Samsun’da gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz ve geleceğimiz için çıktığımız bu yolda Türkiye’nin doğrudan milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı olma şerefini bu kardeşinize verdiniz. Önemli bir yol ayrımında yine sizlerle birlikteyiz. Yeni Türkiye yolunda mı yürüyeceğiz, yoksa eski Türkiye yolunda mı kalacağız? 7 Haziran’da işte hep birlikte buna karar vereceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da toplam yatırım tutarı 471 milyon olan 42 eser ve hizmetin toplu açılış törenine katıldı ve halka hitaben bir konuşma yaptı.
Samsun Çarşamba Havalimanı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Vali İbrahim Şahin, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yavuz Selim Kahveci, milletvekilleri ve diğer ilgililer karşıladı.
Çarşamba Havalimanı’ndan Samsun Cumhuriyet Meydanı’na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ilçelerdeki, mahallelerdeki ve köylerdeki tüm Samsunlulara sevgilerini ilettiğini belirterek, “Sözlerimin hemen başında, 10 Ağustos 2014 seçimlerinde yüzde 66’lık bir oy oranıyla şahsıma verdiğiniz destek için şükranlarımı sunuyorum. İnşallah itimadınıza, güveninize ve teveccühünüze layık olacağım” diye konuştu.
“BİZ EFENDİ OLMAYA DEĞİL, HİZMETKÂR OLMAYA GELDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “insanların en hayırlısı, insanlara hizmet edendir” anlayışıyla çalışacağını belirterek, “Biz, efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” dedi.
Samsun’a toplam yatırım bedeli 471 milyon lira olan 42 ayrı eserin resmî açılışını yapmak için geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığının 33 milyon liralık yatırım bedeli olan 15 ayrı eğitim tesisinin, Gençlik ve Spor Bakanlığının yapımını tamamladığı öğrenci yurtları, spor tesisleri, gençlik merkezleri ile Sağlık Bakanlığının yaptırdığı hastanelerin, 19 Mayıs Üniversitesinin tesislerinin, TOKİ konutlarının, Orman ve Su İşleri Bakanlığının 18 taşkın koruma projesinin, Seyit Kubbeddin Türbesi’nin restorasyon işinin ve Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarının resmî açılışını yapacaklarını anlattı. Açılışı yapılan eser, hizmet ve yatırımların Samsun’a ve Samsunlulara hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımlarda emeği geçen kurum, kuruluş ve kişilere de teşekkür etti.
“SAMSUN, ADETA KARADENİZ’İN BİR TAÇ YILDIZI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsunluların hizmetin kıymetini iyi bildiğini, Başbakanlığı döneminde, 12 yılda, Samsun’a 14 milyar 300 milyon lira değerinde yatırım gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Bizde -cek, -cak yok. Biz buyuz, bunlar yapılanlar. Biz, tarihinde Samsun’un görmediği hizmetleri tüm Türkiye’de olduğu gibi Samsun’a da getirdik. Samsun, farklı bir yer. Samsun, adeta Karadeniz’in bir taç yıldızı. 19 Mayıs, yarın, buradan istiklal ve istikbalimizin mücadelesi başladı, öyleyse atacağımız adımlar önem arz ediyor” diye konuştu.
