15 Temmuz

 

10 Soruda FETÖ

 

 

 

“Türkiye, Bölgesinin ve Küresel Ekonominin Parlayan Yıldızıdır”

26.11.2014
“Türkiye, Bölgesinin ve Küresel Ekonominin Parlayan Yıldızıdır”

 

15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nın açılış töreni ve 18. Uluslararası İş Forumu Kongresi kapanış oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik anlamda istikrarlı bir ülke olduğunu ve her türlü haksızlığın karşısında hiç çekinmeden durduğunu kaydederek, “Tüm algı operasyonlarına rağmen ülkemiz istikrarla geleceğe yürümekte, ekonomimiz sağlam bir zeminde büyümekte, demokrasimiz de her geçen gün daha ileri standartlara ulaşmaktadır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nın açılış töreni ve 18. Uluslararası İş Forumu Kongresi kapanış oturumuna katıldı. 

CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD'ın düzenlediği uluslararası fuara ve iş forumuna başarılar diledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliklere katılmak üzere yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlere de “Türkiye'ye, güzel İstanbul’umuza hoş geldiniz” dedi. Bugün başlayan forumun ve fuarın, gerek katılımcılar, gerek toplantılar, gerek ele alınacak konular itibarıyla son derece kapsamlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fuarın ve forumun, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi, kısa adıyla İSEDAK 30. toplantısıyla eş zamanlı yapılıyor olması da inanıyorum ki önemini ve etkinliğini daha da artıracaktır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliğe gelmeden önce Ankara'da çok sayıda esnaf ve sanatkârın katılımıyla düzenlenen şuraya iştirak katlığını hatırlatarak, “Esnaf ve sanatkâr kardeşlerimize hitap ettik. Hemen ardından İstanbul'da Osmanlı cihan devletinin bu kadim başkentinde Türkiye'den ve dünyadan siyasetçi, bürokrat, akademisyen, iş insanı çok sayıda misafirimize hitap ediyor olmak bizim için ayrı bir heyecan, ayrı bir iftihar vesilesidir. Gerek Ankara'daki esnaf ve sanatkâr şurası gerek İstanbul'daki bu muhteşem organizasyon aslında Türkiye ekonomisinin ne kadar canlı olduğunu, ne kadar ümit vadettiğini hepimize bir kez daha göstermiş oldu” diye konuştu. 

“TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇOK CİDDİ BİR DEĞİŞİM SÜRECİNDEN GEÇİYOR”

MÜSİAD uluslararası Fuarı’nda özel sektörün ürettiği radar sisteminin, insansız hava araçlarının, millî piyade tüfeğinin, roket sistemlerinin, iletişim ve bilişim projelerinin ilk kez sergileneceğini büyük memnuniyetle öğrendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Bu projelerin bir kısmını başbakanlık yaptığım esnada bizzat başlatmıştım. Devam eden projeleri de her aşamada teşvik etmiştim. Küresel kriz ortamına rağmen gerek bu projelerin gerek daha birçok projenin hiç hız kesmeden, hiç kesintiye uğramadan devam etmesini temin ettik, teşvik ettik. Türkiye ekonomisi çok ciddi bir değişim sürecinden geçti, geçmeye de devam ediyor. Küresel krizlere aldırmadan, bölgemizdeki ve dünyadaki krizlere takılmadan hatta içeriden ve dışarıdan yapılan taarruzlara da boyun eğmeden Türkiye ekonomisi, istikrarla büyümesini sürdürüyor.” 

“KÜRESEL EKONOMİYE YÖN VERME NOKTASINDA TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ SORUMLULUKLAR ALIYOR”

Geçen 12 yıl içinde ekonominin yıllık ortalama yüzde 5 büyüdüğünü, millî gelirin 12 yıl içinde 3 kattan fazla arttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ihracatının, küresel ticaretteki daralmaya rağmen 12 yıl içinde yaklaşık 5 kat büyüdüğünü, 36 milyar dolardan bugün yaklaşık 160 milyar dolara yaklaştığını belirtti. Küresel kriz sürecinde Türkiye’nin, IMF’ye olan borcunu tamamen kapattığını, G 20 üyesi olan Türkiye’nin, 2015 yılında G20 dönem başkanlığını da 1 yıl süreyle üstlendiğine işaret ederek, ülkemizin küresel ekonomiye yön verme noktasında çok önemli bir sorumluluğu omuzlarına aldığını anlattı. 

