Sanatçı ve Sporcular ile İftar Programında Yaptıkları Konuşma

25.05.2019

Değerli Sanatçı ve Sporcu Kardeşlerim,

Kıymetli Misafirler,

Hanımefendiler,

Beyefendiler,

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün 20’nci gününü geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum. İftar soframızı bizlerle paylaştığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizlere ülkemizin kültürüne, sanatına, sporuna yaptığınız katkılar için şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Kültür, sanat ve spor milletlerin ortak değeridir. Dolayısıyla, kültür, sanat insanları ile sporcular da ortaya koydukları eserler ve başarılarla tüm millete mal olmuş kişilerdir. Bunun için biz sanatçı ve sporcularımızı daima el üstünde tutmanın, itibarlarını yükseltmenin, imkanlarını genişletmenin gayreti içinde olduk. Kültürel etkinliklere aktarılan devlet desteğini 2002’ye göre 50 kat arttırdık. Sadece sinema sektörüne verilen destek miktarını 40 kattan fazla yükselttik. Geçmişte yılda sadece 9 filmi vizyona sokabilen sinema sektörümüz bugün 180 filme ulaşmıştır. Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması Kanunu’yla bilet satışı ve hasılat paylaşımı başta olmak üzere bu alandaki sıkıntıları büyük ölçüde çözdüğümüze inanıyorum. Daha önce de müzik eserleriyle ilgili sıkıntıları çözmüştük. Aynı şekilde edebiyat eserlerinin telifi konusunda da çok sıkı düzenlemelerimiz var.

Dizi sektöründe de dünyada marka haline geldik. Bugün Türk dizileri 156 ülkede, 500 milyon kişi tarafından izleniyor. Gittiğimiz ülkelerde bize ilk sorulan sorulardan biri dizilerimiz ve onlarla özdeşleşen sanatçılarımız oluyor. Amerika’nın ardından ikinci sırada yer aldığımız dizi film ihracatında 350 milyon dolarlık bir hacme ulaştık.

Desteklenen özel tiyatro sayısını dört katına çıkarttık. Ülkemizin en modern opera standartlarındaki binası Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezidir. Taksim’de de İstanbul’un şanına yakışır bir opera ve kültür merkezini inşa ediyoruz. Fevkalade bir durum olmazsa 2021 yılında Taksim’deki eski adıyla Atatürk Kültür Merkezini inşallah opera binası olarak yetiştirmiş olacağız.

Somut olmayan kültürel miras listelerinde temsil edilmeyen ülkemiz, bugün 17 başlıkla bu listelerde yer alıyor. Bu listede dünyada 5’nci sırada bulunuyoruz. Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımızı 18’den 77’ye, asıl listedeki temsil sayımızı da 9’dan 18’e çıkardık. Kültür merkezlerimizin sayısını yaklaşık üç kat arttırdık. Yılda ISBN verilen yayın sayısı dört katına yükseldi. Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde, İstanbul’da da Rami Kışlası’nda ülkemizin en büyük kütüphanelerini kuruyoruz. Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Kültür Merkezi’nde bulunan Külliye içindeki kütüphanemiz şöyle 3-4 ay içerisinde bitiyor. Rami Kışlasındaki şöyle herhalde bir 2-3 yılımızı alacak. Ama bir tanesi 5 milyon cilt kitaba hitap edecek, dijital sistem içerisinde bu var. İstanbul 6 milyon cilt kitaba hitap edecek. Bunlar bizde olmayan şeylerdi ve şimdi bunlar gerçekleşiyor.

Sporcularımız için de çok önemli destek ve altyapı hizmetlerini hayata geçirdik. Bugün Türkiye spor tesisi sayısı bakımından gerçektin iftihar verici bir seviyeye yükseldi. Lisanslı sporcu sayımız 278 binden 9 milyonun üzerine çıktı. Türkiye genelinde 863 büyük spor salonumuz var. Ülkemizin 34 şehrinde uluslararası standartlarda toplamda 750 bin seyirci kapasiteli 37 stadyum yapmak için kolları sıvadık. Bunlardan 16’sı tamamlandı, 13’nün inşası sürüyor, 8’i de proje aşamasındadır. Hem sporcu yetiştirme hem de başarılı sporcularımızı destekleme konusunda pek çok programı devreye aldık.

Uluslararası alanda ülkemizi temsil eden ve başarı kazanan sporcularımıza özellikle sahip çıkıyoruz. Bir kez daha tüm sanatçı ve sporcularımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Bir ülkenin ve milletin sembol değerlerinden birisi tabii ki o hedefe ulaşmak, sizlere ilave sorumluluklar da yüklüyor. Her şeyden önce çocuklar, gençler ve hatta büyükler için birer rol model haline dönüştüğünüzü unutmamalısınız. Yaptığınız iş yanında özel hayatınızda oturmanızla, kalkmanızla, konuşmanızla, tercihlerinizle büyük kitleleri etkileyebiliyorsunuz. Öyle ki kimi durumlarda devletin Milli Eğitim, Kültür, Aile Bakanlıklarıyla yapamadığı işleri sizler tavrınızla, bir hamlenizle gerçekleştirebiliyorsunuz. Mesela, az önce Orhan Baba’yla konuşuyorduk “sigara içmedim” diyor, ben de hayatımda hiç sigara içmedim. Sigarayı bırak arabayı al. Mesela sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelere karşı toplumda bilinç uyandırmak için sizin göstereceğiniz bir duruş kamunun yıllar süren kampanyalarından inanın daha etkili oluyor. Aynı şekilde kadınlara, çocuklara, engellilere yönelik farkındalık oluşturma çalışmalarında sizlerin öncülük etmesi çok farklı yerlere toplumu taşıyabiliyor. Yine hayvanlara yönelik şiddetle ilgili gösterdiğiniz duyarlılıkla bu yönde hızlı ve etkin adımlar atılmasını sağlayabiliyorsunuz. Tüm bunlar sizlerin sorumluluğunun ağırlığını gösteriyor. Sanatçı ve sporcu olarak toplumu etkileme ve yönlendirme gücünüzü hayırlı işlerde kullandığınız her durumda daima yanınızda yer alacağımı bilmenizi istiyorum. Bu gücünüzü çocuklara, gençlere ve tüm topluma yönelik olumsuz örnek teşkil edecek şekilde istismar edecek olanlara karşı da bilesiniz ki bu toplum sizlere çok çok büyük vefa borcu olacaktır ve bunu da yerine getirecektir.

Önünü arkasını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalara taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor. Hep söylediğim gibi sanatçı sanatıyla, sporcu sporuyla konuşur buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır. Türkiye’nin iftihar verici eserlerinin açılışında hazır bulunmak, milli bayramlarda yer almak, kritik dönemlerde destek amacıyla kamuoyu önüne çıkmak başkadır, günlük siyasi polemiklerde taraf olmak bambaşkadır. Sanatçı ve sporcunun siyaset yapma hakkı yok mu? Elbette var. Bizim partimizde çeşitli kademelerde vazife üstlenen pek çok sanatçı, kültür insanı, sporcu arkadaşımız bulunuyor, başka partilerde de aynı kimlikte kişiler mevcut. Bir siyasi partiye üye olmak suretiyle, yani siyasetçi kimliğiyle bu faaliyet yürütülebilir. Ama sadece sanatçı ve sporcu kimliğine sahip kişilerin siyasi polemiklerde yer almaları onları yıpratır, milletimizin de yüreğinde kırgınlıklara yol açar. Bugün burada bulunan tüm sporcu ve sanatçılarımızın sorumluluklarının bilincinde olduklarını biliyorum. Bunun için sizleri şahsım, milletim adına tebrik ediyorum, sağ olun, var olun.

Değerli Arkadaşlar,

Biz Allah ömür ve imkân verdiği müddetçe kültürü, sanatı, sporcu desteklemeye, teşvik etmeye devam edeceğiz. Sanatçı ve sporcu dostu olarak anılmak bizim için en büyük mutluluktur. Şu anda bu salonun içerisinde bildiğiniz gibi burası Dolmabahçe Sarayı’nın Muayede Salonu. Bu salonda inşasından bu yana sadece uluslararası toplantıların imza merasimleri, imza törenleri yapılmıştır. Her zaman toplanılan, her zaman buralarda törenlerin yapıldığı bir salon değil, onun için adı Muayede Salonu. Ve bizler de bu salonu doğrusu böyle müstesna günlerde, bu tür uluslararası toplantılar vesilesiyle bir araya gelmiş ve burada toplanmışızdır. Ve şimdi de bizler bu Ramazan ayının böyle bir anlamlı gecesinde siz sporcu, sanatçı dostlarımızla bir araya gelelim ve tarihten devraldığımız bu mirasın kubbesi altında toplanalım istedik. Çünkü biz medeniyet iddiası olan bir geleneğin temsilcisiyiz. Dünyanın en kadim medeniyetini yeniden yükseltmek, yeniden üretken hale getirmek, yeniden cazibe merkezi yapmak için çalışıyoruz. Bunu da inanıyorum sizlerle beraber başaracağız.

Sanat ve spor boyutu güçlü olmayan bir medeniyet eksik kalır. Ecdadımızın bu alanlarda ortaya koyduğu eserler ve başarılarla geride bıraktığı mirasla iftihar ediyoruz. Bizim de sonraki nesillere onların iftiharla yad edecekleri eserler ve başarılar bırakmamız gerekiyor.

Ben bir kez daha ülkemize ve milletimize yaptığınız katkılar için sizlere yine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Geleceğe bırakacağınız eserler ve başarılar için yürüttüğünüz çalışmalarda sizlere kolaylıklar diliyorum. Şimdiden mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Hepinize bu ilginiz, alakanız sebebiyle sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Kalın sağlıcakla.