Kayseri’de gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye üzerinde operasyon yapmaya kalkanların karşılarında tüm kurumlarıyla devleti bulacaklarını kaydederek, “Ne yönden eserlerse essinler, bu milletin istikametini değiştirmeye güçleri yetmeyecek. Biz, milletimizle birlikte son nefesimize kadar Rabia’mızı tekrarlamaya devam edeceğiz: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de toplam yatırım tutarı 458 milyon lira olan 50 kamu, belediye ve özel sektör yatırımının toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Kayseri Havalimanı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, milletvekilleri ve ilgililer
karşıladı.
Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin 10 Ağustos 2014 seçimlerinde, yüzde 66 gibi yüksek bir oranla tercihini kendisinden yana kullandığını hatırlatarak, “Bu güveniniz, itimadınız, teveccühünüz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“COŞKUSU VE KADİRŞİNASLIĞI İÇİN KAYSERİ’YE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Tören alanındaki “Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş, Kayseri’nin gönlünde bir yiğit başkan vardır” yazılı pankarta dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sürprizi yapan Kayserili kardeşlerime, tüm Kayserililere şükranlarımı sunuyorum. Buradan, tüm ilçe, mahalle ve köylerdeki Erciyes’in yiğit evlatlarına sevgilerimi yolluyorum. Bize bir kez daha kucağını ve yüreğini açan Kayseri’ye, coşkusu ve kadirşinaslığı için teşekkür ediyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi daim kılsın” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende, kamu belediye ve özel sektörün toplam yatırım tutarı 458 trilyon lira olan 50 ayrı eserin toplu açılışını yaptıklarına dikkati çekerek eğitim, sağlık ve diğer alanlarda yapılan eserlere ilişkin bilgi verdi.
EĞİTİM ALANINDA YAPILAN YATIRIMLAR
Eğitim alanında yapılan yatırımlardan birinin Melikgazi İmam Hatip Lisesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahyalı Kız Meslek Lisesi, Koca Sinan Anadolu Lisesi ve 200 öğrencili pansiyonun da aralarında bulunduğu 17 eğitim tesisi ile Erciyes Üniversitesi İlaç Araştırma ve Uygulama Merkezi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Binası, Gençlik ve Spor Bakanlığının yaptırdığı Melikgazi Kız Yurdu, Pınarbaşı’ndaki 250 kişilik öğrenci yurdu ve Felahiye’deki spor salonu gibi eserlerin de açılışı yapılan yatırımlar arasında yer aldığını kaydetti.
“KAYSERİSPOR’A SÜPER LİG’DE BAŞARILAR DİLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayserispor’un da yeniden Süper Lig’e çıktığını, Kayseri Erciyes’in ise PTT 1. Lig’e düştüğünü hatırlatarak, “Ama ben Kayseri’yi anlayamıyorum, biri çıkıyor biri iniyor. Burada bir hikmet var. Hiçbir zaman boş da bırakmıyor. Burada bir ekonomik anlayış var, öyle değil mi? Ben Kayserispor’a Süper Lig’de başarılar diliyorum. Kayseri Erciyes’e de artık yeni dönemde PTT Lig’de başarılar diliyorum” dedi.
HİZMETE AÇILAN DİĞER ESERLER
Kayseri’de eğitim dışında diğer alanlarda yapılan yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimize 5 adet 112 acil sağlık hizmetleri istasyonu, sağlık merkezi ve sağlık evi, bu vesileyle kazandırılmış oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Develi Kezban İbrahim Kocatürk Sosyal Hizmet Merkezi’ni tamamladı. İçişleri Bakanlığımız Mülteciler, Sığınmacılar Kabul ve Barınma Merkezi kuruldu. Merkez ve Yahyalı’da Sosyal Güvenlik Kurumu binaları inşa edildi. Bu yatırımların resmî açılışını da bu vesileyle gerçekleştiriyoruz. TOKİ, 680 adet iş yerinden oluşan mobilya kenti kurdu. Ayrıca yine TOKİ, 280 konutun inşasını tamamladı. Kayseri üzerinden gerçekleşen transit araç trafiğinin rahatlamasına katkısı olan Boğazköprü Tüneli inşaatı, iş takviminden önce bitirildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığımız, Melikgazi Göleti ile Hazarşah Göleti sulamasını şehrimize kazandırdı. Bu yatırımların resmî açılışını da buradan gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
BELEDİYE VE ÖZEL SEKTÖRÜN YAPTIĞI TESİSLER
Belediyelerin tamamladığı önemli hizmetlerin olduğuna da dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyükşehir Belediyemiz 50 trilyonluk bir yatırım olan katı atık depolama tesisi, geleneksel Kayseri evlerinin inşasını tamamladı, 30 yeni otobüsü hizmete sundu. Şu anda arkamda duruyor. Melikgazi Belediyemiz, sosyal tesis, 32 sosyal konut, sokak düzenlemeleri, sağlık ocağı, park, futbol sahası, spor salonu gibi pek çok yatırımı tamamladı. Bu belediye yatırımlarının resmî açılışını bugün gerçekleştiriyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’ye özel sektörün de yatırım yaptığını kaydederek 44 milyon liralık krom işleme tesisi ile 15 milyon liralık yatırım olan plastik ambalaj çemberi üretim tesisinin de açılışı yapılan eserler arasında olduğunu belirterek, tüm bu yatırımların Kayseri’ye hayırlı olması temennisini dile getirdi.
“KAYSERİ HİZMETİN VE ÜRETMENİN ANLAMINI ÇOK İYİ BİLİR”
Kayseri’nin, hizmetin kıymetini çok iyi bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü Kayseri üretmenin, çalışmanın anlamını çok iyi bilir” dedi. Son 12 yılda yapılanları anlatmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye biliyor musunuz? Birileri ‘cek, cak’ ile konuşuyor. 'Gelince' diyor, ‘memura şunu vereceğim, bunu vereceğim.’ Çünkü bunların sırtında boş yumurta küfesi var ama bizim sırtımızda dolusu var. Şimdi bunlar, bunları söylerken, ‘şunu yaparak bunu yapacağım’ demiyor. Başında olduğun iktidarı 27,5 milyar dolar Merkez Bankası rezervi ile aldık, 122 milyar dolara çıkardık. ‘Onu nasıl boşaltırız’, bunu düşünerek söylüyor. Çünkü geçmişte, bunları gördük. Böyle boşalttılar. 40 küsur banka, böyle boşaldı. Hatırlayın” dedi.
“BEN MİLLETİN TARAFINDAYIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim isim vermek istemem, şu anda Cumhurbaşkanı olarak milletin tarafında olan bir insan olarak, bir şeyi söylemem lazım, ben her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde bir aslan yatıyor, o ayrı ancak bana diyorlar ki ‘tarafsız olması lazım.’ Ben gelirken ne dedim? Ben milletin tarafındayım, dedim. Şimdi milletimi aldatmak isteyenlere karşı, kalkıp ben tavrımı koymam lazım. Şimdi biz iktidarı kimlerden almıştık. Gelirken 3 partiden almıştık, hatırlayın bir koalisyondu. Bu koalisyonda kimler olduğunu biliyorsunuz; MHP, DSP, ANAP. Şimdi ben koalisyonlar zarar verir dediğim zaman beyefendiler rahatsız oluyor ve hakaretler ediyorlar. Herhalde bu ülkede hakaret edilen cumhurbaşkanlarından, nadide olanlardan bir tanesi de benim. Varsın etsinler. Kem söz sahibine aittir. Ben bunlara hakaret etmiyorum. Sadece bunları mahkemeye gönderiyorum. Yargıda bunların hesabını versinler. Burada, Mehmet Özhaseki kardeşim, bol bol sucuk dağıtıyordu. Ben daha sonra farklı bir uygulama yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, bir şeyi unutmayalım; bunlar 5 yıllığına görev aldı mı o zaman, MHP, DSP, ANAP. Millet 5 yıllığına bunlara görev verdi. Peki 3,5 yıl sonra niye bırakıp kaçtılar?” dedi.
DEPREMLERDEN SONRA YENİDEN İNŞA EDİLEN YERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Ah benim Kayserili kardeşlerim, bunlar var ya Düzce depreminin altında, boğuldular. Düzce depreminin altından kalkamadılar. Sakarya’nın altından kalkamadılar. Biz de deprem gördük. Bingöl depremini, gördük. Anında 24 saatte ben ve arkadaşlarım oradaydık. Van depremini gördük. Anında, 24 saatte oradaydık. Yeni bir Bingöl inşa ettik, yeni bir Van inşa ettik. Simav depremini gördük. Hemen yeni bir Simav inşa ettik. Hiç bunun ekonomik sıkıntılarını duydunuz mu? Ama onların hepsi yapıldı. Oralarda evler, okullar, hastaneler hepsi yapıldı. Hükümet konağı, hepsi yapıldı. Niye? Çünkü biz dürüstlüğün timsaliydik. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapamazdı ama Düzce’de, o depremde bile maalesef o günün koalisyon hükümeti ne yazık ki o yolsuzlukların altında eğildi, çöktü. Bankalar aynı şekilde. 40 banka, bunların hesabını versinler ya. Şimdi kalkmışlar bize dürüstlük dersi veriyorlar, ahlak dersi veriyorlar. Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede. Bunların durumu bu” dedi.
“MAKEDONYA’DA, KOSOVA’DA VE ARNAVUTLUK’TA BİZİ GÖRÜRSÜNÜZ”
“Bunlar bize milliyetçilik dersi veremez. Biz Göktürk Anıtları'na bizzat buradan ta oralara kadar gittim, Karakurum’da 42 kilometre sahrada biz yol yaptık. Orayı açık hava müzesi haline dönüştürdük. Şimdi soruyorum onlar mı millî biz mi millîyiz? Bitmedi, şimdi Moğolistan'da yapıyoruz aynı şekilde. Yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda bir tarafta Göktürk, bir tarafta Orhun. Şimdi o yolu bitirdik. Geçen gün o yolun açılışı yapıldı. Biz buyuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlad-ı Fatihan” diyerek Balkanlardan hiç kopmadıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mostar Köprüsü, Fatih Camisi ve Sinan Paşa Camisi'ni örnek göstererek, “Makedonya'ya git, bizi görürsün. Kosova'ya git, bizi görürsün. Arnavutluk'a git, bizi görürsün. İşte geçenlerde Arnavutluk'taydım. Arnavutluk'ta 130 yıl önce namazgâh yıkılmıştı. Şimdi o namazgâhın olduğu yere biz 5 bin kişilik bir cami yapıyoruz. İnşallah 2 yıl sonra bu caminin açılışını yapacağız. Muhteşem bir cami. Başkentin tam merkezinde. Aynı gün oradan 30 kilometre mesafede Preza'ya gittim. Yine ecdadımız Preza Kalesi'nin içine bir mescit yapmış. Ne dedelerimiz varmış be, ne ecdadımız varmış be. Yaklaşık 8-10 kilometre dağa tırmanıyorsun. Fakat havaalanından iniyorsun, Preza Kalesi'ni görüyorsun ve camide de o minareyi görüyorsun” dedi.
EKONOMİDE VE EĞİTİMDE ATILAN ADIMLAR
Preza Kalesi'nde İşkodra İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin kendilerine ilahiler ve şiirler okuduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesele bu, millîlik bu. Bunu yapabiliyorsan o zaman konuş” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğu dönemi hatırlatarak, "Bu 23 milyar dolarlık borcu kimden devraldık? Bizden önceki hükümetten devraldık. Bir koalisyon hükümetiydi. MHP vardı, DSP vardı, ANAP vardı. Birisi malum şu anda yine var. DSP de malum şu andaki CHP'nin yavrusu. Onlardan devraldık. 23,5 milyar doları ödedik mi? Ödedik, bitti. Şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar borç istiyor. 'Olur' dedik, 'verebiliriz'. Veren el alan elden üstündür. Hesap bu" dedi. Eğitimde attıkları adımları dile getirerek, 79 senede Türkiye'de yapılan derslik sayısının 347 bin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarının ise 12 senede 235 bin derslik yaptığının altını çizdi. "Yere sağlam basmayan, ekonomisi sağlam olmayan bir iktidar bunları yapabilir mi?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak bunların takipçisi olduğunu kaydetti.
“NE ALDATAN, NE DE ALDANAN OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de AK Parti iktidara geldiğinde 76 üniversite bulunduğunu, bu sayının üzerine 117 üniversite ilave ettiklerini belirterek, "Artık üniversite olmayan il yok. Millîlik bu, milliyetçilik bu. Lafla olmuyor bu iş, icraatla oluyor" diye konuştu. Yükseköğretim yurt sayısının 190 iken bu sayının 533'e yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anamuhalefetin başı, 'Bir yılda bütün yurt ihtiyacını karşılayacağım' diyor. Ya dürüst ol, bu milleti aldatmaya kalkmayın. Biz hep meydanlarda şunu söyledik, ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız" değerlendirmesinde bulundu. "Senin biz SSK Genel Müdürlüğünü biliyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Hastanelerde çektiğimiz çileleri biliyoruz. Kendin diyorsun, 'O zamandan on yıl önce daha iyiydi' diyorsun. 'Siyasetçilerin bu işi çözmesi lazımdı' diyorsun. Sen ne işe yarıyorsun? Ne demek ya SSK'nın genel müdürüsün, bir iş yapmayacaksın, böyle bir şey var mı?" Türkiye'de yurtlardaki yatak kapasitesini 182 binden 382 bine çıkardıklarını, ranza sistemini ve koğuş sistemini kaldırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiçbir yüksek tahsil öğrencisi kredi veya burs almamazlık yapmıyor. Hepsi alabilir. Kim müracaat ederse alır" dedi.
KAYSERİ’YE YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'ye yaptıkları yatırım tutarının 12 milyar 400 milyon lira olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Sağlıkta attığımız adımları biliyorsunuz. 2002 yılında göreve geldiğimizde Kayseri'de bölünmüş yol ne kadardı, 83 kilometre. Biz buna 425 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz böyle hizmet ettik. Lafla değil, hizmetle. Bunlarla anılacağız. Kayseri artık çevresindeki tüm şehirlere bölünmüş yollarla bağlı. Köprülü kavşaklarla, viyadüklerle, bölünmüş yollarla, ulaşım konusunda Kayseri'nin adeta çehresini değiştirdik. Şehrimizi Yerköy üzerinden Ankara'ya, oradan İstanbul'a uzanan hızlı tren hattına bağlamak için çalışmalar da devam ediyor. Havalimanımız yeni iç ve dış hatlar terminalleri ile maşallah yoğun bir şekilde çalışıyor. Havalimanımızın yıllık yolcu trafiği ne oldu, 324 bindi biz geldiğimizde, sonra nereye çıktı, 1 milyon 724 bine çıktı."
“İMAM HATİP LİSELERİNİN SORUNLARI ÇÖZÜLDÜ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben de o dertlilerin babasıydım. Dört çocuğumun dördü de imam hatipliydi. İki kızım iki oğlum imam hatip mezunuydu. Onların okul kapılarından nasıl kovulduğunu biliyorum. Üniversiteye alınmadıkları o günleri hatırlıyorum. Ben de bir imam hatip mezunuyum. Çok çile çektiler. Bu ülkede okuyamadılar. Yurtdışına gitmek zorunda kaldılar. Onda da bir hayır vardı. Dünyanın değişik yerlerine imam hatipli kızlar, erkek öğrenciler gitmek zorunda kaldı. Ama ne oldu? Orada doktor, mühendis, mimar, ekonomist oldular. Tekrar yurda döndüler. 'Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya' dediler. Ne yaptık? Dediler ki 'Halledecek misiniz bu işi?' 'Sabır' dedik ama sabrettik zafere ulaştık. Şimdi rahat rahat istediğiniz üniversiteye gidebiliyor musunuz? Orta, lise tamam mı? Başörtüsü diye bir sorun kaldı mı? Düz liselerde bile sorun kaldı mı? Bak Danıştay geçenlerde kararını açıkladı. Nerelerden nerelere geldik. Katsayı problemi var mı? İstediğiniz üniversiteye girebiliyor musunuz?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bizden bir hak var" diyerek, öğrencilerden başarı beklediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millî ve manevi değerlerle mücehhez yeni Türkiye'nin temel taşları olacaksınız. Başı açığıyla, başı örtülüsüyle inşallah yeni Türkiye, millî ve manevi değerlerle mücehhez bu nesil üzerinde yükselecek. Ben buna inanıyorum" diye konuştu.
“MURSİ’Yİ İNŞALLAH İDAM EDEMEYECEKLER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme tarafından idama mahkum edilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Tabii ki Adana'da MİT tırları ihaneti bile bu örgütün asıl gayesini ortaya koymaya yeter. KPSS sorularını çalarak, yüz binlerce gencimizin hayallerinin, umutlarının gasp edilmesi dahi bunların gerçek yüzünü anlamaya yeter. Türkiye'nin enerji projelerini, savunma sanayi projelerini, dış politika stratejilerini dinlemeler ve kayıtlar yoluyla internet üzerinden yabancılara servis etmenin adı belli değil midir?" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "İşte, gerek Mursi konusu, gerekse şu adaletsiz adımlar bize şunu hatırlatıyor, Mursi, şayet idam edilirse ki inanmıyorum, inşallah edilmeyecek, edemeyecekler, terör örgütüyle mücadele hayatını kaybeden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam, Rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecektir diye inanıyorum. Biz, Allah'ın huzurunda eğiliriz, başka hiçbir yerde, hiçbir makam karşısında, emperyal güç karşısında eğilmek bugüne kadar hamdolsun olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Şunu unutmayın, şehitler tepesi boş değil. Biri var, bekliyor ve bir göğüs nefes almak için rüzgâr bekliyor. Biz, bu yola şehitler tepesinde kendimizi bekleyen yeri şerefle, şanla, gururla, başımızın üzerine koyarak çıktık. Biz, ölürsek bu yolda şehit oluruz. Asıl, o malum takım, onlar ölünce ne olacaklar onlar düşünsünler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın milletimiz Menderes'i, 'Şehit Başbakan Adnan Menderes' diye yâd ediyor. Onu darağacına gönderenleri ise nasıl anıyor, biliyorsunuz. 'Demokrasi düşmanları, millet düşmanları ve vatan hainleri' olarak anıyorlar. Ben, bunlara diyorum ki ‘Siz tehdidi bırakın, milletin geleceği için, evlatlarımızın geleceği için ne yapacaksınız onları anlatın’” diye konuştu.
“BİZ HAK YOLUNDA KEFENİMİZİ GİYDİK”
"Ey Kılıçdaroğlu, ey Doğan Medyası, ey Pensilvanya, ey Kandil, aslında cevap vermeye bile değmezsiniz. Ama size tekrar bir tek sözüm var. Hak yolunda kefenimizi giydik. Biz, buna inandık, böyle iman ettik. Bizi, şehitlerin akıbetiyle tehdit ederek, yolumuzdan çevireceğinizi sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Bu millet, size ne kadar yanıldığınızı inşallah 7 Haziran'da bir kez daha gösterecek. 7 Haziran'da bu oyunları, sandıkta siz bozacaksınız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin aşklarının ve dertlerinin belli olduğunu ifade ederek, "Üstad'ın diliyle 'Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgâr, ne yönden esersen es.' Biz, böyle çıktık bu yola" dedi.
“MİLLETİMİZLE BİRLİKTE SON NEFESİMİZE KADAR RABİA’MIZI TEKRARLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Ne yönden eserlerse essinler, bu milletin istikametini değiştirmeye bunların gücü yetmeyecek. Biz, milletimizle birlikte son nefesimize kadar Rabia'mızı tekrarlamaya devam edeceğiz. Rabia, bizim Rabia'mız. Hep birlikte haykıralım, Türkiye duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millet, ne demek bu? Sadece Türk milleti mi? Tek millet kavramının içinde Kürt'ü var, Arap'ı var, Laz'ı var, Çerkez'i var, Gürcü'sü, Abaza'sı, Boşnak'ı, Roman'ı, Arnavut'u var. Türkiye'de ne kadar etnik unsurdan yaşayan varsa, hepsi bu tek millet kavramının içindedir. Onun için imam hatipli vatandaşım siz, bu ümmet kavramını iyi öğrenin. Hepsi bunun içinde. Avşar da var Ahıskalı da var, hepsi bunun içinde. Ne varsa diyorum, ayrım yok. Çünkü biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar, biz 'kafatası milliyetçileri' var ya, onlardan değiliz. Çünkü biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. İkincisi, tek bayrak. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımız ifadesi. Yıldız? Her yıldız, bir şehittir" değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır; Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Vatanımızda, 780 bin kilometrekareyle kimse bu vatan toprakları üzerinde operasyon düşünmesin. Onlar da avucunu yalar, karşısında devletimizi tüm kurumlarıyla bulur ve asla burada en ufak bir tereddüt olamaz" dedi.
“DEVLET İÇİNDE DEVLET OLMAZ; PARALEL DEVLET YAPILANMASININ HESABI BOZULDU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek devlet. Devletin içinde devlet olmaz. Kim ki paralel devlet, böyle bir yapılanma düşünüyor ve düşünüyorlardı, hesap bozuldu. Başbakan'ı dinliyor. Hayasızlara bak, terbiyesizlere bak. Başbakan'ı ofisinde dinliyor. Cumhurbaşkanı'nı, Anayasa Mahkemesi’ni dinliyor, hale bak. Dışişleri Bakanı, özel bir toplantı yapıyor Suriye ile ilgili, onu dinliyor. Bütün bakanlıklarda yaptıkları iş bu ve bunu utanmadan, sıkılmadan da satıyorlar" diye konuştu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi, suçsuzsa bu zat, çıksın gelsin. Niye gelmiyor?" diyerek, kendisinin 10 yıldır gelmesini söylediğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelmiyor. Demek ki suçunu biliyor. Biliyor, onun için gelmedi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara, "Şu anda yeni Türkiye yolunda yürümeye, yeni Anayasaya ve başkanlık sistemine hazır mıyız" diye seslenen Erdoğan, "Benim sizden Cumhurbaşkanı olarak bir ricam var. Ne istiyorum, biliyor musunuz? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Hacı Bektaş-ı Veli, bu nasihati yapıyor bize. Hazırsınız değil mi?" diye konuştu.
“MİLLİYETÇİLİK YAPILAN HİZMETLERLE OLUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta yaptıkları yatırımlarla hastanelerde çekilen çilelerin sona erdiğini söyledi. Göreve geldiklerinden bu yana 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, Marmaray ile denizin altından metroyu yürüttüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 ayda 73 milyon 500 bin yolcunun Marmaray'ı kullandığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrasya Tüneli'nin 2016 yılı sonu veya 2017'de tamamlanacağını, yapımı süren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de dünyanın en büyük ilk üç köprüsünden biri olduğunu kaydetti. Dünyanın en büyük asma köprüsünün de İzmit'te yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim milliyetçilik bu. Bunları yaparsan ülkende millî bir değerin olur" dedi. Yamula Barajı'nın yapımını tamamlayarak Kayseri'ye "deniz" getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millîlik bu, milliyetçilik bu. Lafla yürümüyor bu iş. Benim Kayserili kardeşim bu hesabı gayet iyi yapacak" diye konuştu.
“MİLLETLE DEĞİL, VESAYETLE, PARALEL ÖRGÜTLE, BÖLÜCÜ ÖRGÜTLE VE TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞ TUTANLAR VAR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun meydanlardaki konuşmalarını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun dürüst olmayan ifadelerle milletin karşısına çıktığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu süre içerisinde de bunun hep duvara çarptığı yer Kayseri oldu. Kayseri'de duvara çarpa çarpa devamlı tazminatlar ödedi. Niye bu kadar tazminatı ödediğin halde aynı şeylere hala devam ediyorsun? İşte maalesef siz gerekli dersi verdiniz, mahkemelerden de gerekli dersi aldı. Tamam da Kılıçdaroğlu'nun şimdi bu yalanları nereden bulduğu ortaya çıktı. Kendisi para vaadiyle bir şahsa önce kitap yazdırıyor. Sonra bu kitaptaki iftiraları belge diye gösterip milleti kandırmaya çalışıyormuş. Üstelik bu kitabı yazdırdığı şahsa vadettiği parayı da ödememiş. Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'değerli bir vatandaş' dediği bu adam şimdi 'dolandırıldım' diyerek ortalığı geziyor. Ana muhalefetin genel başkanı bu yalanlarla asıl milleti dolandırmaya çalışıyor. Ama olmadı, millet iradesine, sandığa sahip çıktı. Bunlar Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir çatı kurup karşıma çıktılar, 14 parti bir araya geldi. Çatının çürük olduğu başından belliydi. Ama yine de umutlandılar. Biliyorsunuz 2007 yılında kardeşim Abdullah Gül'ün adaylığını da 367 diye bir garabet uydurup engellemeye çalışmışlardı. Biz her zaman en büyük hakem olarak gördüğümüz millete müracaat edince hamdolsun bu oyun tutmadı. Çünkü bunlar, milletle değil, vesayetle, paralel örgütle, bölücü örgütle, terör örgütüyle iş birliği yapmaya alışkınlar. Konu millete havale olunca her defasında elleri böğürlerinde kaldı" dedi.
“10 AĞUSTOS’TA KURDUKLARI ÇATI TEPELERİNE ÇÖKTÜ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanını halkın seçmesinin önünü de açtıklarını ifade ederek, eskiden cumhurbaşkanlarının Meclis'te kavga, gürültü, pazarlıkla seçildiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1980'de 115 tur oylama yapıldığı halde cumhurbaşkanının seçilemediğini, bunun da darbenin gerekçelerinden biri yapıldığını söyledi. "367 krizinin" gerisinde de benzer bir heves olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bu defa darbeciler değil, milletimiz doğrudan meseleye el koydu, sorunu kökünden çözdü. Darbe ve vesayet ortamında kendilerine iktidar yolunu açmaya çalışanlar, ne yapacaklarını bilemez hale geldiler, 10 Ağustos'ta kurdukları çatı tepelerine çökünce, bu defa 7 Haziran için başka bir iş birliğini devreye aldılar" diye konuştu.
“7 HAZİRAN SEÇİMLERİ, TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFLERİNE GİDEN SÜREÇTE BİR YOL AYRIMIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel seçiminin Türkiye için önemine işaret ederek, "7 Haziran seçimleri, Türkiye'nin 2019'a ve dolayısıyla 2023 hedeflerine giden süreçte çok önemli bir yol ayrımıdır. Bu yol ayrımının bir tarafında ana muhalefet partisini önüne katmış sürükleyen iki örgüt var, bunlar bölücü örgüt ve paralel örgüt. Milliyetçi olduğu iddiasındaki parti de bunların gölgesine sığınmış, onlarla aynı yolda yürüyor. Bir zamanlar okyanus ötesine verip veriştirenler, şimdi onlarla bal kaymak olmuşlar. Ben buna 'eski Türkiye koalisyonu' diyorum. Bakıyorsunuz seçim beyannameleri birbirinin kopyası. Meydanlarda aynı şeyi söylüyorlar. Sadece asgari ücret konusunda anlaşamıyorlar. Asgari ücreti de açık artırmaya çıkarmışlar. Birisi bin 400, birisi bin 500, birisi bin 800, birisi de çıkmış 5 bin diyor. Herhalde 5 bin diyene verirsiniz oyları. Böyle komik şey olur mu? Asgari ücret denilen olay bir korumadır. Yani sen bu rakamın altına inemezsin. İşveren olarak ne verirsen ver, ister 2, 3, 4 ver" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer partilerin, ülkenin ve milletin geleceği için en küçük plan ve projeleri olmadığını belirterek, “Sadece hükümete ve şahsıma saldırıyorlar. Hadi hükümeti anladık, bana niye saldırıyorsunuz. Ben seçime girmiyorum ki. Benim de herkes gibi bir tane oyum var. İnşallah 7 Haziran'da gidip gönlümdeki parti hangisiyse oyumu vereceğim” dedi.
“CUMHURBAŞKANI’NI ENGELLEYEMEZSİN, CUMHURBAŞKANI KONUŞUR”
"Cumhurbaşkanı’nı konuşturmayın" diye Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yapılan başvuruların reddedildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı’nı engelleyemezsin, Cumhurbaşkanı konuşur. Meydanlarda, televizyonlarda konuşur. Cumhurbaşkanı’nın vatana ihanet suçu dışında bir suçu da olmaz, olay bu. Bunlar Anayasa da okumuyorlar. Hiçbir şey okudukları yok. Siyaseti proje üzerinden değil, şahıslar üzerinden yapmak kolaylarına geliyor. Haklarını yemeyelim, hiç projeleri yok da değil. Ortak bir iki projeleri var. Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırmak. Ne günlere geldik. Ana muhalefet 'imam hatip okullarını kaldırmayacağım' diyor Kayseri'de. Sen kimi uyutuyorsun, 1 artı 8 artı 4 diyorsun, bu formülü geçmişte uyguladın zaten, imam hatiplerin orta kısmını öyle kapattınız. Oyun bu, Kayseri bunu yutar mı? Ben de meydanlarda bunu söylüyorum. İmam hatiplerin orta kısmını kapattılar, bir anda 600 bin olan öğrenci sayısı 60 bine düştü. Şimdi 1 milyona çıktı. Bunları rahatsız eden bu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an’ın Kürtçe mealinin basılmasına da karşı çıkıldığını, Diyanet İşleri Başkanı’nın kullandığı aracın eleştirildiğini kaydederek, "Diyanet İşleri Başkanımızın altındaki Mercedes'e taktılar. Değeri 1 milyon yani 1 trilyon, böyle bir rakam yok. 330 bin liralık bir Mercedes. Koskoca Diyanet İşleri Başkanımızın makama tahsisli bir Mercedes'e binmesinden daha doğal ne olabilir? Bu makam bizim manen en yüce makamlarımızdan bir tanesi. Ama ona kafayı taktılar, çünkü bunlar dinden, İslam'dan rahatsız" diye konuştu.
“BİZİ MENDERES’İN AKIBETİYLE TEHDİT EDEN SAVCILAR VAR”
Menderes'in akıbetiyle kendilerini tehdit eden savcılar bulunduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Ana muhalefet genel başkanı bu savcıya 'hukuk adamı' diyor. Dün DHKP-C militanlarına 'hukuk adamları' diyordu, bugün paralel örgütün militanları için aynı sıfatı kullanıyor. Bunların hukuktan anladıkları 27 Mayıs hukuku olunca, paralel örgütün ve terör örgütünün militanlarını da hukuk adamı olarak görürler. Kayseri'de teröriste terörist derler öyle mi? Bunlar hukukçu falan değil, örgüt militanı. Adana'daki MİT tırları meselesini hatırlıyorsunuz değil mi? Suriye'deki Bayır Bucak Türkmenleri'ne yardım götüren tırları, paralel örgütün savcıları, polisleri, askerleri durdurup dünyaya bir mesaj vermeye çalıştılar. Amaçları Türkiye'yi terör örgütüne destek veren bir ülke göstermekti. Maalesef 'milliyetçiyim' diyenler bile bizim karşımıza dikildiler o zaman. Bunun adı açıkça vatana ihanettir. Benim gönlümde de milletimin gönlünde de bunlara verilecek ceza aslında bellidir ama Türkiye bir hukuk devleti. Hem de onlara rağmen bir hukuk devleti. Bizim ana muhalefetin genel başkanının özlediği 27 Mayıs hukukunun bunlara dahi uygulanmasına gönlümüz razı olmaz."
MURSİ’YE VERİLEN İDAM CEZASI KARARI: “AVRUPA BİRLİĞİ’NDE İDAM YASAK; NİYE SESİNİZ ÇIKMIYOR?”
Millî Güvenlik Kurulu’nda "ihanet şebekesiyle ilgili karar alındığını" dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararın gereğinin yerine getirileceğini vurguladı. Darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin idama mahkûm edilmesini ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mısır'da, yüzde 52 ile milletin oylarıyla iş başına gelen Mursi'yi ve arkadaşlarını, 122 kişi, idama mahkûm kararı aldılar. Türkiye'de de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi, 'Şok karar, yüzde 52 ile idam.' Ey Doğan Grubu, seni muhatap almam ama şunu bilmen lazım, siz hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz. Şunu bil, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Bizim ölümümüz şahsiyetlidir, Mursi'nin idamı şahsiyetlidir. Nitekim eşi de çocukları da mahkemeye bile gitmediler, 'biz bu mahkemeyi kabul etmiyoruz' dediler. İşte onur, şahsiyet budur. O insanların hiçbirisi adam öldürmediler, kimseyi katletmediler. Ama buna rağmen onun Millî Savunma Bakanı olan darbeci Sisi, şu anda kendi memurlarıyla bu kararı aldı. Ben buradan tekrar Avrupa'ya, dünyaya sesleniyorum, ey Avrupa, ey Batı, hani Avrupa Birliği'nde idam yasaktı, niye sesiniz çıkmıyor, niye siz darbeci Sisi'nin yanında yer aldınız? Dünyaya sesleniyorum, uluslararası kurumlara sesleniyorum, niye yaptırım uygulamadınız?" dedi.
“BU KARARLA SANDIK, DEMOKRASİ VE MİLLÎ İRADE İDAMA MAHKÛM EDİLMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de Gezi olayları olduğu zaman Avrupa'nın, bütün medyasıyla kendilerine saldırdığını söyledi. “Gezi'de dert başkaydı, Türkiye'yi zaafa uğratmak. Ama başaramadılar, bittiler, tükendiler" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Zannettiler ekonomik olarak çökerteceğiz, onu da başaramadılar. Mursi'ye ve arkadaşlarına karşı yapılan bu olay yenilir yutulur bir olay değildir. Dünyanın buna sessiz kalması bilesiniz ki kendini inkârıdır. Eğer 'demokrasi, sandık' diyorsanız, şu anda dün açıklanan bu kararla sandık idama mahkûm edilmiştir, demokrasi idama mahkûm edilmiştir, millî irade idama mahkûm edilmiştir. Doğan Grubu, sen de avucunu daha çok yalarsın. Beraber hareket ettiğiniz paralel örgüt, aynı şekilde siz de çok avucunuzu yalarsınız. Çünkü bizim abdestimizden şüphemiz yok, onun için de namazımızdan şüphemiz yok. Biz, 'Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır' diyerek bu yola çıktık. Biz ona inandık, ona teslim olduk. Bu yolda da böyle yürüyeceğiz. Böyle yürümekte kararlıyız.”