31 Mart 2019 Yerel Seçimler Sonrası Yaptıkları Balkon Konuşması

Aziz milletim,

Sevgili Ankaralılar,

Değerli kardeşlerim;

Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Sevginiz, muhabbetiniz, desteğiniz, kardeşliğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, mücadele arkadaşları verdiği için hamt ediyorum.

Siyasi hayatımız boyunca davamıza ve milletimize hizmet dışında bir gaye taşımadık. Milli iradenin üzerinde bir güç tanımadık. Milletimiz 1994 yılındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından beri girdiğimiz her mücadelede yanımızda oldu.

Kardeşlerim;

AK Parti olarak 3 Kasım 2002 seçimlerinden bugüne kadar tüm milletvekili, Cumhurbaşkanlığı, mahalli idareler seçimlerinden ve halk oylamalarından bizi hep birinci olarak çıkartan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.

Milletimiz bugün bizi 15. defa sandıkta birinci yaptı. AK Parti olarak tek başımıza veya Cumhur İttifakı’yla birlikte seçime girdiğimiz yerlerde şu an itibariyle 16 büyükşehir, 24 il, 538 ilçe, 200 belde olmak üzere toplamda 778 belediye başkanlığı kazandık. Bu da, ülkemizdeki belediyelerin yaklaşık yüzde 56’sının AK Parti tarafından yönetileceği anlamına geliyor.

Bazıları kendini darı ambarında sanıyor. Şunu bilmeleri lazım: 4,5 yıl bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı mı? AK Parti iktidar mı? Dolayısıyla Cumhur İttifakı olarak Parlamentoda mıyız? Ve bu yolda nasıl şu ana kadar geldiysek yine bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.

Cumhur İttifakı’nın oy oranı 24 Haziran seçimlerine yakın bir seviyede bulunmaktadır. Hem AK Parti, hem MHP ile birlikte kurduğumuz Cumhur İttifakı olarak bizi sandıkta birinci yapan milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye ve bu partiye gönül vermiş tüm kardeşlerime Cumhur İttifakı’na sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum.

Çok önemli bir konuyu özellikle ifade etmek istiyorum. Beka meselesi konusundaki hassasiyetimize sahip çıkan tüm vatandaşlarıma, özellikle de Kürt kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Güneydoğu Anadolu bölgemizin seçim sonuçları Kürt kardeşlerimizin kendi iradelerini pazarlık masasına sürenlere verdiği çok önemli bir derstir.

Büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde seçmenlerinin teveccühüyle göreve gelen tüm belediye başkanlarımıza, belediye meclis üyelerimize, il genel meclis üyelerimize çalışmalarında başarılar diliyorum. Demokrasinin ilk basamağı olarak gördüğüm mahallelerimizde ve köylerimizde seçilen muhtarlarımızı da ayrıca tebrik ediyorum.

Kardeşlerim;

Bu seçimde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımız yerlerdeki sonucun tek sebebinin milletimize kendimizi yeterince anlatamamış, gönüllere yeterince girememiş olmamız olarak görüyorum. Sadece 50 günlük resmi kampanya döneminde 59 il ve 43 ilçe mitingi ile 9 televizyon ve sosyal medya programıyla milletimize kendimizi ifade etmenin gayreti içinde olduk. Buna rağmen eksiklerimiz varsa bunları düzeltmek boynumuzun borcudur. Bunu halkımızda arayamayız, milletimizde arayamayız, yine kendimizde arayacağız. Yarın sabahtan itibaren eksiklerimizi tespit ve telafi etmenin çalışmalarına başlıyoruz.

Şu anda Yüksek Seçim Kurulu neticeleri açıklayacak, açıkladığı zaman veya açıklayacağı ana kadar itirazlarımız varsa bu itirazlarımızı yapacağız nerede olursa olsun. Netice alırız veya almayız, önemli değil. Niye? Kardeşlerim, şunu unutmayın: Her olanda hayır vardır. Demokrasi mücadelesi budur.

Mesela, şu anda bakıyorsunuz Ankara’da ilçelerin çoğu AK Parti’de, Cumhur İttifakı’nda, böyle bir tablo var. Şu anda İstanbul’da buraya hareket ettiğim ana kadar mevcut ilçe sayısından daha fazlası Cumhur İttifakı’nda veya başa-baş, böyle bir durumda. Bu ne demektir? Ha yine halkımız büyükşehri belediye başkanı olarak verse dahi ilçeleri ne yapmış, yine AK Parti’ye vermiş, bunların üzerinde duracağız ve iyi çalışacağız. Milletimizle aramızdaki kalpten kalbe giden yolun zedelenmesine yol açanlardan bunun hesabını sormak da dahil, gereken her gayreti göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Biz siyaseti milletle inatlaşma, milleti küçümseme, milleti tahkir etme değil sadece ve sadece ülkeye ve millete en iyi hizmetleri getirme aracı olarak görüyoruz. Bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapacağız. İçinde milletin olmadığı bir siyasetin sonu nereye çıkar? Faşizme çıkar, diktatörlüğe çıkar, zulme çıkar. Bunun için bugüne kadar attığımız her adımda milletimizin rızasını ve desteğini aradık. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz, sizlerle beraber devam edeceğiz.

Onun için hep söylediğim gibi, şahsım dahil hiç kimse davamızdan daha büyük değildir, Türkiye’den daha öncelikli değildir, partimizden daha önemli de değildir; buna dikkat edeceğiz. Hepimiz davamıza, ülkemize ve milletimize ettiğimiz hizmetler oranında güç ve yetki sahibiyiz, bu oranda değerliyiz.

Hayatın bir gerçeği olan değişimin sürekliliğini öncelikle kendi içimizde gerçekleştirmeden ülkemizi aynı istikamete yönlendiremeyiz. Önümüzdeki dönem hem partimiz, hem ülkemiz için daha hayırlıya ve daha iyiye doğru bir değişim dönemi olacaktır. 4,5 yıl seçim yok, seçim yok. Ne yapacağız? Hem ulusal, hem uluslararası bazda çalışmalarımıza odaklanacağız, kilitleneceğiz ve ülkemizi inşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız.

Önümüzdeki bu uzun dönemi en verimli şekilde değerlendirmeye gayret edeceğiz. Kiminle? Milletimle, sizlerle beraber. Ülkemizin çözüm bekleyen tüm meselelerini reformcu bir anlayışla hal yoluna koymanın mücadelesini vereceğiz.

Ekonomide ülkemizi ve milletimizi teslim alma amacı taşıyan saldırıların önünü önemli ölçüde kestik. Yapısal reformlarla bu tür saldırılara karşı daha dayanıklı bir ekonomik mimariyi mutlaka inşa edeceğiz. Başlattığımız istihdam seferberliğini kararlılıkla sürdürerek insanlarımızın işine, aşına, ekmeğine göz koyanların oyunlarını bozacağız. Yalan yanlış vaatlerde bulunanlar buyursunlar bakalım nasıl yönetecekler göreceğiz. 2023 hedeflerimize ulaşana kadar devam eden bu süreçte önceliğimiz ekonomimizi güçlendirmek, teknoloji ve ihracat odaklı bir şekilde büyümeyi sürdürmek, istihdamı artırmak olacaktır.

Aynı şekilde milli güvenliğimizle ilgili konulardaki çalışmalarımızı da inşallah başarıya ulaştıracağımız bir döneme giriyoruz. Ülkemize Suriye sınırımız boyunca kurulan tuzağı zaten kısmen bozmuştuk. Şimdi hedefimiz Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmalarını ortadan kaldırarak Suriye’yi güvenli bir yer haline getirip ülkemizdeki sığınmacıların evlerine, yurtlarına dönebilmelerini sağlamaktır.

Kardeşlerim;

Yeni yönetim sistemimiz yaklaşık 9 aydır yürürlükte. Bu uygulama döneminden elde ettiğimiz neticeler ışığında hızlı ve etkin karar alma ve uygulama anlayışı çerçevesinde eksikleri tamamlayacak, tıkanıklıkları aşacak yeni reformlarla sistemi tahkim etmeyi özellikle sürdüreceğiz. Ve kardeşlerim, sistemin o dinamik yapısına uygun şekilde gerekiyorsa bakanlıklarımızda ve kurumlarımızda her türlü gerekli adımları da atacağız. Hep bazı provokatif ifadelerle bir şey söylüyoruz, nedir o? Durmak yok, yola devam… İşte bu uzun, ince yoldaki mücadelemizi gündüz-gece sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Seçim sonuçlarının ülkemize ve şehirlerimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.

Ama ben siz değerli kardeşlerimden bir şeyi özellikle rica ediyorum; sakın ha küsmek, kırılmak, ‘biz bu neticeyi beklemiyorduk’; sakın böyle bir şeye gerek yok. Yüzde 52 oy almış bir partimiz var. Bu seçimin birinci partisi AK Parti. Diğerleri düşünsün, bizim düşünmeye bu noktada herhangi bir şeyimiz yok. Ama biz daha ileri diyoruz, daha ileri diyoruz ve bunun için de işte bu seçimde nerede ne tür eksiğimiz var, bunları telafi ederek daha başka çalışma esaslarıyla inşallah yolumuza devam edeceğiz.

Bu soğuk gece vaktinde bizi sevgiyle, muhabbetle, kadirşinaslıkla, ahde vefayla bağrınıza bastığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tekrar Rabbime hamt ediyorum; ya Rab, bana böyle yol arkadaşları lütfettiğin için sana ne kadar hamt etsem azdır. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.