TOBB ETÜ Mezuniyet Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

12.09.2020

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin Değerli Yöneticileri,

Üniversitemizin Kıymetli Hocaları,

Sevgili Öğrencileri,

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Eğitim hayatınızın dönüm noktalarından birinde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.

Bugün mezuniyet sevinci yaşayan tüm öğrencilerimizi gönülden tebrik ediyor, kendilerine ömür boyu başarılar diliyorum. Sizlerin başarısına en büyük katkıyı sağlayan ailelerinize, birikimleriyle sizleri yetiştiren üniversitemizin akademik personeline özellikle şahsım milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi kuruluşundan bu yana geçen 16 yıllık süre zarfında ülkemizin en güzide eğitim-öğretim kurumlarından biri haline dönüştü. Bugün Türkiye’nin sınav başarısı en yüksek öğrencilerinin kahir ekseriyeti Ekonomi ve Teknoloji Üniversitemizi tercih ediyor. Bu başarıda üniversitemizin uyguladığı ortak eğitim modelinin ciddi payı olduğu anlaşılıyor. Kitabi bilginin yanında tecrübe paylaşımını da içeren bu model gençlerimize meslek hayatlarında önemli avantajlar sağlıyor.

Buradaki her bir kardeşimin iyi yetişmiş bir hakim, savcı veya avukat olarak ülkemizin gelişmesine, adalet sistemimizin güçlenmesine hizmet edeceğine inanıyorum.

Şüphesiz akademik başarı kadar ahlaki ve insani değerleri özümsemek, bu değerleri içselleştirmek de önemlidir. Bilhassa hukuk fakültesi mezunlarımızın iyi bir hukuk bilgisi yanında vicdanı merkeze alan bir anlayışla mesleklerini icra etmeleri gerekiyor.

Ekonomi ve Teknoloji Üniversitemizin mezunlarının bu konuda da farklarını ortaya koyacaklarına inanıyorum.

Hukuk Fakültemizin mezuniyet töreninin 12 Eylül darbesinin 40. yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenmesi de ayrıca anlamlıdır. 12 Eylül 1980, siyasi tarihimizin en kara günlerinden biri olarak milletimizin hafızasına kazınmıştır. Türkiye’yi ekonomik, siyasi, diplomatik ve hukuki olarak büyük bir yıkımın eşiğine getiren bu darbe, ülkemize on yıllarını kaybettirmiştir.

Aslında her darbe teşebbüsünün ülkemize ciddi maliyetleri olmuştur. 1960 darbesi ülkemizi IMF’e, 1971 Muhtırası ise insanımızı tüp, un, şeker kuyruklarına mahkum etmiştir. 1980 darbesinde sözüm ona adaleti tesis için bir sağdan, bir soldan asılan gençlerin acısı yıllar boyunca milletimizin yüreğini dağlamıştır. 28 Şubat müdahalesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti ise –altını çiziyorum- 380 milyar doları bulmaktadır.  Ekonomik faturalardan daha ziyade darbelerin asıl etkisi adalet sistemimiz üzerinde yol açtığı ağır tahribattır. Darbe girişimlerinin hepsinde yargı adaletin tecellisi için değil vesayet odaklarının sopası olarak görev yapmıştır. Darbe mahkemelerinin hukuksuz kararları neticesinde 27 Mayıs’ta bir Başbakan ve iki bakan idam edilmiş, 12 Eylül’de 18 yaşını doldurmamış gençler yaşları büyütülerek, darağaçlarına gönderilmiştir. 28 Şubat döneminde darbecilerden brifing alan, darbe heveslilerini ayakta alkışlayan manzaralar insanımızın yargıya olan güvenini zedelemiştir.

Kıymetli Misafirler,

Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin aynası işte bu adadır, burası çok önemli. Türk demokrasisinin dibe vurmasının da, şaha kalkmasının da sembolü burasıdır.

