Türkiye-Rusya Federasyonu-İran Üçlü Zirvesi Öncesi Yaptıkları Açıklama

16.09.2019

İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani,

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin,

Kıymetli Heyet Üyeleri,

Saygıdeğer Basın Mensupları,

Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Zirve toplantılarımızın beşincisinde sizleri Ankara’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum, Türkiye’ye hoş geldiniz.

Toplantımızın ülkelerimiz, bölgemiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

2017 yılının Kasım ayında başlattığımız Astana formatındaki üçlü zirve süreci bugüne kadar önemli başarılara imza attı. Zirve toplantıları vesilesiyle son iki senede Suriye’de barış, güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi amacıyla üç ülke olarak iş birliğimizi derinleştirdik. Suriye’nin siyasi birliğiyle toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz.

Astana platformu Suriye’deki yangının söndürülmesi için etkili çözümler üretebilen ve bunların hayata geçirilmesi amacıyla somut adımlar atabilen yegane girişimdir. Suriye’de barışın sağlanması için daha fazla sorumluluk üstlenmemiz, elimizi taşın altına daha fazla koymamız gereken bir dönemdeyiz. Siyasi çözüm umutlarının diri tutulması bizlerin gayretlerine bağlıdır. Ankara Zirvesi’nin Astana sürecine yeni bir soluk kazandıracağına inanıyorum.

Bugünkü toplantımızda İdlib başta olmak üzere sahadaki durumu, Fırat’ın doğusunda yaşanan gelişmeleri, siyasi süreçte gelinen aşamayı ve Suriyeli mülteciler meselesini ele alacağız. Bu konularda genel bir durum muhasebesi yapmamızın stratejilerimizi ve atacağımız adımları belirlememizde faydalı olacağı kanaatindeyim.

Ülkemiz en sıkıntılı, en meşakkatli dönemlerinde Suriye halkının yanında olmuştur. Zulümden, terörden ve katliamdan kaçan 3,6 milyonu aşkın Suriyeliyi halen topraklarımızda barındırıyoruz. Eğitimden sağlığa kadar Suriyeli sığınmacıların insani şartlarda hayatlarını sürdürmelerini için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü, hem de ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör şebekelerine ağır darbeler indirdik. Cerablus, El Bab, Afrin gibi güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 360 bini buldu. İdlib’de attığımız müşterek adımlarla 4 milyon sivilin hayatını alt-üst edecek büyük bir trajedinin önüne geçtik. Fırat’ın doğusundaki terör bataklığını da kurutarak, inşallah bu yöndeki çabalarımızı birlikte yeni bir merhaleye taşıyacağız. Zira dün Çobanbey’deki hastaneyi hedef alan terör saldırısı bölücü örgütün vahşi yüzünü bir kez daha göstermiştir.

Değerli Arkadaşlar, şimdi sözü Sayın Ruhani’ye veriyorum, açılış bölümünü bu şekilde devam ettirelim istiyorum.