“TÜRKİYE; YATIRIM, TİCARET VE İŞ BİRLİĞİ YAPMAK İÇİN EŞSİZ BİR ÜLKEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta içinde Cezayir'e resmî ziyarette bulunduğunu ve oradan da Ekvator Ginesi'ne geçerek Türkiye-Afrika ikinci ortak zirvesini gerçekleştirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Ziyaret ettiğimiz hemen her ülkede olduğu gibi Cezayir ve Ekvator Ginesi'nde Türkiye’den iş adamlarının yatırımlarını ve müteahhitlik hizmetlerini gördük, ziyaret ettik. Afrika ülkelerinden dostlarımızın hayranlıklarını bir kez daha müşahede ettik. 2012 yılında dünyanın en büyük 250 müteahhidi arasında 38 Türkiyeli firma var. Bu sayı 42'ye yükselmiş durumda. Firma sayısıyla Çin'in ardından dünyada ikinci olan Türkiye, pazar payı itibarıyla da müteahhitlik sektöründe yüzde 4 oranına ulaşmış durumda. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023 için başta dış ticaret olmak üzere, son derece iddialı ama ulaşılabilir hedeflerimiz olduğunu burada özellikle ifade etmek istiyorum. Hedeflerimize ulaşma noktasında kararlıyız. Ekonominin tüm unsurlarının bu hedefleri yakalamak için büyük bir heyecan içinde olduğunu özellikle belirtmek isterim. Sağlam finansal yapısıyla, disiplinli mali yapısıyla, siyasi olarak tam bir istikrar ve güven ortamıyla Türkiye yatırım, ticaret ve iş birliği yapmak için eşsiz bir ülkedir, eşsiz bir fırsattır.” 

Beş gün boyunca fuara ve foruma katılan misafirlerin Türkiye'nin gücünü ve potansiyelini özellikle keşfetmeleri konusundaki umudunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak, Türkiye ile yapılacak ticaretin, karşılıklı yatırımların ve iş birliğinin taraflara kazanç sağlayacağını vurguluyor, iş dünyasının tam bir güvenle arkasında olduğumuzu sizlere de hatırlatmak istiyorum” diye konuştu. 

BÖLGESEL DEĞİŞİM DİNAMİKLERİ VE TÜRKİYE’NİN POZİSYONU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan ve ardından Orta Doğu'ya yayılan toplumsal hareketlerin hem bölgemizi hem de küresel siyaset ve ekonomiyi derinden etkileyen bir boyuta ulaştığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Irak, Suriye ve Libya'da hemen her gün masum insanların hayatlarını kaybettiklerine şahit oluyoruz. Mısır demokrasi yolunda çok önemli bir safhaya geçmişken maalesef kanlı bir darbeyle, arkasında binlerce cinayet bırakan müdahaleyle çıkmaz bir sokağa girdi. Filistin meselesi bölgesel ve küresel bir mesele olma özelliğini sürdürüyor. Filistinlilerin yaşam hakları son derece keyfi biçimde ellerinden alınıyor, toprakları, hakları, umutları her gün gasp ediliyor. Filistin meselesinin çözümüne yönelik umut verici adımların atıldığı bir dönemin ardından tüm Müslümanların en kutsal ikinci mekânı olan Mescid-i Aksa’ya yönelik barbarca saldırı ne yazık ki barış umutlarına çok ağır bir darbe vurmuştur. Şunu burada altını çizerek ifade etmek isterim, bölgede yaşanan acılardan daha da kötüsü ne yazık ki dünyanın, özellikle de Batılı ülkelerin yaşanan acıya kayıtsız kalmaları olmuştur. BM'nin, bölgedeki insani trajediyi sadece seyretmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bölgede yaşanan insanlık dışı manzarayı sona erdirmek için hiçbir adım atmamaktadır. AB, yanı başında her gün insanlar ölürken, insanlık ölürken, cinayetler, katliamlar, darbeler ve ihlaller karşısında suskun kalmayı tercih etmektedir. Burada şu yalın gerçeği de sizlerle paylaşmak isterim; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yaşanan hadiselere paralel olarak Türkiye de bazı saldırılara maruz kalmış, Türkiye de kaos senaryolarının zemini haline getirilmek istenmiştir. 2013 yılı Haziran ayındaki sokak olayları, Aralık ayındaki darbe girişimi bu yıl Ekim ayında meydana gelen olaylar asla ve asla yerel dinamiklerle açıklanamayacak olaylardır. Bu olaylarla eş zamanlı olarak Türkiye ekonomisi hedef alınmış, ekonomiye karşı algı operasyonları yapılmış, Türkiye'nin imajına karşı son derece kasıtlı saldırılar başlatılmıştır.” 

