Aziz Vatandaşlarım,
Kocaeli’nin Saygıdeğer Güzel İnsanları,
Kıymetli Misafirler,
Ekranları Başında Bizleri İzleyen Kıymetli İzleyicilerim, Dinleyenlerim;
Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Açılışını yaptığımız Kuzey Marmara Otoyolu Gebze-İzmit Kesiminin bölgemize, şehrimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul’un batıdaki en uç noktasından başlayıp şehri baştan sona kat ederek Kocaeli ve Sakarya’ya kadar uzanan 400 kilometre uzunluğundaki büyük bir projedir. Otoyolumuzun inşaatı biten kesimlerini 2016 yılından beri peyderpey hizmete açıyoruz. Son olarak geçtiğimiz Mart ayında Kınalı-Çatalca kesiminin açılış törenini gerçekleştirmiştik. Gebze-İzmit arası bağlantı yollarıyla birlikte 57 kilometreyi aşan uzunluğuyla bu projenin en önemli güzergâhlarından biridir. Bu bölüm dahi tek başına viyadükleri, tünelleri, köprüleri, kavşakları, üst ve alt geçitleriyle iftihar verici bir eserdir. Mesela güzergâh üzerindeki T-2 Tüneli 4200 metrelik mesafesiyle ülkemizin en uzun otoyol tüneli unvanına sahiptir.
Bilindiği gibi Kuzey Marmara Otoyolu ülkemizin insan ve araç trafiğinin en yoğun olduğu bölgede inşa edildi. Boğaz trafiğinin rahatlatılmasında bu otoyolun bir parçası olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün önemli katkısı vardır. İstanbul-İzmir Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü ile birlikte bölgede hizmete sunduğumuz bir diğer önemli eserdir. Dikkat ederseniz yol 2x4’tür, yani 4 gidiş-4 geliştir. Her zaman söylüyorum, yol medeniyettir. Eğer bu şekilde yolları olmayan ülke durumundaysanız medeni olmaktan bahsedemezsiniz. Ama bu şekilde yollara, viyadüklere, tünellere sahipseniz, işte o zaman medeniyet yarışında sizi kimse kolay kolay yakalayamaz. İnşallah 1915 Çanakkale Köprüsünün de içinde olduğu Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Projesini de tamamladığımızda Marmara’yı ve Batı Anadolu’yu otoyol ağıyla kuşatmış olacağız.
Bugün hizmete açtığımız Gebze-İzmit kesimi, aynı zamanda TEM Otoyolu ve D-100 karayolundaki yükü de azaltacaktır. Tabii bu durum aynı zamanda İstanbul-Ankara güzergâhının en sıkışık kesiminin rahatlaması anlamına geliyor. Sakarya’ya kadar olan bölüm de bittiğinde artık bu bölgedeki sıkıntı tamamen giderilmiş olacaktır. Böylece özellikle bayram, yaz tatili, ara tatil gibi dönemlerde onlarca kilometre uzunluğa ulaşan araç trafiği tarihe karışacaktır. Yine bu güzergâhın ülkemize yıllık katkısı vakitten 270 milyon lira, akaryakıttan 317 milyon lira, emisyon salınımının azalmasından 8 milyon lira olmak üzere 595 milyon lirayı bulacaktır.
Bu eserin milletimize kazandırılmasında emeği geçen Bakanlığımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.
Değerli Arkadaşlar,
Ülkeye ve millete hizmet yolculuğu son durağı olmayan, mesafe kat ettikçe çıtayı yükseltmek gereken, heyecanı ve enerjiyi hep artırmak icap eden bir davadır. Yol, elektrik, içme suyu, atık su gibi altyapı hizmetleriyle mimari eserler aynı zamanda medeniyet göstergesidir. Eğitim, sağlık, kültür gibi medeniyet unsurları bu altyapı üzerinde yükselir. Tarihin en başından bugüne kadar toplumların gelişmişlikleri ve insanlığa katkıları geride bıraktıkları somut medeniyet ürünleriyle ölçülmektedir. Dünyanın kadim medeniyetlerinin önemli bir kısmına ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyası bu bakımdan gerçekten çok büyük zenginliğe sahiptir. Böylesine büyük bir mirasın bugünkü emanetçileri olarak biz de geleceğe bırakacak eserler ortaya koymanın gayreti içindeyiz. Tabii eskiler düt demeye dudak ister, derlerdi. Medeniyet mirasımıza katkıda bulunacak eserler ortaya koymak için önce bunu yapabilecek siyasi, ekonomik, toplumsal yapıyı inşa etmeniz gerekiyor. Türkiye’nin 2002 öncesindeki geri kalmışlığının nedenlerine baktığımızda, sebebi darbeler ve vesayet olan istikrarsızlıkları görüyoruz. Yönümüzü geleceğe çevirmek yerine kendi iç sıkıntılarımıza, kavgalarımıza, çekişmelerimize odaklandığımızda enerjimizi ve vaktimizi heba ediyoruz. Gözümüzü ufuktan ve ideallerimizden ayırmadığımızda ise millet olarak çok kısa sürede çok büyük başarılara imza atıyoruz.
