Milli İstihbarat Teşkilatı İstanbul Bölge Başkanlığı Yeni Hizmet Binası Açılış Töreni’nde Yaptıkları Konuşma

26.07.2020

Milli İstihbarat Teşkilatımızın Değerli Mensupları,

Kıymetli Misafirler,

Sizleri el kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul’daki yeni hizmet binasının ülkemiz ve teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum.

Geçtiğimiz Ocak ayında Ankara’da teşkilatımızın karargâh binasının açılışını yapmıştık, bugün de adeta onun bir izdüşümü olan İstanbul Bölge Bakanlığı Hizmet Binasını açıyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatımızın yeni binaları ve yeni atılımlarıyla devletine ve milletine sunduğu hizmetleri katbekat arttıracağına inanıyorum.

İstanbul’a ve teşkilatımıza yakışır şekilde tasarlanan bu binanın hizmete hazır hale getirilmesinde emeği geçen herkesi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Bilginin ve bilgiyi kullanmanın en etkili silaha dönüştüğü bir dönemde, istihbaratın önemi çok daha artmıştır. Anadolu’yu vatan haline getirmemizde ordularımızdan önce buralara gelip hem siyasi, sosyal ve ticari dokuyu adeta hatmeden, hem insani yapıyı özellikle dönüştüren Horasan erenlerinin çok büyük katkısı vardır. Bu büyük ağ üzerinden elde edilen bilgiler ve kurulan altyapı sayesinde Sultan Alparslan’dan başlayarak ecdadın büyük komutanları Anadolu’yu kısa sürede baştanbaşa fethetmiştir. Buna karşılık tarihimizde istihbarat zafiyetinin ne büyük facialara yol açabileceğinin de pek çok acı örneği vardır.

Bunların en çarpıcısı ise, hiç şüphesiz Balkan Savaşları’dır. Balkanlar’daki kimi topluluklar yıllarca isyana, savaşa, saldırıya hazırlandığı halde, dönemin yöneticileri doğru bilgi ve idrakle bunu göremediği için tarihimizin en utanç verici yenilgilerinden birine uğradık. Hâlbuki Merhum Abdülhamit Han’ın güçlü istihbarat ağı ve diplomatik dehası sayesinde ülkeyi pek çok badireden tek kurşun atmadan kurtardığı da tarih kitaplarında uzun uzun anlatılır.

Ülkemizin bir süredir verdiği tarihi mücadelede ilk hedef alınan kurumlarımızın başında Milli İstihbarat Teşkilatımızın geliyor olması tesadüfi değildir. İstihbaratı çökertilmemiş bir ülkenin işgali ya mümkün değildir, ya da fevkalade ağır maliyettedir. Türkiye, en önemli milli kurumlarından olan istihbaratının ayakta kalması ve milletimizin yeri geldiğinde canı pahasına ortaya koyduğu mücadele sayesinde son dönemdeki imtihanlarından anlının akıyla çıkmıştır.

Bu süreçte İstanbul, diğer özelliklerinin yanı sıra istihbarat konusundaki özel konumuyla da öne çıkmıştır. Hiç şüphesiz İstanbul sadece Türkiye’nin değil, dünyanın merkezi konumundadır. Burada attığımız her adım, yaptığımız her faaliyet, dünyanın tamamının ilgisini çekiyor. Tarihin her döneminde küresel bir geçiş ve ticaret noktası vasfıyla stratejik öneme sahip olan İstanbul, bugün de aynı cazibesini sürdürüyor.

Her büyük medeniyet ve devlet gibi ecdadımız da İstanbul’a sahip olmanın hayalini kurmuş, bu uğurda büyük mücadeleler vermiştir. Ecdadın hayalini gerçekleştirmek Fatih Sultan Mehmet Han’a nasip olmuştur. Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hâlâ İstanbul’un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Camii Şerifini ibadete açma sürecimizde, İstanbul’un 1453’ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik. İstanbul milletimizin gözbebeği olduğu kadar, bizim de en büyük aşkımız ve sevdamızdır, bu böyle bilinmeli.

Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan başlayarak, bulunduğumuz her görevde bu aziz şehre hizmet etme şerefine nail olduk. Hükümetlerimiz döneminde yaptığımız yatırımlarla İstanbul’u her anlamda güçlendirdik, geliştirdik, güzelleştirdik. Son dönemde de havalimanından şehir hastanelerine, köprü ve tünellerden yollara, konut ve ticari alan altyapısından, çevre ve kültür yatırımlarına kadar attığımız her adımla İstanbul’a layık olmaya çalışıyoruz. Dedim ya, bu bir aşk meselesidir, bu bir sevda meselesidir, kuru kuruya laf değil.

Hedefimiz, İstanbul’u finansın, ticareti, sağlığın, eğitimin, kültürün merkezi olarak dünyanın en üst sıralarına çıkarmaktır. Bu vizyonun bir boyutu da İstanbul’u dünyanın en güvenli şehirlerinden biri haline getirmektir. Tabii bunun için diğer güvenlik kurumlarımızla birlikte istihbaratımıza da çok kritik görevler düşüyor. Böylesine önemli bir coğrafyada yaşamanın şartlarından biri de, diğer devletlerin ve terör örgütlerinin ülkemiz aleyhtarı çabalarını ve casusluk faaliyetlerini tespit edip, engellemektir.

Nüfus bakımından Avrupa’nın 23 ülkesinden daha büyük olan İstanbul’umuza özellikle güvenliği sağlamak elbette öyle kolay bir iş değil. Yüzbinlerce yabancıya ev sahipliği yapan, çok sayıda diplomatik temsilciliği barındıran, ticari ve turistlik yoğunluğu giderek artan, transit geçiş güzergahı özelliği gelişen bir şehirden söz ediyorum. Böyle bir şehrin istihbarat servislerinin faaliyetleri açısından cazibe merkezi haline dönüşmesi kaçınılmazdır. İşte bundan önceki merkezi düşünün, Serencebey’de o hüdayinabit bir yer. Ve istihbarat İstanbul’da bölge olarak oradan yönetiliyor, oradan adeta gidiliyordu. Ama şimdi bu merkezimizle Ankara’dan, karargahtan sonra en önemli ikinci bir merkeze sahip olduk. Tüm teknik donanımlarıyla birlikte inşallah, Ankara ve İstanbul artık bu süreçteki yükümüzü büyük oranda alacağı gibi, bütün faaliyetleri de çok daha seri bir şekilde takip etmemize inşallah fırsat verecektir.

İç-dış teknik istihbaratın tüm dallarından ve koordinasyonundan sorumlu kurumumuz olan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın İstanbul’daki görevleri de bununla orantılı olarak giderek ağırlaşıyor. Teşkilatımız, PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadele yanında, dış güvenlik, dış istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerini de başarıyla yürütüyor. Bunların yanında, teşkilatımız, az önce de ifade edildi, kriptoloji, siber, uydu, sinyal istihbaratı alanlarında da dünya ölçeğinde çalışmalara imza atıyor. İstanbul Bölge Başkanlığımızın terör örgütlerinin eylem arayışları ve yabancı istihbarat kuruluşlarının casusluk girişimleriyle etkin şekilde mücadele edecek kapasite olması büyük önem arz ediyor. Stratejik istihbarat, terörle mücadele ve istihbarata karşı koyma gibi konularda da İstanbul’daki çalışmalar ön plana çıkıyor. Hamdolsun, teşkilatımızın diğer güvenlik kurumlarımızla yakın iş birliği sayesinde İstanbul’da terör örgütlerinin eylem yapma kapasiteleri ciddi şekilde sınırlanmıştır. FETÖ’cü hainlerin İstanbul’da gizlenme hayallerinin boşa çıkartılmasında da teşkilatımız önemli başarılara imza atmıştır. Yeni binası, güçlü teknolojik altyapısı ve gelişmiş çalışma yöntemleriyle İstanbul Bölge Başkanlığımızdan şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz adına inşallah çok daha büyük başarılar bekliyoruz.

Değerli Arkadaşlar,

Türkiye’nin özellikle son 4 yılda yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü sonuç alıcı operasyonlarında teşkilatımızın çok büyük katkıları vardır. DEAŞ başta olmak üzere küresel düzeyde faaliyet gösteren terör örgütleriyle geniş bir coğrafyada sürdürdüğümüz etkin mücadele birçok devleti bizimle iş birliği yapmaya yöneltmiştir. Kaçırılan vatandaşlarının kurtarılması için bizden yardım talebinde bulunan ülke sayısı da giderek artıyor. Son olarak, bir İtalyan vatandaşının Somali’deki teröristlerin elinden kurtarılması devletimizin gücünü bir kez daha göstermiş, itibarını da artırmıştır.

Teşkilatımız yürüttüğü istihbarat diplomasisi ve ortak operasyonlarıyla bugüne kadar 100’ü aşkın FETÖ’cünün ülkemize iadesini de sağlamıştır. Aynı şekilde teşkilatımız, ülkemizdeki FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesini sağlama yanında, örgütün yurt dışındaki finans, lojistik, eğitim faaliyetlerinin engellenmesinde de ciddi başarılar elde etmiştir.

Terör örgütü mensupları artık biliyorlar ki, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin soluğu enselerindedir. Kendine özgü çalışma yöntemleriyle PKK’nın tarihinin en büyük darbelerini almasında da teşkilatımızın çok büyük emekleri vardır. Milli İstihbarat Teşkilatımızın Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Teşkilatımız ile yurt içinde ve yurt dışında yürütmüş olduğu ortak operasyonlar sayesinde, PKK lider kadrosu adeta hareket edemez hale gelmiştir.

Irak’ta Pençe Harekâtında, Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtlarında, Libya’da ve diğer pek çok yerde teşkilatımızın nasıl canla, başla çalıştığını yakından biliyoruz.  Bunlar aynı zamanda devletimizin tüm kurumlarıyla ahenkli bir şekilde hareket ettiğinde nasıl tarihi başarılar elde edebileceğimizin de örnekleridir.

 Çatışma bölgelerinde elde ettiğimiz kazanımlar, diplomatik alanda ülkemizin masaya daha güçlü oturmasını, milli menfaatlerimizi daha etkili savunabilmemizi sağlıyor. Özellikle Suriye’de teröristlerin sınırlarımızdan temizlenmesi, güvenli bölgeler oluşturulması, göçe zorlanan halkın güvenliğinin temini, harekât alanlarında ordumuza destek sağlanması gibi pek çok görev, teşkilatımızca eksiksiz ifade edilmiştir. Libya’da da siyasi çözüm yerine askeri yolları benimseyen darbeci Hafter’in ilerleyişinin durdurulmasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın sağladığı istihbari ve operasyonel destek oyun değiştirici role sahiptir.

Dış istihbaratta giderek genişleyen etki alanımız sayesinde ülkemiz tüm platformlarda bölgesel ve küresel bir güç olarak yerini almaya başlamıştır. Türkiye’nin çıkarları nerede vaziyet alınmasını gerektiriyorsa, Milli İstihbarat Teşkilatımız hemen orada faaliyetlerini yoğunlaştırmaktadır. İstihbarat diplomasisi alanındaki başarılarımız sayesinde diğer çalışmalarımız da daha güçlü ve kararlı şekilde yürütebiliyoruz. Bütün bunları söylemenin, anlatmanın kolay, başarılı bir şekilde icra etmenin ne kadar icra etmenin ne kadar zor olduğunun yakın şahidiyiz. Hamdolsun, her alanda olduğu gibi istihbaratta da zoru başardık.

Değerli Arkadaşlar,

2023 hedeflerimiz doğrultusunda sürekli yeni yetenekler kazanmaya odaklanan Milli İstihbarat Teşkilatımızın teknolojik kapasitesini artırdık, fiziki şartlarını da geliştirdik. Ankara’daki karargah ve İstanbul’daki Bölge Bakanlığı binaları bu anlayışın aslında birer ürünüdür. Ayrıca, teşkilâtımızın hukuki mevzuatını da güçlendirerek istihbari ve operasyonel çalışmaları için gerekli altyapıyı oluşturduk. Bu çerçevede yaptığımız yatırımlar sayesinde teşkilatımız İHA, SİHA, istihbarat gemisi, istihbarat uçağı, uydu gibi pek çok yeni teknik kabiliyete kavuşarak, görünmeyi görünür kılma yolunda mesafe kat etti. Teknik istihbaratın özellikle yan unsur olmaktan çıkması, ana iştigal alanı haline dönüştürerek, pek çok devletin destek talebinde bulunduğu bir ülke haline geldik.

Büyük ve güçlü Türkiye yolunda verdiğimiz tarihi mücadelede istihbarat bizim kilit silahlarımızdır ve öyle olmaya da devam edecektir. İstihbaratı olmayan bir devlet, istihbaratı olmayan bir millet, yok olmaya mahkûmdur. Rakiplerimizin birkaç adım önünde olmak, gelebilecek tehditleri önceden fark etmek ve buna göre pozisyon almak, ancak sağlıklı istihbarat akışıyla mümkündür. Önümüzdeki dönemde bu vasfımızı daha da güçlendirmekte kararlıyız. Sürekli değişen ve bu değişmeyle beraber dengeleri ve yeni tehdit alanlarını analiz etme yeteneğini güçlendirmesi için teşkilatımıza her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. İstihbarat sahasında ihtiyacımız olan teknolojileri milli kaynaklarımızla üretmemiz de çok önemlidir. Bu doğrultudaki faaliyetlerin kesintisiz sürdürülmesini bekliyoruz.

Milli Savunma Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız arasındaki işbirliğini daha da geliştirmek mecburiyetindeyiz. Milli güvenlik ihtiyaçlarımızı tam manasıyla ancak bu kurumlarımız arasındaki kusursuz uyumla karşılayabiliriz. Yeni yönetim sistemimizin sağladığı imkânları kullanarak, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri bertaraf etmeye yönelik daha etkin ve daha iyi koordine edilen bir milli güvenlik sistemi geliştiriyoruz. Amacımız, bu kurumlarımızın ellerindeki tüm imkânları ve kapasitelerini devletimizin güvenliği ile geleceği ortak paydasında birleştirerek sırt sırta mücadele vermelerini sağlamaktır.

Gayretleriyle, emekleriyle, azimle ülkesine ve milletine hizmet eden teşkilatımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum.

Görevleri sırasında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Yeni hizmet binamızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.  Gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımıza ve tüm ekibine, yüklenici firmanın sahip yöneticilerine, mimarından mühendisine, tüm buradaki hizmetkârlara özellikle teşekkür ediyorum.

Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.