Gençler ve Sporcularla İftar Programında Yaptıkları Konuşma

19.05.2019

Çok Değerli Genç Kardeşlerim,

Hanımefendiler,

Beyefendiler;

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin şahsında istikbalimizin teminatı tüm gençlerimize buradan selamlarımı gönderiyorum.

Gönül coğrafyamızın genç yüreklerine, Türkistan’dan Suriye’ye, Arakan’dan Bosna’ya, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir ucundaki kardeşlerime buradan sevgilerimi iletiyorum.

Bugün aramızda uluslararası başarılarıyla bayrağımızı dalgalandıran, milletimizin gurur abidesi genç sporcularımız var. Bugün burada Türkiye’nin 81 vilayetinden 19 Mayıs coşkusunu paylaşmak için biraraya gelen gençlerimiz var. Ben bu salondaki kardeşlerim başta olmak üzere tüm gençlerimizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını gönülden tebrik ediyorum.

İstikbalimiz olan siz gençlerimizle bu milli günümüz vesilesiyle beraber olmaktan duyduğum bahtiyarlığı özellikle ifade etmek istiyorum. Karşımdaki şu güzel topluluğa bakarken ülkemizin aydınlık yarınlarını görüyor ve ümitvar oluyorum. Sizlerin heyecanı, enerjisi, sizlerin dinamizmi ve coşkusu bize hep mutluluk verdi, her alanda daha güzel, daha büyük hizmetler için çalışma azmi aşıladı. Sizlerin geleceğe dair umutları, beklentileri, 82 milyonun emanetini taşıyan şahsıma, vatanımızın bekası için daha fazla mücadele etme gücü verdi. 40 yıllık siyasi hayatımızın her safhasında daima sizlere daha güzel, müreffeh ve huzurlu bir Türkiye bırakmak için gayret ettik. Zorluklar karşısında yılmadık, saldırılar karşısında asla geri adım atmadık. Belediye Başkanlığında, Başbakanlıkta, Cumhurbaşkanlığında, üstlendiğimiz her görevde sizi kimliğini taşımaktan, vatandaşı olmaktan iftihar duyacağınız bir ülkede yaşatmak için ter döktük. Bize ecdadımızın ve şehitlerimizin emaneti olan bu vatana gerektiğinde canını ortaya koyarak sahip çıkan milletimizi hak ettiği konuma getirmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Milli iradeye kast eden elleri işte bu salondaki gibi ümitlerini bize bağlamış gençlerimizden aldığımız özgüvenle hezimete uğrattık.

Son 17 yılda sadece Türkiye’yi büyütmedik, aynı zamanda 82 milyonun kardeşliğini de, 82 milyonun muhabbetini de büyüttük. Milletimizin üzerine serpilmiş ölü toprağını sizlerden aldığımız heyecanla temizledik. Uzun yıllar fetret dönemi yaşayan bu ülkeyi Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarıyla bu sayede tanıştırdık, inşallah bu anlayışla da yolumuza devam edeceğiz. Milletimizin emanetini asla yere düşürmeyecek, büyük ve güçlü Türkiye davamıza sadakatle hizmet etmeyi sürdüreceğiz.

Sevgili Gençler,

Bugün gururluyuz, coşkuluyuz, bugün milletçe tarihimizin en önemli yıldönümlerinden birine hep beraber şahitlik ediyoruz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı 82 milyon vatandaşımızla birlikte coşkuyla, büyük bir sevinçle kutluyoruz. İstiklal Harbimizin meşalesinin yakılışının, tüm ülke sathında mücadele sancağının açılışının 100. sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Tüm yokluk ve sıkıntılara rağmen milletimizin nasıl 7’den 70’e bir özgürlük mücadelesi verdiğini bugün çok daha iyi anlayabiliyoruz.

Bu tarihi günde tam bir asır önce 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımını atan, milletimize mücadele azmi aşılayan, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Bandırma Vapurundaki yol arkadaşlarını rahmetle yâd ediyorum.

İstiklal Harbimizin öncülerini evvela Samsun’da, ardından Havza, Amasya, Erzurum, Sivas’ta muhabbetle kucaklayan tüm kahramanlara Rabbimden rahmet diliyorum. Kurtuluş Savaşımız başta olmak üzere Balkan Harbinde, Birinci Dünya Savaşında, Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Kut’ül-Amâre’de, Yemen’de, şanlı Medine Müdafaasında, Galiçya’da şehit olan her bir askerimizi minnetle yâd ediyorum. Aynı şekilde Kore’de, Kıbrıs’ta ve 34 yıllık terörle mücadele sürecinde gül bahçesine girercesine kara toprağın bağrına giren şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.

Vatanımızın bekası uğrunda şehadeti göze alan gazilerimizi, ülkem ve milletim adına şükranla selamlıyorum. Hayatta olan gazilerimize Mevla’dan hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler temenni ediyorum. Rabbim hepsinden razı olsun, kabirlerini bir nur bahçesi, mekânlarını inşallah Cennet eylesin diyorum.

Ramazan ayı ve bu ayın içinde bulunan bin aydan hayırlı Kadir Gecesi hürmetine Alemlerin Rabbinden dualarımızı kabul buyurmasını niyaz ediyorum.

Değerli Genç Kardeşlerim,

Tarih milletler için zaferlerinden ve hezimetlerinden ders çıkardıkları bir ibret vesikasıdır. Tarih, aynı zamanda toplumlar için geleceğin pusulasıdır. Biz 2 bin 200 seneyi aşan mazimize baktığımızda sadece ibret almayız, daha büyük mücadeleler için cesaret de alırız. Tarih bilinci, tarihi şuuru olmayan milletlerin geleceği de karanlıktır, meçhuldür. Kendi mazisine bigâne kalanlar, geçmişlerini ihmal ve inkâr edenler tıpkı kuru yaprak misali esen rüzgârın yönüne göre sağa-sola savrulmaktan kurtulamazlar.

Bizler ulu bir çınar gibi kökü derinlerde tarihi bir mirasın büyüttüğü, beslediği, bugünlere getirdiği bir milletiz, öyle olmak zorundayız. Şair öyle diyor: “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz, dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!” Biz böyle bir milletiz. Bunun için her fırsatta kökü mazide bir ati diyoruz, mazimizden ilham alarak daha kararlı, daha sağlam bir şekilde geleceğimizi inşa etmekten bahsediyoruz. Şu anda karşımdaki bütün sporcu gençlere özellikle bir tavsiyem var, diyorum ki; önümüzdeki olimpiyatlarda artık sizlerden olimpiyat madalyalarını bekliyoruz. Artık dünya şampiyonlukları bize yetmiyor, olimpiyatlar, bunları bekliyoruz.

Bir dönem unutturulan, insanımızın hafızasından silinmek istenen şanlı tarihimizin önemli günlerini yeniden diriltmeye çalışıyoruz. Anadolu kapılarını milletimize açan Malazgirt Destanını işte bunun için manasına uygun bir şekilde yeniden kutluyoruz. Tarih kitaplarının tozlu sayfalarına mahkûm edilen Kut’ül-Amâre Zaferimizi bunun için tekrar yâd ettik. Sarıkamış Felaketinde ecdadımızın verdiği mücadeleyi bunun için her sene siz gençlerimizle hatırlıyor, hatırlatıyoruz. Asrın en büyük zaferlerinin birinin yazıldığı Çanakkale Şehitliklerimizi bu hassasiyetle bakımsızlıktan kurtardık, yeniden imar ve ihya ettik. 15 Temmuz demokrasi mücadelemize yine bu anlayışla millet olarak sahip çıkıyoruz. Bugün de tarih şuurumuzun bir sembolü olarak buradayız, Samsun’dayız. Milletimizin makûs talihinin değiştiği bu müstesna günü siz gençlerimizin heyecanıyla, sizlerin iştirakiyle taçlandırmamızın sebebi de yine aynıdır. Buradaki her bir kardeşimin kutlu bir emanet gibi 19 Mayıs’ta verilen mesajı son nefesine kadar taşıyıp gelecek kuşaklara teslim edeceğine inanıyorum.

Sevgili Genç Kardeşlerim,

Unutmayın, her milletin bir hedefi, davası, uğruna ölümü göze aldığı bir kızılelması vardır. Bizim kızılelmamız da, muasır medeniyetler seviyesinin üstünde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasıdır. Tarih yazan, çağ açıp-çağ kapatan, tüm insanlığın umudu bu milleti tekrar liderliğe taşımaktır. Biz son 17 yılda milletimizin kollarına vurulan prangaları tek tek parçaladık. Öz yurdunda yıllarca parya muamelesi gören insanımıza yeniden özgüven aşıladık. Saldırılar ne kadar büyük olursa olsun, hasımlarımız ne kadar güçlü olursa olsun her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğine dair inancı hamdolsun 82 milyonun tüm fertlerine kazandırdık.

Şayet bugün pasaportu itibarlı, bölgesinde ve dünyada kendinden söz ettiren bir Türkiye varsa, bu son 17 yılda atılan adımların neticesidir. Şayet bugün dünya beşten büyüktür gerçeğini cesaretle dillendiren bir Türkiye varsa, bu son 17 senede sağlanan özgüvenin eseridir. Şayet bugün dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik karşısında sesini yükseltebilen bir Türkiye varsa, bu hepimizin ortak başarıdır. Şayet bugün Filistin davasını sahiplenen, Afrika’ya el uzatan, Orta Asya ve Balkanlar’daki kardeşlerine sahip çıkan bir Türkiye varsa, bu ekonomiyle beraber diplomaside de imza attığımız zaferlerin meyvesidir. Türkiye bugünkü seviyelere akrebin kıskacından geçerek gelmiş, tüm kazanımlarını bedel ödeyerek elde etmiştir. Ülkemizin bu kazanımlarının tamamı sizlere aittir, sizlere emanettir. Allah ömür ve imkân verirse 2023 Türkiye’sini birlikte inşa edeceğiz. 2053 ve 2071 Türkiye’sinin mimarları ise sizler olacaksınız. 1071’de Malazgirt’te, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yükseltilen mücadele sancağını istikbale sizler hazırlayacaksınız. Türkiye’ye hizmet bayrağını sizler devralacak ve 19 Mayıs ruhu ile inşallah daha ileri götüreceksiniz.

Şairin o güzel ifadesiyle söyleyecek olursak: “Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır” Evet, siz sahip çıktığınız sürece bu vatan batmayacak, bu milletin fertleri arasına nifak girmeyecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun, şimdiden bayramınız kutlu olsun.