Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi’nin ortak girişimi olan Anne Üniversitesi programında bir konuşma yapan Emine Erdoğan, anneliğin daimi bir bilinç hali olduğunu kaydederek, “Her bakışımız, her davranışımız ve her sözümüz çocuklarımız için bir ders niteliği taşıyor” dedi. Emine Erdoğan ayrıca, “Annenizin en iyi yaptığı iyi bir şeyi çocuklarınıza öğreterek kuşaklararası köprü olun, geleneklerinizi sürdürün” tavsiyesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Elazığ ve Malatya illerini kapsayan iki günlük ziyaretlerine eşlik eden Emine Erdoğan, ziyaretin ilk durağı olan Elazığ’da, Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi’nin ortak girişimi olan Anne Üniversitesi programında bir konuşma yaptı.
Konuşmasına “Anneliğin okulu olur mu?” sorusu ile başlayan Emine Erdoğan, “Allah’ın kadınlara bir hediyesi olan annelik cevherini en güzel eğitim ortaya çıkarır, anne olmanın anlamını eğitimle fark eder, güzel neticelerini eğitimin bize açtığı ufuklar sayesinde elde ederiz” dedi.
“EĞİTİM ANNE KARNINDA BAŞLAR”
Emine Erdoğan, “Bizler çocuklarımız için bir okuluz. Her bakışımız, her davranışımız, her sözümüz onlar için bir ders niteliği taşıyor. Bizler kendimizi çok iyi donatmalıyız ki, bizden mezun olan çocuklar da iyi olsun” dedi. Eğitimin anne karnındayken başladığına ve 0-6 yaş arası eğitimin önemine değinen Emine Erdoğan, masum ve günahsız doğan insanın çevresel şartların etkisiyle bir cani olabildiğini Özgecan Aslan’ın öldürülmesi örneği üzerinden anlattı.
“İNSAN MASUM VE GÜNAHSIZ DOĞAR; ZAMAN İÇİNDE AİLE VE ÇEVRE ONU DEĞİŞTİRİR”
Emine Erdoğan, “Bizim din ve medeniyet anlayışımız içinde insan masum ve günahsız doğuyor. Zaman içinde aile ve çevre onu değiştiriyor. Bazen bir cani, bazen bir masum yetiştiriyor. Bakınız, günlerdir içimizde taşıdığımız bir acımız var; Özgecan kızımızın yaşadıkları hiç içimizden çıkmıyor. Onun başına gelenler bir caninin eseri değil mi? Günahsız doğmuş bir insanın hangi noktalara gelebildiğini sadece bu olayda bile net olarak görebiliyoruz. Aile ya da çevre bir masumdan bir katil yetiştirebiliyor. Bu vesileyle Özgecan’a tekrar Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. İnsanın doğuştan getirdiği masumiyeti korumayı Allah hepimize nasip etsin. İşte bu noktada sürekli eğitimin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Ne sadece tek başına anne, ne baba, ne aile, tüm çevre eğitimin paydaşı haline geliyor” diye konuştu.
Anne Üniversitesi’nin, kapılarını sadece annelere değil, henüz çocuk sahibi olmamış ya da olamamış tüm kadınlara açmış olmasını önemli bulduğunu söyleyen Emine Erdoğan, kadının sahip olduğu annelik potansiyelini toplum ve insanlık yararına kullanmasının önemine dikkat çekti ve anne olmamış ya da olamamış tüm kadınları sevgi ve şefkate muhtaç çocuklarla ilgilenmeye davet etti.
“ANNELİK DAİMİ BİR BİLİNÇ HALİDİR”
Anne Üniversitesi’nde insan ilişkilerinden girişimciliğe, ev ekonomisinden çocuk gelişimine, dinî bilgilerden medya okur-yazarlığına pek çok alanda eğitim alan kadınlara, “Annenizin en iyi yaptığı iyi bir şeyi çocuklarınıza öğreterek kuşaklararası köprü olun, geleneklerinizi sürdürün” tavsiyesinde bulunan Emine Erdoğan, “Annelik daimi bir bilinç halidir” dedi. Çocuk eğitiminin sadece anneye havale edilmemesi gerektiğini de söyleyerek babaların da sorumluluğunu hatırlattı.
Konuşmasının sonunda Elazığlı kadınlara sunduğu bu imkân nedeniyle Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi’ne teşekkür eden Emine Erdoğan, programın üniversite-belediye iş birliğine bir örnek teşkil ettiğini söyledi.