Trabzon Toplu Açılış Töreninde Yaptıkları Konuşma

25.08.2019

Sevgili Trabzonlular,

Kıymetli Hemşerilerim,

Değerli Kardeşlerim,

Hanımefendiler, Beyefendiler;

Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Biraz geciktik, kusura bakmayın. Tonya’da gayet güzel turistlik eserlerin açılışını yaptık. Bu bakımdan o eseri Trabzon’umuza kazandıran kardeşlerime teşekkür ediyorum. 4,5 aylık bir ayrılığın ardından bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmanın bahtiyarlığı içindeyim.

Sözlerimin hemen başında, ülkemizin ve milletimizin bekası için gözlerini kırpmadan hayatlarını feda eden Trabzonlu şehidimize ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gelin birer Fatiha okuyalım. Kardeşlerim, şehitlerimizin ailelerine ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Hiçbir şehidimizin tek damla kanı, hiçbir kahramanımızın fedakârlığı Allah’ın izniyle boşa gitmemiştir, gitmeyecektir. Ve dün, bugün 22 teröristi içeride ve dışarıda öldürdük. Ahdimiz var, kararlılığımız var, ne dedik? İnlerine gireceğiz dedik, girdik, giriyoruz. Askerimizle, polisimizle, güvenlik korucularımızla, jandarmamızla dağ-tepe demeden bu mücadeleyi sürdürüyoruz, sonuna kadar sürdüreceğiz. Sınırlarımız içinde ve sınırlarımız dışında görev yapan tüm güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum, Rabbim hepsini de muhafaza etsin diyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Bildiğiniz gibi PKK’ya terör örgütü diyemeyen Meclisteki uzantılarına, diyorum ki şehirlerimizde sandıkta gereken dersi verelim. İşte buyurun, Diyarbakır, Mardin, Van, buradaki belediye başkanlarını idari bir kararla görevden aldık mı? Aldık. Zira benim milletimin alın terinden ödediği vergilerde oralara gönderilen parayı kalkıp da Kandil’e, terör örgütlerine gönderenlere hiçbir zaman biz görmemezlikten gelemez, onları kapıya koyarız. Şu anda koyduk mu? Koyduk. Ama CHP çıkıyor ne diyor? Bu hak ve özgürlüklere, demokrasiye aykırıdır. Bay Kemal, sen bu terör örgütünün mensuplarıyla Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsin, ama bizim bu terör örgütlerinin temsilcileriyle en ufak bir dirsek temasımız olamaz. Ve Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar hiçbir davetime bunları asla davet etmedim, etmem, çünkü sizler bana bu görevi öyle verdiniz.

Kardeşlerim,

Bugün sizlerle hasret gidermenin yanında, şehrimize kazandırılan toplam yatırım bedeli 1 milyar 365 milyon lira olan 216 projenin toplu açılışını yapacağız.

Trabzon şehir geçiş yolunun yatırım tutarı 412 milyon lira olan bir bölümünü daha bugün resmen hizmete açıyoruz. Bünyesindeki pek çok bulvar, bağlantı yolu, köprülü kavşak, alt ve üst geçitle Trabzon’a nefes aldıracak bu projeyi ilk gününden beri yakından takip ediyorum. Yolun açılan her etabıyla Trabzon sadece trafik bakımından rahatlamakla kalmıyor, yeni cazibe alanlarına da kavuşuyor.

Büyükşehir Belediyemizin 326 milyon liralık yatırım yaparak şehir genelinde gerçekleştirdiği 958 kilometrelik asfaltlama çalışmasıyla Trabzon’un her köşesine ulaşmak artık daha kolay olacak.

Ayrıca, içme suyundan kanalizasyona, bakım-onarım faaliyetlerinden çevre düzenlemelerine, spor tesislerinden restorasyonlara kadar yine Büyükşehir Belediyemizin hayata geçirdiği çok sayıda projenin resmi açılışını da bugün gerçekleştiriyoruz. KIRDES kapsamında 151 milyon liralık yatırımla ilçelerimize bağlı köy ve yaylarımızda yapılan asfalt ve beton yolların açılışlarını da buradan bugün yapıyoruz.

Şehrimizin çeşitli yerlerinde 112,5 milyon liralık yatırımla yapılan 15 adet dere ıslahı ve taşkın koruma tesisiyle tamamlanan Uzun Göl’ün temizlik çalışmalarının resmi açılışını da bugün gerçekleştiriyoruz.

Kardeşlerim,

Ortahisar Belediyemizin hizmet binası ile Pelitli’de yapılan 301 konutu da bugün hizmete açıyoruz.

Pek çok kamu kurumumuz merkezde ve ilçelerde hizmet binaları, altyapı çalışmaları gerçekleştirdi, bunların resmi açılışlarını da buradan yapıyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığımız çeşitli ilçelerimizde anaokulları, özel eğitim okulları, ilkokullar, ortaokullar, liseler, spor salonları, pansiyon binaları yaptı, bunları da hizmete açıyoruz. Böylece bugün burada toplam 216 projenin resmi açılışını gerçekleştirmiş oluyoruz.

Yatırım bedeli 1 milyar 365 milyon lira olan bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi huzurunuzda tebrik ediyorum.

Bugün ayrıca sizlerle şehrimizin senelerdir hasretini çektiği bir haberi de burada paylaşmak istiyorum; Trabzon yatırım adası endüstri bölgesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni önceki gün akşam imzaladım. Yüksek teknolojili ürünlerin üretileceği ve 7 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak bu bölgeyle şehrimizin sanayisine yeni bir dinamizm kazandıracağız.

Ben Trabzon’u her alanda ileriye taşıyan tüm bu yatırımların şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Geçtiğimiz 17 yılda Trabzon’da toplamda 30 katrilyon liralık yatırım yaptık, 30 katrilyon, dile kolay, bunları biz yaptık. Niye? Biz bu millete aşığız, biz bu ülkeye aşığız ve yapmaya devam edeceğiz.

İşte dün Artvin’deydim ve Artvin’de değerli kardeşlerim, Yusufeli Barajını şöyle bir görmeye gideyim dedim, 2 milyar 200 milyon kilovat enerji üretimi yapacak hidroelektrik santralinin nasıl yükseldiğini gördük, devasa bir tesis, devasa, içme suyu, kullanma, hepsi oradan. Ve Artvin’de 7 tane baraj var, bir barajlar şehri Artvin, dünyada benzeri yok. Ve Türkiye’nin bir numarası, dünyada 3 numara, böyle bir tesis ve bunu elhamdülillah biz yapıyoruz. Niye? Bu ülkeye yakışır bunlar.

Eğitimden sağlığa her alanda Trabzon’umuzun çehresini değiştirdik. Trabzon geliştikçe, büyüdükçe, güzelleştikçe, turizm başta olmak üzere her alanda cazibesi arttı, artacak. Şimdi inşallah Akçaabat’ta muhteşem stadımızın bir yanına da ne yapacağız? Şehir hastanemizi yapacağız ve bu şehir hastanemizle birlikte Trabzon çok daha farklı hale gelecek.

Değerli kardeşlerim,

Şu anda birçok organize sanayi bölgesi vesaire gibi daha önce bulunan yerleri de rezerv alanları olarak toplu konutta kullanmayı ve şehirdeki değişim-dönüşümü kentselde ele almak için oralarda da bu adımları atacağız.

Sadece havalimanımızın yolcu trafiğindeki artış dahi bu gerçeği göstermeye yeterlidir. Bakın gençler, şuna dikkat edin ve genç arkadaşlarımıza da bunu anlatın: 2003 yılında 429 bin kişinin kullandığı havalimanımızdan, geçtiğimiz yıl 4 milyonun üzerinde yolcu istifade etmiştir, bire 10; nereden nereye. Trabzon artık sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde bilinen, tanınan, güzellikleriyle özlenen bir şehir haline gelmiştir.

Zigana Tüneliyle şehrimizi ticarette ve sanayide de çok daha ileri bir yere taşıyoruz.

Kanuni Bulvarı ve Akyazı sahil bağlantı yolu projesi, bünyesindeki 12 köprüsü, 17 tüneli, 55 köprüsüyle Trabzon için başlı başına bir devrimdir. Bugün bu projenin bir parçasını daha hizmete açtık, kalan kısımlarını da inşallah tamamladıkça etap etap hizmete sunmayı sürdüreceğiz.

Ayrıca, toplam 64 istasyondan oluşan 52 kilometre uzunluğundaki raylı sistemle Trabzon’un şehir içi ulaşımında yepyeni bir devrim yapmaya hazırlanıyoruz. Siz de hazır mısınız?  Görüldüğü gibi Trabzon’un ülkemizde ve bölgemizde hak ettiği yere gelmesi için her türlü desteği veriyoruz. Sizler de girdiğimiz tüm bu mücadelelerde yanımızda yer alarak bu çabalarımızın boşa gitmediğini gösteriyorsunuz.

İstanbul’daki attığımız adımlar değerli kardeşlerim, diğer şehirlerimizde attığımız adımlar, bütün bunlarla beraber inşallah daha da ileri seviyelere geleceğiz.

Kardeşlerim,

Lafla peynir gemisi yürümez. Aşkı ve davası olmayanlar, şehir felaketin pençesinde kıvranırken önceliğini tatile verebilir, işte İstanbul bunu yaşadı. Tıpkı Trabzon gibi Fatih’in emaneti olan İstanbul’a hep birlikte sahip çıkacağız. İstanbul’da yaşayan Karadenizli kardeşlerim başta olmak üzere, tüm hemşehrilerimizle bu aziz şehrin bölücü örgütün destekçilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız. Unutmayınız, Trabzon ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olur. Trabzonlu ülkesine ve milletine ne kadar sıkı sahip çıkarsa, bu azim ve kararlılık dalga dalga 82 milyonun tamamına yayılır.

Bu hafta AEK’ı 3-1 Yunanistan’da yendik, şimdi rövanşı da inşallah burada halledip Play-off’tan çıkacağız, tamam. Şimdiden başarılar diliyorum ve inanıyorum bunu da başaracağız.

Değerli Kardeşlerim,

Siyaset ülkeye ve millete hizmet için tüm gücünüz, birikiminiz, kabiliyetinizle çalışmayı gerektirir. Önce Allah’ın rızasını, onunla birlikte milletin desteğini kazanmayı gaye edinemeyen hiçbir siyasi çaba saygıya layık değildir. Ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda bizim için günlük siyasetin tüm farklılıkları sona erer. Sınırlarımızın içinde hangi mücadeleyi yürütüyoruz, buna bakalım. Dışarıya karşı sıkılmış yumruk gibi bir ve beraber ne yapacağız? Hareket edeceğiz. Biz ilk gençlik yıllarımızdan beri siyaseti böyle bildik, böyle yaptık, AK Partiyi de işte bu anlayıştaki kadrolarla kurduk, partimizin kuruluşunun 18. Yıl Dönümünü geride bıraktığımız şu dönemde yine aynı anlayışla çalışmaya devam ediyoruz.

Bugün Türkiye’nin hepsi de birbiriyle yakından ilişkili terörle mücadelesi var. Bugün Türkiye’nin kara, deniz ve hava sınırlarına yönelik tehditler, hatta tacizler var. Bugün Türkiye’nin güvenlikten ekonomiye kadar her alanda egemenliğine yönelik saldırılar var. Bugün Türkiye’nin; hazır mıyız, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bu şekilde ifade ettiğimiz hayati bir önceliği var. Öyleyse ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, işte ülkemizin yaşadığı ve yaşamak istediği gerçek budur.

Bunlar ülkemizin havasını soluyan, ekmeğini yiyen, suyunu içen, imkanlarından istifade eden hiç kimsenin karşı çıkamayacağı başlıklardır. Ama maalesef bu ülkede topluiğne başı kadar bir çıkar için tüm bunları çiğneyip geçebilecek bir siyasi anlayış türemiştir. Bu çarpık siyasi anlayışın en başında CHP ile HDP yer alıyor. Hadi HDP kendini terör örgütünün güdümünden kurtaramadığı için hiçbir zaman gerçek anlamda siyasi parti haline gelememiş bir payandadır. HDP’den PKK’nın terör örgütü olduğunu duydunuz mu, soruyorum, dudunuz mu? Ve devamlı destek. Peki, lafa geldiğinde geçmişini Cumhuriyetle yaşıt tutan CHP’ye ne oluyor? Türkiye’ye yönelik her tehdit, aynı zamanda Cumhuriyeti hedef almıyor mu? Türk milletinin çıkarlarına verilen her zarar aynı zamanda Cumhuriyete adını veren cumhuru etkilemiyor mu? Öyleyse bu aymazlık, bu gaflet, bu riyakarlık niye?

Türkiye terör örgütleriyle mücadele ediyor, bu parti milletvekillerinden Genel Başkanına kadar tüm kadro terör örgütlerinin ağzıyla konuşuyor. Türkiye FETÖ terör örgütünün işgal girişimine maruz kalıyor, aynı kadro yine teröristlerle birlikte hain darbe girişimini önemsizleştirmeye çalışıyor. Türkiye DEAŞ’a karşı hiç kimsenin vermediği kadar kararlı ve etkin bir mücadele yürütüyor, bu kadro ülkemizi DEAŞ’la aynı çizgide göstermek için kampanya yürütüyor. Türkiye PKK’nın Suriye’deki uzantılarına karşı adım atıyor, yine bu kadro koro halinde PYD’yi savunmaya başlıyor. Bay Kemal ne diyor? Ortadoğu’da ne işimiz var, Suriye’de ne işimiz var? Değerli kardeşlerim; peki bu insanlar Trabzon’a geldiği zaman benim hemşehrilerim bunlara ne diyecek?

Türkiye ekonomik tuzaklarla boğuşurken, bunlar ülkemiz ekonomisi çöksün, bitsin, her şey yerle yeksan olsun diye ellerini ovuşturuyor. Türkiye Doğu Akdeniz’de siyasi ve ekonomik çıkarları için savaşı göze alarak tarihi bir duruş sergiliyor, bunlar koskoca gemilerimizi, yapılan onca işi yok sayarak deli saçması laflarla ortaya çıkıyor.

Kardeşlerim,

Şimdi buradan soruyorum, Trabzon’dan sesleniyorum, ey CHP, sen kimin yanındasın, kimin tarafındasın? Eğer Türkiye’nin yanında olduğunu söylüyorsan, o zaman terör örgütleri başta olmak üzere milletimize düşmanlık edenlerin yanında ne işin var?

Kardeşlerim,

Doğu Akdeniz’de Fatih Gemimiz var mı? Yavuz Gemimiz var mı? Barbaros Hayrettin var mı? İki tane sismik araştırma, iki tane de sondaj gemimiz var, firkateynlerimiz var, SİHA’larımız var, hepsiyle Doğu Akdeniz’deyiz, fakat gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor. Ya tüm dünya Türkiye’nin orada ne işi var diyor, bu ise diyor ki, Amerika orada, Fransa orada, İngiltere orada, tek ülke yok, o da Türkiye diyor. Hale bak hale bak, demek ki Bay Kemal bizim bayrağımızı, ay-yıldızımızı da tanımıyor. Televizyonlar, yazılı basın haftalardır bizim gemilerimizin Doğu Akdeniz’deki duruşunu gösteriyor, demek ki görmüyor.

Türkiye’nin Irak’ta, Suriye’de, tüm Akdeniz hattında, Karadeniz’de, Balkanlar’da, Avrupa’da ve dünyanın dört bir yanında yürüttüğü mücadelelerle ağzından niçin hayırlı bir laf çıkmıyor?  Sessiz kalarak ya da karşımızdakilerin ağzıyla konuşarak bu ülkenin ve milletin partisi olduğunu nasıl iddia edebiliyorsun? Milletimiz sizden istiklalimizi ve istikbalimizi ilgilendiren konularda yasak savma kabilinden yuvarlak laflar değil, delikanlıca tavır göstermesini bekliyor. Cumhur İttifakı kendi siyasi çıkarlarının üstüne çıkmayı başarıp işte bu tavrı gösterenlerin buluştuğu yerdir.

