1915 Çanakkale Köprüsü Son Tabliye Montaj Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

13.11.2021

1915 Çanakkale Köprüsü son tabliye yerleştirme törenini inşallah biraz sonra gerçekleştireceğiz. Böylece köprü inşaatında önemli bir aşamayı daha geride bırakacağız. İnşallah önümüzdeki yılın en geç 18 Mart’ında, yani Çanakkale Deniz Zaferimizin 106. yıldönümünde köprümüzü ve Malkara’ya kadar uzanan 101 kilometrelik otoyolu hizmete açacağız.

Yatırım tutarı 2,5 milyar Avro olan, inşasına 2017 yılında başlanan bu otoyol ve köprü projesini yap-işlet-devret modeliyle hayata geçiriyoruz. Köprünün hizmete girmesiyle bugüne kadar sık sık sis ve olumsuz hava şartları sebebiyle kesintiye uğrayan Çanakkale Boğazı geçiş trafiği hiçbir engele takılmadan yapılacak bir seyahatle, 6 dakikaya inecektir. Marmara Bölgemizi çepeçevre kuşatan otoyol projemizin bu önemli ayağını inşallah başarıyla tamamlamak üzereyiz.

Bu büyük projeyle İstanbul Havalimanı’ndan yola çıkıp Avrupa Yakasından devam ettiğinizde Çatalca, Malkara, 1915 Çanakkale Köprüsü üzerinden Savaştepe’ye, oradan da İzmir’e kadar ulaşmak mümkün olacaktır. İstanbul’dan Havalimanı’ndan yola çıkıp Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden Anadolu istikametine devam ettiğinizde de Osmangazi Köprüsü, Bursa, Susurluk hattıyla yine Savaştepe’ye ve İzmir’e ulaşılabilecektir. Bilindiği gibi Kuzey Marmara Otoyolu’nun 398 kilometre olarak planladığımız Kınalı-Akyazı bölümünü, Nakkaş-Başakşehir kesimi ilavesiyle 443 kilometreye çıkarmıştık. Bu kesimin tamamını çoğunluğunu da salgın döneminde olmak üzere hizmete açtık.

Ülkemizin en çok nüfusunu barındıran, en büyük sanayi ve ticaret hacmine sahip bölgelerini kuşatan Marmara Otoyol ringi 2023 hedeflerimizin kritik projeleri arasında yer almaktadır. Artık inşasında sona geldiğimiz 1915 Çanakkale Köprüsü ile bu projenin hem en zor, hem en prestijli bölümlerinden birini daha tamamlamış oluyoruz. Köprümüz, 18 Mart’a ithafen 318 metre olarak belirlenen yüksekliği ve Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümüne işaret eden 2023 metre uzunluğuyla anlamlı mesajlara da sahiptir. Yaklaşık viyadükleriyle birlikte uzunluğu 4,6 kilometreyi bulan köprünün 2019 Mayıs’ında suyla buluşturulan kule keson temelleri deniz seviyesinin 45 ile 37 metre derinliğinde yer almaktadır.

Otoyol ve köprü projesinin inşasında 670’i mühendis 5 binin üzerinde kişi ve 740 iş makinesi çalışmış, 106 alt yüklenici görev yapmıştır.

Dünyanın en büyük orta açıklıklı köprüsü olan 1915 Çanakkale tasarımı, mühendisliği, inşası ve ülkemize kazandırdığı teknik birikimiyle gerçekten önemli bir eserdir. Şimdiden ülkemizin sembollerinden biri haline dönüşen bu köprü, büyük ve güçlü hedefimize bir adım daha yaklaştığımızın ispatıdır. Yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamda dünyanın en büyükleri arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’nin ihtiyacı olan ulaşım altyapısının bu hayati bölümünün tamamlanmasıyla artık geleceğe daha da umutla bakıyoruz.

Yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen bu köprüyle Türkiye yeni bir sıçrama dönemini daha başarıyla gerçekleştirmiş oluyor. Avrupa’yla Asya ve Afrika kıtalarını birleştiren küresel ulaşım projesinin bu önemli ayağının hizmete girmesiyle ticaret ve turizmin yanı sıra insani ilişkiler de hızlanacak, kolaylaşacak, artacaktır. Ülkemizin bu otoyoldan ve köprüden geçerek seri bir şekilde menzillerine yol alacak araçların işletme, yakıt ve vakit maliyetlerinden elde edeceği büyük kazancı söylemeye bile gerek duymuyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Dünya, tarihinin en ciddi lojistik krizlerinden birini yaşadığı dönemde böyle bir projeyi hayata geçirmemiz çok daha kritik ve önemlidir. Artık 3 kıtadaki tüm kara, deniz, demir, hava yollarının ülkemizden ve elbette Boğazlarımızdan geçmeye başladığı bir döneme giriyoruz. Bu anlayışla otoyollarımız, bölünmüş yollarımız, köprülerimiz ve tünellerimizle kara yollarımızın standartlarını yükselttik. Yenilediğimiz ve hızlı tren hatlarıyla, tüneller ve köprülerle güçlendirdiğimiz demir yollarımızı modernize ettik. Dünyanın en büyük yolcu ve yük merkezi olma yolunda ilerleyen İstanbul Havalimanı başta olmak üzere 56 havalimanımızla hava yollarımızı yaygınlaştırdık, geliştirdik. Yat limanlarıyla, konteyner limanlarıyla, ihracat limanlarıyla, petrol ticareti limanlarıyla deniz yolarımızın kapasitelerini artırdık. İnşallah Kanal İstanbul ile deniz yolu alanında devrim niteliğinde bir atılımı daha hayata geçireceğiz.

Özellikle sevgili milletime, vatandaşlarıma sesleniyorum, ikide bir Ana Muhalefetin, muhalefetin özellikle dünyaya seslenerek, büyükelçileri toplayarak, sakın ha Kanal İstanbul’a girmeyin, Kanal İstanbul’a girenler şunu bilsinler ki kesinlikle paralarını alamazlar.

Sevgili Milletim,

Devletlerde süreklilik esastır, zaten bunların iktidar yüz görmeye imkânları olmayacak, milletim onlara böyle bir fırsatı vermez. Bu ülkede dikili ağacı olmayan bu muhalefetin bir defa 2023’te iktidarı almak gibi bir imkânları da olmayacak. Dolayısıyla dünyayı bu şekilde tehdit etmek, devletlerin sürekliliğini bir kenara koyarak, sakın ha buna girmeyin, girerseniz paranızı filan alamazsanız gibi bir yaklaşıma girmeleri, bunların bir defa devlet yönetiminde ne kadar cahil olduklarını ve bu ülkeye de ne kadar büyük bir ihanet içinde olduklarının en güzel ifadesidir.

Eğer bir şey görmek istiyorsak aziz milletim; bunların şu anda başkanlığın elinde bulundurdukları belediyelerde ne yapıyorlar, bunlara bakın. Su konusunda verdikleri sözler, ucuz su, elektrikte verdikleri sözler, hangisini tuttular? Altyapıyla ilgili ne yaptılar? Hiçbir şey yok.

Şimdi aynı şekilde inşası süren hızlı tren yol hatlarımızı tamamlayarak, bu alanlarda da ülkemize sınıf atlatıyoruz, sınıf atlatacağız. Kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşımda, enerjide, teknolojide ne kadar büyük mesafe kat edersek hedeflerimize o kadar hızlı ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bunun için de 19 yıldır gece-gündüz demeden bu alanlara yatırım yapıyoruz. Sağlık alanındaki yatırımlarımızın karşılığını nasıl salgın döneminde aldıysak, savunma sanayindeki yatırımlarımızın meyvelerini nasıl terörle mücadelede topladıysak, inşallah ulaşımdaki yatırımlarımızın karşılığını da artan yatırımla, üretimle, ihracatla, istihdamla göreceğiz.

Her ne kadar, yine tekrar ediyorum, birileri Türkiye söz konusu olduğunda uluslararası ticaretin kurallarını değiştiriyor, çifte standartta sınır tanımıyor olsa da, biz zor oyunu bozar, diyerek tüm bu engelleri aşacak güce ve kararlılığa sahibiz. Belki biraz vakit kaybedeceğiz, belki biraz fazla enerji sarf edeceğiz, belki biraz canımız sıkılacak, ama emin olun mutlaka hedeflerimize ulaşacağız.

Bu duygularla Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren Çanakkale Boğazı’ndaki ilk, boğazlardaki dördünü köprümüzün ülkemize, milletimize, tüm dünyaya şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

1915 Çanakkale Köprüsü’nün planlanmasında ve inşasında emeği geçen bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, başta LİMAK olmak üzere mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.

Rabbim hepimize, ülkemize nice böyle dev eserler kazandırmayı, nice böyle dev eserlerin tamamlanışını görmeye nasip etsin diyorum. Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla.