İş Dünyasının Kıymetli Temsilcileri,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurulu vesilesiyle geldiğim New York’ta sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Amerikan iş dünyasının farklı sektörlerini temsilen toplantıya iştirak eden siz kıymetli misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.
Geçtiğimiz Mayıs ayında bazı Amerikan şirketlerinin yöneticileriyle video konferans yoluyla fikir alışverişinde bulunmuş, yeni iş birliği ve yatırım imkânlarını ele almıştık. Bu defa da Türk-Amerikan İş Konseyi Amerikan iş dünyasının siz değerli temsilcileriyle bir araya gelmemize imkân sağladı. Konseye teşekkür ediyor, toplantımızın Türkiye ile Amerika arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı yapmasını diliyorum.
Değerli Katılımcılar,
Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri iki güçlü stratejik ortak ve 70 yıllık müttefiktir. Bu çok özel ve sağlam temellere dayanan iş birliğimiz yıllardır dünyanın birçok coğrafyasında barışa, istikrara ve güvenliğe katkı sağlamıştır. Son dönemde yaşanan kritik gelişmeler ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığın önemini ve kıymetini bir kez daha göstermiştir. Sadece ekonomi ve ticarette değil güvenlikten teröre, savunmadan yatırımlara uzanan geniş bir alanda ciddi iş birliği imkânlarımız bulunuyor.
Kişisel ilişkilerde olduğu gibi devletler de zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıkları yaşayabilir. Biz bunların dayanışma ve karşılıklı saygı çerçevesinde diyalog yoluyla aşılabileceğine inanıyoruz. Türk-Amerikan ilişkilerinin konu bu zaviyeden ele alındığında karşılaşılan zorlukları aşabilecek olgunluğa ve kapasiteye sahip olduğu görülecektir. Önemli olan, her iki ülkede de bu yönde kuvvetli bir siyasi anlayış ve iradenin bulunmasıdır.
Değerli dostum Başkan Biden’la 14 Haziran’da Brüksel’de yaptığımız samimi ve kapsamlı görüşmede bu konudaki ortak irademizi teyit ettik. Sayın Başkanla ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesinin hem mümkün, hem de gerekli olduğu hususunda tam bir mutabakat içindeyiz. İkili ticaret hacmimizi 100 milyar dolara ulaştırmaya yönelik kararlılığımızı beraberce vurguladık. Bu rakamın doğru adımların atılması halinde rahatlıkla erişilebilecek gerçekçi bir hedef teşkil ettiğinde hemfikiriz. Nitekim Türkiye ile Amerika arasındaki ikili ticaret hacmi salgın şartlarına rağmen geçen sene 21 milyar dolara yükselmiştir. Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında üçüncü sırada yer almaktadır. İkili ticaret hacmimizin yılsonunda 25 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Siz iş insanlarımızla birlikte salgın sonrası dönemi doğru şekilde değerlendirmemiz halinde 100 milyar dolar hedefimize rahatlıkla ulaşacağımıza inanıyorum.
Kıymetli Misafirler,
Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin gelişmesinde artan karşılıklı yatırımların önemli bir rolü bulunuyor. 2021 yılının Haziran ayı itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikalı şirket sayısı 1971’e ulaştı. Amerika’nın Türkiye’deki doğrudan yatırımları 13 milyar doları buldu. Türk yatırımcıları da Amerika’da 7,2 milyar dolarlık doğrudan yatırım yaptı. Uygun maliyet ve geniş üretim imkânları, iyi eğitimli iş gücü ve modern lojistik altyapısıyla Türkiye, küresel ticarette giderek daha fazla ön plana çıkıyor.
Ülkemiz salgın dönemi boyunca küresel tedarik zincirlerinin güvenilir bir halkası olduğunu göstermiştir. Salgın döneminde sadece sağlıkta değil üretimde, lojistik, kamu güvenliği, istihdam, sosyal destekler alanlarında da ülkemiz pozitif yönde ayrıştı. Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında üç kıtayı birleştiren stratejik konumuyla Türkiye giderek daha çok öne çıkmaya başladı. Olumsuz küresel ekonomik iklime, tedarik ve lojistik zincirlerindeki aksaklıklara ve artan korumacılığa rağmen 2020 yılını büyümeyle kapattık. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz yüzde 1,8’lik büyüme oranıyla G20 içerisinde ikinci sırada yer aldık. Aynı dönemde G20’de sanayi üretimi en çok artan ülkelerden olduk. Bu ivmeyi 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyüme oranları yakalayarak devam ettirdik. Aynı şekilde ihracatta da bir rekora imza atarak yıllık bazda 210 milyar doları geride bıraktık.
