“Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda” Programında Yaptıkları Konuşma

23.10.2021

Değerli Hanımefendiler,

Kıymetli Misafirler,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Eskişehir ziyaretimizin bu son programında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Şehir ziyaretlerimizin son programını genellikle gençlerimizle yapıyorduk, bu defa hanım kardeşlerimizle bir araya gelelim, dedik ve Eskişehir’de bu bir ilk oldu, “Kadınlarla Büyük Türkiye” adını verdiğimiz bu programda her kesimden, her meslekten hanım kardeşlerimiz bizlerle bir arada. Biz büyük ve güçlü Türkiye hayalimizi kadın ve erkek ayrımı yapmadan milletimizin tüm fertleriyle birlikte gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin geleceğine ilişkin her vizyonu, her projeyi sizlerle birlikte hayata geçirecek şekilde tasarlıyor ve uyguluyoruz.

Türkiye’de kadınların özellikle eğitim, üretim, istihdam, siyaset ve sosyal hayatta en fazla ilerleme kaydettikleri dönem bizim dönemimizdir. Bunu iddialı bir şekilde ifade ediyorum. Her kesimden kadınımızın potansiyelini kendisi, ailesi, şehri ve ülkesi için hayata geçirebilmesini sağlayacak altyapıyı biz kurduk. İmkânları sağladık, engelleri ortadan kaldırdık. Özellikle kadınlarımızın eğitim ve üretim alanında kat ettikleri mesafe gerçekten tarihi bir başarının ifadesidir.

Eşimin, kız çocuklarımızın okula gitmesinden lise eğitimi tamamlama programına kadar bu çerçevede başlattığı her girişime samimiyetle destek olduk ve bunun ilkini de Şanlıurfa’da başlattık. Ülkemizde, partisinde gerçek anlamda kurumsal ve etkin kadın kolları teşkilatını kuran ilk parti AK Parti’dir. Siyaset yanında bürokraside ve iş dünyasında kadınlarımızın hak ettikleri yeri almak için verdikleri mücadelenin de hep yanında olduk. Kadınları sadece aile işletmesinin bir unsuru olmaktan çıkartıp, müstakil bir girişimci, müstakil bir üretici, müstakil bir iş insanı haline getiren her adımı destekledim. Ülkemizde artık öğretmeninden akademisyenine, bankacısından yargısına kadar her yerde kadınlarımız nüfus içindeki oranlarına yakın temsil düzeyine sahiptir. Elbette hâlâ kat etmemiz gereken çok mesafe var, ama kazanımlarımıza baktığımızda bundan sonrası için daha umutlu olmamız, daha büyük hedefler koymamız konusunda herhangi bir mani göremiyorum.

Elbette kadınlarımızı hayatın her alanında desteklerken, onların aile içindeki konumlarını, özellikle de anne vasıflarını asla ihmal etmedik. Hiç şüphesiz bu konuda da eksiklerimiz olabilir. Önümüzdeki dönemde eğitim ve üretim sürecinde olduğu gibi aile içindeki konumları itibariyle de kadınlarımızı daha çok desteklemekte kararlıyız.

Bazı sapkın beyinler kadınların hayatın diğer alanlarındaki yerleri ile aile içindeki yerini birbirinin alternatifi görebilir. Batıda olduğu gibi kadını özgürleştirmek adı altında en bayağısından bir meta haline dönüştürme hevesinde olanlara şahsen biz meydanı bırakmayacağız. Kadını evinden, ailesinden ve evlatlarından tamamen koparmayı hedefleyen bu anlayışın aslında onların eğitim, öğretim, üretim, istihdam ve sosyal hayattaki rollerini de hazmedemediğini düşünüyorum.

Biz medeniyetimizin ve ahlakımızın gösterdiği istikamette kadını ve erkeği tıpkı yaradılışta olduğu gibi hayatın her alanında birlikte mücadele eden yoldaşlar olarak görüyoruz. İnsanın eşrefi mahlûkat sıfatının diğer tüm vasıfların önünde ve üstünde olduğunu asla unutmuyoruz. Geçmişte yapılan hiçbir hata, hiçbir kötü örnek bizim referansımız olamaz. Biz ilk insanlar Hazreti Adem’le Hazreti Havva’dan beri herkesin Allah önünde eşit olduğuna, farkın takvada ortaya çıktığına yürekten inanıyoruz.

Bugünkü buluşmamızın ülkemizde kadınlarımızın haklarını, hukuklarını, haysiyetlerini özellikle koruma konusunda kat ettikleri mesafenin hatırlanmasına vesile olmasını temenni ediyorum.