“AÇILIŞ TÖRENİNİN 19 MAYIS’IN BİR GÜN ÖNCESİNDE OLMASI ANLAMLI”
Toplu açılış törenini anlamlı bir gün olan 19 Mayıs’ın bir gün öncesinde yapmak istediklerini ve bugün Samsun’a geldiklerini, yarın da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gençleri ağırlayacağını, gençlerle hasbihal ederek, geleceğin Türkiye’sine yönelik adımları beraber atacakları belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “19 Mayıs Üniversitemizi 20 ayrı eğitim kurumu, 7 bin kişilik öğrenci yurtlarıyla daha da güçlendirdik. Samsun’a 400 yataklı bölge hastanesi kurduk. Şimdi de şehrimize bin 150 yataklı bir şehir hastanesi kazandırıyoruz, projeyle ilgili tüm sorunlar çözüldü, inşallah en kısa sürede hayata geçiyor. 300 yataklı Gazi Devlet Hastanesi’ni de şehrimize kazandırıyoruz. Samsun’a 107 trilyonluk yatırımla 34 bin seyirci kapasiteli stadyumu kazandırıyoruz. İnşallah önümüzdeki sezondan itibaren Samsunsporumuz maçlarını bu stadında oynamaya başlayacak. Bugüne kadar Samsun’da tamamlanan toplu konut sayısı ne oldu biliyor musunuz? 7 bin 600. Şehrimizde biz göreve geldiğimizde, yani 2002 yılının sonunda, 79 senede yapılan bölünmüş yol neydi? 120 kilometre. Biz, 12 senede ne yaptık? 183 kilometre yaptık, fark bu. Demiryolunu sahile buluşturduk, şimdi sıra hızlı tren hattında. Samsun’dan Kırıkkale’ye uzanan hızlı tren hattıyla ilgili çalışmalar etüt proje haline geldi. Bu projelerin hepsini de günlük hayatta yaşıyor gayet iyi biliyorsunuz. Şimdi diyebilirler birileri, ‘Cumhurbaşkanı bunları niye konuşuyor’. Ben Cumhurbaşkanı olarak bunları konuşmuyorum, 12 yıllık Başbakanlığım döneminde yaptıklarımı anlatıyorum, anlatmayım mı? Bunu anlatayım değil mi? Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Bunları anlatmamız lazım. 1 hafta önce anlattığınızı, 1 hafta sonra herkes unutuyor, bilinsin” dedi.
“10 AĞUSTOS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ İÇİN İLK MİTİNGİMİZİ SAMSUN’DA YAPMIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye’de 79 yılda 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendisinin Başbakanlığı döneminde, 12 yılda ise 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol yapıldığını anlatarak, “Samsun’dan Sarp’a yola çıktığınız zaman, 12 yıl önce biz geldiğimizde bu yolların ne kadarı yapılmıştı? Yüzde 35’i, bunu biz sıfırladık, biz tamamladık, bitirdik. O dağları biz deldik, biz. Nasıl deldik? Biz, aşığız. Biz Ferhat’ız, siz de Şirin. Ferhat âşık olur da ona dağlar dayanır mı, dayanamadı, deldik geçtik. 12 tanesinin açılışını bizzat ben yaptım” dedi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol medeniyettir, yolu olmayan ben medeniyim diyemez. Şimdi çıkmışlar bunları konuşuyorlar mı? Yok. Bu arabalarla bu yollardan gidip geliyorlar. Bu malum kişiler ‘biz buradan bir zamanlar o Armelit Dağı’na çıktığımız zaman neler çektiğimizi biliyoruz’ demiyorlar. Bu yollar olmazsa ne olurdu halimiz. Şimdi bakıyorsunuz yollar yapıldı, oteller de yükselmeye başladı. Artık buraya turisti de gelecek, buralarda alışveriş daha da artacak, bunları inşallah daha iyi noktaya taşıyacağız. Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 96 yıl dönümü. Biz de 10 Ağustos seçimleri için ilk mitingimizi nerede yapmıştık? Samsun’da yapmıştık, buradan yola çıkmıştık. Hamdolsun ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için, geleceğimiz için çıktığımız bu yolda yüzde 52’lik oy oranıyla Türkiye’nin doğrudan milletin oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı olma şerefini bu kardeşinize verdiniz. Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında yine sizlerle birlikteyiz. Önümüzdeki seçimlerde sadece yeni bir meclis, yeni bir hükümet belirlenmeyecek. Onlarla birlikte Türkiye’nin gelecekteki istikameti belirlenecek. Yeni Türkiye yolunda mı yürüyeceğiz, yoksa eski Türkiye yolunda mı kalacağız? 7 Haziran’da işte hep birlikte buna karar vereceğiz.”
“10 AĞUSTOS 2014’TEN SONRA HİÇBİR ŞEYİN ESKİSİ GİBİ YÜRÜYEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Türkiye'yi 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığına getiren sürecin temellerinin 2007 yılında atıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haziran ayındaki seçimlerde atılacak temellerin de Türkiye'yi önce 2023, ardından 2053 hedeflerine ulaştıracağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 yılının İstanbul'un Fethi'nin 600. yılı olduğunu belirterek, "İnşallah bu vizyonu şekillendirmeye başlayacak. 2007 yılında ne olduğunu hatırlıyorsunuz değil mi? Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak, karşımıza 367 diye ne hukuka ne ahlaka uyan bir engel çıkardılar. Biz de hemen milletimize müracaat ettik. Oradan aldığımız destekle bu meseleyi çözdük. Bu arada bir şey daha yaptık. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine imkân sağladık. Vesayetin tüm imkânlarını kullanarak önümüz kesmek isteyenler, bu şekilde yeni Türkiye'nin inşasının yolunu açmış oldular. Mevlam görelim neyler. O kadar, o kadar. Baskıyla, tehditle 1961 yılında Samsunlu Ali Fuat Başgil'e engel olmuşlardı. Biz 46 yıl sonra sadece Ali Fuat Başgil'e yapılan haksızlığı telafi etmekle kalmadık, daha da ötesine geçerek bu işi doğrudan milletin iradesine teslim ettik. Bu önemli bir karardı. 10 Ağustos 2014'ten sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi yürüyebilmesi mümkün değil. Artık yeni Anayasa ve başkanlık sistemi, kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak ülkemizin gündemine girmiş bulunuyor. Bundan sonra tartışmamız gereken yeni Anayasanın, başkanlık sisteminin içeriği olmalıdır. Bu konuda Türkiye'nin 2011 seçimlerinde oluşturduğu zaten bir birikim var. Milletimizin bu konuda ortaya koyduğu güçlü talebe, artık kimse bigâne kalamaz" dedi.
“SAMSUN, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN SEMBOL ŞEHRİDİR”
Samsun'un, geleceğine sahip çıktığını gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah coşkunuzu daim kılsın, Allah birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim kılsın. İstiklal Savaşımızın müjdecisi Samsun bu işe tamam diyorsa, inşallah bu iş tamamdır" dedi. Samsun'un özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sembol şehri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin yine önemli bir özgürlük ve demokrasi mücadelesine sahne olduğunu söyledi.
“TÜRKİYE’NİN İSTİKBALİNE KASTEDENLER ESKİ TÜRKİYE ÖZLEMİ İLE BİR ARAYA GELDİLER”
Türkiye'nin istikbaline kastedenlerin eski Türkiye özlemi ile bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların içinde bölücü terör örgütü ve paralel yapı denen çete olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Yapı'nın Millî Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içine "ulusal güvenliği tehdit eden legal görünümlü illegal örgüt" olarak girdiğine dikkati çekerek, "Maalesef muhalefet partileri de bunların dümen suyuna girmiş durumda" dedi.
Van Belediyesi’nin musluklarından kan akan bilboardlar hazırladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hale bak. Bir belediyenin su, kanalizasyon idaresinin musluklarından kan akıyor. Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Ey benim sevgili vatandaşlarım, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Abaza’sı, Boşnak’ı, Arnavut’uyla... Aklınıza kim gelirse, 78 milyonun, artık bu terör örgütünün güdümündeki siyasi örgüte 7 Haziran'da gereken cevabı verecek misiniz? Bakın bu çok önemli. Niye, o musluklardan kan akamaz, o musluklardan berrak su akar. Şimdi ne oldu? Bu gidişte baktım ki o musluklardan kan akmıyor, değiştirmişler onları" diye konuştu.
“BU MİLLETİ DEĞERLERİNDEN KOPARMADAN HEDEFLERİNE ULAŞAMAYACAKLARINI ÇOK İYİ BİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bütün kazanımlarına, en çok da milletin inanç değerlerine saldırıldığına işaret ederek Erdoğan, şunları kaydetti: "Çünkü bu milleti değerlerinden koparmadan hedeflerine ulaşamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Bir yerlerden talimat almışçasına aynı kurumlarımıza hücum ediyorlar. Bir zamanlar bu CHP zihniyeti 'Kabe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter' diyordu. Şimdi de aynısını HDP yapıyor, o da ne diyor 'Taksim Kabe'mizdir' diyor. Bizim tek kıblemiz Kabe’miz o da Mekke'de. Bunlara gereken dersi vermek lazım. Bir tane adayları var. Sözde Diyarbakır Müftüsü. Şu hale bak yahu. Eğer 'Benim partimin dini Zerdüştlük olsa ben yine oradan aday olurdum' diyor. Bu adam Diyarbakır Müftüsü idi. Ne büyük yanlışlar yapılmış. Şimdi göstermelik onu vitrine çıkarmışlar. Artık bundan sonra yeri, yurdu belli oldu."
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ BASTIRDIĞI KÜRTÇE KUR’AN MEALİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan Kürtçe mealini Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kürsülerde gösterdiğini ve bunu Diyanet İşleri Başkanlığının başarısı olarak anlattığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama dürüstlükten, doğruluktan nasibi olmayanlar çıkmış ne diyor? 'Diyanet, ondan bir tane hazırlamış. Onu da Cumhurbaşkanına göndermiş.' Eline, diline dursun. Diyanet İşleri Başkanlığımız ondan 10 bin tane hazırladı ve Güneydoğu Anadolu'ya, doğuya gönderdi. Hatta şimdi Ermenicesini de hazırlıyorlar. Bizim Mesnevi 18 dilde hazırlandı. İnşallah Kur'an meali de birçok dilde hazırlanacak. Tabii baktılar ki tutmuyor. Bu sefer Diyanet İşleri Başkanımıza tutturdular bir Mercedes araba hikâyesi, oradan bastırmaya başladılar. Bunlara yabancı değiliz. '1 milyon' dediler. Hâlbuki arabanın bedeli 330 bin lira. Bugün Mercedes'e binmek artık lüks olmaktan çıkmış. Kendi altlarında Mercedes var. O denilen o adamların hepsinin altında Mercedes var. Kendi yavrularını yurtdışında okutuyorlar, gelip bize çakıyorlar. Ne oluyor, niye rahatsız oluyorsun? Açık, net oyna. Bakıyorsun ana muhalefet diyor ki 'İmam hatipleri kapatmayacağız.' Ya dürüst ol. Dün Kayseri'deydim. Orada da söyledim. Tabi Kayseri'de 'Kapatmayacağız' demek zorunda. Kayseri orası. Samsun'da da aynı şeyi söylemek zorunda. Seçim beyannamesinde var. 'Bir artı sekiz artı dört.' Bu formül nedir biliyor musunuz? İmam hatiplerin orta kısmının kapatılması formülüdür. Biz bunu daha önce gördük" dedi.
Kendisinin ve çocuklarının imam hatip mezunu olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben dertliyim. Çünkü benim çocuklarım, iki kızım, yeri geldi okul kapısından döndü, üniversiteye gidemediler. Başörtüsü sebebiyle gidemediler. Mecburen yurtdışına gönderdik. Oğlum yüksek puan almasına rağmen katsayı engeline takıldı. O da gidemedi. Mecburen onu da gönderdik" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlunun, Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisansını yaptığını, kızlarının da dünyanın saygın üniversitelerinde yüksek lisans eğitimlerini aldıklarını söyledi.
“MİLLÎ VE MANEVİ DEĞERLERİNE BAĞLI BİR NESİL OLARAK SİZİ KARŞIMDA GÖRÜYORUM”
Konuşmasında "Şimdi ben, imam hatip neslinden, meslek lisesi mezunlarından da bunu bekliyorum" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık başörtünüze saldırı var mı? Başı açık, başı örtülü kardeşçe bu ülkede yürüyor musunuz, yaşıyor musunuz? Özgürlük bu, kardeşçe yaşamak bu. Biz bunu yaptık. Kardeşlerim, biz bunu getirdik. Ama onlar, ayrımcılık yaptılar. Şimdi katsayı var mı? İsteyen istediği üniversiteye gidiyor mu? Millî ve manevi değerlerine bağlı bir nesil olarak sizi karşımda görüyorum ve bunu başaracaksınız. Bu konuda mutabık mıyız? Anlaştık mı? Haydi bakalım" dedi.
“BİZ DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK, İSTİKBAL VE İSTİKLAL DİYORUZ; ONLARIN AKLINDA 27 MAYIS, SİSİ VE ESED VAR”
28 Şubat döneminde, bu milletin inancına her türlü hakareti yapanların, listelerin başına konulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok enteresan. Avrupa'da 'Alisiz Alevilik' fitnesini yayanları 'aday' diye milletin karşısına çıkartıyorlar. Tüm bunları açık bir iş birliği, açık bir söz birliği içinde yapıyorlar. Seçim beyannamelerine bakın, birbirinin kopyası. Meydanlarda söylediklerine bakın, hepsi aynı ifadeler. Vaatleri bile aynı. Sadece rakamda anlaşamıyorlar. Biz bunlara karşı çıktığımız, foyalarını ortaya döktüğümüz zaman da arkalarına aldıkları örgütler, çeteler, medya kuruluşları aracılığıyla bizi tehdit ediyorlar. Ne diyorlar? 'Sonunuz, Menderes gibi olur' diyorlar. Ne diyorlar? 'Yüzde 52 oy ile seçilen Cumhurbaşkanına idam' diyorlar. Güya bizi Mısır'da, Mursi'nin aldığı cezayla korkutuyorlar. Şimdi ben buradan açık ve net sesleneceğim. Her gün sesleneceğim. Çünkü biz bu medya gruplarını, paralel örgütü gayet iyi biliriz. Gezi olayları sırasında da hem Meclis kürsüsünden hem gazete köşelerinden bizi Mursi'nin akıbetiyle yani darbeyle tehdit etmişlerdi. Şimdi de aynı tehdidi, idam cezası talebi üzerinden tekrarlıyorlar. Görüyorsunuz işte. Biz 'demokrasi' diyoruz, 'özgürlük' diyoruz, 'istikbal' diyoruz, 'istiklal' diyoruz. Onların aklında 27 Mayıs var, Sisi var, Esed var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlana'nın, "Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar" sözlerini hatırlatarak, "Bunların aklında, 27 Mayıs'taki gibi bir cunta darbesiyle iş başına gelmek ve onlar gibi milletin adamlarını darağaçlarında sallandırmak var. Bunların aklında, Mısır'daki gibi darbeyle yönetimi ele geçirmek, Esma kızımızın şehadeti gibi şehitlerin sayısını artırmak var. Sonra da milletin temsilcilerini cezaevlerine doldurup idamla yargılamak var" diye konuştu.
“BİZE MENDERES İLE MURSİ’NİN DURUMUNU ÖRNEK GÖSTERENLERE CEVAP, MİLLETİN SİNESİNDEN GELİYOR”
"Milletimiz de biz de bu tavırların hiçbirine yabancı değiliz" değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "27 Mayıs'ta, ülkenin seçilmiş Başbakanı alçakça katledilirken, 'Ordu vazife başında' manşetleri ile buna alkış tutanları çok iyi biliyoruz. 12 Eylül'de 'Bir sağdan, bir soldan' diyerek, suçlu olup olmadığına bakmaksızın gençler ölüme gönderilirken 'Titreyerek darağacına çıktılar' başlığı atanları çok iyi biliyoruz. 28 Şubat'ta 'Gerekirse silah kullanırız' manşetleriyle milleti tehdit edenlerin pervasızlıkları daha dün gibi gözlerimizin önünde. Okullarda başörtüsünü serbest bırakan kanun çıktığında attıkları '411 el kaosa kalktı' manşetini hatırlamamak mümkün mü? Kim atmıştı bu başlığı? Doğan Medya Grubu. Ey Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın, varamayacaksın da. Bunu da kendine yaparsın. Unuttuğunuz bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Bugün artık milletiyle bütünleşmiş bir devlet, milletine hizmetten başka gayesi olmayan kurumlar var. Menderes'in akıbetini, Mursi'nin durumunu örnek göstererek yaptığınız çağrılara cevap, umduğunuz yerlerden değil, milletin sinesinden geliyor. Ne diyor milletimiz bunlara? 'Hadi oradan' diyor. 'Yeter, söz de karar da milletin' diyor."
“7 HAZİRAN’DA MİLLETİMİZ BUNLARA BİR KEZ DAHA HAK ETTİKLERİ CEVABI VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 yıldır bize verdikleri destekle bu milletimiz her seçimde bunlara hep aynı mesajı iletti. İnanıyorum ki 7 Haziran'da milletimiz bunlara bir kez daha hak ettikleri cevabı verecek" ifadesini kullandı. İstiklal Marşı'nın "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın" dörtlüğünü okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O kadar" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, milletin, bugüne kadar elde edilen her başarı için büyük bedeller ödediğini, Çanakkale Savaşı'nda dünyanın en güçlü ordularının yenildiğini, Kurtuluş Savaşı'nın kapısının açıldığını, bu uğurda en eğitimli, dinamik insan varlığının feda edildiğini söyledi. Kurtuluş Savaşı'yla "Hasta adamdan, genç bir Cumhuriyet’in çıkarıldığını" belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bu süreçte pek çok iddiamızdan, hakkımızdan vazgeçmek zorunda kaldık. 92 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca, ne zaman başımızı önümüzden kaldırıp ufka bakmaya kalksak, hemen karşımıza engeller çıkardılar. Darbelerle, muhtıralarla, ekonomik, siyasi krizlerle çıktılar. Ama biz, bunların hiçbirine aldırmadık" diye konuştu.
İSTANBUL’DA YAPILAN MEGA PROJELER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapamazsınız" demelerine rağmen Marmaray'ı yaptıklarını ifade ederek, "Ecdadımız Fatih karadan gemileri yürüttü, biz de denizin altından metroyu yürüttük. 18 ayda 73,5 milyon yolcu taşıdı metro. Şimdi Avrasya Tüneli yapılıyor, yine denizin altından. O da devam ediyor hızla" dedi. Boğaz’ın üzerine yapılan köprünün, dünyanın en büyük ilk üç köprüsünden birisi olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim'e yetiştirilmeye çalışılan köprünün 4 gidiş, 4 geliş olacağını, ortasından da hızlı trenin gideceğini, bunun büyük bir mutluluk olduğunu dile getirdi. İstanbul'da yapılan üçüncü havalimanının 6 pistten oluşacağını, yıllık 150 milyon yolcu kapasitesinin bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 milyar avroya mal olan havalimanından, 22 milyar kira alınacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, okullarda kitapların ücretsiz verildiğini, gelecek hafta 600 bin tabletin dağıtılacağını ifade ederek, "Kalkmış birisi diyor ki 'ben asgari ücreti bin 400'e çıkaracağım', öbürü diyor ki 'bin 500'e çıkaracağım, öbürü diyor ki 'bin 800', öbürü diyor ki '5 bin.' Asgari ücret açık artırmaya çıktı, var mı artıran? Böyle bir mantık olmaz. Sor bunlara, asgari ücreti bile bilmezler. Anlamını bilmezler. Öbürü de memur kardeşlerimi aldatıyor. Emekli memurlar, 'sana şu kadar vereceğim.' Sen daha önce ey MHP bu ülkede iktidar değil miydin? DSP ile beraber CHP'nin yavrusudur aslında, ANAP, üçlü koalisyon yok muydu? Millet size 5 yıllığına görev vermedi mi? Peki ne için 3,5 yılın sonunda bırakıp kaçtın? Neden kaçtın? Çünkü bunlar, Düzce depreminin altında kaldılar ama biz bak geldik, Bingöl depremini yaşadık, anında yeni bir Bingöl inşa ettik, Simav depremini yaşadık, anında Simav'ı inşa ettik. Van depremini yaşadık, yeni bir Van inşa ettik, biz buyuz" dedi.
Ülkemizin IMF'ye olan borcun ödendiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar vardı, şimdi 122 milyar dolar. Nereden nereye. Herhalde bunlar kafayı, oradaki paralara taktılar, 'nasıl olsa para var' diyorlar, 'biz gelir, burayı bir daha boşaltırız.' Bunlar bankaları sıfırladılar, 30'a yakın banka iflas etti. Devlet 40 milyar dolar borçlandı bunlar yüzünden" diye konuştu.
“İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN DEDİK VE BU SÜREÇTE ÇOK BÜYÜK MÜCADELE VERDİK”
İşçiden, memurdan "zorunlu tasarruf" ve "ev vereceğiz" diye toplanan parayı, AK Parti'nin ödediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Biz dertliyiz, biz size sevdalıyız, bizim size aşkımız var. Onun için bu hizmete devam edeceğiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik ve bu süreçte çok büyük mücadele verdik. Kimi zaman darbe, kimi zaman ölüm tehditleri aldık, partimizi kapatmaya çalıştılar. Projelerimizi, ekonomimizi sabote etmeye çalıştılar. Bölücü örgüt aracılığıyla sokakları terörize ettiler. 6-7-8 Ekim'deki olayları biliyorsunuz değil mi? 50 kişi öldü. Ne dedi? 'Dökülün sokağa.' Şimdi bu insan gelmiş oy istiyor, hangi yüzle? Paralel çete aracılığıyla devleti çökertmeye kalktılar ama hamdolsun hepsi boşa çıktı. Şimdi yine topyekûn bir saldırıyla karşı karşıyayız. Onun için yeni Türkiye hedefimize saldırıyorlar. İstiyorlar ki Türkiye yeniden 1940'ların, 70'lerin, 90'ların Türkiye’si haline gelsin, istiyorlar ki millet aradan çekilsin. Kardeşlerim, buna muvaffak olamayacaklar."
“ÜLKEMDE 78 MİLYON, BU TEK MİLLET KAVRAMININ İÇİNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet deyince akla sadece Türkler gelmesin, bu kavramın içinde Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Arnavut'u, Boşnak'ı var. Yani ülkemde 78 milyon, bu tek millet kavramının içindedir. Niye? Çünkü Rabbim ne buyuruyor? 'Ne Arap'ın beyaza ne beyazın Arap'a üstünlüğü yoktur, üstünlük sadece, takva iledir.' Ölçü bu" diye konuştu. "Birbirimizi Allah için seveceğiz, makam, mevki için değil, ırktan dolayı değil" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kafatası ırkçılarının değil, birbirini Allah için sevenlerin lazım olduğunu ifade etti.
“BİZ RÜKÛDA EĞİLMEKTEN BAŞKA KİMSENİN KARŞISINDA EĞİLMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Tek millet, tek bayrak, şu bayrağımızın rengine bak be, şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız, her yıldız bir şehittir. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' İşte bu vatan, toprakları uğrunda ölenlerle yoğruldu ve bu hale geldi. 780 bin kilometrekare, burada kimse operasyon düşünemez, eğer düşünüyorsa karşısında bizleri bulacaktır, milletimizi bulacaktır ve paylarını ağır öderler, bedellerini ağır öderler, asla bunlara prim vermeyiz. Tek devlet, devlet içinde devlet asla. Niye gelmiyorsun Pensilvanya'dan, suçun yoksa gel. Pensilvanya’da beyefendiye vermişler 400-500 dönüm yer, cami vaizinden saltanata bak ya, hem de Amerika'da ve durmadan da davalar açıyor. Ne kadar da parası var, bu kadar harcı nereden buluyor, bu harcı bul gönder, hale bak ve hala bunlara aldanan kardeşlerim var. Ben diyorum ki artık bu aldanmayı bırakın. Biz uluhiyette Allah'tan başka hiçbir güç tanımayız, rububiyette Allah'tan başka hiçbir güç tanımayız. Değerli kardeşlerim, biz rükûda eğilmekten başka kimsenin karşısında eğilmeyiz. Ama bunlar eğiliyor, ne diyor 'O dediyse doğrudur'. Hayır, değildir, Allah dediyse doğrudur. Biz olaya böyle bakacağız. Sevgililer sevgilisi bir iz ortaya koydu o izde gideceğiz ve milletimizle birlikte bu mücadeleyi 2023 hedeflerine ulaşana, 2053, 2071 vizyonlarımızı gerçekleştirene kadar sürdüreceğiz."
Arif Nihat Asya'nın, "Torunlarım dört yana kol kol gitsin, Malazgirt'ten İstanbul'a yol gitsin, Gelip sana çarpan gücü yavaştan, Anlamazsa haritadan sil gitsin" dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz böyle bir milletiz ya, bu millete gelip çarpan her güç eninde sonunda önce bu milletin gönlünden sonra da haritadan silinip gitmeye mahkumdur. Biz Malazgirt’ten İstanbul’a giden yolda milletimizle birlikte yürüyüşümüze devam edeceğiz" diye konuştu.
“7 HAZİRAN’DA BU DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ BAŞARACAĞINIZA İNANIYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü İstanbul’da Fetih Şenliği yapılarak fethin 562. yıl dönümünü kutlayacaklarını, İstanbul'dan tüm Türkiye’ye ve dünyaya sesleneceklerini söyledi. Tüm vatandaşların 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı gerçekleştirirken, "İnşallah 7 Haziran'da bu değişim, dönüşümü başaracağınıza inanıyorum. Tüm eserlerin Samsun'umuza ve Samsunlu kardeşlerime hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum" dedi.