Diğer yandan, son 19 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz reform gündemimizden de kopmuyoruz. Kısa süre önce İnsan Hakları Eylem Planımız ile Ekonomi Reform Paketimizi milletimizle paylaştık. Ülkemizi sivil, daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma hedefiyle başlattığımız çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uluslararası yatırımcıların ülkemizde güvenle yatırım yapmaları için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Küresel ekonomi ve üretim paradigmasında yaşanan köklü değişimleri de yakından izliyoruz. İnsanlığın iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini giderek daha fazla hissetmeye başladığını görüyoruz. Biz de ekonomimizi bu yönde dönüştürecek yenilikçi ve çevre dostu adımları atıyoruz.
Esnek ve yüksek üretim kapasitemiz, özellikle tedarik zincirleri ve arz güvenliği bakımından Amerikan firmaları için birçok fırsat barındırıyor. Ekonomik ve ticari dayanışmamızı güçlendirmenin bir yolu da iş birliği alanlarımızı çeşitlendirmekten geçiyor. Enerji konusu bu bakımdan her iki ülkeye ciddi imkânlar sunuyor. Amerika ile enerji alanındaki iş birliğimiz, özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz LNG sektöründeki ortak faaliyetlerimiz artarak devam ediyor. Bu alandaki iş birliğimizi önümüzdeki dönemde daha da ilerleteceğimize inanıyorum.
Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, Amerika’da hâlihazırda 10 noktaya doğrudan uçuş gerçekleştirmektedir, 23 Eylül’de Dallas Havaalanı’na da uçuş başlatacaktır. Türk Hava Yolları’nın gelişmiş ağıyla kurulan bu hava köprüsünün turizm başta olmak üzere ilişkilerimizin her boyutuna müspet yansımaları olacağı aşikârdır.
Kıymetli Dostlarım,
Sizler esasında iki ülke arasındaki dostluğun ve ortaklığın elçilerisiniz. Türkiye ile Amerika arasındaki ekonomik ve ticari ortaklığın gerçek potansiyeline ulaşmasında sizlerin vereceği güçlü desteğin katkısı büyük olacaktır. Önümüzdeki bu kazançlı potansiyelden daha fazla yararlanmak için karşılıklı diyaloğu ve iş birliğini artırmalıyız. Bu amaçla Amerika’nın farklı sektörel önceliklere sahip 50 eyaletine yönelik yerel odaklı ticaret politikaları geliştiriyoruz. Biz bu doğrultuda samimiyetle çalışırken, Amerika’nın Türkiye’ye yönelik ticareti engelleyici bazı tek taraflı uygulamaları işimizi zorlaştırıyor. Bununla birlikte, bu meselelerin karşılıklı çıkar ve anlayış temelinde diyalog yoluyla çözüme kavuşturulacağını düşünüyoruz. Siz değerli iş insanlarına elbette bu konuda büyük rol düşmektedir. Ticaretimizin önündeki engellerin kaldırılması hususunda Amerikan makamları nezdinde girişimlerde bulunmanızı bekliyoruz.
Türk-Amerikan ilişkilerinin ilerletilmesi için sizlerin ve iş konseylerinin göstereceği katkıların çarpan etkisi yapacağı şüphesizdir. Tek gündemi Türk-Amerikan ilişkilerini zehirlemek olan bazı lobilerin ve çıkar gruplarının ülkemiz aleyhindeki asılsız karalama kampanyalarının gerçek amacını ve arz ettiği tehlikeyi de çok iyi gördüğünüzü biliyorum. Bu art niyetli, hukuki ve tarihi gerçeklerden uzak bu faaliyetlere karşı sağlam bir duruş sergileyeceğinize inanıyorum.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha bu önemli toplantıyı teşrifleriniz için sizlere şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye’deki ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile Amerika’daki temsilciliklerimizin kapılarının sizlere her zaman açık olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sizlerden Türkiye’nin aydınlık geleceğine ve potansiyeline güvenmeyi sürdürmenizi bekliyorum.
Toplantımızın icrasında emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kalın sağlıcakla diyorum, afiyet olsun.