Aynı şekilde bundan sonra yapmamız gerekenlerle ilgili de karşılıklı fikir teatisinde bulunacağımızı ümit ediyorum.

Bir kez daha Kadınlarla Büyük Türkiye Programı’na hoş geldiniz diyorum.

Eskişehir’de sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ediyor, sözü sizlere bırakıyorum.

ZEHRA ÖRER - İsmim Zehra Örer. Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanım, şehrimize hoş geldiniz, şeref verdiniz. Ben bir engelli annesiyim. 25 yaşında Mert isminde spastik engelli bir oğlum var. Mert’in sevgi ve saygılarını getirdim size, o da sizi çok seviyor. Bu zamana kadar 20 yıldır engellilerle ilgili kapsamlı çalışmalarınızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Evde bakım aylığı alıyoruz, bu sayede evladımıza daha rahat ve daha iyi bakabiliyoruz. Bunun için size teşekkür etmek istiyorum.

Ancak toplumdaki değişik engel türlerinden dolayı farklı ihtiyaçlar doğabilmekte. Bu konuyla ilgili görüşlerinizi almak istiyorum. Teşekkür ediyorum Başkanım.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Öncelikle tabii çok teşekkür ediyorum. Engelliler bizim sorumluluk ağımızın en üst merciini teşkil ediyor. Engelli vatandaşlarımızın topluma ve ekonomik hayata katılımını iktidarımız 19 yıldır çok çok önemsedi, hâlâ önemsiyoruz. Ülkemizin konuyla ilgili ilk çerçeve düzenlemesi olan Engelliler Hakkında Kanun’u 2005 yılında biz çıkardık. O gün bugündür bunu aynen devam ettiriyoruz. Engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi de 2007 yılında ilk imzalayan ülkelerden biri olduk. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız engelli vatandaşlarımızın karşılaştığı her türlü zorluğun aşılması için çalışmalarını iştiyakla sürdürüyor. Engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden ayrılmadan bakımlarına çok önem veriyoruz. Bu mümkün değilse yurt çapındaki kurumlarımızda engellilerimize kuruluş noktasında bakımını da sağlıyoruz. Ayrıca, engelli vatandaşlarımızı ya kamuda istihdam ediyoruz ya da kendi işlerini kurmaları için onları destekliyoruz.

Tabii engelli vatandaşlarımızın farklı engellilik türleri var, bunu biliyoruz. Bu bağlamda engelli vatandaşlarımızla ilgili engel türüne göre tematik uygulamalara da ağırlık vermeye başladık. Otizm Eylem Planı bunların ilkiydi. Engelli vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacında yanında olmaya devam edeceğiz, hiç endişeniz olmasın.

KEZBAN USLU - Sayın Cumhurbaşkanım, ismim Kezban Uslu. Şehrimize hoş geldiniz, şeref verdiniz. Biz de sizlerin bize verdiğimiz gücü bildiğimiz için ilçemizde 7 kadından Sarıcakaya ve Mahalleri Kadın Girişimci Kooperatifi’ni kurduk. Ticaret Bakanlığı’nda bir projeyle bir desteğimiz oldu. 2020, 9 ayda kurduk. Son üç ayda, dört ayda etiket ve marka yolunda hızla gidiyoruz. Etiketi ve barkodumuzu aldık. Tarım Bakanlığı’nın İzmir’deki fuarında plaket aldık. Sizin bize verdiğiniz güçle, kadınlara verdiğiniz bu pozitif ayrımcılıktan dolayı size çok teşekkür ediyoruz. Kooperatifçi hanım kardeşlerime de desteğinizi sürdürmenizi devam etmenizde bizlere daha pozitif ayrımcılık istiyoruz. Biz de Sarıcakaya’dan ürettiğimiz ürünlerden sizlere getirdik, inşallah hediyemizi kabul edersiniz. Çok teşekkür ediyorum. Sarmayla helvayı da yaptım pekmezden.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Maşallah. Her şeyden önce Sarıcakaya tabii unutamadığımız bir yerimiz. Bu yaşmaklılar zaten bizim unutamadığımız hanım kardeşlerimiz. Kadınların ve engelli vatandaşlarımızın özellikle kooperatif kurmalarını kolaylaştıracak olan Kooperatif Yasası biliyorsunuz Meclisten daha yeni, yepyeni geçti. Yapılan düzenleme ile çoğunluğu kadınlardan oluşan kooperatifler veya kadın emeğini değerlendiren kooperatifler, bir de çoğunluğu engellilerden oluşan kooperatiflere pozitif ayrımcılık getirdik. Bu çerçevede bazı ödeme mükellefiyetlerini de kaldıracağız. Kooperatifin kuruluş aşamasında ve faaliyet dönemindeki ticaret sicili müdürlüğünde tescil ve ilan ücreti ödenmeyecek. Ticaret odasına kayıt ücretleri, yıllık aidatlar, munzam aidatlar olmayacak. Kadın kooperatiflerimizin ve engelli kooperatiflerimizin daha da yaygınlaşması, daha da verimli olması için bu düzenlemeyi getirdik. Hayırlı olsun.

