Milli Savunma Üniversitesi Öğrencileri ile İftar Programında Yaptığı Konuşma

09.05.2019

Milli Savunma Bakanlığımızın ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Kıymetli Mensupları,

Milli Savunma Üniversitemizin ve Kara Harp Okulumuzun Değerli Hocaları,

Sevgili Öğrenci Kardeşlerim,

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum.

Öncelikle her birinizin ve sizlerin nezdinde tüm milletimizin, tüm İslam aleminin Ramazan-ı Şerifini gönülden tebrik ediyorum.

Bu mübarek günlerde sınırlarımızın içinde ve dışında ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru için görev yapan askerlerimize şükranlarımı sunuyorum.

Malum askerlik, insanlığın daima var olan güvenlik ihtiyacı sebebiyle dünyanın en eski ve en onurlu mesleklerinden biridir. Bu görevi yerine getirmek, belirli fiziki şartların ve cesaretin yanında, kalbinde derin vatan ve millet sevgisiyle bunları temsil eden değerlere güçlü bir bağlılığı gerektir. Türk milleti tarih boyunca tüm bu vasıflara en üst düzeyde sahip olduğu için hep bölgesinin ve dünyanın en iyi askeri gücü olarak varlığını sürdürmüştür.

Mesele bizim ecdadımız, bizim askerimiz olduğunda sayısal çoğunluk, hatta teknolojik donanım tek başına belirleyici olamaz. Çünkü bizim milletimizde öyle bir yürek, öyle bir taktik zeka vardır ki, askeri mücadeleyi kazanacak bir yolu daima bulur. Bu özelliğimizi eğitim ve donanımla teçhiz ettiğimizde ise Allah’ın izniyle önümüzde kimse duramaz. Devletimizin 2 bin 200 yılı aşkın tarihine baktığımızda bu gerçeklerin sayısız örneklerini görmek mümkündür. Bugün de kahraman ordumuzun yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılama görevini Milli Savunma Üniversitemiz yürütmektedir.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ordumuzun insan kaynağı yetiştirme sistemini yeniden düzenledik ve Milli Savunma Üniversitemizi kurduk. Üniversitemizin şu anda içinde bulunduğumuz Kara Harp Okulumuz başta olmak üzere tüm alanlarda kısa sürede önemli başarılara imza attığını görmekten memnuniyet duyuyorum. Eksiklikler, aksaklıklar elbette olabilir, bunları da en kısa sürede elbirliğiyle çözecek ve kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.

Özellikle Milli Savunma Bakanlığımız, Rektörümüz, dekanlarımız ve hocalarımıza gayretleri için teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizi bu ecdat mesleğini tercih ettikleri için özellikle kutluyor, eğitimlerinde ve hayatlarında kendilerine başarılar diliyorum.

Sizlerin çabaları ve gayretleriyle 15 Temmuz ihanet çetesinin Peygamber ocağı olarak gördüğümüz kahraman ordumuzda yol açtığı tahribatı kısa sürede ortadan kaldırmayı başardık. Hamdolsun milletimiz ordusuna ve askerine geçmişe nazaran çok daha büyük bir samimiyetle ve kararlılıkla sarılıyor. Ordumuzun 15 Temmuz sonrasında ardı ardına yürüttüğü operasyonlarda ve elde ettiği başarılarda bu büyük kucaklaşmanın çok önemli katkısı olduğuna inanıyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde hep birlikte çok daha muhteşem başarılara imza atacağız.

Asker millet olarak ifade edilen bir ecdadın torunları olarak zaferlerimizle tarihe yön verdik. Öyle ki; “bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.” Biz böyle bir milletiz, sıradan değil. Birileri tarafından hasta adam olarak yaftalandığımız dönemlerde dahi herkese parmak ısırtan başarılar kazandık. Sadece son bir asırda yaşadıklarımız bile ordumuzun büyüklüğünü ve gücünü göstermeye yeterlidir. Bir asır önce en zor şartlarda Çanakkale’de, Kut’ul Amare’de, İstiklal Harbinde destan yazan ordu, işte bu orduydu. Kore halkının güvenliği ve bağımsızlığı için vatanımızdan binlerce kilometre ötede cesaretle çarpışan yine sizdiniz. Kıbrıs’ta katil çetelerinin zulmü altında inleyen kardeşlerimizi kurtaran yine sizdiniz. Afganistan’dan Bosna’ya kadar sorumluluk üstlendiğimiz uluslararası misyon görevlerinde ülkemizi sizler gururla temsil ettiniz. Kahraman ordumuz dün olduğu gibi bugün de istiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olmaya devam ediyor.

Ülkemizi terör örgütlerini kullanarak kuşatmaya, karada, denizde ve havada haklarımızı kullanmamızı engellemeye çalışanlar karşısında en büyük gücümüz yine kahraman ordumuzdur. Son 35 yıldır terör örgütlerine dağları yine siz dar ettiniz. Suriye’deki Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında, İdlib’de, Irak’ın kuzeyinde dünyayı kendine hayran bırakan zaferlere sizler imza attınız. Şimdi de İnşallah en yakın zamanda Münbiç’i ve Fırat’ın doğusunu terör örgütlerinden yine sizler temizleyeceksiniz. Bölücü terör örgütünün başına Kandil’i de, Sincar’ı da sizler yıkacaksınız. Doğu Akdeniz ve Ege’deki haklarımıza giderek artan tecavüz teşebbüslerini sizler durduracaksınız. Sınırlarımızın her bir karışında ve sınır ötesinde ülkemize yönelen her tehdidi çelik gibi sinenizde sizler karşılamaya devam edeceksiniz.

Çünkü siz, bu milletin tunç yüreği, çelik yumruğu, karanlığı delen gözü, geleceği kucaklayan kollarısınız. Siz, kahramanlığın atıldıktan sonra bir daha dönmemek olduğuna iman etmiş, ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum inancıyla yola çıkmış Türk askerisiniz.

Eski bir marşımızda ne diyor:

“Ey şanlı ordu, ey şanlı asker,

Haydi gazanfer, umman-ı safter

Bir elde kalkan, bir elde hançer

Serhadde doğru ey şanlı asker.

Deryada olsa her şey muzaffer

Dillerde tekbir, Allahu ekber

Allahu ekber, Allahu ekber

Ordumuz olsun daim muzaffer.”

Evet, ordumuz her daim muzaffer olsun diyorum.

Aynısı Harbiye Marşımız da adeta Eski Ordu Marşımıza mukabele niteliğindedir:

“Şahikalar üstünde meydan okur bu erler

Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler

Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti

Tarihlere sorun ki bize "ölmez Türk" derler.”

Tarihi boyunca hep hakkın ve haklının yanında yer alan bu kasırga milleti dün durduramadılar, inşallah bugün de, yarın da durduramayacaklar.

Bana sizler gibi yol ve gaza arkadaşları nasip ettiği için Rabbime ne kadar hamd etsem azdır.

Bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum, ülkemizin güvenliği ve milletimizin huzuru için gözlerini kırpmadan canların vermiş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu mücadelede yer alıp da gazilik unvanıyla şereflenen kardeşlerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum.

Siz değerli öğrencilerimize görev yapacağınız yerlerde şimdiden başarılar diliyor, Rabbim hepinizi korusun, muhafaza eylesin, muzaffer eylesin diyorum.

Hocalarınıza ve komutanlarınıza eğitim-öğretiminiz konusunda verdikleri emekler için şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Kalın sağlıcakla.