Saygıdeğer Devlet ve Hükümet Başkanları,
Sayın Genel Sekreter,
Kıymetli Delegeler,
Sizleri şahsım ve milletim adına en kalbi duygularımla selamlıyorum. Değerli dostum Sayın Genel Sekretere bu önemli etkinlik için teşekkür ediyorum.
Sürdürülebilir kalkınma kapsamında açlığın 2030 itibariyle sona erdirilmesi hedefinin maalesef çok uzağındayız. Dünya nüfusu artarken küresel gıda talebi de kaçınılmaz bir şekilde artmaktadır. Yoğunluğu ve yıkıcı etkileri artan iklim felaketleri, su kıtlığı, kuraklık gibi iklim değişikliğinin neticeleri de gıda kaynaklarını menfi şekilde etkiliyor. Bu şekilde gıda sistemlerine yönelik maliyetler artarken gıda kaynaklarına erişim zorlaşmakta, zedelenen gıda güvenliği günümüzün en önemli imtihanlarından kitlesel göçü teşvik etmektedir.
Koronavirüs salgını ise sistemin yükünü artırmış, büyük güçlüklerle elde edilen kazanımların hızla kaybedilmesi riskini beraberinde getirmiştir.
Türkiye olarak bu tabloyu akılda bulundurarak salgın öncesinde 2019 yılında gerekli çalışmalara başladık. Aynı yıl sürdürülebilir gıda sistemlerinin tüm unsurlarını kapsayan 21 çalışma grubuyla 3. Tarım Orman Şûramızı gerçekleştirdik. Su Şûramızın tanıtımını yaparak ülkemiz genelinde istişarelere hız verdik. 2023 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere tohumdan sofraya dijital değer zincirinin kurulması, gıda kaybı ve israfına ilişkin altyapının oluşturulması, su kanununun çıkarılması gibi 46 ana eylem ve 324 alt eylem belirledik. Milli yol haritamız, besin değeri yüksek, yeterli ve güvenilir gıdaya herkesin makul fiyatlarla ulaşımından gıda kaybı ve israfının azaltılmasına, tarım, hayvancılık ve su ürünleri sektörlerinde sürdürülebilirlikten acil durumlara ve krizlere karşı gıda güvenliğinin teminine kadar çeşitli konulara odaklanmaktadır.
Yol haritamız kapsamında iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele, su kirliliğinin azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının ve elektronik ticaret uygulamalarının yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Yine bu çerçevede biyoçeşitliliğin korunması ve doğaya uyumlu üretim, dijital dönüşümün hızlandırılması, kadınlar ve gençlerin tarım ve gıda sektöründe istihdamı ile insana yaraşır iş fırsatlarının geliştirilmesi konularında da çalışmalar yürütüyoruz.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüyle iş birliği halinde de “Gıdanı Koru” Kampanyamızı sürdürerek israfın önüne geçmeye çalışıyoruz.
Değerli Katılımcılar,
Yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişim bir imtiyaz değil herkes için bir haktır. Evlatlarımıza daha adil, daha yaşanabilir, daha müreffeh bir dünya bırakmak da hepimizin ortak görevidir. Türkiye olarak bu yönde çalışmayı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, zirvenin başarılı geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.