FATMA BETÜL DÜZGÜN - Sayın Cumhurbaşkanım, zatıâlinize öncelikle minnet, hürmet ve muhabbetlerimizi arz etmek isterim. Şehrimize hoş geldiniz, şeref verdiniz, bizleri şerefyap ettiniz. Ben Fatma Betül Düzgün, felsefe öğretmeniyim. Üç çocuk annesiyim. Çocuklarımın da selamlarını ve muhabbetlerini getirdim sizlere.

Kararlılıkla ve hassasiyetle sürdürdüğünüz bir mücadele var, kadına şiddetle mücadele. Biz bu mücadeleyi özellikle sıfır tolerans ilkesiyle sürdürdüğünüzü biliyoruz. Bu tabii ki sonuca ulaşma açısından oldukça sevindirici ve umut verici. Bu mücadelenin de ŞÖNİM’lerle, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri ile desteklendiğini de görüyoruz.

Ancak âcizane ŞÖNİM’lerin, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin sayısının arttırılması gerektiğini ve bunun bir ihtiyaç olduğunu, desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ve bu konuda sizin düşüncelerinizi almak isterim. Çok teşekkür ederim tekrar.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Her şeyden önce kadına yönelik şiddete karşı duruşumuz biliyorsunuz nettir, şiddete karşı biz sıfır tolerans diyoruz. Bu sorunla yıllardır topyekûn bur mücadele içerisindeyiz. Tüm ilgili kurumlarımızla bunun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Son olarak Haziran ayında yayımladığımız genelge ve hemen akabinde açıkladığımız kapsamlı eylem planıyla yine bu konudaki yol haritamızı da çizdik. 81 ilimizdeki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, yani kısa adıyla ŞÖNİM, aslında tabii bunu 81 vilayetin tamamında, hatta bazı yerlerde büyük ilçelerimiz dâhil bunları gerçekleştirmemiz, bu adımları atmamız, bunun yanında tabi bir de kadroları kurmamız, bunlar çok çok büyük önem arz ediyor. Ve buralardaki koordinasyonu güçlendirmek için kurduğumuz yapılardan biri ŞÖNİM. Mücadelemizde ŞÖNİM’ler tabii önemli bir işlev görüyor. Biz bu yapıyı daha da güçlendirmek için bir adım daha atarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın 372 sosyal hizmet merkezine irtibat noktalarını oluşturduk. Bu irtibat noktaları ŞÖNİM’lerle bağlantılı olarak çalışarak bu konuya daha yaygın bir şekilde eğilmemize imkân tanıyacak. Kadına yönelik şiddetle sonuna kadar mücadele etmekte de kararlıyız.

SEDEF ÇIRAKLI - Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle hoş geldiniz. İsmim Sedef Çıraklı, makine mühendisiyim, aynı zamanda yüksek lisans öğrencisiyim. Size bir sorum olacaktı; kız çocukları için babaları çok değerlidir. Siz de dört çocuk babası olarak genç babalara ve baba adaylarına ne gibi bir tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Teşekkür ederim.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Tabii az önce felsefe hocamızın üç çocuğu vardı, yani bizim hedefi maşallah tutturmuşsun, bundan dolayı tebrik ediyorum. Tabii kız çocukları hakikaten bambaşka, doyumsuz. Ve benim tabii iki kız, iki oğlan. Tabii torun olarak yine bir kız torunum var, o da çok çok sevimli Aybike ve bir de Fatma Serra var, o da yine öyle. Hakikaten anneler, babalar olarak gerek kız, gerek oğlan evlatlarımızın kadri kıymetini iyi bilmemiz lazım ve onları da tabii iyi yetiştirmemiz lazım. Ama iyi yetiştirirken de özellikle bizim kendi değerler silsilemiz içerisinde İslam ahlakıyla yavrularımızı yetiştirmemiz herhalde bizim üzerimize olan görevi yerine getirmemizin en önemli bir neticesi olacaktır.

