Mali Cumhurbaşkanı Keita ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının terörle mücadele, faiz indirimi çerçevesindeki tartışmalar ve yaklaşan genel seçimler öncesinde aday listeleriyle ilgili sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim dinimizin gereği barıştır; dinimizi terörle bir araya getirme gayretinde olanlar dinimize saygısızlık ettikleri gibi bizlere de hakaret etmektedirler. Çünkü biz bir insanın ölümünü tüm insanlığın ölümü olarak gören bir inancın ve medeniyetin mensuplarıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Malili bir basın mensubunun, “Terör bütün dünyayı etkileyen bir tehdit oldu. Sahra Altı da bu olgunun vuku bulduğu bölgelerden birisi. Sizce muhtelif bir iş birliği için nasıl bir eksen kurabiliriz?” sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün lokal, mevzi bir olay olmadığını kaydederek, “Malum, her zaman söylüyoruz, terörün dini, ırkı, milleti, ülkesi, böyle bir şey yok. Uluslararası bir yapı, uluslararası bir tesir alanı olan ve insanlığı gerçekten tehdit eden bir unsur, buna karşı bütün insanlık, bütün uluslar ortak bir mücadelenin içerisinde olması şart. Sorun tabi sadece Sahra Altı’nın sorunu değil, malum bizim hemen yanı başımızda Suriye’de şu anda bir devlet terörü var, aynı şekilde bakıyorsunuz Irak’ta yaşadık, yaşıyoruz ve buralarda yüz binlerce insan öldürüldü, hala da öldürülmeye devam ediyor. DAİŞ terörü son dönemlerin biliyorsunuz en yoğun isminden söz ettiren bir terör olayı ki, bunların bağlantılarıyla Mali de maalesef karşı karşıya kaldı, El Kaide’yle karşı karşıya kaldı. Orada da tabii farklı isimler altında kendini gösteriyor, ama neticesi insanın ölümü olan bu tür hareketler karşısında uluslararası kurumlar ve tüm devlet yapılanmalarının müşterek tavır almaları gerekir. Yani ‘benim teröristim iyidir, seninkisi kötüdür’ mantığıyla bu iş çözülmez; şu anda biz Suriye’de bunu yaşıyoruz, bakınız Irak’ta bunu yaşıyoruz, Afganistan’da aynen bunu yaşadık, hala yaşamaya devam ediyoruz. Ve buna karşı da Mali’de yine bizler elimizden gelen tüm imkânlarımızla, kendileriyle de görüştük, ilgili birimlerimizin dayanışma içerisinde olması suretiyle böyle bir dayanışmayı sürdürebiliriz. Kaldı ki biz terörle 30-35 yıldır mücadele veren bir ülkeyiz, ülkemizde de biliyorsunuz bir bölücü terör örgütü var ve bu bölücü terör örgütü şimdi de Suriye’nin kuzeyinde bir başka bölücü terör örgütüyle iş birliği halinde orada bir yapılanmanın gayreti içindeler. Bu mücadeleleri vermeye devam ediyoruz, vereceğiz. İş birliğimiz ve dayanışmamız şart ki, halklarımızın huzuru için, refahı için, hele hele mesele İslam olduğu zaman durum daha da değişiyor. Bir Müslüman olarak bizim zaten dinimizin gereğidir barış, dinimizi terörle bir araya getirme gayreti içerisine girenler dinimize saygısızlık ettikleri gibi, bizlere de hakaret etmektedirler. Çünkü biz bir insanın ölümünü tüm insanlığın ölümü olarak gören bir inancın mensuplarıyız, bir medeniyetin mensuplarıyız. Paris’te olan olay bunun çok açık bir ifadesidir. Oradaki karikatürleri çizmek suretiyle sevgili Peygamberimize hareket edenler bunu bir özgürlük alanı içerisinde değerlendiremezler, bu bir fikir özgürlüğü değildir. Biz bir Müslüman olarak Hazreti İsa’ya aynen Peygamber Efendimize gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz, Hazreti Musa’ya da aynen Peygamber Efendimize gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz, onların hepsi bizim peygamberlerimizdir ve tümüne, tümünün varlığına bizim imanımız vardır, o da imanımızın esasıdır. Ama acaba Hıristiyan dünyası bunu yapabiliyor mu? Acaba Museviler bunu yapabiliyor mu? Bu konuda önce kendilerini çek etmeleri lazım ki bu yanlışlardan bir an önce kurtulalım ve teröre karşı çok daha netice alacak mücadeleyi verelim” dedi.
“FAİZ MESELESİNİ YATIRIMLAR NEZDİNDE DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR”
“Bugün Ocak ayı enflasyonu açıklandı, beklentilerin çok değil bir miktar üstünde. Merkez Bankası olağanüstü toplantı kararını erteledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Sayın Durmuş Yılmaz’ın da bugün eleştirileri var, siyasilerin faiz politikasına yönelik eleştirilerinin fayda sağlamayacağını ifade ediyor Durmuş Yılmaz. Düşük faiz ekonomik büyümenin yegâne sebebi olsaydı, bugün Avrupa’da ekonominin hızlı büyümesi gerekirdi, Amerika’nın hızlı büyümesi gerekirdi diyor. Birincisi, bu eleştiriler için ne derseniz? İkinci olarak da, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı saraya çağırarak görüşeceğinizi söylemiştiniz, görüştünüz mü, görüşmediyseniz ileriki günlerde böyle bir plan var mı?” sorusuna da Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevap verdi: “İleride tabii bu tür bir görüşme olabilir. Önce Durmuş Bey kendi işine baksın, yani onu muhatap alıp da burada herhangi bir şey söyleyecek halim yok. Kendisinin başarı grafiğini gayet iyi bilen birisiyim. Ve onların dönemi bir defa bizim faizle mücadelemizde çok farklı bir mücadeleyi sürdüğümüz dönem olmuştur, kendi maharetleri değildir, bizim özel gayretlerimizdir. Kaldı ki bir şeyi daha bilmeleri lazım, düşük faiz, büyüme, orada da tespitleri çok çok yanlış, gerek Amerika’yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış, Batıyı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış. Şu anda Amerika’yı büyümeyen veya az büyüyen bir ülke olarak nitelemek, bir defa bir insanın adeta bakar kör olmasıdır. Olayı yatırımlar nezdinde, altyapı, üstyapı, bütün bu yatırımlar nezdinde iyi değerlendirmek gerekiyor. Şunu sormak lazım: Şu anda Amerika’da faiz oranı nedir, enflasyon nedir, buna bir baksın, bunu bir öğrensin. Aynı şekilde Japonya’da faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Batı ülkelerinde faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Büyüme oranlarına da baktığımız zaman, acaba büyüme oranları bize göre nedir; buna bakmak lazım. Biz zaman zaman bazı iyi neticeler aldığımızda bakın 4,6’ya faizin düştüğü anda enflasyon neredeydi, buna bir bakalım. Ve bir de çekim alanı olarak eğer biz ülkemize yatırımları çekebiliyorsak, çektiğimiz anda biz büyümeye başladık. Ve büyüme oranın gayet iyi olduğu dönem, yani bizim 9’u filan yakaladığımız döneme şöyle bir bakarsak faiz oranlarının nerede olduğunu görürsünüz. Nasıl oldu da ya biz 9’u yakaladık, orada onu tespit edersiniz. Çok fazla da bu konuda zaten konuşmaya gerek yok, bunu şu 12 yıllık sürecimizde biz yaşadık, hala yaşıyoruz.”
SEÇİMLERE YÖNELİK ADAY LİSTELERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel seçim yaklaşıyor, listeleri de şekilleniyor. Bugüne kadar hep Başbakan, Genel Başkan olarak size adaylık sorularını sorduk ama bugün de Cumhurbaşkanı olarak, bir isim konusunda ne düşündüğünüz kamuoyunca çok merak ediliyor, çünkü devletin kritik görevinde bulunan bir isim, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın aday olabileceği konuşuluyor, hatta Fidan’ın size bu konuda danıştığı, sizin de MİT’in başında kalması yönünde bir telkinde bulunduğunuz söyleniyor efendim, bu doğru mu? Cumhurbaşkanı olarak MİT Müsteşarının adaylığı konusunda ne düşünürsünüz?” sorusuna cevaben de, “İsterseniz bu dedikodularla fazla meşgul olmayalım. Tabii birinci derecede karar mercii bu konuda Sayın Başbakandır, ama Sayın Başbakan bu konuyla ilgili kanaatimi bana sorduğunda zaten verdiğim cevap kendisinde gizlidir, o da onda kalacaktır. Ama bu konuyla ilgili şu anda aramızdaki görüştüğümüzü burada benim deşifre etmem bir defa kendime de saygısızlık olur, Sayın Başbakana da saygısızlık olur.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN CUMHURBAŞKANI KEITA ONURUNA AKŞAM YEMEĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından konuğu Cumhurbaşkanı Keita onuruna Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmî akşam yemeği verdi.