Biz 18 yıllık hükümetlerimiz döneminde Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların 3 katı, 5 katı, 10 katı eseri işte bu sayede ülkemize kazandırdık. Demokrasinin ve ekonominin gelişmesini aynı önemde görerek hem hak ve özgürlükleri genişlettik, hem de ülkemizin 81 vilayetinin tamamını kalkındırdık. Milletimizi özlemleriyle oluşturduğumuz ve buluşturduğumuz için de bunca yıldır hep ayakta kaldık, hep destek gördük. Bugün de milletimiz siyasetten kendisini içi boş kavgalarla yoracak değil geleceğini aydınlatacak, umutlarını güçlendirecek bir vizyon bekliyor. Biz yaklaşık 10 yıl önce 2023 hedefleriyle milletimizin huzuruna çıktığımızda birilerinin tek derdi, birkaç ay sonra yapılacak seçimlerdi. Aradan geçen bunca zamana rağmen karşımızda hâlâ ufku yapılacak ilk seçimleri geçemeyen bir siyaset anlayışı var. Hâlbuki biz şimdiden 2053, 2071 Türkiye’sini inşa etmenin hazırlıklarına başladık. Kendi ömrümüz vefa etmese bile bizden sonraki nesillere böyle bir vizyon bırakmayı, böyle bir ülke bırakmayı milletimize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri olarak kabul ediyoruz. Üstelik bunu sadece lafla, sadece söylemle, sadece retorikle yapmıyor, somut icraatlarımızla bilfiil hayata geçiriyoruz. Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirmek için attığımız her adım bu vizyonun birer yapıtaşıdır.
Suriye’den Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e kadar geniş bir alanda siyasi, askeri ve ekonomik olarak verdiğimiz mücadelenin başarıya ulaşması bu bakımdan hayati öneme sahiptir. Ülkemizin siyasi ve ekonomik her adımını engelleme gayretlerinin gerisinde işte bu vizyon doğrultusundaki yürüyüşümüzü rayından çıkarma niyeti vardır. Türkiye’yi yeniden kendi iç meseleleriyle boğuşan bir ülke haline getirerek, asırlık uyanışımızı önlemeye çalışıyorlar. Milletimiz bu oyunu görerek 15 Temmuz başta olmak üzere maruz kaldığımız her saldırıda istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesini ortaya koymuştur. İnşallah bu irade nesilden nesile aktarılarak asırlarca milletimizin çimentosu olarak devam edecektir.
Değerli Arkadaşlar;
Geçmişte yapılan büyük hizmetler ve geleceği kucaklayan vizyonlar elbette önemlidir. Ama insanlarımızın bugünkü sıkıntılarına çözüm bulmadan bu heyecanı muhafaza etmek zordur. Türkiye’nin son 7 yıldır maruz kaldığı kesintisiz saldırılar diğer alanlarla birlikte asıl ekonomimizi hedef almıştır. Koronavirüs salgınıyla işte böyle bir dönemde karşılaştık. Salgının gelişmiş ülkelerden gelişmekte ve az gelişmiş ülkelere kadar tüm devletlerin ekonomileri üzerinde yıkıcı derecede olumsuz etkileri olmuştur. Hamdolsun Türkiye tüm bu olumsuzluklardan en az etkilenen ülkeler arasındadır. Salgın krizinin ilk günlerinden itibaren sosyal yardımlardan, destek paketlerine kadar pek çok uygulamayla milletimizin yanında yer aldık. Sosyal Koruma Kalkanı projesiyle yaklaşık 35 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak milletimizin istifadesine sunduk.
Tabii asıl olanın reel ekonomiyi ayakta tutmak olduğunu biliyoruz. Yılın ilk çeyreğinde büyürken, ikinci çeyrekte beklendiği gibi bir daralmayla karşı karşıya kaldık. Yılın üçüncü çeyreğinde ise, üretmeye devam ederek salgının etkilerinin önemli bir kısmını geride bıraktık. Ekonomik gidişatın habercisi olan öncü göstergeler sadece ikinci çeyreğe göre değil, geçen senenin bile üzerinde olumlu gelişmelere işaret ediyor. İmalat, satın alma yöneticileri endeksi son üç aydır eşik değer olan 50’nin üzerinde seyrediyor. Hatta Ağustos ayındaki 54,63’lük değerle Amerika’yı, Almanya’yı, Fransa’yı, Avro Bölgesinin tamamını, Güney Kore’yi geride bıraktık. İmalat sanayi üretiminde Nisan ve Mayıs ayındaki gerilemeye rağmen yıllık yüzde 5,1 düzeyinde gerçekleşen artış oldukça memnun edici bir gelişmedir. Haziran ayında yıllık yüzde 11,6 artan toplam ciro endeksi ise, Temmuz’da yüzde 20’nin üzerinde yükseldi.
