Değerli Kardeşlerim,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 2 yıllık bir aranın ardından bugün sizlerle bir kez daha hasret gidermeye, hasbihal etmeye, bu vesileyle de çeşitli programlara katılmaya geldik.
Eskişehir’e ayak basar basmaz önce partimizin il danışma kurulu toplantımızda Eskişehir Teşkilatımızla buluştuk. Ardından, Çin Haier Firması’nın şehrimizde kurduğu beyaz eşya fabrikası ile Organize Sanayi Bölgesinde yapılan 52 yeni fabrika ve altyapı tesislerinin açılış törenine iştirak ettik. Yatırım değeri 1.6 milyar lira olan bu fabrikaların ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.
Haier Firması, bir süre önce General Electric’in ev aletleri bölümü ile Candy Hoover gibi dünya markalarını bünyesine katan, küresel çapta pazar payı olan bir firma. Eskişehir’de kurulan fabrikada dünyanın dört bir yanına ihraç edilecek bulaşık ve kurutma makineleri üretilecek. Kurutma makinesi fabrikası bugün üretime geçerken, yatırımı süren bulaşık makinesi fabrikası da inşallah Haziran’da üretime başlayacak.
Görüldüğü gibi Türkiye kendi firmalarının yatırım ve üretim atağı yanında küresel firmaların da üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Her zaman söylediğim gibi, sermayenin milliyeti, rengi, inancı olmaz. Ülkemize yatırım yapacak, teknoloji getirecek, ihracatımıza, istihdamımıza, büyümemize katkı sağlayacak herkese kapılarımız da, yüreğimiz de sonuna kadar açıktır.
Bu anlayışla salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde ülkemizi en üst seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz. Yatırım demek üretim demek, ihracat demek, istihdam demek. Cari açığın azalması ve ülkenin kazancının artması, milletimizin zenginleşmesi demektir. Bu formül Türkiye’nin kurtuluş reçetesidir. İnşallah önümüzdeki günlerde benzer daha pek çok müjdeyi milletimizle paylaşacağız. Kurulan her yeni fabrikayla, ortaya çıkan her yeni istihdamla ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaşmaktadır.
Değerli Kardeşlerim,
Tabii bu noktaya öyle kolay gelmedik. Geçtiğimiz 19 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan şehirciliğe kadar her alanı kapsayan yatırımlarımız sayesinde ülkemiz bu güce kavuşmuştur. Türkiye’nin 81 vilayetinin her birini Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e, 10’a katlayan yatırımlarla donatarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına giden yolları açtık.
Bugün de burada bakanlıklarımızın, kurumlarımızın, belediyelerimizin tamamladığı toplam yatırım bedeli yaklaşık 3 milyar lirayı geçen 106 kalem eserin toplu açılış törenini yapıyoruz.
Eğitimde şehrimize kazandırdığımız 3 anaokulun, 7 ilkokulun, 5 ortaokulun, 11 lisenin, fen lisesi pansiyonunun, halk eğitim merkezinin, Osman Gazi Üniversitemizin fakülte binalarının, 1250 yataklı ve 1500 yataklı iki ayrı yükseköğrenim yurdunun resmi açılışını bugün yapıyoruz. Sağlıkta 112 acil merkezini hizmete açıyoruz.
Çevre ve şehircilikte TOKİ tarafından yapılan kapalı otoparkı ve sosyal tesisleriyle Eskişehir Millet Bahçesi’nin ve bunun yanında altyapı ve çevre düzenlemesi projelerinin resmi açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Tarım ve ormanda ağaçlandırmadan orman işletmelerine, kadastrodan mesire yerlerine, tabiat parklarından sel kapanlarına kadar pek çok hizmetin açılışını da yine bugün yapıyoruz.
Bugün burada çeşitli bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın hizmet binalarını, tamamlanan İlbank projelerini, organize sanayi bölgelerini, altyapı ve eğitim yatırımlarını, enerji ve tevsiat ve iletim hattı yatırımlarını, Kalkınma Ajansımızın desteklediği projeleri de aynen resmi olarak hizmete açıyoruz.