Şimdi yarın buradan nereye geçiyorum biliyor musunuz? Malazgirt’e, Malazgirt’te büyük zaferin 948. Yıldönümünü Sayın Bahçeli’yle beraber orada inşallah kutlayacağız. Gençlik inşallah Malazgirt’te olacak, orada birlikte olacağız. Ve Malazgirt’ten inşallah Ahlat’a geçeğiz, Ahlat’ta da yatırımlarımızı yerinde göreceğiz. Gönül ister ki bu kutlamayı CHP başta olmak üzere tüm partilerimizle birlikte yapalım, ama onlar böyle yerde olmazlar. Yenikapı’da zemini oluşan yerli ve milli ittifaktan adeta koşarak kaçmaları gerçek niyetlerini zaten ortaya koymuştu. Buna rağmen kendilerinden bölücü terör örgütünü destekleyenlerle girdikleri yanlış yoldan geri dönmelerini bekliyoruz. Hiç değilse partilerinin adına layık olmak için, milletimizin yürüttüğü büyük beka mücadelesinde yanımızda yer almalarını istiyoruz, aksi takdirde bu millet de, tarih de onları affetmeyecektir. CHP yönetimine evlatlarına bir utanç değil, şeref mirası bırakmaları çağrısında bulunuyorum. Kazandığınız 3-5 belediye sizi yanıltmasın, 1989’u ve ardından 1994’ü hatırlayın. 1991’i ve ardından 1995’i ve sonrasında 2002’yi hatırlayın. Bu millet fırsat verir, ama değerlendirmenizde daha beter bir şekilde onu geri almasını da bilir. Madem Gazi Mustafa Kemal’in mirasına sahip çıktığınızı iddia ediyorsunuz, öyleyse onun şu sözünü unutmayın: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır.” CHP’den tek isteğimiz, kendi günübirlik menfaatlerini değil, vatanın tamamının çıkarlarını savunmalarıdır. Milletimizden bu partiyi yerli ve milli duruş konusunda yakından takip etmesini, daha çok yalpalaması halinde ise hak ettiği dersi ilk seçimlerde sandıkta vermesini istiyorum.

Kardeşlerim,

AK Parti’nin geçtiğimiz 17 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğinin en yakın şahidi sizlersiniz. Ülkemiz bu 17 yıllık dönemi elbette dikensiz gül bahçesi misali yaşamamıştır. Her dönemde karşımıza bir başka sorun, bir başka engel, bir başka saldırı, bir başka tuzak çıkmıştır. Davanız haklıysa, azimle ve dirayetle arkasında durursanız işte böyle eninde, sonunda emeğinizin karşılığını da alıyorsunuz demektir.

Değerli Kardeşlerim,

Bu dava, burası çok önemli, Ermeni iddialarının tarihçiler tarafından tartışılması gerektiği tezimizin haklılığını da ortaya koymuştur. Hamdolsun, bizim tarih önünde anlımız aktır. Bunun yanında, diğer tüm hususlarda da önümüze ne çıkarsa çıksın hiçbir zaman milletimize hizmet etme, ülkemize eser kazandırma, Türkiye’yi hedeflerine ulaştırma yolundan sapmadık. Bir yandan şahsımıza, partimize, ülkemize yönelik saldırılarla uğraştık, bir yandan da her biri diğerinden büyük projeleri hayata geçirdik. Bugün de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorlarını paramparça ederken, ekonomimize takılan çelmeleri savuştururken, aleyhimize yazılan senaryoları boşa çıkarırken, her alanda hizmet çarkını kesintisiz işletiyoruz.

Dün, işte az önce söyledim, Yusufeli Barajını ziyaret ettim, ülkemizin en büyük, dünyanın 3’üncü büyük barajının inşaatında yüzde 70’in üzerine çıkıldığını gördüm, önümüzdeki yıl inşallah bitiyor ve su tutmaya başlayacağız.

Ovit Tüneli ve Zigana Tüneliyle Karadeniz’in ülkemizin güneyiyle ticari entegrasyonunu sağlıyoruz. Aynı şekilde geçtiğimiz yıl resmen, bu yılın Nisan ayında tam kapasiteyle hizmete açtığımız yılda 90 milyon yolcu kapasiteli İstanbul Havalimanı dünyanın en büyüklerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. Havalimanındaki inşaat çalışmaları daha uzun yıllar sürecek ve kapasitesi gerektiğinde 200 milyona kadar çıkabilecek.