“TÜRKİYE’DE TERÖRLE MÜCADELEYİ ELEŞTİRENLER, BAZI ÜLKELERDEKİ ORANTISIZ ŞİDDETİ GÖRMEZDEN GELİYOR”

Türkiye'de sokak şiddeti ve vandallık yapılırken polisin müdahalesini kıyasıya eleştirenlerin, şu anda başka ülkelerdeki toplumsal hareketleri gündeme getirmediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de terörle mücadeleyi dahi eleştirenler, şu anda bazı ülkelerdeki orantısız şiddeti görmezden geliyorlar. Türkiye'de polis öldüren, asker, bekçi öldüren katilleri gazeteci diye tüm dünyaya lanse edenler var. Peki, Batı'da yapılanlar karşısında niye susuyorsunuz? Batı'da polisin savunmasız insanları öldürmesi karşısında, çocuklar, gençleri öldürmesi karşısında niye susuyorsunuz? DEAŞ terörüne son derece haklı biçimde karşı çıkanlar, PKK terörüne sempatiyle bakabiliyorlar. DEAŞ'a saldıranlar ki saldırmanız lazım, peki PKK'yı meşrulaştırmak için bu gayretiniz niye? Şu anda Avrupa ülkelerinde bu gayretleri görüyoruz, bu çalışmaları görüyoruz.” 

“KADIN VE ERKEK ARASINDA EŞİTLİK DEĞİL; EŞ DEĞERLİLİK, YANİ ADALET OLMALI”

Bu duruma güncel örnek olarak, önceki gün İstanbul'da “Kadın ve Adalet” başlıklı zirvede yaptığı konuşmayı hatırlatarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Söylediğim şu: Kadın ve erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eş değer olabilmektir. Kadın ve erkek arasında eşitlik değil, eş değerlilik olması gerektiğini, yani adalet olması gerektiğini vurguladım. Dün gerek bazı ulusal gazeteler, gerek bazı uluslararası medya kuruluşları, son derece açık olan, manası son derece belli olan bu ifademin sadece bir kısmını aldılar. Çok farklı, çok yanlış şekilde yansıttılar. Kimse böyle ahlak zafiyeti içinde bir yere varamaz. Bunlarda yalan var, bunlarda takiye var, bunlarda iftira var, bunlarda hakaret var, bunlarda olmayan tek şey dürüstlük. Şahsen, 40 yılı aşkın siyasi mücadelemde kadın haklarını ve kadın hareketlerini nasıl savunduğum, nasıl tefrik ettiğim ortadayken, hiç kimse bu konuda bana ve arkadaşlarıma çamur atamaz. Başında bulunduğum siyasi parti içerisinde kadın hareketini nasıl güçlendirdiğim ortadayken kalkıp bana bu noktada bu iftiraları atanlar önce aynaya baksınlar, aynada kendilerini izlesinler, mensubu olduğu zihniyetin ne durumda olduğunu görsünler. Bu çifte standardı ibretle, bir o kadar da istihza ile izliyoruz” dedi. 

“TÜRKİYE’Yİ TERÖRE DESTEK VEREN ÜLKE OLARAK GÖSTEREN HABERLER ART NİYETLİ VE GERÇEK DIŞIDIR”

Türkiye hakkında uluslararası medyada çıkan haber ve yorumların, özellikle Türkiye'yi teröre destek veren ülke, Türkiye ekonomisini de kırılgan gösteren yorumların tamamen gerçek dışı, art niyetli ve hasmane olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Tekrar etmeliyim ki bölgemizde yaşanan tüm hadiselere rağmen, Türkiye'ye yönelik tüm algı operasyonlarına rağmen ülkemiz istikrarla geleceğe yürümekte, ekonomimiz sağlam bir zeminde büyümekte, demokrasimiz de her geçen gün daha ileri standartlara ulaşmaktadır” ifadelerini kullandı. 

