlerimizin eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü kamu hizmetine kolaylıkla erişmelerini gerçekleştirdik. Kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi, park gibi açık alanların, toplu araçlarıyla bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik.

2013 yılında yapılan bir başka önemli düzenlemeyle özürlü, sakat, çürük gibi incitici ve tahrik edici ifadeleri mevzuatımızdan tamamen temizledik. Her ilde en az bir merkez olacak şekilde Türkiye genelinde 128 engelsiz gündüz yaşam merkezini hizmete sunduk.

Kamu bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 2002 yılında 21 iken 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla bu sayı 104’e çıktı. Kamu-özel toplam 398 bakım merkezinde şu an 32 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyor. Kamuya ait bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde sıra bekleyen hiçbir engellimiz kalmadı.

2007 yılında başlattığımız evde bakım yardımı kapsamında 535 bin 805 vatandaşımıza aylık 1800 lira ödeme yapıyoruz. 2012 yılında dünyada bir ilke imza atarak engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması getirdik. Uyguladığımız istihdamı teşvik politikalarıyla bugüne kadar toplam 384 bin engelli kardeşimizi iş hayatına kazandırdık.

Bunların yanında, son 19 yılda eğitim, rehabilitasyon, istihdam, sosyal yardım, evde bakım, girişimcilik, sportif ve kültürel faaliyetler, sağlık ve erişilebilirlik gibi geniş bir yelpazede pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Ülkemizi engellilerimizin kapısının dahi çalınmadığı o günlerden dünyanın en başarılı sosyal politikalarının uygulandığı bir iklime kavuşturduk.

Kıymetli Misafirler,

Kısaca saydığım tüm bu çalışmaları insanlarımıza bahşedilmiş bir lütuf olarak değil, yıllardır eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslimi olarak değerlendiriyoruz. Değişen şartlara ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara göre engellilere yönelik politikalarımızı güncelliyoruz.

Engellilerle ilgili meselelerde takip eden yerine takip edilen, referans alınan bir konumda olmak istiyoruz. Sadece küresel koronavirüs salgını sürecinde yaşananlar bile tek başına Türkiye’nin sağlık altyapısıyla beraber sosyal güvenlik sisteminin de gücünü göstermiştir.

Yine bu dönemde milletimizin insani hasletleri, paylaşmayı, dayanışmayı, merhameti esas alan medeniyet değerleri ön plana çıkmıştır. Şimdi bunu her alanda daha ileriye taşımanın mücadelesini veriyoruz.

Geçmişimizden aldığımız ilham ve inançla geleceğimizi şekillendirmenin gayretindeyiz. Bu amaçla, bir süredir üzerinde çalıştığımız 2030 engelsiz vizyon belgesinin hazırlıklarını tamamladık. 3 ayrı eylem planıyla uygulamaya geçireceğimiz vizyon belgemizi tüm paydaşların, ilgili kurum ve kuruluşların katkısıyla tekemmül ettirdik. Bu süreçte akademisyenlerimizin değerli fikirlerinin yanı sıra, uluslararası birikimden ve başarılı uygulamalardan da istifade ettik. Böylece ortaya ülkemizin engellilerle ilgili çalışmalarına 2030 yılına kadar yön verecek kapsamlı, detaylı, iyi çalışmış bir yol haritası çıktı. Toplamda 8 politika alanı üzerine inşa edilen engelsiz vizyon, 8 amaç, 31 hedef ve 107 eylemden oluşmaktadır.

Bu kapsamda, engelli kardeşlerimiz için hayatın her alanını özellikle kamu kullanımına açık alanların erişilebilirliğini önemsiyoruz. Kültürel etkinliklerden spor faaliyetlerine, engelli kardeşlerimizin sosyal katılımlarını artıracak yeni yol ve yöntemlerle onları destekliyoruz.

Ayrıca, konut hizmetlerinden ulaşım ve iletişim hizmetlerine kadar pek çok alanda erişilebilirliğin geliştirilmesine öncelik veriyoruz. Sosyal hayatın yanı sıra, siyasete katılmak isteyen, engelli kardeşlerimizin de önündeki bütün engeller kalkıyor.  Engellilerin sömürü, şiddet, işkence, aşağılama gibi insan onurunu ve haysiyetini zedeleyen her türlü kötü muameleden korunmasını esas alıyoruz.

