15 Temmuz

 

10 Soruda FETÖ

 

 

 

“Türkiye’nin Geleceğiyle İlgili Strateji ve Planlamalarımızda İnovasyonun Çok Önemli Bir Yeri Var”

06.12.2014
“Türkiye’nin Geleceğiyle İlgili Strateji ve Planlamalarımızda İnovasyonun Çok Önemli Bir Yeri Var”

 

Türkiye İnovasyon Haftası Kapanış Toplantısı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında en önemli unsurlarından birinin inovasyon olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizin dış ticaretindeki dengesizliğin en başta gelen sebebi, petrol ve doğalgaz konusunda dışarıya bağımlı olmamızdır. Öyleyse dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefine ulaşmak için yoğunlaşacağımız alan inovasyon ve inovasyona dayalı üretimdir” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Kapanış Toplantısı’na katıldı. 

Toplantıda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi’ni İnovasyon Haftası’nın üçüncüsünü düzenledikleri, inovasyon çalışmalarını Anadolu’ya da ulaştırdıkları için teşekkür etti ve bu yıl İnovalig Projesi kapsamında 5 ayrı kategoride ödül verileceğini büyük bir memnuniyetle öğrendiğini söyledi. 

Ödül ve sertifika almaya layık görülen firmaları de tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün boyunca burada inovasyon konusunda çok önemli konferanslar verildiğini, panellerin yapıldığını, bilim ve iş dünyasından birbirinden değerli konuşmacıların, teknolojiden eğitime, yönetimden tasarıma kadar pek çok başlık altında görüşlerini ifade ettiklerini, sergiler ve kariyer etkinliklerinin de beğeniyle takip edildiğini aktardı. 

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİYLE İLGİLİ PLANLAMALARIMIZDA İNOVASYONUN ÇOK ÖNEMLİ YERİ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür etkinliklere olan ilginin her geçen gün artığını memnuniyetle gördüğünü, geçen hafta içerisinde yine aynı şekilde 5 gün süren fuar etkinliğinde bunları yaşadıklarını kaydederek, “Bizim ülkemizin geleceğiyle ilgili hedeflerimizde, planlamalarımızda inovasyonun çok önemli yeri var. Tüketen ülkeden, üreten ülkeye büyük ölçüde dönüşmüş bulunuyoruz. Şimdi teknolojiyi, bilgiyi, hizmeti tasarlayan, geliştiren, ticarileştiren, yöneten bir konuma gelmemiz gerekiyor. Yüksek teknolojiye dayalı savunma sanayi, otomotiv, iletişim sektörleri başta olmak üzere her alanda bu ihtiyacı giderek artan bir şekilde hissediyoruz. Şayet motorunu, elektronik aksanlarını diğer kritik parçalarını siz tasarlayıp geliştirmemişseniz, otomobil üretebiliyor olmanız bir süre sonra sizi tatmin etmiyor. Eğer her vatandaşınızın cebinde bulunan telefonları, evinde, iş yerinde kullandığı bilgisayarları oralarda ihtiyaç duyulan yazılımları siz tasarlayıp, geliştiremiyorsanız, o aletlerin yaygın şekilde kullanılması sizi arzu ettiğiniz yere taşıyamıyor. Bu örnekleri hayatın her alanına yayabiliriz” dedi. 

“2023 HEDEFLERİ ARASINDA İNOVASYON EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu için Türkiye'nin 2023 hedefleri arasında en önemli unsurlarından birisini inovasyonun oluşturduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Aslında bizim toplumumuz yeni fikirler geliştirme konusunda oldukça mümbittir. Bizim Zihni Sinir Projeleri diye karikatürize ettiğimiz şey, gelişmiş ülkelerde inovasyonun ilk basamağını oluşturan yeni fikirler üretimidir. Elbette her fikir ticarileştirilemez. Ama ticarileştirilebilecek olanları bulabilmek için yeni fikirleri desteklemek, önünü açmak teşvik etmek gerekiyor. Yüzlerce, binlerce fikirden bir tanesi doğru şekilde değerlendirildiğinde ortaya sizi dünya çapında öne çıkarak bir ürün, bir yenilik sahibi olabilirsiniz. Ben Türkiye'nin pek çok ilinde, ilçesinde doğru şekilde değerlendirilmesi halinde dünya çapında ses getirecek nice yeni fikirlere, buluşlara, ürünlere ve bunun yanında sistemlere rastladım. Ama bunlar patenti alınmadığı, ticarileştirilemediği, kendi alanında ulusal ve uluslararası sisteme dâhil edilmediği için kaybolup gidiyor. İletişim ve ulaşım imkânlarının genişlemesi bu bakımdan insanlarımızın işini geçmişe göre elbette kolaylaştırıyor.” 