Milletimiz Yassıada Mahkemeleri'nde yaşanan utanç tablolarından dolayı burayı yıllarca yaslı ada diye adlandırmıştır. Darbeciler de Yassıada’nın seçilmişler için hep bir ibret olmasını istemişlerdi. Millet için millet idaresinin tecellisi için mücadelede özellikle 60 sene boyunca Adnan Menderes ve arkadaşlarının akıbetiyle tehdit edilmişti. Yassıada’nın gölgesi maalesef çok uzun yıllardır Türk siyasetinin üzerinden kalkmadı. Biz de ülkemize, özellikle hizmet için kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolculukta defalarca aynı tehditlere maruz kaldık. Yassıada’yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürerek hem şehitlerimize vefa borcumuzu ödedik hem de burayı demokrasimizin nişanelerinden biri haline getirdik. Demokrasi ve Özgürlükler Adasının bugünkü haline gelmesinde sorumluluk üstlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizi, Sayın Başkanı ve ekibini özellikle tebrik ediyorum. Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesini her alanda ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdiğimiz reformlarla, demokrasimizin üzerindeki tüm vesayet izlerini ortadan kaldırdık. Yasaklara son verdik, özgürlük alanlarını genişlettik, güvenliği ve adaleti tahkim ettik, milli iradeyi bu ülkede Cumhur İttifakı olarak yeniden hakim kıldık. 15 Temmuz destanımızla vesayet heveslilerine asla unutamayacakları bir ders verdik. Demokrasi yanında eğitim ve sağlık başta olmak üzere her alanda ülkemizi hayal dahi edilemeyen seviyelere taşıdık. Bugün Batı’nın hani bize zaman zaman takıldıkları konular var, aynı Batı bize Türkiye sessiz devrim gerçekleştirdi, diyordu, ya şimdi ne oldu size de bütün bu kullandıklarınızı değiştirdiniz? S&P açıklama yapıyor, şu an da Türkiye ekonomide pik yapıyor dibe değil, tavana onlar da kalkmış bizim şimdi puanımızı tekrar düşürme yoluna gidiyor. Ne yaparsanız yapın, sizin bu puanlamalarınız kıymeti harbiyesi yok, gerçek neyse o, bizim gerçeklerimiz çok daha farklı.

Ve bu reformlarla vatandaşlarımızın hak ve özgürlük alanlarını genişlettik, yargı alanında yaptığımız düzenlemelerle milletimizin adaletin tecellisine olan inancını yeniden tesis ettik. Siz gençlerimize daha güzel, daha müreffeh, daha demokratik bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze kattık. Bu süreçte gençler, en büyük arzumuz bizim gençliğimizde yaşadığımız sorunları siz gençlerimize yaşatmamak. Hamdolsun 18 yıl öncesine göre daha özgür ve güvenli bir Türkiye’yi inşa etmeyi başardık. Bizim atlattığımız badirelerle inşallah sizler karşılaşmayacaksınız. Bizim maruz kaldığımız baskılara, tahriklere, gerilim ve çatışmalara sizler maruz kalmayacaksınız. Bizim çektiğimiz sıkıntıları inşallah sizler çekmeyeceksiniz. Sizler kavga ve çatışma iklimini değil, seviyeli, kaliteli ve çözüm üreten bir siyaset geleneğini miras olarak alıyorsunuz ve alacaksınız.

Sizler kronik sorunlarını çözmüş, iç politikada, dış politikada güçlenmiş, itibarlı, saygın bir ülkenin vatandaşları olarak yaşayacaksınız. Siz gençlerimizin gayretleriyle ülkemizin başarı grafiği çok daha yukarılara çıkacaktır. Biz 2023 hedeflerini hayata geçirmeye odaklandık, 2053 ve 2071 Türkiye’sini de sizler inşa edeceksiniz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak geleceğimizin teminatı olarak gördüğüm siz gençlerimize güveniyorum.

Bu düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum, Rabbimden sizlere hayatta muvaffakiyetler diliyor, emekleri ve gayretleri için hocalarımıza ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü darbeden, vesayetten, kardeşi kardeşi kırdıran provokasyonlardan korusun diyorum. Kalın sağlıcakla.