İstanbul, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir Otoyolunun 426 kilometre açılışını yaptım ve Kurban Bayramından önce tüm halkım, vatandaşlarım artık bu yolu kullanmaya başladı, bilmiyorum geçenleriniz oldu mu?

Şimdi Değerli Kardeşlerim, tabii idam kararını ben Cumhurbaşkanı olarak tek başına verme yetkim yok, bu Parlamentodan gelecek, Parlamentodan geldiği zaman benim onaylama yetkim var, Parlamentodan çıkıp geldiğinde ben onaylayacağımı daha önce size söyledim zaten.

Hele hele son Emine Bulut Hanımefendiyle ilgili olay yenilir, yutulur bir olay değildir, bu ciddi bir vahşettir, bu alçaklıktır, bu adiliktir, buna derseniz deyin az kalır. Onun için de, ben babasıyla da görüştüm ve tabii ki bunu vicdanımızın da kabul etmesi mümkün değil, hukukun da bunu kabul etmesi mümkün değil.

Kardeşlerim,

Bu otoyoldan 9 günlük bayram tatilinde ne kadar araç geçti biliyor musunuz? 1 milyon 745 bin araç geçti. Bölünmüş yollarla, otoyollarla, havalimanlarıyla, hızlı tren hatlarıyla donattığımız ülkemizde, trafik kazalarındaki can ve mal kayıplarımız her geçen gün azalıyor.

Sağlıkta devlet hastanelerimizin her birini modernleştirmenin yanında, tüm dünyaya örnek olan şehir hastanelerimizi birer birer hizmete açıyoruz. Dünyanın en kapsamlı, vatandaşına en az yük getiren ve en yüksek standartta hizmet sunan genel sağlık sigortası ülkemizdedir. Çalışan veya parası olan genel sağlık sigortası primini kendisi ödüyor, ödeme gücü olmayanların primlerini de devlet olarak biz üstleniyoruz. Devlet hastanelerimizin her biri özel hastaneleri aratmayacak imkanlara ve hizmet kalitesine sahiptir. Bunun yanında dileyen herkes farkını ödemek suretiyle özel sağlık kuruluşlarından hizmet alabilir. Bırakınız diğer yerleri, Avrupa’nın ve Amerika’nın dahi başaramadığı genel sağlık sigortası uygulaması ülkemizde tıkır tıkır işliyor.

Eğitimde ana sınıfından ilkokuluna, ortaokuluna, lisesine, üniversitesine kadar her alanda gerçekten çok güçlü bir altyapı kurduk. Bizim neslimizi 70-80 kişilik, hatta daha kalabalık sınıflarda eğitim almak zorunda kalmıştır, çocuklarımız ancak 40-50 kişilik sınıflara kavuşabilmişti, şimdi bu rakam Türkiye genelinde 20 ile 30 arasında. Bugün olduğu gibi, her gittiğimiz yerde yeni derslerimizin, okullarımızın açılışlarını yaparak bu sayıyı daha da düşürüyoruz.

Her alanda benzer örnekler verebiliriz. Ekonomide her gün müjdeli haberler alıyoruz, kurun nispeten stabil hale gelmesi, faiz indirimi, inecek, enflasyon tek haneli rakama inecek, bunun müjdesini veriyorum.

Yatırımların, ticaretin, sanayi üretiminin, inşaatın ve tüm sektörlerin fark edilir şekilde yükselişe geçtiğini görüyoruz. Milletimizin istiklal ve istikbal davası yanında, iş ve aş meselesi de her zaman önceliklerimizin en başında yer almıştır, aynı şekilde devam edecektir.

Unutmayın hemşehrilerim; AK Parti varsa hizmet vardır, AK Parti var olduğu sürece de hizmetler kesintisiz sürecektir. Bugün açılışını yaptığımız eserler bunun en basit örneğidir.

Kardeşlerim,

Sizleri ben bu duygular içerisinde selamlarken diyorum ki, bir olunuz, iri olunuz, diri olunuz ve birbirinizi Allah için seviniz, menfaat için değil. Onun için bu duygularla bir kez daha açılışını yaptığımız projelerin şehrimize hayırlı olmasın diliyorum. Emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.

Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla diyorum.