“ZULÜM VE ADALETSİZLİK ÜZERİNE MEDENİYET İNŞA EDİLEMEYECEĞİNE İNANAN BİR TOPLUMUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, “Türkiye, bölgesinin ve küresel ekonominin parlayan yıldızıdır. Türkiye, aynı zamanda küresel vicdana seslenen bir ülke olmaktan da taviz vermeyecektir. Biz, zulüm ve adaletsizlik üzerine hiçbir şekilde medeniyet inşa edilemeyeceğine inanan bir toplumuz. Tarih, bunun sayısız örnekleriyle doludur. Lüks araçların yakıt depolarına benzin doldurmak adına Orta Doğu'da her gün insanlar katlediliyorsa, orada medeniyetten söz edilemez. Enerji kaynakları adına insanlar öldürülüyorsa, çatışmalar körükleniyorsa, zalime göz yumuluyorsa orada refahtan söz edilemez. Sınırsızca tüketim alışkanlığını muhafaza etmek adına, yoksul ülkelerin yeraltı kaynaklarını, petrolü, elması, altını gasp ediliyorsa, orada adil bir medeniyetten, bir hukuk medeniyetinden söz edilemez. Şu anda Batı, acaba Afrika'da niye bu kadar yoğun? Veyahut da 10-11-12 bin kilometre uzaklıktan acaba Orta Doğu'ya gelenler niye gelirler? Bunların üzerinde durmak lazım. Dünya eğer istese, Irak'taki sorunların çözümünü temin edebilir. Dünya eğer isterse Suriye'de her gün çocukların ölmesinin önüne geçebilir. Dünya eğer isterse, Filistin'de çocukların annelerini, annelerin yavrularını kaybetmesini önleyebilir. Bir varil petrol, bir avuç elmas adına susanlar, insanlığın ölümüne karşı duyarsız kalanlar, ne yazık ki en başta yaşadıkları topluma, en başta üzerinde bulundukları şu toprağa karşı büyük haksızlık içindedirler” sözleriyle devam etti. 

“HAKSIZLIKLARIN KARŞISINDA DURMAYA, HİÇ ÇEKİNMEDEN HAKKI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Farklı bir dünyanın mümkün olduğuna yürekten inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zulmün değil, adaletin abad ettiği bir dünyanın herkes için yaşanabilir olacağına inanıyoruz. Suriye, Libya, Irak, Filistin, Mısır, Yemen, tüm buralar için sesimizi yükseltirken, ilkeli bir tavır ortaya koyarken, bunu çıkar adına değil, hak adına, adalet adına, insanlık adına yapıyoruz, bizim özelliğimiz bu. Yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimizden de bu mücadelemize destek vermelerini istiyor, bu samimi mücadelede yanımızda olmalarını bekliyoruz. Irak'ın, Suriye'nin, Filistin'in barış ve refahı, sadece bu ülkeler için değil, dünyadaki her ülke için barış ve refah demektir. Biz haksızlıklar karşısında durmaya, hiç çekinmeden hakkı savunmaya devam edeceğiz. Dış politikamız işte bu ilke üzerine tesis edilmiştir. Ekonomi politikalarımız önce insan diyerek, insanlar arasındaki her türlü ayrımı reddederek inşa edilmiştir. Her ne pahasına olursa olsun büyümekten değil, birlikte büyümekten, paylaşarak büyümekten, yoksulların, mazlumların elinden tutarak büyümekten yanayız” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fuarın ve forumun alternatif bir dünyanın var olduğunu, paylaşarak, bölüşerek, daha fazla dayanışma ve iş birliği yaparak kalkınmanın mümkün olduğunu tüm katılımcılara ve dünyaya göstereceğine inandığını dile getirerek MÜSİAD’a, bu tür bir organizasyonu kararlılıkla sürdürdüğü için teşekkür etti. 

Katılımcılara İstanbul’dan ülkelerine güzel hatırlarla dönmeleri dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ile 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi. 

Fuardaki stantları gezerken Guinness Rekorlar Kitabı’na göre yeryüzünün yaşayan en uzun insanı olan Sultan Kösen ile karşılaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kösen ile bir süre sohbet etti; TÜMOSAN standındaki bir traktörü ve BMC standında “Kirpi” adı verilen aracı inceledi.

Tüm Haberler