Eskişehir’imizin gururu TEİ, TUSAS, Motor Sanayi hem altyapı yatırımları, hem de çok önemli motor geliştirme projelerini tamamladı, bugün bunların da resmi açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde Beylikova, İnönü ve Günyüzü belediyelerimizin ilçelerimize kazandırdığı eserlerin resmi açılışlarını da buradan yapıyoruz. Tüm bu eser ve hizmetlerin ülkemize, şehrimize, sizlere hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum.
Bu yatırımları şehrimize kazandıran bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. İnşallah bundan sonra da Eskişehir’imizin her karışını yeni yatırımlarla, eserlerle, hizmetlerle donatmaya devam edeceğiz. Ben sizlerle gurur duyuyorum.
Değerli Kardeşlerim,
Her şey gibi ülkeye ve millete hizmet etmek de nasip işidir, Rabbim bize 19 yıldır bunu nasip etti. Yıllarca tek parti faşizminin, darbelerin, iç ve dış vesayetin, terör örgütlerinin cenderesi altında enerjisi boşa harcanan, vakti heder edilen bir ülkeyi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar hamdolsun getirdik. Türkiye’yi gerçekleştirdiğimiz tarihimizin en büyük demokratik reformları ve kalkınma hamleleri sayesinde dünyanın en itibarlı, sözü dinlenen, gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dâhil ettik. Bunun için hep birlikte gerçekten çok büyük bedeller ödedik. Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırılarıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk. Yeri geldi içeride ve dışarıda estirilen nice haksız ve adaletsiz, yalan, iftira, çarpıtma rüzgârına karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik. Ülkemizi kendi çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden gelen yapanlara rağmen işte 2023’ün, yani büyük ve güçlü Türkiye hedefinin şimdi neresindeyiz, eşiğindeyiz.
Sadece bununla kalmıyor, gençlerimize bırakacağımız en büyük miras olarak gördüğümüz Türkiye’nin 2053 vizyonunu da yavaş yavaş şekillendirmeye başlıyoruz. Bunun için vatan topraklarının her karışını yatırımlarla özellikle zenginleştirmeye, maziden atiye uzanan köprüyü güçlendirerek insanlarımızın geleceklerine umutla bakmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Sıkıntılarımız yok mu? Elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var. Ama biz 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik. Özgüven kazandırdık, zenginleştirdik. Eğer zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım, ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar. 2002’de seçimi kazanıp hükûmete geldiğimizde bize her türlü hukuk ve ahlak dışı engeli çıkartanlar da aynı hevese kapılmışlardı. Terör örgütlerinden darbecilere kadar nice şer güçler aynı gayeyle harekete geçirildi. Tıpkı uluslararası siyasette olduğu gibi ekonomide de sıkıştırılmaya çalışıldığımız tablo asla Türkiye’nin gerçek yerini ifade etmiyor. Gerçi bu oyunu kuranlar niyetlerini gizlemeye de gerek duymuyorlar. Türkiye’yi diplomaside ve ekonomide zora sokarak siyasi iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini açıkça söyleyenlerin amaçları herhalde ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak değildir. Bu beyanlara güvenerek efelenenlerin gayesinin de ülkeye ve millete hizmet olmadığı bellidir. Ama biz nasıl 19 yıldır bu ülkeyi kimseye yem etmediysek, nasıl tüm kötü niyetlilerin heveslerini kursaklarında bıraktıysak, inşallah bu defa da aynı şeyi yapacağız.
Milletimizin gönlündeki tek 2023 hesabı, büyük ve güçlü Türkiye’nin müjdesi olan 2023 hedeflerimize ulaşmaktır. Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkûmdur.
Değerli Kardeşlerim,
Küresel ekonomideki çalkantılar yeni değildir. 2008 finans krizinden beri kendini zaten hissettiriyordu. Koronavirüs salgını bu sorunların hızla her alanlarda ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu süreçte gelişmiş diye tarif edilen ülkelerin aslında ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip oldukları görüldü. Batının sömürge döneminde başlayan, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarıyla kurumsallaşan güvenlik ve refah düzeninin gerçekte bir sırça köşkten ibaret olduğu ortaya çıktı. Türkiye gibi stratejik coğrafi konuma, kadim devlet geleneğine, sağlam tarihi ve kültürel arka plana, güçlü üretim ve insan potansiyeli altyapısına sahip ülkeler kendilerini bu süreçten ayrıştırmayı başardı. Dünya ekonomisindeki bozulma enerjiden lojistiğe, ham maddeden stratejik ürünlere kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtı. Ekonomisi dünyayla bütünleşmiş, petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile özellikle insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız.
Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir ekonomi politikasıyla bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye’yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun ülkemizi işte bu dört ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir, ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir.
Bize karşı muhalefet edenlerin bu ülkenin geçmişinde en küçük bir eserleri bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunu unutmayınız. Geçmişte inşa edilen her baraja, her köprüye, her yola, her havalimanına, her tünele, bütün bunlara karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak, milleti refaha kavuşturmak diye bir derdi olabilir mi? İşte sizler de görüyorsunuz, takip ediyorsunuz, şu Eskişehir’de ya şu mevcut suyu içebiliyor musunuz? Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz pırıl pırıl su içirmektir. Eskişehir’de var mı böyle bir şey? Öyleyse dikkatli olacağız, 2024’e iyi hazırlanacağız.
Biz dünyanın yükselen kıtası olarak kabul edilen Afrika’da ülkemizin siyasi ve ekonomik olarak hak ettiği yeri alması için gece-gündüz çalışıyoruz. İşte dört tane Afrika ülkesindeydim, orayı dolaştık geldik. Muhalefetin aynı konudaki vizyonu ise, seyahat ettiğimiz uçağın yakıt parasını hesaplamaktan öteye geçemiyor. Neymiş, iktidar olurlarsa –dostlar alışverişte görsün- devletin uçaklarını satacaklarmış. Ya sizin zaten işiniz gücünüz bu. Siz ülkeye bir şey kazandırmakla uğraşmıyorsunuz, siz bu devletin, bu milletin neyi var, neyi yok bunları nasıl bir an önce elimizden satar çıkarırız, bununla uğraşıyorsunuz. Biz altyapı, üstyapı yatırımlarıyla ülkemizi nasıl ayağa kaldırırız, bunlarla uğraşıyoruz. Onlar ise, gittikleri yerlerde söyledikleri şey; evet, diyorlar ki biz gelince bu uçakları satacağız. Biz ise almaya devam edeceğiz.
Ülkemizin kıtayla olan ekonomik potansiyelini 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarmak için ter dökerken, onlar kendi kinleri ve nefretleri içinde debelenip duruyor. Dünyanın en büyük projelerinin ülkemizde inşa edildiği bir dönemde bunlar ülkeyi ölmüş bitmiş göstermek için bin dereden su getiriyor. Biz ise, onların ülkeyi kötülemek için su getirdikleri o derelere kurduğumuz projelerle, barajlarla, elektrik santralleriyle, bentlerle milletimize hizmet götürüyoruz; farkımız bu.
Kardeşlerim,
Bunların tek gayesi, dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak, takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır. Öyle ki sırf bizi engellemek için terör örgütleriyle birlikte de yol yürürler, darbecilerin yanlarında da dururlar, ülke ve millet düşmanlarının dümen suyuna da girerler. Bunlar terörist Selo ile beraber oldular. Bunlarda ar yok. Bunlar, Yasin Börü’yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kalktılar onu içeriden nasıl çıkarırız bunun gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o, çıkaramayacaksınız. İşte Selo’nun eşi televizyon programına çıkıyor, ben diyor çocuklarımla masumane oturuyorum. Peki, senin çocukların masumane de, o şu anda toprağın altında öldürülmüş olan o bizim günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü’nün geride bıraktığı ailesi, onlar ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleriyle beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın? Sen anasın da, Yasin’in anası ana değil mi?
Öbür tarafta yatıyorlar kalkıyorlar, Kavala, Kavala, Kavala Kavala. Ya Kavala dediğin, Soros’un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor, bu ne terbiyesizliktir ya, siz burayı ne zannediyorsunuz ya? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil burası Türkiye, anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp da Dışişleri Bakanlığına gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim, ne yapması gerektiğini söyledim. Bu 10 tane büyükelçinin, bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Zira bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler. Türkiye’yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler.
Değerli Kardeşlerim,
Sizler zaten bu milletin birer evladı olarak neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Ülkenin derdiyle dertlenmeyince, milletle aynı istikamete bakmayınca, gelecek nesillere karşı sorumluluk hissetmeyince, velhasıl omurga olmayınca işte böyle her yöne dönmek kolaydır. İşte Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal, Selo aşağı, Selo yukarı diyor. Çünkü beraber yürüyorlar, beraber yatıp kalkıyorlar. Bay Kemal, bak bizi iyi tanı, biz senin oturup kalktığın yerde değil, biz milletimizle oturur, milletimizle kalkarız ve milletimize yan bakanla da en ufak bir dostluğumuz olmaz. Çünkü biz ne diyoruz. Hamdolsun biz bugüne kadar nasıl dimdik durduysak, bundan sonra da aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Her vakit olduğu gibi bugün de milletimizin eğriyi de-doğruyu da gören, haklıya hakkını teslim eden, haksıza dersini veren irfanına güveniyoruz. Eskişehir’den başlayarak, 81 vilayetimizin tamamında insanlarımıza bu hakikatleri anlatmak için arkadaşlarımızla birlikte gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. Türkiye’nin 2023 imtihanını da başarıyla verdiğinde Allah’ın izniyle gerçekten 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağından zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bunun için de üzerimize ne düşerse yapacağız.
Değerli Kardeşlerim,
Atalar, “Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmazmış” derler. Biz tarladaki izimize, yani ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız eser ve hizmetlere güvenerek milletimize mutlu, müreffeh, güzel bir gelecek vadediyoruz. Muhalefetin avara kasnak gibi aynı yalanları, iftiraları, hezeyanları döndürüp, dolaştırıp tekrarlamasının 84 milyonun tek bir ferdine bile en küçük bir faydası yok. Ama bizim 81 vilayetimizin her birine kazandırdığımız eser ve hizmetlerin her bir insanımızın günlük hayatında somut karşılığı vardır.
Kardeşlerim
Unutmayın, söz uçar, icraat kalır, anlayışıyla gittiğimiz her yerde, her şehirde olduğu gibi son 19 yılda Eskişehir’e yaptığımız yatırımların da kısa bir icmalini sizlerle paylaşmak isterim. Biz Eskişehir’e neler yaptık, burada Belediye neler yaptı? Var mı bir şey? Eskişehir’e bugüne kadar 30 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 38 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimizdeki üçüncü yükseköğretim kurumu olan Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni kurduk. Gençlik ve sporda 5 bin 896 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarını açtık. Aralarında 33 bin seyirci kapasiteli stadyumun da bulunduğu 31 spor tesisini Eskişehir’imize kazandırdık. Sosyal yardımlarda Eskişehirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 1.3 milyar liralık kaynak aktardık. Sağlıkta 7’si hastaneden oluşan toplam 23 sağlık tesisi inşa ettik. İnşa ettiğimiz 1081 yataklı Şehir Hastanemiz nasıl, memnun musunuz, güzel mi? Biz buyuz. 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, memnun musunuz Eskişehirli kardeşlerimize insan odaklı sağlık hizmeti anlayışımızı layıkıyla sunuyoruz. Sivrihisar Devlet Hastanemizin ek binasıyla birlikte 4 sağlık tesisimizin inşası, 12 sağlık tesisimizin ise plan, proje ve ihale süreci devam ediyor.
Çevre ve şehircilikte 9358 konutu tamamladık, 594 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için Odunpazarı ilçemizde 2 bin 450 konut üretimi için proje çalışmalarını bitirdik. Önümüzdeki günlerde ihalesini yaparak inşasına başlıyoruz. Eskişehir’de bina stokunun tamamını tarıyor, riskli binaları tespit ediyoruz. Bu kapsamda yaptığımız riskli yapı tehdidinin ardından 1094 bağımsız birimin yıkımını gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kira yardımları, kamulaştırma ve proje uygulamaları için yaklaşık 80 milyon bira destek sağladık.
Şehrimizde üç millet bahçesi projemiz bulunuyor. Eski stadın yerine inşa ettiğimiz Millet Bahçemizin yapımını tamamladık. Nasıl buldunuz? Biz buyuz. Beylikova ilçemizde yapımını sürdürdüğümüz millet bahçemizi yüzde 90 seviyesinde bitirdik. Odunpazarı millet bahçemizde yer seçimini bitirdik, yapımına yakında başlıyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 227 kilometre ilaveyle toplamda 317 kilometreye çıkardık. İnşası süren Eskişehir-Alpu-Mihalıççık Yolunu iki yıla, Eskişehir-Sarıcakaya yolunu ise üç yıla kadar tamamlıyoruz. Önce Ankara’yla, sonra Konya, İstanbul, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli’yle yüksek hızlı tren ulaşımını başlattık. Eskişehir 1. Ana Jet Üssü’ne bir iltisak hattı yapmak için çalışmalara başladık.
Raylı sistemlerde adeta bir üretim merkezi haline gelen Eskişehir’de milli elektrikli ana hat lokomotif imalatı projesini hayata geçiriyoruz. Üretim aşamalarının önemli kısmı başlayan bu projeyle ülkemizin elektrikli lokomotif imalatında dışarıya bağımlılığını büyük ölçüde azaltmayı hedefliyoruz.
Bir başka projemiz de, raylı taşıtlarda kullanılan yeni nesil 8 silindirli dizel motor üretimini Eskişehir’de başlatmaktır. Lisansı ülkemize ait özgün bu motorun üretimiyle inşallah lokomotif, enerji sektörü ve marine motor ihtiyaçlarını kendimiz karşılayabileceğiz.
Tarım ve ormanda Eskişehir’e 9 baraj ve 11 gölet kazandırdık. Son 19 yılda inşa ettiğimiz 26 sulama tesisiyle Eskişehir’de 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaat safhasında olan 14 sulama tesisimiz ile toplam 70 bin dekar araziyi daha suyla buluşturacağız. Eskişehirli çiftçilerimize toplam 2.3 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
Sanayide 20 Ar-Ge merkezi ve 5 tasarım merkezi kurduk. Üretimi ve istihdamı desteklemek için 2.6 milyar lira tutarında prim desteği verdik.
Enerjide bugüne kadar Alpu, Beylikova, Çifteler, İnönü, Mahmudiye, Mihalıççık ve Sivrihisar’ı doğal gazla buluşturduk. Yakında Sarıcakaya’ya ve Mihalgazi’ye de doğalgazı götürüyoruz.
Görüldüğü gibi şehrimize özetin özeti bile anlatmakla bitmeyecek eserler ve hizmetler kazandırdık. İnşallah bundan sonra Eskişehir’i daha büyük yatırımlarla geliştirmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz.
Sözlerime son vermeden önce, gerek buraya gelmeden önce açılışını yaptığımız tüm fabrikaların, gerekse burada resmi açılışlarını gerçekleştirdiğimiz eser ve hizmetlerin şehrimize, ülkemize, bir kez daha milletimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. Bu eserlerin Eskişehir’e kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Fakat şimdi 2023’e kadar ne yapacağız? Çalışacak mıyız? Durmak yok, yola devam diyor muyuz? Diyor muyuz? Diyor muyuz? Var olun.
Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla. Bu makaslar kurdeleyle beraber tüm kesen arkadaşlarımızın elinde bugünün hatırası olarak kalacak. Hazır mıyız? Ya Allah Bismillah.