Buna öyle zannediyorum ki pek dikkat edilmiyor ve çocuklarımızı bu noktada hassas ele almıyoruz. Hassasiyetle onları bu noktada eğitmiyor, yetiştirmiyoruz. Ve bundan dolayı da maalesef şu anda sadece nasıl olsa okula gönderiyorum yeter, bence yetmiyor. Anne her şeyden önce öğretmenden bana göre çok daha önde bir mürebbiyedir. İşi evde başlatmak lazım, tabii ki öğretmenden de bunun ayrıca değerler silsilesi içerisinde bir desteğini almamız lazım. Bir insanı geride kendisi, ailesi, ülkesi ve insanlık için hayırlı bir evlat bırakmaktan daha mutlu edecek herhangi bir şey doğrusu ben bilmiyorum.

Biz de her anne, baba gibi evlatlarımızı inançlarıyla, değerleriyle, ahlaklarıyla, eğitimleriyle hayata en iyi şekilde hazırlamanın gayreti içinde olduk. Hayatın inişli çıkışlı yollarında ailemize biz büyükler olarak çocuklarımıza, onlar da bizlere sıkı sıkıya sahip çıktığında Allah’ın izniyle üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorun yoktur. Ve sevginin, saygının, karşılıklı anlayışın, dayanışmanın hâkim olduğu bir aileyi yıkmaya hiçbir güç yetmez. Tabii özellikle yeni kuşaklar da evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya karşı bir mesafe en azından son dönemlerde bir gecikme görüyorum, gençler biraz daha erteleyelim havasındalar. Gençlerimizin evlilik ve çocuk konusunda ne kadar erken yol alırlarsa hayatın güzelliklerini o kadar çabuk yakalayacaklarına doğrusu ben inanıyorum. Bunun için de her katıldığım nikâhta mutlaka diğer tavsiyelerin yanı sıra, en az 3-4 çocuk tavsiyesinde bulunuyorum. Hocam, iyi değil mi?

FATMA BALCI - Sayın Cumhurbaşkanım, hoş geldiniz. Ben Fatma Balcı, Türk Dünyası Vakfı Düşünce Okulu koordinatörüyüm. Biz bu projemiz çerçevesinde Eskişehir ilçelerini dolaşıyoruz efendim, orada gençlerimizle teşrik-i mesaide bulunuyoruz. Bu süreçte de bir kez daha idrak ettik ki, güçlü yarınlar için, güçlü aileye ihtiyacımız var. Siz zaten bu konuyu her fırsatta teşvik ve ehemmiyetle bizlere ifade edersiniz. Bizler de bir tavsiye niteliğiyle emir telakki ederiz.

Bu süreçte görüyoruz ki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın ADEM’ler, yani Aile ve Kadın Danışma Merkezleri bu aile sorunlarını çözmek, yuva yıkılmadan yerinde nabza göre bu anlamda önemli ifadeleri var. Biz bunların belediyelere de götürülmesi noktasında neler olabileceğini sizlere arz ederek sormak isteriz. Belediyelere böyle bir açma yükümlülüğü getirebilmek mümkün müdür?

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Evet, doğrusu ben de çok çok teşekkür ediyorum. Ailelerimizi ve kadınlarımızı destekleyecek her türlü adımı doğrusu ta Belediye Başkanlığımdan itibaren attık, atıyoruz. Tabii az önce ifade ettiniz, Aile Destek Merkezleri dediğimiz, ADEM’ler gerçekten bunlar da çok çok önemli. Kendi imkânlarıyla sosyal, kültürel, mesleki ve sportif faaliyetlere erişemeyen kadınlarımızı destekleyen merkezlerdir. Kadınlarımızın bu manada toplumsal hayata katılımını artırıcı bir rol üstleniyor bu merkezler, bu bakımdan önemli. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın bu merkezleri bilhassa yaygınlaştırmak için çalışmaları devam ediyor, bazı belediyelerimiz de zaten bu çabaya çoktan girişmiş durumda ve buna benzer faaliyetleri gerçekleştiren yapıları oluşturdular. İnşallah önümüzdeki dönemde kadınlarımızı destekleyen bu merkezlerimizin sayısı daha da artacak. Bu konuda belediyelerimizi de teşvik etmeyi inşallah sürdüreceğiz.

EMİNE ŞULE ASLAN - Cumhurbaşkanım, hoş geldiniz. Şu an inanılmaz heyecanlıyım. Adım Emine Şule Aslan, 73 Eskişehir doğumluyum, İstanbul’dan katılıyorum, Küçükçekmece’den kucak dolusu sevgi, saygı, selamlar getirdim.