Önleme ve erken müdahale hizmetlerini öne çıkarıyoruz. Bu anlamda engelli kardeşlerimizin yaşayabilecekleri her türlü ayrımcılığa karşı yasal koruma sağlıyoruz. Ayrıca, yasa önünde eşit tanınmalarına yönelik bir sistem oluşturuyoruz.

Bütün vatandaşlarımızın sağlığı bizim için çok önemlidir, sağlık hizmetlerimizin çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Çeşitli terapi yöntemlerini de içeren yeni sağlık hizmetlerimizi engelli kardeşlerimizin erişimine sunuyoruz. Bunun ötesinde uzun süreli bakımı destekleyen engelli kardeşlerimizle beraber ve ailelerini de kapsayan hizmetler planlıyoruz. Ayrıca, afet ve acil durumlara ilişkin risk azaltma ve iyileştirme çalışmalarını engellileri de kapsayan sürdürülebilir bir yaklaşımla gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

Vizyon belgemizde birlikte yaşama kültürünü güçlendiren, gözümüzün nuru çocuklarımızı da unutmadık. Öğrenme güçlüğü yaşayan ve özel ilgiye ihtiyacı olan çocuklarımızın eğitim öğretimin her kademesine akranlarıyla birlikte katılımlarını temin ediyoruz. Bu çocuklarımıza yönelik değerlendirme, yönlendirme ve izleme sistemlerini güçlendiriyoruz.

Engelli kardeşlerimizin orta ve yükseköğretim kurumlarından olduğu gibi mesleki eğitim kurumlarından da kesintisiz biçimde yararlanabilmeleri için gereken düzenlemeleri yapıyoruz. Ayrıca, engellilerimizin hayat boyu öğrenme süreçlerine dâhil olmaları için yeni yöntemler geliştiriyoruz. Yeni nesil istihdam modelleriyle onları hayalini kurdukları mesleki alanlarda ve nitelikli işlerde istihdam etmeyi hedefliyoruz.

Bir adım daha ileriye giderek, engelli kardeşlerimizin girişimcilik hedeflerine daha fazla destek veriyoruz. Aynı zamanda kendilerine gelir desteği ve vergi düzenlemeleri gibi ekonomik kolaylıklar sunmayı da ihmal etmiyoruz. Böylelikle engelli kardeşlerimiz için de sürdürülebilir bir finansman sistemi kuruyor ve onları ekonomik güvence altına alıyoruz.

Kıymetli Dostlar,

Genel hatlarıyla ifade ettiğim 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi, kamu kurumlarından başlayarak milletimizin tamamına rehberlik edecektir. Bu belgenin hakkıyla uygulanmasında hepimize, toplumumuzun tüm kesimlerine önemli sorumluluklar düşüyor. Engellilerimizin daha huzurlu, engellilerimizin ise tamamıyla huzura kavuşmuş rahat bir yaşam için 84 milyon olarak el birliği içinde çalışacağımıza inanıyorum. Bunun için her fırsatta asıl meselenin fiziki engeller değil kalplerdeki, zihinlerdeki engelleri aşmak olduğunun altını özellikle çiziyorum. Unutmayalım, 84 milyon olarak hepimiz büyük bir aileyiz. Aile olmanın gereği de birliktir, beraberliktir, kenetlenmektir, dayanışmadır, zorlukları birlikte göğüslemek, sevinçleri de yine birlikte paylaşmaktır. Tek bir engelli kardeşimiz dahi kendisini dışlanmış hissederse, kendisini çaresiz hissederse bunun vebali milletçe hepimizin üzerindedir. Türkiye’deki bütün ailelerimizi engellileriyle birlikte yaşamın her alanında aktif olarak hayatlarını sürdüren bir konuma getirmeden hiçbirimize durmak, dinlenmek yok. Bu konuda ben milletime güveniyorum.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti tekrar ifade etmek istiyorum. Atamalarını gerçekleştireceğimiz öğretmenlerimizi tekrar tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

3 Aralık Dünya Engelliler Gününün ülkemizdeki ve tüm dünyadaki engelliler için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Sizlere saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum.