Türkiye-Angola İş Forumu’nda Yaptıkları Konuşma

18.10.2021

İş Dünyasının Değerli Temsilcileri,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sizleri en kalbi duygularımla saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Türkiye-Angola İş Forumu vesilesiyle aranızda bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Bugün Türkiye-Angola ilişkilerinde tarihi bir günü yaşıyoruz. Türkiye’den Angola’ya Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk kez gerçekleştirilen bu ziyaret vesilesiyle şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlikten dolayı kıymetli dostum Sayın Lourenço başta olmak üzere Angolalı tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.

Üç ay gibi kısa bir süre önce Sayın Cumhurbaşkanını ve kıymetli heyetini bir diğer tarihi ziyaret vesilesiyle Türkiye’de misafir etmiştik. Kıymetli dostuma en kısa zamanda Angola’ya iade-i ziyarette bulunacağıma dair söz vermiştim. Şimdi bu sözümü tutmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Karşılıklı ziyaretlerimizin ikili ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmasını temenni ediyor, Türkiye-Angola İş Forumu’nun ülkelerimiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Muhterem Misafirler,

Bu sabah kıymetli dostumla önce ikili, akabinde heyetlerimizin iştirakiyle gayet verimli istişareler gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri etraflıca ele aldık. Türkiye ve Angola’nın birbirlerini tamamlayıcı özelliklere sahip olduklarını teyit ederek, birçok alanda iş birliği imkânları bulunduğunu tespit ettik. Sayın Cumhurbaşkanıyla aldığımız kararların ülkelerimiz arasındaki dostluğu daha ileri taşıyacağına inanıyorum.

Sözlerimin hemen başında bir hususun altını çizmekte fayda görüyorum; Türkiye-Angola ilişkilerinin hak ettiği seviyeye ulaşmasında elbette devlet adamlarının sergilediği irade çok önemlidir. Siyasetçinin görevi, ticaretten savunmaya, turizmden kültüre ve tarıma kadar her alanda ilişkilerin tümüyle önündeki engelleri kaldırmak, karşılıklı iş birliğinin üzerinde yükseleceği hukuki ve ahdi zemini tesis etmektir. Ancak iki ülkenin gerçek potansiyelini bilhassa ticaret ve yatırımlarda hayata geçirecek olan iş dünyamızın siz kıymetli mensuplarıdır. Bunun için öncelikle iki ülke iş dünyasının birbirini tanıması büyük önem arz ediyor.

Afrika Kıtasına gerçekleştirdiğimiz tüm ziyaretlerde olduğu gibi bugün de bize aralarında en yetkin firmalarımızın temsilcilerinin de olduğu kalabalık bir iş adamı heyeti katılıyor. Amacımız, firmalarımızı Angola’da iş yapmaya, yatırım ve ticaret yapmaya teşvik etmektir. Aynı ölçüde önem verdiğimiz diğer bir husus ise, Angolalı iş adamlarının Türkiye’yi tanıması, ülkemizdeki yatırım fırsatlarını görmesidir. İş adamlarımızın birbirlerini daha iyi tanımaları, ülkelerimizi ve hatta bölgemizi aşan ölçekte iş birliklerinin kurulmasına imkan sağlayacaktır. İnşallah vize meselesinde atacağımız yeni adımlarla bunun için gerekli zemini oluşturacağız.

Tabii burada bir üzüntümü de belirtmek istiyorum; G-20 üyesi Türkiye ile Güney Afrika Bölgesi’nin yükselen yıldızı olan Angola’nın ilişkilerini geliştirmede bu kadar geç kalması her iki ülke için de kayıptır. Bu eksiğimizi en kısa zamanda telafi etmemiz gerekiyor. Az önce ifade ettiğim gibi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ülkemizi ziyaretiyle bu yönde zaten tarihi bir adım attık. Halihazırda 250 milyon dolar düzeyinde seyreden ikili ticaretimizi kısa vadede 500 milyon dolara çıkarma kararı aldık. Bugün imzaladığımız anlaşmalarla iş birliğimizin ahdi zeminini pekiştirdik. İkinci tur müzakereleri tamamlanan çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının da bir an önce imzalanacağına inanıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Değerli İş Adamları,

Türkiye olarak Afrika Kıtasıyla yakın iş birliğimize büyük önem ve anlam atfediyoruz. Kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde karşılıklı saygıyı elden bırakmadan ilişkilerimizi ilerletmeyi arzu ediyoruz. Bu anlayışla göreve geldiğimiz andan itibaren Afrika Kıtasıyla hiçbir ayrım yapmadan iş birliğimizi güçlendirmenin mücadelesini verdik. Diplomatik misyonlarımızın sayılarının artırılmasından askeri iş birliği anlaşmalarına, öğrenci burslarından turizm ve kalkınma yardımlarına kadar oldukça geniş bir yelpazede iş birliğimizi derinleştirmeye çalıştık. 2005 yılında başlattığımız “Afrika Açılımı” kıtayla olan kadim dostluğumuzun perçinlenmesini sağladı. İlki 2008 yılında İstanbul’da, ikincisi 2014 yılında Malabo’da olmak üzere iki kez Türkiye-Afrika Ortaklık Zirveleri düzenledik. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin üçüncüsünü inşallah Aralık ayında gerçekleştireceğiz.

Göreve geldiğimizde kıtada 12 olan büyükelçilik sayımızı 43’e çıkardık. Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi bir Afrika ülkesinde açtık. Önümüzdeki dönemde büyükelçiliklerimizin sayısını 49’a çıkarmayı hedefliyoruz. Afrikalı kardeşlerimizin de ülkemizin bu çabalarına gönülden destek vermelerinden memnuniyet duyuyoruz. Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı 2008 yılında 10 iken, 2021’de 37’ye yükseldi. Beşeri münasebetlerimizin de gün geçtikçe güçlendiğini görüyoruz. Her yıl giderek artan sayıda Afrikalı misafirimiz yaz tatillerini Türkiye’de geçirmeye başladılar. Aynı şekilde ülkemizin güçlü sağlık altyapısından istifade eden Afrikalı misafirlerimizin oranında da ciddi artışlar yaşanıyor.

Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz şehir hastaneleri, kendi vatandaşlarımızın yanısıra yurt dışından misafirlerimiz de hizmet veriyor. Koronavirüs salgınıyla beraber kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmetinin ne kadar önemli olduğunu hep birlikte gördük. Salgın döneminde 1008’er yataklı iki acil durum hastanesiyle 2682 yataklı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi 16 hastaneyi ve 11 yeni hizmet binasını hizmete alarak sağlık altyapımızı güçlendirdik. Angolalı dostlarımızın da ülkemizin sunduğu kaliteli sağlık hizmetlerinden istifade edeceğine inanıyorum. Bugün ikili görüşmede de Sayın Başkana Angola’da kaliteli, nitelikli hastaneler yapabiliriz, üniversite aynı şekilde yapabiliriz ve bütün bunlarla beraber süratle iş adamlarımız bunları yapmaya muktedirdir dedim.

Bütün bunların yanında, salgının zirvesi diyebileceğimiz 2020 yılında birçok G-20 ülkesi hava atarken biz yüzde 1,8 ile en çok büyüyen ikinci ülke olduk. Bunu tesadüfi bir büyüme olmadığını 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7.2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 21,7 büyüme oranlarıyla teyit ettik. İnşallah 2021’i yüzde 9’luk bir büyümeyle tamamlamayı öngörüyoruz.

İnsansız hava araçları teknolojilerinde bugün dünyanın en başarılı 3 ülkesi arasındayız. Akıncı’nın katılımıyla bir üst lige çıkardığımız İHA filomuzu muharip insansız uçak sistemimizin de devreye girmesiyle inşallah dünyanın bir numarası haline getireceğiz.

Dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini yapabilen 10 ülke içinde yer alıyoruz. Kara ve deniz araçlarında kendimizle beraber dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Şu an dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde 7 firmamız bulunuyoruz. Önümüzdeki yıl yeni tip denizaltılarımızın ilkini hizmete almayı planlıyoruz. Otomotiv sektöründe kendi tasarımımız olan elektrikli aracımızı 2022 yılının sonunda banttan indirmeyi hedefliyoruz.

Kıymetli dostlar, TİKA, AFAD, Yurtdışı Türkler Birliği, Türk Kızılay’ı, Diyanet Vakfımız, Yunus Emre Enstitülerimiz, Türkiye Maarif Vakfımız, sivil toplum kuruluşlarımızla Türkiye’nin dostluk elini Afrika’ya uzatmaya devam ediyoruz. Türkiye burslarıyla 50’ye aşkın Afrika ülkesinden 5 bin öğrenci lisan, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim alıyor.

Milli bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtada 41 ülkede 61 noktaya sefer düzenliyor. Türk Hava Yolları haftada 2 frekans olarak planlanan İstanbul-Luanda seferinden ilkini 13 Ekim’de gerçekleştirdi.

Bankacılık sektöründe iş birliğinin geliştirilmesi ve ticari akımların dolaysız gerçekleştirilmesi yeni yatırımların önünü açacaktır.

Altyapı ve üstyapı tesislerinin inşa edilmesi ve işletilmesi, tekstil, gıda ve tarım sektörlerinde iş birliği fırsatları görüyoruz, müteahhitlik alanında da büyük bir potansiyel bulunuyor. Bugüne kadar Türk müteahhitlik firmaları Angola’da 809 milyon dolar değerinde 5 projeyi gerçekleştirmiştir.

Enerji ve madencilik sektörleri de ciddi imkânlar sunuyor. Biliyorsunuz geçen sene kendi sismik arama ve derin sondaj gemilerimizle yaptığımız çalışmalar neticesinde Karadeniz’de 540 milyar metreküplük doğal keşfi gerçekleştirdik. Türkiye olarak sadece arama ve keşif çalışmalarında değil doğal gazın yaygın kullanımı ve hanelere ulaştırılmasında da başarı hikayesi yazdık. 81 vilayetimizin tamamını, 55 milyon vatandaşımızı doğal gazın konforuyla tanıştırdık.

Kendine özgü başarıyla yürüttüğümüz kalkınma modelini ve bu alandaki tecrübelerimizi sizlerle paylaşmaya hazırız.

Angola hükümetinin ve iş dünyasının da kazan-kazan anlayışıyla hareket eden Türk yatırımcılarına her türlü kolaylığı sağlayacağına inanıyorum. Yöneticiler olarak daima sizlerin yanında olacağımızı bilmenizi istiyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha Türkiye-Angola İş Forumunun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanına şahsıma ve heyetime gösterdiği misafirperverlik için tekrar şükranlarımı sunuyorum.

Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum, kalın sağlıcakla.