Talepteki yönelimin göstergelerinden olan perakende satış hacmi Temmuz’da aylık yüzde 9,5 ve yıllık yüzde 11,9 arttı. Sağladığımız uygun finansman imkânlarının etkisiyle konut ve otomobil piyasasında rekorlar ardı ardına geliyor. Konut satışında Temmuz ayında Türkiye genelinde şimdiye kadarki en yüksek seviye olan 230 bin rakamına ulaşıldı. Ağustos ayındaki konut satışları da, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54 artarak 170 bini buldu. Ağustos ayında otomobil üretimi yıllık yüzde 44,5 artarken, otomobil satışları ise geçen seneki seviyesini ikiye katladı.
Salgın nedeniyle dibe vuran küresel ticaretin aksine Türkiye ihracat performansına kaldığı yerden devam etti. Haziran-Ağustos döneminde ihracatımız 41 milyar dolar seviyesine ulaşarak geçen yılın dahi üzerine çıktı.
Turizmde ise, şu ana kadar 10 milyonu aşan turist sayısı bize yıllık 15 milyonun üzerinde turistle kapatacağımızı gösteriyor.
Ağustos’ta kurulan şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 76,4 artarak, 9352’ye ulaştı.
Reel sektörde yaşanan talep artışı ile istihdam cephesinde de olumlu gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. İstihdam edilenlerin sayısı salgının etkilerini en yoğun hissettiğimiz Nisan’dan beri yükseliyor. Sadece iki ayda mevsim etkisinden arındırılmış istihdamımız yaklaşık yarım milyon arttı. İstihdam oranımız mevsim etkisinden arındırılmış olarak yüzde 41’den yüzde 41,6’ya, iş gücüne katılım oranımız yüzde 47,6’dan yüzde 48,6’ya yükseldi. İnşallah önümüzdeki dönemde istihdam daha da artacak. İnşallah üçüncü çeyreği her kesimi memnun eden bir büyüme oranıyla kapatacağız.
Bu durumdan ülkemizin kredi notunu düşürmek için pusuda bekleyen kredi derecelendirme kuruluşlarının hiç memnun olmayacakları kesindir. Türkiye’yi Afrika’nın, Güney Amerika’nın ücra köşelerindeki ülkelerle aynı not kategorisine sokanlara en güzel cevabı başarılarımızla vereceğiz.
Bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız Kuzey Marmara Otoyolu Gebze-İzmit Kavşağı kesiminin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ve yüklenici firmalardan bir ricam özellikle şu: Şu anda tabii ekranda peyzaj düzenlemelerini daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Bu noktada ağaçlandırma olsun, bu noktada çalı vesaire olsun bunlarla birlikte çevreyi tamamen yeşile eğer şöyle boğabilirsek inanıyorum ki oralardan arabalarıyla geçenler o yeşili gördükleri zaman çok daha farklı bir güzelliğe inşallah mazhar olacaklar.
Şimdi ben ismen buradan sizleri takdim etmek istiyorum. İşaret buyurursanız ekranları başında bizi izleyen milletimiz de böylece ismini okuduğumuz arkadaşlarımız ismini okuduğumuz anda maskeyi çıkarabilir.
Bakanımız zaten az önce konuştular, Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma Bakanımız.
Mehmet Cengiz, Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı.
Mehmet Cengiz Beyi de şöyle öne alalım görsünler, işaret buyursunlar.
Cemal Kalyoncu, az önce zaten konuşmayı yaptı.
Bunun yanında Limak Holding Başkanı Nihat Özdemir.
Tolga Koloğlu.
Asım Cengiz.
Abdulkadir Uraloğlu.
Oktay Kaldırım.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın.
AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş.
AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker.
DEİK Başkanı Nail Olpak.
Karayolları İstanbul Bölge Müdürü Turgay Çolak.
Ve Radiye Sezer Katırcıoğlu, AK Parti Kocaeli Milletvekili.
Çok teşekkür ediyoruz ve böylece açılış törenini sona erdirmiş oluyoruz.
Sizleri şahsım, milletim adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Yolumuz, bahtımız açık olsun inşallah.
Ya Allah Bismillah. Kurdele sizde, makas sizde, besmeleyle keselim ve makaslar oradaki kurdeleyi kesen arkadaşlarımızda bugünün hatırası olarak kalsın kurdeleyle beraber.
Hayırlı olsun.