Ben, Nerede Kalmıştık Projesi’nde Sayın Emine Erdoğan’dan ödül almış bir bayanım. Sağlık sorunlarından dolayı okula devam edememiş, ortaokulu, liseyi, üniversiteyi dışarıdan bitirerek İSMEK’te muhasebe hocalığı yapmış bir öğretmenim, bundan da gurur duyuyorum. O kadar çok istemiştim ki sizin temellerini attığınız mesleki eğitim kurslarında ve Rabbim nasip etti.

Çok güzel hayallerim vardı, şu an buradayım, bu da benim bir hayalimdi. Tatlı bir heyecanım var sizinle görüşmek, konuşmak, bu mutluluğa erişmek. Diyorum ki, kadınlar hiçbir hayallerinden vazgeçmesin, her zaman ne istiyorlarsa hayallerinin peşinden koşsunlar, çünkü o güç, kudret bizim Türk Anadolu kadınımızın içinde sonsuz derecede var. Çok teşekkür ediyorum öncelikle Emine Erdoğan’a, Nerede Kalmıştık’ta örnek olmak genç kızlarımıza, kadınlarımıza. İnşallah bu projenin devamı artık üniversiteliyim diye gelirim ve biz de gururumuza gurur katarız. Çok teşekkür ediyorum.

FERİHA ERTUĞRUL - Sayın Cumhurbaşkanım, ben Feriha Ertuğrul, yıllarca yurt dışında yaşadım, sizin vesilenizle memleketime dönüş yaptım, 6 yıldır memleketimdeyim. 2018 yılında KOSGEB desteğinden faydalanarak kendi iş yerimi açtım, atık mermerlerin tamburlu bir dizi işlemden geçip tekrar epoksi ve poliüretanla oluşan bir yeni nesil zemin üzerinde faaliyet göstermekteyim. Kadın girişimcilerin önünü açtığınız için çok teşekkür ediyorum ve bu desteklerin hibe kredilerinin artarak devamını diliyorum. Bununla ilgili bir çalışmanız var mıdır? Çok teşekkür ediyorum.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Türkiye’nin kalkınması ve büyümesi yolunda kadın-erkek her vatandaşımızın katkısına ihtiyacımız var. Kalkınma davamızdan özellikle kadınlarımızı dışladığımızda potansiyelimizin yarısını kaldırıp, atmış oluruz. Hâlbuki bizim için her emek, her fikir, her insan çok çok büyük değer ifade ediyor, bu anlayışla kadın girişimcilerimize tarihimizin en büyük desteklerini verdik, vermeyi sürdürüyoruz. Girişimci kavramını çok önemsiyorum. Ve girişimci kavramını gerek erkek, gerek kadında o kadar önemsememiz lazım ki, bir ekonomist olarak girişimciliği yaygınlaştırmak ve girişimciliği yaygınlaştırmak suretiyle de başta KOSGEB destekleri olmak üzere girişimcilikle bir sıçramayı ortaya koymak -işte az önce de dinledik- ve cesareti olan bütün hanım kardeşlerimizin burada adımlarını atması, gençlerin adımlarını atması. Ama onların önünü neyle açacağız? Devlet olarak girişimci ruhunu teşvik ederek, işte onlara belli bazı ödemeler yaparak yürüyün diyoruz. Bazı alanlarda kadın girişimcilerimizin erkeklerden çok daha başarılı olduğu memnuniyetle görüyoruz, bir de bu var. İnşallah hep birlikte bu noktada da güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa ederiz.

BAHAR ÖZÇELİK - Merhaba, Bahar Özçelik ben, İnönü Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü sporcusuyum, 9 yıldır oryantiring yapıyorum. Geçtiğimiz ay düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda bayrak yarışında 3’üncülük elde ettim ve şu anda kamp için Danimarka’da olan kulüp sporcumuz Elif Gökçe Avcı da aynı yarışmada birincilik elde etti. 

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Birinciliği sen mi elde ettin, yoksa?

BAHAR ÖZÇELİK - Yok, diğer spor kulüp arkadaşımız.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Ama şimdi biz senden de istiyoruz.

BAHAR ÖZÇELİK - İnşallah, onun için çalışıyorum, birincilik için çalışmalarıma devam ediyorum ben de.

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- Maşallah.

BİR VATANDAŞ- Spora ve sporcuya destekleriniz için de teşekkür ederim.

SUNUCU- Efendim, çok teşekkür ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, bugün Kadınlarla Büyük Türkiye Eskişehir programımız burada sona ermiştir, teşriflerinde dolayı bir kez daha Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, siz saygıdeğer hanımefendilere çok çok teşekkür ediyoruz değerli katılımlarınızdan ötürü. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.