İNOVALİG PROJESİ’NE 460 BAŞVURU

İnovasyon mantığının, bu sistemin nasıl işlediğinin de insanlarımıza, gösterilmesi, anlatılması ve onların ikna edilmesi gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan,  özel sektörün ve kamu kuruluşlarının önde gelenlerinin bu konuda takdire şayan bir seviyeye geldiklerini vurgulayarak ilk defa bu yıl düzenlenen İnovalig Projesi'ne 460 başvuru olduğunu, bunun Türkiye'yi katılımın en fazla olduğu ülkelerden biri haline getirmesini sevindirici ve ümit verici bir gelişme olarak gördüğünü belirtti. 

“SİSTEMLİ ÇALIŞMA KONUSUNDA HÂLÂ ARZU EDİLEN SEVİYEDE DEĞİLİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizde hâlâ sistemli ve formatlı çalışma konusunda arzu edilen seviyeye gelinemediğini ifade ederek, “Geçmişte uzun yıllar boyunca Avrupa Birliği (AB) fonlarından yararlanmak için ülkemizden pek az başvuru olmuştur. Sebebi neydi biliyor musunuz? Burası manidardır. Özel sektör ve kamu kuruluşlarımızın bunun için gerekli formları doldurup süreçleri takip etme konusunda yaşadıkları sıkıntılardır. ‘Denizi geçip derede boğulmak’ işte budur. Türkiye bin bir gayretle, mücadeleyle,  zorlukla AB fonlarından yararlanma hakkı elde ediyor, bunun için kendisi üzerine düşen mali yükümlülükleri yerine getiriyor, ama bizim insanımız, sistemin işlemesini sağlayacak formaliteleri yerine getiremediği için bundan faydalanamıyor. İlgili kuruluşlarımızın gayreti ve zamanla bu alanda yetişmiş insan gücü ortaya çıkmasıyla artık bu sorunu önemli ölçüde geride bıraktık” dedi. 

İnovasyon konusunda da aynı sıkıntıların yaşandığını anladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 460 başvuru sahibi firma ve kuruluştan ancak 178 tanesinin standartlara uygunluğu sağlayarak, geçerli bir değerlendirme raporu alabildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, işin kendisini yaparken sergilenen becerinin, bu işi sisteme, formlara ve istatistiğe dökerken de gerçekleştirilmesi gerektiğini anlatarak, önümüzdeki dönemde inovasyon başta olmak üzere her alanda firmalara sistemli, formatlara ve standartlara uygun çalışma becerisi kazandıracak adımlarını atılması gerektiğini anlattı. 

“DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ 10 ÜLKESİNDEN BİRİ OLMAMIZ İÇİN İNOVASYONA DAYALI ÜRETİM YAPMALIYIZ”

Ekonomik bakımdan öne çıkan ülkelerin iki farklı dayanağının bulunduğunu, bunlardan birinin “doğal kaynaklar” olduğunu; petrol, doğalgaz ve kıymetli madenler varsa sadece bunları çıkartıp satmak suretiyle bir ekonomik zenginlik ortaya konulabildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğal kaynaklar varlığını sürdürdüğü müddetçe bu zenginlik devam ediyor. Bu çerçevede Orta Doğu, Orta Asya ve Güney Amerika ülkelerinden bir bölümünü sayabiliriz. İkincisi ise inovasyon ve inovasyona dayalı üretim. Japonya'yı, Güney Asya ülkelerinden bir kısmı, Avrupa ülkelerini, Amerika'yı bu çerçevede değerlendirebilirsiniz” dedi. Türkiye'nin zengin doğal kaynaklara sahip olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün ülkemizin dış ticaretindeki dengesizliğin, en başta gelen sebebi, petrol ve doğalgaz konusunda dışarıya bağımlı olmamızdır. Öyleyse bizim dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefine ulaşmak için yoğunlaşacağımız alan işte budur, yani inovasyon ve inovasyona dayalı üretim. Sadece üretmek ve sadece pazarlamak sizi bir noktaya kadar getirebilir. Türkiye o noktaya zaten gelmiş durumda. Bundan sonra mal ve hizmetlerin tasarımı, geliştirilmesi, ticarileştirilmesi ve pazarlaması konusunda kendimize bir alan açmadan hedefimize ulaşamayacağımız, çok açıktır. Esasen biz, bu konuda çok önemli bir müktesebatın da sahibiyiz” dedi. 

“BATI BİLİMİ BUGÜNKÜ SEVİYESİNE, BİZİM İLİM ADAMLARIMIZIN ÇALIŞMALARINI İZLEYEREK GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki siyasi dengeler gibi ekonomik ve sosyal dengelerin de daha önce farklı olduğunu, Batı merkezli ekonomik ve siyasi düzenin sadece birkaç yüzyıllık geçmişi bulunduğunu dile getirerek, “Ondan önce dünyanın siyasi merkezi de bilim ve sanat merkezi de ekonomik merkezi de bizim coğrafyamızdı. Bizim coğrafyamız derken, sadece Türkiye'nin sınırlarını kast etmiyorum. İstanbul'dan Kazan'a, Bağdat'tan Kahire'ye, oradan Endülüs'e uzanan geniş coğrafyadan bahsediyoruz. İşte bu coğrafyan 7'nci yüzyıldan başlayıp, 17'nci yüzyıla kadar süren bin yıllık dönemde dünyanın her alanda kutbu, merkezi olmuştur. Günümüzdeki siyasi, sosyal ve beşerî bilimlerin temellerine indiğinizde bu coğrafyada yetişmiş isimlere rastlarsınız. Biz bugün çoğunu bilmiyor, tanımıyor olabiliriz. Ama inanın Batı'daki bilim insanları Cabiri'yi, Harezmi'yi, İbni Sina'yı, Farabi'yi, Biruni'yi, Cezeri'yi, Piri Reis'i, Şirazi'yi, İbni Haldun'u, Uluğ Bey'i, Ali Kuşçu'yu, Hazerfan'ı bizden daha iyi biliyorlar ve tanıyorlar. Çünkü Batı bilimi bugün bulunduğu seviyeye bunlar ve daha niceleri gibi bizim medeniyetimizin mensubu isimlerin çalışmalarını takip ederek, onları izleyerek gelmiştir. İbni Haldun'un şöyle güzel, anlamlı bir sözü var: ‘Geçmişle gelecek suyun suya benzediği kadar birbirine benzer.’ Dolayısıyla bu müktesebat bizim sadece geçmişimiz değil, aynı zamanda geleceğimizdir. Yeter ki inanalım, çalışalım, mücadele edelim” diye konuştu. 

“AR-GE’DE NE KADAR BAŞARILI OLURSAK, BU İNOVASYON HAREKETİ DE O KADAR GÜÇ BULACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiğinde, 6 ayda bir yapılan bilim sanat yüksek toplantısını aksatmadan devam ettirdiğini belirterek, “Bunları konuşurken bir şey gördüm. Biz, özellikle inovasyona yönelik ne katkıda bulunuyoruz? Bir hiçti. Bir hedef koyduk kendimize, dedik ki ‘Millî gelirimizin yüzde 2'sini buraya ayıracağız.’ Bunu biz, aslında Ar-Ge ile iç içe sokalım istedik. Şu anda bir mesafe aldık. Yeterli değil, henüz 1'in altındayız ama bunu ilk etapta 2'ye, ondan sonra 3'e çıkarmamız lazım. Bunu sadece devlet yapmamalı. Aynı zamanda özel sektör de Ar-Ge noktasında ciddi yatırımlar yapmalı. Şu anda özel sektör de yapmaya başladı. Bunun artarak devamı gerekiyor. Çünkü araştırma geliştirmede ne kadar başarılı olabilirsek, inanıyorum ki bu inovasyon hareketi o kadar güç bulacaktır.” 

Türkiye’nin gençlik potansiyelinin çok fazla olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Onların önünü beraber açacağız, hem devlet hem özel sektör olarak. Bu, inovatif hareketi biz bu gençlikle yürüteceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın” dedi. “Türkiye inovasyonla geleceğine koşuyor” sloganına cân-ı gönülden katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliğin düzenlenmesini çok önemsediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının tamamlamasının ardından “İnovalig İnovasyon Liderleri” kapsamında ödül kazanan şirketlere plaketlerini verdi.

Tüm Haberler